Giriş yapmadınız.

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

1

12.09.2005, 17:30

Bir kadın Hicaz'a veya ?

ISLAM FIKHI ANSiKLOPEDiSi

KADINI YALNIZ OLARAK HICAZA VEYA MESELA ANKARA DAN ISTANBUL'A GITMESI CAIZ MIDIR?
Bir kadin Hicaz'a veya mesela Ankara'dan Istanbul'a gibi uzak bir yere tek baçina gitmesi caiz olmadigi gibi, kocasi veya mahremi olmadan birkaç kadinla birlikte olsa da gitmesi caiz degildir. Safii mezhebine göre emniyette olursa ilk hac ile mecburi is için bir kadinin kocasi ve mahremi olmadan iki veya daha fazla kadin ile birlikte gitmesinde beis yoktur.

Yokarida belirlenen kitaptan bir alinti yaptim.bu konuda daha genis bilgi edinmek istiyorum.

2

12.09.2005, 18:07

Cok guzel bir konuya degindiniz abiler cevablarinizi bekliyoruz insALLAH..
Arz-ı hâL

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

3

13.09.2005, 13:10

Hadis No : 2182
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir."

Kaynak: Buhari, Taksiru's- Salat 4; Müslim, Hacc 419, 422, (1339); Muvatta, ısti'zan 37, (2, 979); Ebu Davud




Hadis No : 2183
Ravi: ıbnu Abbas
Tanım: Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!" Bunun üzerine bir adam kalkarak: "Ey Allah'ın Resulü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!" diye emretti."

Kaynak: Buhari, Cezau's-Sayd 26, Cihad 140, 181, Nikah 111; Müslim, Hacc 424, (1341)

4

14.09.2005, 12:06

Süleyman KÖSMENE

Sosyal tercihlerimiz




Denizli’den Osman AYDIN: “Birbirine yabancı veya tanıdık, bir erkek ile bir kadın aynı arabada gündüzleyin kısa veya uzun mesafelerde bir yolculuk yapsa, bunun fıkhî durumu ne olur? Çoğu zaman şehir içi acil veya acil olmayan işler için mahremi olmayan bir bayanla yolculuk yapıyoruz. Araba camları açık. Gündüzleyin, cadde boyu insanların gözleri önündeyiz. Fitneye sebep yok gibi. Bu duruma ne denir?”

ıslâmiyet sosyal bir dindir. Sosyal hayatın gereklerini ve zorunluluklarını reddetmez. Fakat kadın-erkek her bireyin kendi duygularına, kendi düşüncelerine, kendi gözlerine, kendi konuşmalarına, kendi hareketlerine edep ve ahlâk çerçevesinde dikkat etmesi zarureti vardır.

Kadın açık saçık gezer ve erkekte bir cazibe meydana getirirse, erkek ciddi bir imtihan içine girmiş olacağı gibi, gizli veya açık bu fitneden kadın da sorumlu tutulur. Fakat kadın giyimine kuşamına dikkat eder, konuşmasına, davranışlarına dikkat eder, sosyal hayatın içinde bulunduğunu unutmaz, edebini ve iffetini korursa, fitne söz konusu olsa bile, kadın birinci derecede sorumlu olmaktan kurtulur. Buna rağmen, eğer erkek fitne konusu olursa sorumlusu da kendisi olur.

şehirler arası yolculuklarda otobüs firmaları yabancı erkek ile kadına yan yana numara vermiyorlar. Bu tebrik edilecek bir davranıştır. Toplumun inanç, edep ve iffet değerlerinin sosyal hizmet birimlerine yansıyışıdır bu. Bu hassasiyeti yırtmamak ve kırmamak lâzım. Yani, “Benim kalbim temiz” diyerek bir bayanla yan yana otobüs yolculuğu yapmakta direnmek yanlış olur. Fakat, şehir içi yolculuklarda, belediye otobüslerinde bu duruma çoğu zaman dikkat edilmeyebiliyor. Yani kadınla erkek yan yana oturabiliyor.

Fakat her şeyde bir fitne konusu aramaya lüzûm yoktur. Bu, hayatı çekilmez kılar. Belediyenin şehir içine koyduğu otobüsler kısa yolculuk vasıtalarıdır. Kadın kısa yolculuk araçlarına binecektir. Boş yer varsa oturacaktır. Hiç şüphesiz burada, kalbi mânen hasta olanların meyil durumundan doğan sorumlulukları kendilerine aittir.

Aslında toplum kendi değerleriyle baş başa bırakılsa, yer yer kadın ve erkeğin ayrı otobüslerde nakli pekâlâ tercih konusu haline gelebilir. Fakat bazı siyasî angajmanlar toplumu kendi değerleriyle baş başa bırakmıyor. Böyle bir tercih bizim ülkemizde topa tutuluyor. Toplum, değerleriyle tercihlerini yoğuramayınca, siyasî angajmanlar toplumun tercihlerini hep gölgede bırakınca, toplum hep geleneklerini baskı altında oluşturmaya mahkûm kılınınca, bize, “ıyi ki şeriat meseleyi dar tutmamış” demek kalıyor. Toplumun bir örf oluşturamadığı yer ve zamanlarda, şeriat, hükümlerindeki genişlikler itibarı ile elimizden tutuyor.

Netice itibarı ile, otobüslerde mecbur kalmadan bir bayanın yanına oturulmaz. Aynı otobüste yolculuk artık toplumun şöyle veya böyle kabullendiği, şeriatın da kalpler temiz olmak şartıyla geniş tuttuğu bir mesele halinde bulunuyor. Herkes kendi kalbinden, kendi bakışlarından, kendi sözlerinden, kendi duygularından sorumlu olmak şartıyla, aynı araçta bulunmayı mubah görmelidir.

Doğrusunu Allah bilir.

DUÂ

Allah’ım! Bizi haramlardan koru! Bizi ibâdet yapmamak âfetinden muhafaza buyur! Bize dinde ihlâs ver! Bize hakta istikâmet ver! Bize hakîkatte sebat ver! Ayağımızı kaydırma! Gönlümüzü Senden başkasına yöneltme! Umudumuzu Senden başkasına bağlatma! Ellerimizi Senden başkasına açtırma! Bizi nâmerde değil, merde dahî muhtaç eyleme! Bizi Senden başkasına minnet ettirme! Bizi dünyada sevginle, bizi Sana yakın kılacak şeyleri sevmekle ve emrettiğin şekilde istikâmetle rızıklandır! Âhirette ise rahmetinle ve rü’yetinle rızıklandır!

Âmîn… Âmîn… Âmîn…

14.09.2005

E-Posta: fikihgunlugu@yeniasya.com.tr

Kaynak
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

5

18.09.2005, 01:06

Bu konuyu bazi hocalara sordum netice olarak..

Bir kadin Hanefi mesebine göre kocasi veya mahremi olmadan birkaç kadinla birlikte olsa da 90 KM yi gecen yere gitmesi caiz degildir.

Safii mezhebine göre emniyette olursa kocasi veya mahremi olmadan birkaç kadinla birlikte olursa 90 yi KM gecen yere mecburi is için gitmesinde beis yoktur.yokarida belirtildigi gibi mesela ilk hac.

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

6

18.09.2005, 17:06

179) Kadının Yolculuk Yapması (Kadın ıçin Tek Başına Yolculuk Yapma Yasağı)


991. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’a ve âhiret gününe inanmış bir kadının, yanında, kendisiyle evlenmesi haram olan bir yakını bulunmadan bir gün–bir gecelik yolculuğa çıkması helâl değildir.”[1]



* Bir kadın yanında kocası, oğlu, kardeşi veya akrabasından nikahlanması haram olan birisi olmaksızın yolculuğa çıkması haramdır. Bu günkü modern vasıtalarla bile olsa bu hüküm geçerliliğini kaybetmemiştir. Kıyamete kadar her şartta geçerlidir. Bu kadının seyahat hakkını kısıtlama değildir. Bizzat onu her türlü fitne, fesat ve sıkıntılardan ve tehlikelerden korumak için tedbir almak demektir. [2]



992. ıbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Bir erkek, yanında mahremi olmayan kadınla yalnız kalmasın; hiçbir kadın da yanında mahremi bulunmaksızın (tek başına) yolculuğa çıkmasın” buyurdu. Bunun üzerine bir sahâbî:

– Ey Allah’ın Resulü! Karım hac için yola çıkmak üzere, ben de falanca savaşa katılmak için yazıldım” dedi.

Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Git, karınla birlikte haccet!” buyurdu.[3]



* Bir erkeğin kendisine nikahı helal ve mümkün olan bir kadınla tek başına bir arada kalması haramdır, yasaktır. Bu kısıtlama kadının ırzı ve iffetini korumaya yönelik bir tedbirdir. Bir başka hadiste “Üçüncüleri şeytandır” denilmek suretiyle bu tedbirli adım ve hareket tarzı ortaya konmuş oluyor.

Her düşenin bir kapanı bulunacağı gerçeğini de dikkatlerden uzak tutmamak gerekir. Bu hadis kişinin karısını hacca götürmesi farz olan cihaddan daha önemli bir iş olduğunu bize bildirmektedir. ıslam getirdiği esaslarla hayatın her kademesini güvence altına almıştır. ınsanlar hanımlarını yalnız başına yolculuğa bırakmamak için baştan fedakarlık göstermeliler ki sonradan pişmanlık duyacak bir şeyle karşı karşıya kalmamış olsunlar. Bu gün müslümanlar bu işlere daha çok dikkat etmek mecburiyetindedirler. Taksi, dolmuş, servis, asansörler ve sekreterlik müessesesiyle okullarda ve resmi dairelerde özel duman odaları ve öğretmenler odası gibi yerlerde daha fazla dikkat edilecek yerler cümlesindendir. [4]



--------------------------------------------------------------------------- -----

[1] Buhârî, Taksîr 4, Mescidu Mekke 6, Sayd 26, Savm 67; Müslim, Hac 423; Ebû Dâvûd, Menâsik 2; Tirmizî, Rada’ 10; ıbni Mâce, Menâsik 7.

[2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 292.

[3] Buhârî, Nikâh 111, Cihâd 140; Müslim, Hac 424.

Kısa şekli 1631’de gelecektir.

[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 293.

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

7

27.09.2005, 01:31

170) Yola Çıkarken Yapılacak Dua (Yola Çıkmak Üzere Bineğine Binerken Okunacak Dua)


“Ve Allah bütün karşıt çiftleri de yaratandır ve bindiğiniz hayvanları ve gemileri de yaratan Odur ki böylece onların üzerlerine binip yerleşince Rabbinizin bunca nimetlerini hatırlayıp; bütün bunları bizim emrimize ve hizmetimize veren Allah ne yücedir, yoksa biz onu zaptedip kendimize yanaştıramazdık.” (Zuhruf: 43/12-13)



974. ıbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir sonra da şöyle dua ederdi:

“Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”

Ey Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.

Ey Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!

Ey Allahım! Seferde yardımcı, geride çoluk çoçuğu koruyucu sensin.

Ey Allahım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten sana sığınırım.”

Râvi diyor ki, Hz. Peygamber yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve onlara şu cümleleri de eklerdi:

“Biz yolculuktan dönen, tövbe eden, kulluk yapan ve Rabbimiz’e hamd eden kişileriz.”[1]



975. Abdullah ıbni Sercis radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken, “Yolculuğun güçlüklerinden, üzücü manzaralarla karşılaşmaktan, iyiyken kötü olmaktan, mazlumun bedduasından ve dönüşte mal ve çoluk çoçuğu kötü hallerde bulmaktan Allah’a sığınır”dı.[2]



976. Ali ıbni Rebîa şöyle dedi:

Ali ıbni Ebû Tâlib’i gördüm, binsin diye hayvanını getirdikleri zaman ayağını üzengiye koyunca ‘Bismillah’ dedi. Hayvanın üzerine yerleşip doğrulunca; ‘Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz’ dedi. Üç defa ‘el–Hamdülillah’, üç defa ‘Allahu ekber’ dedi. Sonra da ‘Ey Rabbim, seni tesbih ederim. Ben kendime zulmettim, beni bağışla. Çünkü senden başka günahı bağışlayacak kimse yoktur’ âyetini okudu ve güldü.

Bunun üzerine,

– Ey mü’minlerin emiri! Niçin güldün? dediler. O da şu cevabı verdi:

– Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in, benim yaptığım gibi yaptığını ve benim güldüğüm gibi güldüğünü görmüş ve ‘Niçin güldün ey Allah’ın Resülü?’ diye sormuştum.

– “Yüce Rabbin, benden başka günahları bağışlayacak bir kimsenin olmadığını bilerek, günahlarımı bağışla! diye dua eden kulundan hoşnut olur,” buyurmuştu.[3]



* Her işimizde olduğu gibi yolculukta da nasıl dua edeceğimizi, nelerden Allah’a sığınacağımızı bize Rasûlullah böylece öğretmiştir. Biz de yolculuklara çıkarken bu duaları yaparak bu sünneti yaşatabiliriz. [4]



--------------------------------------------------------------------------- -----

[1] Müslim, Hac 425. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihad 72; Tirmizî, Daavât 45–46.

[2] Müslim, Hac 426. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 41; Nesâî, ısti’âze 41–42; ıbni Mâce, Dua 30.

[3] Ebû Dâvûd, Cihâd 74; Tirmizî, Daavât 46.

[4] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 289.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

8

27.01.2006, 23:22

Alıntı sahibi ""Fahri Avcu""

Hadis No : 2182
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir."

Kaynak: Buhari, Taksiru's- Salat 4; Müslim, Hacc 419, 422, (1339); Muvatta, ısti'zan 37, (2, 979);, (1341)


"bir gece ve gündüz devam edecek mesafe" ozaman Ucakla Türkiyeye yapilan seyahatta bir beis yoktur, cünki 3 saat sürüyor. Tabiki diger sartlara da uygun olacak.

Fahri Avcu

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "Fahri Avcu"

Mesajlar: 496

Konum: Almanya

Meslek: isci

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

9

28.01.2006, 02:11

Hasan_Sinan kardesim simdi biz hadislerden hüküm cikaramayiz bunu meseb imanlari yapar.

“Bir erkek, yanında mahremi olmayan kadınla yalnız kalmasın; hiçbir kadın da yanında mahremi bulunmaksızın (tek başına) yolculuğa çıkmasın” buyurdu

bu hadis ise haram oldugunu belirtmis

hanefi mesebine göre 90 km gecen bir yolculuk caiz degildir.
safi mesebine göre 90 km gecen " ise zaruret olursa caiz olur.

gladi

Stajyer

Mesajlar: 95

Konum: alem i ervah

  • Özel mesaj gönder

10

28.01.2006, 11:34

Alıntı sahibi ""Fahri Avcu""

Bu konuyu bazi hocalara sordum netice olarak..

Bir kadin Hanefi mesebine göre kocasi veya mahremi olmadan birkaç kadinla birlikte olsa da 90 KM yi gecen yere gitmesi caiz degildir.

Safii mezhebine göre emniyette olursa kocasi veya mahremi olmadan birkaç kadinla birlikte olursa 90 yi KM gecen yere mecburi is için gitmesinde beis yoktur.yokarida belirtildigi gibi mesela ilk hac.




selam kardeş bu gunumuzde nasıl bır doksan dakıka ... mesala istanbulda bır 90 km baska ... konyada bı 90 dakıka basşa ...sabah saatınde gene bır ıstanbulda farklı oglen farklı aksam farklı gece farklı ....olcu bırımı km olamaz .... meshepler kolaylastırıcıdır ...şafı meshebı 90 ın uzerıne çıkırlır eger dıyorsa kırsal kesımden bahsedıyor ... hanıfı meshebı 90 ın altında dıyorsa sehır den bahsedıyor ...


dıyelım kı ; musluman olmayan bır aıle şehırde uygunmu ? gene hayır ...musluman olsa gene hayır ... günümüzde şartlar oluşmadı ki bi kere ... musluman olsun veya olmasın , kapkac olaylarından tutun , sözlu satasmalardan tutun , tacizlerden tutun ... olma ihtimali en yuksek sevyede bir memlekette insanların bırak kadınları çocukları dışarı salmamasında kara kara düşünüyorlar ...

peki ne zaman çıkarız bu mesafeler ne zaman uzar ?

eger ben dukkanımı bır mahallede açık bırakıp camııye gıdersem , o mahallede çocugumum da eşimde ,kız kardeşimde az çok güvende demektir , ve eger bir şehir de artık bu durum ve şartlar oluşmussa , şehirde guven oluşmususa gene okadar rahat ederim eger bir ülkede oluşmusa gene aynı , eger dünyada bu şartlar oluşmussa bir okadar daha


ALLAH a emanet olun

Alıntı

"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir