Muhabbet Fedâileri

Cevap geldi:

Bir kardeşin biri şöyle bir soru sordu:Vitr namazında son rekatte elleri kaldırıp tekbir getiriyoruz.Yeni merak etmeye başladım neden diye? Vitr namazının hikmeti nedir? Ne zaman, nasıl kılınacağı var ama hikmeti yok,bulamadım,boşuna değildir sanırım

Değerli kardeşim;
Hanefî mezhebine göre vitir namazının üçüncü rekâtında Fatiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra "Allahü Ekber" diyerek eller kaldırılır ve yana salıverilmeden kunut duaları okunur, sonradan rükûa varılır. Vitir namazının hem kendisi, hem üçüncü rekâtta alınan tekbir, hem de okunan Kunut duaları vaciptir. Peygamberimiz (a.s.m.) de vitir namazını bu şekilde kılmışlardır. Bunu Hz. Ali ve ıbni Ömer (r.a.) gibi Sahabîler haber vermektedir.

Alman bu tekbire "intikal tekbiri" denir. Çünkü, tekbirden önce okunanlar birer sûre ve âyettir. Kunut duaları ise Peygamberimizden rivayet edilen birer duadır. ışte âyetle dua arasını ayırmak ve dua hâline intikal etmek için tekbir alınmaktadır.

Elleri kaldırarak sesli olarak tekbir almanın hikmeti de Tahtâvî'de geçtiğine göre, sağır ve kör gibi özürlü kimselere tekbir alındığını bildirmek içindir.1

Bu tekbiri alırken elleri kaldırmanın nereden geldiği ve nasıl sünnet olduğu hususunda ise Ruhu'l-Beyantefsirinde çeşitli rivayetler kaydedilmektedir. Bu rivayetlerden birisi şu şekildedir."Miraç Gecesi Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Mescid-i Aksâ'da bütün Peygamberlere imam oldu ve onlara iki rekât namaz kıldırdı. Hz. Musa Peygamberimizden Sidre-i Müntehâ'ya vardığı zaman kendisi nâmına bir rekât namaz kılmasını istedi.

Peygamberimizin Hz. Musa ile Miraç Gecesinde karşılaşacağı Secde Sûresinde meâlen şöyle ifade edilir: 'And olsun ki, Biz Musa'ya Tevrat'ı verdik; o Tevrat'a nasıl kavuştuy-sa sen de Bizim vaadimize kavuşacağından öylece şüphe etme. Biz o kitabı ısrailoğullan için bir hidayet rehberi kılmıştık.12 Bu âyetin birkaç tefsiri vardır. Bunlardan birisi, Peygamberimizin, Kur'ân'ın tamamına kavuşacağından şüphe etmemesi, diğeri de Miraç Gecesinde Hz. Musa'ya kavuşacağından şüphe etmemesidir.

"Peygamberimiz (a.s.m.) Miraç'ta, Sidre-i Mühte-ha'ya çıktı, bir rekât namaz kıldı. Buna bir rekât da kendisi ilâve etti. Namaz iki rekât oldu. Cenab-ı Hak kendisine bir rekât daha kılmasını emretti. Böylece namaz, akşam namazı gibi vitir [tek] oldu. ışte Peygamberimiz üçün-cü rekâtı kılacağı sırada ılâhî rahmet ve nur tecelli etti. Peygamberimiz o nur içinde kaldı. Ve kendinden geçmiş vaziyette elleri çözüldü. Sonunda ellerini kaldırarak tekbir aldı. ışte elleri kaldırmak böylece sünnet oldu.,"3

Başka bir rivayette ise, Peygamberimiz üçüncü rekâtı kılacağı sırada Fatiha ve zamm-ı sûre okudu. Rükûa gideceği sırada Cehennemi gördü. Cehennem ehli kömür gibi sim siyah olmuştu. Peygamberimiz bu halde de kendisinden geçti ve elleri çözülüverdi. Hemen Cebrail (a.s.) geldi, Peygamberimizin üzerine Kevser suyundan döktü. Böylece Peygamberimiz kendine geldi. Tekbir alıp kunut dualarını okudu. Kunut duasında Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah'a sığındı.

Vitir namazının vakti ve fazileti hakkında da Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Allah size bir namazı ziyâde kıldı ki, o namaz sizin hakkınızda kırmızı tüylü develerden daha hayırlıdır. ışte o namaz vitir namazıdır. O namazı yatsı ile şafağın atışı arasında verdi."4 Bilindiği üzere, Arapların yanında o zamanlar en kıymetli dünya malı kırmızı tüylü develerdi. Hadiste, vitir namazının en kıymetli dünya malından daha hayırlı olduğu bildirilmektedir.
Bütün bu rivayetler ve hikmetleri ile birlikte, ibâdetlerle ilgili meselelerde aranan esas husus, Peygamberimiz nasıl kılmış ve tatbik etmişse, onu taklit edip yapmaktır. Zaten hikmet ve maslahatların sadece bir teşvik tarafı bulunmaktadır.
1. et-Tahtâvî, s. 305; Nimet-i islâm, s. 308.
2. Secde Sûresi, 23.
3. Ruhu'l-Beyan, 4:413-414.
4. Ebû Dâvud, Salât:336.
Mehmed Paksu, Sorulu-Cevaplı ıbadet Hayatımız

Selam ve dua ile…

Selamın Aleykum kardes ben yazılanları dışardan izleyordum gerçekten bence bu cok guzel bir cevap Allah razı olsun bizi bilgilendirmiş oldun...

ve aleykümüsselam, amin ecmain,

Sorularlaıslamiyet gibi ilmî heyetinin ekseri Nur talebesi, kardeşi, dostu, okuyanı olan bir yer var, aklınıza takılırsa oraya da yazın, kardeşlerin sorduğu soruları ben de araştırıyorum, bulamazsam ya da tatmin olmazsam oraya soruyorum. Güzel oluyor sorular. Allah onlardan razı olsun.

Başka bir rivayette ise, Peygamberimiz üçüncü rekâtı kılacağı sırada Fatiha ve zamm-ı sûre okudu. Rükûa gideceği sırada Cehennemi gördü. Cehennem ehli kömür gibi sim siyah olmuştu. Peygamberimiz bu halde de kendisinden geçti ve elleri çözülüverdi. Hemen Cebrail (a.s.) geldi, Peygamberimizin üzerine Kevser suyundan döktü. Böylece Peygamberimiz kendine geldi. Tekbir alıp kunut dualarını okudu. Kunut duasında Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah'a sığındı.

esselam..

demek bana anlatilanda bir rivayetmis dolayisiyla buna sevindim...cünki bana anlatildigindan beri hep aklima geliyor tam ücüncü rekatda tekbir getirirken. cok güzel bir cevap gelmis. Allah razi olsun said kardes.

vesselam..

amin ecmain , cümlemizden

Vitir namazında okunması Hanefi Mezhebi'ne göre sünnet olan kunût duaları, müthiş bir anlam zenginliğine ve şiirselliğe sahiptir. Kunût duaları, temelde Allah Teâlâ'ya en içten övgü, bağlılık ve dilek ifadelerini içine alan sözlerdir. Çünkü, kunût duasından maksat, Allah'ın yüceliğini hatırlamak ve dua etmektir. Kunût dualarının yalın, ama insanı çok derinden ürperten ve öteler ötesine kanatlandıran ifadelerinin Türkçe anlamı şöyledir:

"Allah’ım! Biz, senden yardım, bağışlanma ve doğruluk dileriz.

Sana inanırız. Sana yöneliriz. Sana dayanır ve güveniriz.

Seni, bütün iyiliklerle överiz. Sana şükrederiz. Sana nankörlük etmeyiz.

Sana isyan edip duranları reddederiz ve terk ederiz.

Allah’ım! Biz, yalnızca sana ibadet ederiz. Yalnızca senin için namaz kılarız.

Sana secde ederiz. Senin hoşnutluğunu ve kulluğunu kazanmaya çalışırız.

Senin rahmetini umar, azabından çekiniriz.

şüphesiz senin azabın kâfirlere erişecektir."

Allahım! Senden yardım, bağışlanma ve doğruluk dileriz,

Sana inanıp yöneliriz, sensin dayanağımız ve güvenimiz.

Bütün iyiliklerle överiz seni, sana şükrederiz, nankörlük etmeyiz,

Sana isyan edip duranları kesin reddederiz ve ilişiğimizi keseriz.

Allahım! Biz, yalnızca sana ibadet ederiz.

Yalnız senin için namaz kılar secde ederiz.

Çalışırız senin hoşnutluğunu ve kulluğunu kazanmaya,

Senin rahmetini ummaya ve azabından korkmaya,

Kuşkusuz, kâfirlere erişecek olan azabına inanmaya.