Muhabbet Fedâileri

Değerli kardeşim;

bizler de sizlerden çok farklı değiliz.
hayat girdabı içinde boğulmamak için tutunacak bir dal arıyoruz.

bu noktada kopmaz bir ip olan Rahmet-i ılahiye yapışmaya çalışıyoruz.

Evet, ben Rabbimi seviyorum.
Çünkü beni en çok O'nun sevdiğine inanıyoryum.

Ne annem, ne babam, ne eşim ve ne de diğerleri beni Rabbim kadar sevemezler.

Ben Rabbimi sevdiğim gibi, Rabbime sevdiğimi göstermek istiyorum.

O'na O'nu sevdiğimi göstermenin en güzle yolu, O'nun sevdiği insana benzemek olduğundan, O'nun sevgili Resuluna benzemeye, onun yoluna uymaya çalışıyorum.

ışte yapmaya çalıştığımız bu.
siz de bu basit ve faydalı işleri yaparsanız, inşallah biraz daha huzur bulursunuz diyorum

sasygılar

Öncelikle aramıza hoş geldin kardeş.Ben sizin yaşadıklarınızı üni.1.sınıfta yaşamıştım.Üniversitenin o aldatıcı hayatını benimsedim,önce namazların aksadı,sonrada bütün zincirler bir bir kırılmaya başladı.ınanın o altadıcı hayatın iğrençliklerini görünce yine herşeyin dermanı olan Risale'i Nur derslerine katılmaya başladım.Bırakıpta başlamak inanın zor geliyor baştan.Ben sıkılmadan ve büyük bir hırsla namazıma sarıldım,günlerce maneviyatsız günlerime ağladım,beni affetmesi için Allah'a yalvardım.Günlerce aylarca ...Ve sonunda Rabbim namazlarımdan zevk almamı sağladı.Yaşadığım günlerde arkadaş çevresinin ne kadar kötü neticeler doğurduğunu,insanı maneviyattan nasıl uzaklaştırdığınıgördüm.Bunun için arkadaş çevresinin önemli olduğuna inanıyorum.Bu sözün kime ait olduğunun şimdi hatırlamıyorum ama yerinde ve doğru bir söz olduğunu yaşayıp gördüm."Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim".
Evet kardeş Allah bizleri yaşadığımız bu günler için affeder.Aksatmadan,dua ederek ve Risale'i Nur'un o manevi havası inanın kurtuluşunuz ve kurtuluşumuz olacaktır...Allah yar ve yardımcınız olsun

Merhaba, hoşgeldiniz, üyeliğiniz hayırlı olsun,

ılk aklıma gelen, cemaatin büyük önemi olduğu oldu. Hangi şehirde ikamet ediyorsunuz? Tahmin ediyorum ki, eğer aileniz (anne, baba, kardeş) de bir arada değil, tek tek fertler olarak yaşasalardı, şeytanların onlarla uğraşması daha kolay olurdu. Üstadımız da bildiğiniz gibi bir elif 1 değerindedir, üç elif yan yana gelince 111 değerinde olur diyor. Yine Üstadımız bir beyanında diyor ki "Hiç bir şeyde ifrat ve tefrite kaçmayın ama ifratane irtibatta bulunun."

Hem, cemaatle kılınan namazın şevki, zevki ve sevabı da kat kat fazla. En küçük cemaat hükmünde olabilecek aile ile sahura kalkmak bile farklıdır. Gecenin o vaktinde kalkıp da tek başına sahur yapmak pek de tatlı olmuyor hani. Aynı şekilde iftarı tek başınıza yapmak da. Yani şimdi bunlardan zevk aldığımız halde bile tek başımıza yapmaktan hazzetmiyoruz. ışin dini yönünü bırakın, ehl-i dünyaya dahi sorun, güzel bir televizyon programını tek başlarına mı izlemekten hoşlanırlar, iki arkadaşla mı, üç arkadaşla mı, beş arkadaşla mı? Onlar buna sosyal aktivite diyorlar ve bunsuz yaşayamıyorlar. Onlar dünyevi ve hazır zevklerini tatmin için bile bunlara ihtiyaç duyarken, biz sürekli bizimle uğraşan insî ve cinnî şeytanlarla uhrevi işlere koştururken cemaatle olmalıyız, yoksa bezginlik, sıkkınlık kolay çöker, şeytan bizi daha kolay aldatır.

Hem Üstad şöyle demiş:
“ınsanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil [karşılık] bir kalbin mevcut bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler [paylaşsınlar] ve lezaizde [güzel şeylerde] birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar.”
“Evet, bir işte mütehayyir [hayret veya tereddüt içinde] kalan veya birşeye dalarak tefekkür eden adam, velev zihnen olsun [hayalî bile olsa], ister ki, birisi gelsin, kendisiyle o hayreti, o tefekkürü paylaşsın.”
“Kalplerin en latifi [duyarlısı], en şefiki [şefkatlisi], ‘kısm-ı sani’ [diğer yarım] ile tabir edilen kadın kalbidir.”
Bu yazıyı alıntı yaptığım başlığı ve cevapları da okumanızı tavsiye ederim. ışte burada tıklayın...

Demek başka insanlarla -modern tabire- göre sosyal aktivitelerde bulunmaya fıtrî bir ihtiyacımız var. Hele el-hannas taifesi bizimle uğraşırken bir cemaat içinde bulunmalı ve birbirimize destek olmalıyız. En azından en küçük cemaat olan ailemizde bunu sağlamaya çalışmalıyız. Çok acib zeki olan şeytan (el-hannas, bkz:Kur'an'ın son suresi Nas,114, tefsirleri de bir gözden geçirin) "ışte mağlub oldun, koyver gitsin, gerisi gelmez nasılsa.. Senin gibi bir facirin zevksiz, tatsız, tuzsuz ibadetlerinin ne değeri var ki, kılma boşver... Senin zaten hidayete, imana istidatın yokmuş..." gibi şeylerle bizi kandırmaya muvaffak olursa bize çok yazık olur. Hem zevk ve tadı tuzu olmadığı halde, Allah rızası için gayret ile, zorluğuna katlanarak yapılan ibadetin daha büyük sevabı olmasını umuyoruz.

Muhterem btokgoz abi şimdi "Yine beni mi örnek gösterdin" diye takılabilir bana ama, onun açtığı başlıklarda belki size çok nafi' merhem hükmünde yazılar olabilir. Bir okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=1818
http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=1871

Hem bu gen olayı - ki şaka yaptığınızı farzediyorum - şeytanın bizi kandırmasından ve dalalete yuvarlanmamızdan tutun, Cebriyye (herşeyi zorla kader yaptırıyor diyen fırka) gibi sapık bir yola dahi götürebilir, dikkat edelim.

ıBADETTE DEVAMLILIK

Yaratıklar içinde seçkin bir yeri olan, akıl, fikir ve üstün yeteneklerle donatılan insanın yaratılışında elbette ki, bir hikmet vardır. ınsan olarak yaratılışımızın,dünyaya gelişimizin hikmetini YÜCE ALLAH,Kuran-ı Kerim'de şöyle bildirmiştir:'' Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yarattım. '' (Zariyat,56)

Dünyaya gelişimizin gayesi, ALLAH'ı tanımak ve ona ibadet etmektir.

ınsan, beden ve ruhtan meydana gelen bir varlıktır. Bedenin maddi gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhunda manevi gıdaya ihtiyaci vardır. Ruhun en önemli gıdası sağlam iman ve ihlasla yapılan ibadettir.

ıbadet, ALLAH'a tazim, hürmet ve saygı göstermek, itaat etmektir. ıbadet, saygı ve itaatin en yüksek derecesidir. Böyle bir saygı yalnız ALLAH'a yapılabilir ve bu ALLAH'ın üzerimizdeki hakkıdır. ALLAH'ın bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur. Fakat bizim ibadete ihtiyacımız vardır. ıbadette bizim için birçok faydalar olduğu gerçektir.

ıbadet, insanlara ALLAH katında değer kazandırır. Kuran-ı Kerim, bu konuda şöyle buyurur: ''(Ey Muhammed) de ki;duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin.''(Furkan 77) '' Sana yakın (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et.'' (Hicr,99)

Farz Namazlara devam edilmesi emredilerek şöyle buyurulmaktadır: ''Namazlara ve orta namaza (ikindiye) devam edin ;gönülden boyun eğerek ALLAH için namaza durun.''(Bakara,23 Başka bir ayette ise; '' Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol.'' (Ta-Ha,132) buyurulmuştur. Peygamber efendimiz(s.a.s.),az da olsa devamlı olan ibadeti tavsiye etmiştir.

Ayet ve hadislerden anlaşılıyor ki,ibadette devamlılık esastır. Beklenen faydanın hasıl olması için ibadetler, zamanında ve devamlı yapılmalıdır.

kardeş demişsinki fazla inanç geniniz varmı sende suçu şimdi gene mi atıyorsun...herşey sende biter kardeşlerin tavsiyeleri de cok guzel ek bilgi olsun dedim

RABBIM bizleri dinden iman ayirmasin amin

Alıntı sahibi ""nursen""

Her şeyide allahtan beklemeyin canım.

Selamun aleyküm nursen kardeş.Herşeyi tabiki Allah'tan beklemeliyiz.Hatta geçen risale dersinde dua bahsi yapılmıştı.Ablalar diyorlardı ki herşeyini Allah'tan isteyiniz.Ayakkabınızın bağını bile...O yüzeden haşerat içinde dua edilebilmeli bence :lol: :lol: Evet haklısınız ilk duyulduğunda insana komik geliyor ama yanlış bişeyler söylemeyelim.
Her insanın sizin gibi bocalama dönemleri vardır.Benim babam 5 vakit namazını kılan bir insandı ama biz kılmıyorduk.Akşam eve geldiğinde öğleni kıldın mı?ikindiyi kıldın mı? diye sorardı eğer kılmadınsa yandın terör eserdi evde.Bu şekilde davranmasının çözüm oladığını anlayan babam artık bizi saldı hiç sormaz oldu.Dualarından hiç eksik etmezdi ama bizi.şimdi elhamdülillah kılıyoruz namazlarımızı hemde ondan korkumuza değil kendi isteğimizle rabbimizin rızası için kılıyoruz.Diyeceksiniz ki nasıl oldu bu beş vakit namaz.Hani olur ya sohbetler falan hanımların,biz kızlarla oturduk dedik ki bu böyle olmıcak en iyisi haftada bir gün sohbete gidelim,şansımızda vardı hocamızın boş günü varmış.Allah razı olsun bize bir gününü ayırdı hemde bayanların arasına almadı genç grubu yaptık.ışte her hafta o manevi havanın etkisiyle ilk başlarda 1-2 gün tesiri sonralarda bir kaç gün daha fazla tesiriyle değişmeler başladı.Daha önceleri namaz adetimiz olmadığı için ezanı duysam bile aklıma namaz kılmak gelmiyordu.yine Allah razı olsun arkadaşıma tembih ettim bana her vakit çağrı yap diye.Oda yaptı.benim namazı kılmadan çağrı yapmam yasak ama.Ben çağrı yapana kadar çağrı :oops: :lol: sonra herşey rayına oturur oldu gerisi geldi.

Tabi herkezin belki farklıdır!Nerden,hangi kapıdan,hangi olay karşısında kısmet olur bilinmez ama.Bence böyle Allah'ın(c.c),Resulullah'ın (s.a.v),Sahabelerin,hadislerin,Kuran-ı kerimin anlatıldığı bir ortama girmelisiniz.Ve gerçekten işi espriye vurdurmadan istemelisiniz.Size inşaAllah dua edicem.Rabbim yardımcınız olsun.Bu zamanda nefis terbiye etmek,hakiki imana kavuşmak ve muhafaza etmek zor.Ama ayakkabı bağınızı bile Allah'tan canı gönülden isteyin bak nasıl olacak...Hayırla...

Alıntı sahibi ""nursen""

Evet.Görev nedeniyle, ailemden uzakta yaşıyorum ve maneviyatı paylaşabileceğim tek bir arkadaşım bile yok…napabilirimBU BıR SORUDUR) (Konya’dayım)

ve aleykümüsselam,

Sizin adınıza sevindim. Ayrıca dua etmenizi de tavsiye ediyorum. "Allah'ım istikamet ver, hidayet et, bizi bağışla, sevdiğin razı olduğun kulların arasına ilhak eyle (kat)" gibi...

Bundan gayrı, yukarıda alıntı yaptığıma binaen bir şey sormak istiyroum, daha önce sohbetlere katıldınız mı, Konya'daki hanımlar sohbetlerine, dershanelere (tahminim o ki; öğrenci bacılarımızın kaldığı, haftanın bir kaç günü ise annelerimizin vs. gibi yaşca büyüklerin de sohbet için gitiği yere) gitmek ister misiniz?

Hem oradan güzel çevre edinirsiniz, sadece sohbet arkadaşından ötesi de olabilir, içtimai hayatta da size faydaları dokunur diye tasavvur etmekteyim. Eğer isterseniz, Yeni Asya bürosuna (büro diyince aklınıza sadece ofis gelmesin, yani kırtasiye gibi de olabilir) sorarsanız size dershanenin adresini ve ders gününü verirler, ya da dersleri organize eden hanımın telefonunu verebilirler eğer onlardan taleb ederseniz.

Forumda dershanede kalmış bacılarımız bu konuyu benden daha iyi bilir. Sazı onlara bırakıyorum

Sazı elimize almaya gerek yok sen yeterince anlatmışsın zaten.Dediğin gibi adres veya tlf numarası alabilir.Tlf edip ablalarla irtibata geçerse onun için uygun olur diye düşünüyorum.Durumunu açıklar.Derslere katılmak istediğini belirtir.Onun için uygun olan saatleri konuşurlar ona göre yönlendirirler nursen kardeşimizi.

Alıntı sahibi ""nursen""

meramımı daha farklı izah edebilirdim diye düşündüm..benimde hoşuma gitmedi. Hiç yakışmadı foruma. Bu bakımdan sizlerden ve okuyan herkezden özürdilerim.. çok haklısınız.

Evet ilk okunduğunda ilginç geliyor insana ama özür dilenecek bişey olduğunu sanmıyorum.Yazınız gayet sıcak ve içtendi.Belki ilk defa böyle bir foruma yazmış olduğunuz için olabilir.Zamanla alışırsınız inşaAllah.Bu foruma sıklıkla katılmanızı tavsiye ederim.Ve şimdiye kadar okumadığınız ve ihtiyaç duyduğunuz konu başlıklarına(ki ihtiyacınız büyük gibi görünüyor)girip okuyun mutlaka.Etkili olacaktır.Özellikle dini içerikli yazılarda hoş ve etkili hikayeler bulacaksınız.Mutlaka okuyun...Hayırla

Selamın Aleykum Nursen kardeş kusura bakma kırdıysam bende burada yeniyim ve benim durumum senden de kotudur bundan şüphen olmasın... bir yerde yazıyı okumustum ek olsun diye eklemştim yoksa benim kendime ait yazım deil o kadar bilgim de yok zaten...Allah yardımcın olsun...inşAAllah buradan cokca yararlanırsın...kardeşler eminim cok yardım ederler...

Kardeşimizin o anki duygularını ve yaşananları kendine has bir anlatımla anlatması gayet hoş.Bizler Risale'i Nur çatısı altında ve kardeşliğin verdiği manevi bir ortamda ailevi bir hava soluyoruz.Sorunlarımızı paylaşmak ve sorunlara çözüm bulmak hem sorunlarımızın giderilmesi hem de bunun verdiği mutluluğu unutmak mümkün değil.Sorunlardan dolayı kimse küçümsenmez ve aşağlanamaz zaten bunlar etik ve dinimiz açısındanda kabul görmeyen durumlardır.
Hepimizin eksiklikleri vardır ve olacaktır.Zaten bu dünyaya öğrenmeye geldik ve öğrendiklerimizi hayata geçirip yaşamaktayız.Önümüzde Kur'an'ı Kerim,Peygamberimiz ve peygambrler ,onların hayatları,Risale'i Nur ve ıslama hayatlarını adamış Evliyalar bizleri salt doğrulara ulaştırmak için sunulmuş nimetlerdir.Bunların yanı sıra burada bunları yakalamış ve yakalamaya çalışmakta onlan bizler varız.Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımızı değerli kardeşlerimizle paylaşmak kadar güzel bir duygu yoktur...Paylaşımın ne kadar güzel olduğunu bizlere yaşatan kardeşlerimize teşekkür eder,Allah hepsinden razı olsun deyip noktayı koymak istiyorum.