Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

61

03.08.2004, 21:48

biz hele bir sirat köprüsünü gecelimde insallah.... :roll:
Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuyacak kitap ararken,Risale-i Nur'u okuduğum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladığını hissettim.ılmî ve imanî şüphelerden kurtaran aklî ve imanî ispatları onda buldum.Z.G.

62

03.08.2004, 22:09

Asra andolsun ki insanlık hüsrandadır , ancak iman edip , salih amel işleyenler , birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.

ımamı şAFı (r.a) Kuran gelmeseydi de sadece bu sure olsaydı insnlar bu sure ile doğru yolu bulurlardı demiş.

Bende derim ki ; Hiçbirşeyin taassubu olmayalım. Kurtuluşa erenler Allahın ipine sıkıca bağlı olanlardır.

Mezhep taassubunu bırakalım vahdeti oluşturalım.

63

09.08.2004, 14:37

ıhvani ve ehevati! Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh;

belki şia'yı tanıdığımdan dolayı sizinle konuşmam iyi olur. (Resulullah'ın yasakladığı cidal olacaksa ben yokum.)

Konu sanırım "Mezhepler".
"ıslamda mezhepçilik ve mezhepsizlik yoktur; Mezheplilik vardır."

Yüce ımam Humeyni Ehl-i Sünnet mektebinde 4 mezhep (Hanefi, şafi, Maliki ve Hanbeli mezhepleri), (24 mezhebi olan) şia mektebinde ise 2 mezhep (Caferi ve Zeydi mezhepleri) haktır demiş (diğer 22 şia mezhebine batıldır demiş); ıslam'da 6 hak mezhebin bulunduğunu belirtmiştir.
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

64

09.08.2004, 17:27

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""



Yüce ımam Humeyni Ehl-i Sünnet mektebinde 4 mezhep (Hanefi, şafi, Maliki ve Hanbeli mezhepleri), (24 mezhebi olan) şia mektebinde ise 2 mezhep (Caferi ve Zeydi mezhepleri) haktır demiş (diğer 22 şia mezhebine batıldır demiş); ıslam'da 6 hak mezhebin bulunduğunu belirtmiştir.


SelamunAleykum.

Bu konuda Kaynak ısteyim?
Türkçe olsun ıngilizcem iyi değil.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

65

09.08.2004, 17:34

selamun aleykum;
bunu okuduğum kitabın adı "Hattı ımam, Kelam-ı ımam". sayfa noyu bilemem şu an.
ve faydalı olarak; "Sahife-i Nur"a bakabilirsiniz.

bir de kaynak olarak beni (ıran'daki kurallardan çok az da olsa haberdar olduğum için) görebilirsiniz. ıran'da Devrim'den önce Ehl-i Sünnet mezheplerine göre hüküm verme yasak idi. ınkılab ile "her şahıs kendi mezhebine göre hüküm verebilir" dendi.
selam ile
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

66

11.08.2004, 14:47

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""

selamun aleykum;
bunu okuduğum kitabın adı "Hattı ımam, Kelam-ı ımam". sayfa noyu bilemem şu an.
ve faydalı olarak; "Sahife-i Nur"a bakabilirsiniz.


Aleykümselam.

ıman Humeyni'nin ve ırandaki şimdiki iktidarın (Kişisel görüşlerden daha çok Amaç vari görüşleri) Mezheplere bakışını anlatan bir kitap sormuştum. Türkçe olarak hazırlanmış olması gerekli olduğunu zaten daha önce belirttim. Mümkünse bana kitap adıyla değilde yayın eviyle birlikte verirseniz iyi olur.

ımam Humeyni'nin Abdullah ıbn-i Sebe Hakkında ne düşündüğünü net bir şekilde anlatacak kaynağıda merak ediyorum.

vede Aşağıdaki linkde anlatılan konunun şia tarafından nasıl değerlendirildiğini öğrenmeyi isterim.

http://www.sorularlaislamiyet.com/moduller.php?modul=soru&op=1&id=197
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

67

11.08.2004, 14:53

Bu yazıda mehmet kırkıncının tarih konusunda çok eksik bilgiye sahip olduğu anlaşılıyor.
ımam humeyni ibni sebecileri islam dışı olduğunu belirtmiştir.Bu konuda fetvaları vardır.

Mehmet kırkıncı klasik devletçi sünnni eolü savunuyor. hemde sebecileri şiilerin kaynağı gören yanlış mantık iddiasıyla.

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

68

11.08.2004, 15:04

Ben kaynak kitap sormuştum.
Kişisel cümlelerle ifade edilen konular benim için hep askıda kalır.
Bir iddia varsa, bu iddianın kaynağını görmek isterim.

Bir birlik isteniyorsa bu birlik için bir şeyler yapıldımı onu öğrenmek isterim.
Yoksa bizim mahallenin cami görevliside her zaman birliğe kardeşliğe vurgu yapıyor.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

69

13.08.2004, 15:26

Alıntı sahibi ""Abdullah""

ıman Humeyni'nin ve ırandaki şimdiki iktidarın (Kişisel görüşlerden daha çok Amaç vari görüşleri) Mezheplere bakışını anlatan bir kitap sormuştum. Türkçe olarak hazırlanmış olması gerekli olduğunu zaten daha önce belirttim. Mümkünse bana kitap adıyla değilde yayın eviyle birlikte verirseniz iyi olur.

ımam Humeyni'nin Abdullah ıbn-i Sebe Hakkında ne düşündüğünü net bir şekilde anlatacak kaynağıda merak ediyorum.

vede Aşağıdaki linkde anlatılan konunun şia tarafından nasıl değerlendirildiğini öğrenmeyi isterim.

http://www.sorularlaislamiyet.com/moduller.php?modul=soru&op=1&id=197


Selamun Aleykum;
bu aralar internete fazla bağlanamıyorum. Kusuruma bakmayınız. Hattı ımam, Kelam-ı ımam'ın türkçe tercümesi vardır. Sizin için araştıracağım inşallah. Büyük ihtimal Kevser yayınlarıdır

verdiğiniz linke tam bakmadım. şianın doğuşu denilmiş.

Ehl-i Sünnet, şia ve Alevî kelimeleri üzerine lügavi olarak kısaca değinmeyi gerekli görüyorum;
“Ehl-i Sünnet”: Sünnet ehli; “Resulullah’ın izinden giden”; “onun sünnetine uyan” manasındadır. Ki o zaman Sunniyiz.
“şia” ise; “Tarafdar” manasındadır ki Hz Ali’nin tarafdarları ve Ehl-i Beyt’i sevenler için kullanılır. şia sonradan türetilmiş bir kelime değildir. Kur’an’da; Musa’nın şiası, Firavun’un şiası olduğu belirtilmiştir.

“Müjde, ya Ali! şüphesiz, sen ve senin şianın yeri cennet olacaktır.”
Ahmed ıbn Hanbel, Feza'il es-Sahaba, (Beyrut) 2/655
El-Hatıb el-Bağdadî , Tarih Bağdad, (Beyrut) 12/289
Taberani, Mu'cem el-Kebir, 1/319
Heytami, Mecmua el-Zeva'id, 10/21-22
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/.247

“ıman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.” (Beyyine 7)
Hz. Peygamber (s) Ali’ye yönelerek: “Bu senin için ve senin şian içindir.” demiştir.
Ayrıca dedi ki: “Canımı elinde tutanın adına yemin ederim ki, bu adam (Ali) ve onun şiası hesap gününe kadar kurtuluşun teminatı olacaklardır."

Celâl ed-Din el-Suyuti, Tefsir ed-Durr ul-Mensur, (Kahire) 6/379
ıbn Cerir el-Taberi, Tefsir Cami' el-Beyan, (Kahire) 33/146
ıbn Esâkir, Tarih Dimeşk, 42/333, 371
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/246-247

Hadîslerinde ımam Ali (a.s)'nin şîası hakkında tebşir vardır.
O zaman tanımlar dikkatimizi çekmektedir. Lügavi olarak Sunni miyiz? şia mıyız?
Aslında her ikisiyiz. şöyle ki; Sunnî Resulullah’ın izinden giden manasındadır ki; biz Sunnî’yiz. şia ise Ali tarafdarı ve Ehl-i Beyt’i seven manasındadır ki (onları sevmek farzdır) aynı zamanda şiî’yiz.
“ –î ” edatı mensubiyet belirttiğinden dolayı; (her ne kadar günümüzde başka bir taife bu terimi kendilerine ait kabul etseler de) “Alevî”: “Ali’nin soyundan olan” ve/veya “Ali ile ilgili olan”. Birinci manasında ele alırsak; Alevi’nin Ehl-i Beyt’ten farkı vardır. Ehl-i Beyt; Resulullah’ın (Hz Ali ve Fatıma’dan devam eden) pak soyu için kullanılırken; Alevî hem Ehl-i Beyt’i kapsamakta hem de Hz Ali’nin diğer hanımlarından gelen soyunu içermektedir. ıkinci manasında ele alırsak her Müslüman Alevidir. Zira Maide 55’te ve Gadir-i Hum’da Ali’nin her mü’minin mevlası olduğu belirtilmiştir; kendisi şah-ı Velayet ünvanını almıştır.



“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-aşina nazarıyla görmüş ki: Âl-i Beyti, Âlem-i ıslâm içinde bir şecere-i nuraniye hükmüne geçecek. Âlem-i ıslâmın bütün tabakatında kemalât-ı insaniye dersinde rehberlik ve mürşidlik vazifesini görecek zâtlar, ekseriyet-i mutlaka ile Âl-i Beytten çıkacak. Teşehhüddeki ümmetin "Âl" hakkındaki duası ki, “Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala âli seyyidina Muhammedin kema salleyte ala ıbrahime va ala âl-i ıbrahime fil-âlemine inneke hamidun mecîd” dir. Makbul olacağını keşfetmiş, yani nasıl ki millet-i ıbrahimiye'de ekseriyet-i mutlaka ile nuranî rehberler Hazret-i ıbrahim'in (A.S.) âlinden, neslinden olan enbiya olduğu gibi; ümmet-i Muhammediyede de (A.S.M.) vezaif-i azîme-i ıslâmiyette ve ekser turuk ve mesalikinde Enbiya-i Benî-ısrail gibi, Aktab-ı Âl-i Beyt-i Muhammediyeyi (A.S.M.) görmüş. Onun için: “sizden akrabama meveddetten başka bir ücret istemiyorum” (şura 23) demesiyle emrolunarak, Âl-i Beyte karşı ümmetin meveddetini istemiş. Bu hakikatı te’yid eden diğer rivayetlerde ferman etmiş: "Size iki şey bırakıyorum. Onlara temessük etseniz, necat bulursunuz. Biri: Kitabullah, biri: Âl-i Beytim." Çünki Sünnet-i Seniyyenin menbaı ve muhafızı ve her cihetle iltizam etmesiyle mükellef olan Âl-i Beyttir.
ışte bu sırra binaendir ki; Kitap ve Sünnete ittiba ünvanıyla bu hakikat-ı hadîsiye bildirilmiştir. Demek Âl-i Beytten, vazife-i risaletçe muradı: Sünnet-i Seniyyesidir. Sünnet-i Seniyeye ittibaı terkeden, hakikî Âl-i Beytten olmadığı gibi, Âl-i Beyte hakikî dost da olamaz.” (Üstad Said Nursi, Lem'alar; Dördüncü Lem'a)
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

70

13.08.2004, 16:16

selamun aleykum

Alıntı sahibi ""Sebil""

Misak demiski:

Alıntı

Sahabeyi suçlamak gibi bir niyetim olamaz. Ama muaviyeyi sevmiyorum. Sahabe olarak da kabul etmiyorum.

Sahabeyi sahabe olarak kabul etmemek, onu suclamaktir kardesim. Bu konuda biraz dikkatli olalim. Allah muhafaza...


selam
bu konuda konuşmak istemem ama şu hadislerden haberiniz olsun.

“Ben Havzın başına sizden önce varacağım. Ve birtakım kavimler hakkında münazaa edeceğim. Sonra onlar üzerine bana galebe çalınacak. Ben: “Ya Rabbi! Eshabım! Eshabım!” diyeceğim. Bunun üzerine: “Sen onların senden sonra neler ihdas ettiklerini bilmezsin!” denilecek.” (Müslim 10/71)


“Havuz başında bana yanıma, bana sahabelik etmiş kimselerden birtakım adamlar muhakkak geleceklerdir. Ta ki, onları gördüğüm ve bana arz olundukları zaman benden ayrılacaklar. Ben de: “Ya Rabbim! Sahabeciklerim! Sahabeciklerim!” diyeceğim. Bana: “Hakikaten sen onların senden sonra neler ihdas ettiklerini bilmezsin!” denilecek!” (Müslim; 10/77)


ıbn-i Abbas’tan rivayet edilmiştir:
“…Haberiniz olsun! Ümmetimden birçok kimseler yakalanarak sol tarafa (Cehennem’e) getirilir.
Ben: “Ya Rabbi! Bunlar benim eshabımdır.” Derim. Bunun üzerine: “Sen bunların senden sonra neler ihdas ettiklerini bilmezsin!” denilir. Bunun üzerine ben, Salih kulun (Hz ısa’nın) dediği gibi derim: “…Aralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen oldun. Sen herşeyi görensin. "Eğer onlara azab edersen, onlar senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan, şüphesiz sen daima üstünsün, hikmet sahibisin”. (Maide 117-118).
Bana denilir ki; “Onlar, sen onlardan ayrıldıktan itibaren topuklarının üzerine mürtedliğe devam ettiler.” (Riyazus-Salihin: 151-152, Buhari: 572; Tirmizi 4/233; Tecrid-i Sarih 9/104-105; ilaahir..)



“Resulullah (s.a.a) Nakl-i sahih ile Hazret-i Ali'ye demiş: “[b]Nakisin, Kasitin ve Marikinle savaşacaksın”
Hem Vak'a-i Cemel, hem Vak'a-i Sıffîn, hem Vak'a-i Havariç hâdiselerini haber vermiş.
Hem Hazret-i Ali (R.A.) Hazret-i Zübeyr ile seviştiği bir zaman dedi: "Bu sana karşı muharebe edecek, fakat haksızdır."
Hem Ezvac-ı Tahiratına demiş: "ıçinizde birisi, mühim bir fitnenin başına geçecek ve etrafında çoklar katledilecek."
ışte şu sahih, kat'î hadîsler; otuz sene sonra Hazret-i Ali'nin Hazret-i Âişe ve Zübeyr ve Talha'ya karşı Vak'a-i Cemel'de.. ve Muaviye'ye karşı Sıffîn'de.. ve Havaric'e karşı Harevra'da ve Nehrüvan'da muharebesi, o ihbar-ı gaybiyenin bir tasdik-i fiilîsidir.”[/b] (Mektubat; Said Nursi)


Ebu Said anlatıyor: “Biz kerpiçleri tane tane taşıyorduk. Ammar (r.a) ise ikişer ikişer taşıyordu. Resûlullah (s.a.a) onu gördü. Üzerindeki toprakları çırpmaya başladı ve:
"Vah Ammâr! Vah Ammar ! Onu bâği (habis/necis) bir taife öldürecek. Bu, onları cennete, onlar ise bunu cehenneme davet ederler!" buyurdu.”. Ammar da “fitnelerden Allah’a sığınırım” derdi.
(Buhari, salat 63, Cihad 17. Zübdetül-Buhari; 84)
Hz. Ammar Sıffîn Harbi'nde katledildi. Hazret-i Ali, Muaviye ve tarafdarlarının bâği olduklarına hüccet gösterdi. (Mektubat; Said Nursi: 90)

"Ali'yi ancak mü'minler sever; ancak münafıklar ona buğzeder"
ibn-i Mace (terc) 1/192; Müslim (terc) 1/346; Tirmizi 6/270, 282

ve "Ali'ye küfreden bana, bana küfreden Allah'a küfretmiştir" hadisine rağmen; Muaviye Cuma hutbelerinde ımam Ali’ye ve Ehl-i Beyt-i Nebi’ye la’net okumuş ve okutmuştur. (örnekleri için bakınız; Müslim: 10/245, 255; ıbn-i Esir: 3/413, 421, 478-479)

bu hadisleri okuduktan sonra kendiniz Muaviye hakkında bir sonuç çıkarabilirsiniz.
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

71

13.08.2004, 16:47

ımam'dan mesajlar;

“ıslam ülkelerinde kirli eller; şiiler ve Suniler arasında ihtilaf yaratıyorlar. Bunlar; ne şii ne de Sunilerdir; bunlar Emperyalizmin elleridir. Ki, ıslam Ülkelerini ellerimizden almak istiyorlar.”

“…Müslümanlar bulundukları her yerde ve özellikle de, Hakk’ın Ha’be’sinde, Allah’ın askerleriyle dayanışmaya girmelidirler. Tıpkı; Seyyidüş-şüheda Hazreti Ebu Abdullah El-Huseyn (a.s) gibi, Hacc ıhramı’ndan Harp ıhramı’na geçmeli; Ka’be tavafından, Ka’be’nin Rabbinin tavafına yönelmeli; Zemzemle alınan abdestten, şehadet ve Kan guslüne doğru gitmelidirler. Böylece Bunyanun-Mersus (Kenetlenmiş) ve yenilmesi mümkün olmayan bir Ümmete dönüşmeli ve ne Doğu ne de Batı süper gücünün onlara karşı koyamayacağı bir bir güce erişmelidirler…”

“Biz; müfsid Siyonizm, Kapitalizm ve Komünizm sistemlerinin köklerini tüm dünyada kurutmak istiyoruz.. Bu üç sisteme dayalı olarak kurulmuş devletleri, Allah’ın yardımıyla yerle bir etmeye ve ıslam nizamını istikbar dünyasına hakim kılmaya kararlıyız. Tutsak milletler ergeç buna şahid olacaklardır..”

“Bugün bana, bazı minber ehlini ıstihbarat Teşkilatına (SAVAK) götürdüklerini ve Üç şeyle uğraşmamalarını, başka ne söylerlerse söylemelerinin serbest olduğunu, söylediklerini bildirdiler. Birincisi; şah’la.. ıkincisi: ısrail ile uğraşmamalarını; Üçüncü olarak da: Dinin tehlikede olduğunu söylememelerini, bu üç şey dışında her şeyi söylemede serbest olduklarını söylemişler. Peki!.. Bu üç şeyden bahsetmeyelim de neden bahsedelim? Bizim asıl dertlerimiz bu üç şeyden ibarettir. Tüm dertlerimiz bundan kaynaklanıyor.” Sahife-i Nur; 1/56

“...ısrail ve onun uşaklarının tehlikesini halka anlatınız..” Sahife-i Nur; 1/54


“Ben, burada oturup (sadece) tesbih çekecek mollalardan değilim. Ben papa değilim ki, Pazar günleri ayin yapıp, diğer vakitler kendim için saltanat süreyim ve diğer işlerle bir ilgim olmasın.” Hattı ımam Kelam-ı ımam; 1/51

“Bizim ıslam’ı Asr-ı Saadetteki gibi yürürlüğe koymamız gerekiyor. Bu, bütün kesimlerin tam ciddiyetine muhtaçtır.../…“Eğer ıslam Ülkeleri ve Müslüman milletler, Doğu ve Batı blokuna dayanmak yerine, ıslam’a -Kur’an’ın nuranî kurtuluş bahşeden öğretisine- dayansalardı, bugün saldırgan siyonistlerin esiri, Amerikan Fantomlarının şaşkınları, Rusya’nın şeytani düzen ve oyunlara dayanan politikasının kurbanları olmazlardı…/…“Millet ıslam’ı istiyor. Eğer millet, ülkesini de istiyorsa, (yine) ıslam için istiyor..”
Hattı ımam Kelam-ı ımam 1/34-35
Burada dikkat edilmesi gerekir ki; “ülke için ıslam’ı” değil de “ıslam için ülkeyi” istemişler, yani; “Devlet ıslam’a hizmet için olmalı” demişlerdir.

“Allah sömürgecilere lanet etsin! Bize, sadece dua yapa görevini belirlediler. Bizim görevimiz, neden (sadece) duâcılık oluyormuş? Bizim görevimiz kılıç tutmaktır, vazifemiz Hükümet kurmaktır.”Hattı ımam Kelam-ı ımam 1/108


“Ey Dünya Müslümanları ve Mustaz’afları! Ayağa kalkınız ve hakkınızı dişinizle, tırnağınızla kopararak alınız; şeytani süper güçlerin ve başınıza oturttukları uşaklarının gürültülerinden korkmayınız. Cinayetkarları ülkenizden kovunuz.”

“Her şeyimizi yağmalamak isteyen sömürgeciler, bırakmıyorlar ki dini ve ilmi müesseselerimizde ‘insan’ yetişsin. Onlar ‘insan’dan korkuyorlar. Eğer bir ülkede ‘insan’ yetişecek olursa bu onların huzurlarını kaçırmakta ve çıkarlarını tehlikeye sokmaktadır.”

“Müslüman milletler ve dünya mustaz’afları, Dünya’yı sömüren müstekbirlerle onların çocuklarına, bilhassa Gasıp ısrail’e karşı kıyam edip ayaklanmadıkça onların cinayetkar elleri ıslam ülkelerinden kesilmeyecektir. ”


“Ey dünya Müslümanları ve Mustaz’afları! Kıyam edin, ayaklanın, mukadderatınıza sahip olun. Ne zaman kadar mukadderatınızı Washington ve ısrail tayin edecek? Ne zamana kadar Kudüs’ünüz Amerika ve gasıp ısrail artıklarının çizmesi altında çiğnenecek? Ne zamana kadar Kudüs, Filistin ve Lübnan topraklarıyla bölgedeki zulme uğramış Müslümanlar, canilerin sultası altında bulunacak ve siz de seyirci kalacaksınız?”


“ıslam ülkelerinin muhterem âlim ve hatipleri milletleri vahdete davet etsinler… Hangi ırk ve ülkeden olursa olsun; kendi iman kardeşlerine yardım elini uzatsınlar. Eğer bu iman kardeşliği, devlet ve milletlerin gayreti ve Allah-u Teala’nın da te’yidi ile bir gün tahakkuk edecek olursa; dünyanın en büyük ve kudretli gücünü, Müslümanların teşkil ettiğini göreceksiniz. Allah-u Teala’nın bu kardeşlik ve eşitliği tahakkuk ettireceği günün ümidiyle…”

“Biz Kur’an ve sünnetin hedeflerini hakim kılmak istediğimiz için iftihar ediyoruz!...”

selam ile
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

72

13.08.2004, 16:55

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""

Alıntı sahibi ""Abdullah""



“şia” ise; “Tarafdar” manasındadır ki Hz Ali’nin tarafdarları ve Ehl-i Beyt’i sevenler için kullanılır.



Hanefi Mezhebindemim Sünniyim,
Eğerki şia'nın tanımı ve anlamı yukarda ki anlattığınız gibiyse, Tereddüt etmeden BEn şiadanım da zaten Derim.
Hz. Ali r.a. ve Eli beyt, benim gözümü nurudur.
Hatta o kadarki Yazınızda kimi Yerlerde Hz. Ali R.A. dan bahsederken Emsaliniz olan bir kapı komşunuzdan bahsediyormuş gibi yazmanız beni çok rahatsız etti. Umarım ki birdaha böylesi bir konuda bahsederken dikkat edersiniz.

Yazılarınızın devamını merakla bekliycem; ımam Humeninin Bahsettiğinzi kaynaklarınıda Siz vermeden araştırmaya başlamıştım, Kitaplar geliyor zaten.

Yazınızda bir konudan da bahsediyorsunuz. O da Alevilik herhal O bahsettiğiniz Alevilik Bizim şu Nevşehir Hacıbektaştaki Aleviler değildir. Tanıdığım o Alevilerde Hz. ALi (r.a)'ya ve Hz. FAtıma (r.a)'ya bağlılığın asaletini görmedim.



Ümit ediyorum ki!
Beklediğim bir gün gerçek olacak.
Dilerim ki,
ıranda 'ki ılim ehlide benim hissettiklerimi de hissediyordur da. Birliği sağlayacak adımlar atarlar.


Ben bu konuda susuyorum.
Takip edicem, Bu portal cıkacak sonuc kesinlikle bir türkiye mozayiğinin parçası olacaktır.
Abdulkadir Said abi, @bdullah abi ve diğerleri benim bilmediklerimi bilenler buyrun devam edin. Sonucu merakla bekliyorum.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

73

13.08.2004, 17:00

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""

“Müjde, ya Ali! şüphesiz, sen ve senin şianın yeri cennet olacaktır.”
Ahmed ıbn Hanbel, Feza'il es-Sahaba, (Beyrut) 2/655
El-Hatıb el-Bağdadî , Tarih Bağdad, (Beyrut) 12/289
Taberani, Mu'cem el-Kebir, 1/319
Heytami, Mecmua el-Zeva'id, 10/21-22
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/.247

“ıman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.” (Beyyine 7)
Hz. Peygamber (s) Ali’ye yönelerek: “Bu senin için ve senin şian içindir.” demiştir.
Ayrıca dedi ki: “Canımı elinde tutanın adına yemin ederim ki, bu adam (Ali) ve onun şiası hesap gününe kadar kurtuluşun teminatı olacaklardır."

Celâl ed-Din el-Suyuti, Tefsir ed-Durr ul-Mensur, (Kahire) 6/379
ıbn Cerir el-Taberi, Tefsir Cami' el-Beyan, (Kahire) 33/146
ıbn Esâkir, Tarih Dimeşk, 42/333, 371
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/246-247

Hadîslerinde ımam Ali (a.s)'nin şîası hakkında tebşir vardır.
O zaman tanımlar dikkatimizi çekmektedir. Lügavi olarak Sunni miyiz? şia mıyız?
Aslında her ikisiyiz. şöyle ki; Sunnî Resulullah’ın izinden giden manasındadır ki; biz Sunnî’yiz. şia ise Ali tarafdarı ve Ehl-i Beyt’i seven manasındadır ki (onları sevmek farzdır) aynı zamanda şiî’yiz.

ımam Ali'nin ismini nerede yanlış zikrettim? sizi anlayamadım kardeşim

selam ile
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

74

13.08.2004, 17:08

Muaviye cehennemlik ise cennetlik dememiz,cennetlik ise cehennemlik dememiz durumu değiştirir mi?

en doğrusunu Allah bilir,hesabı O görür,hüküm O'nundur deriz,
münakaşa etmektense,

Abdullah

Stajyer

  • "Abdullah" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 117

Konum: TR

Meslek: tasarim

  • Özel mesaj gönder

75

13.08.2004, 17:10

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""

Alıntı sahibi ""Muhammed_Ruhullah""

“Müjde, ya Ali! şüphesiz, sen ve senin şianın yeri cennet olacaktır.”
Ahmed ıbn Hanbel, Feza'il es-Sahaba, (Beyrut) 2/655
El-Hatıb el-Bağdadî , Tarih Bağdad, (Beyrut) 12/289
Taberani, Mu'cem el-Kebir, 1/319
Heytami, Mecmua el-Zeva'id, 10/21-22
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/.247

“ıman edip sâlih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır.” (Beyyine 7)
Hz. Peygamber (s) Ali’ye yönelerek: “Bu senin için ve senin şian içindir.” demiştir.
Ayrıca dedi ki: “Canımı elinde tutanın adına yemin ederim ki, bu adam (Ali) ve onun şiası hesap gününe kadar kurtuluşun teminatı olacaklardır."

Celâl ed-Din el-Suyuti, Tefsir ed-Durr ul-Mensur, (Kahire) 6/379
ıbn Cerir el-Taberi, Tefsir Cami' el-Beyan, (Kahire) 33/146
ıbn Esâkir, Tarih Dimeşk, 42/333, 371
ıbn Hacer el-Heytami, El-Seva'ık el-Muhrika, (Kahire) 11/246-247

Hadîslerinde ımam Ali (a.s)'nin şîası hakkında tebşir vardır.
O zaman tanımlar dikkatimizi çekmektedir. Lügavi olarak Sunni miyiz? şia mıyız?
Aslında her ikisiyiz. şöyle ki; Sunnî Resulullah’ın izinden giden manasındadır ki; biz Sunnî’yiz. şia ise Ali tarafdarı ve Ehl-i Beyt’i seven manasındadır ki (onları sevmek farzdır) aynı zamanda şiî’yiz.

ımam Ali'nin ismini nerede yanlış zikrettim? sizi anlayamadım kardeşim

selam ile



AleykümSelam,

Hadisi Konuşturuyor olsanız dahi,
Tırnak içinde veya parantez içerinde geçe bilirsiniz. Zaten kimi Hitablarını parantez içinde açıklama yapmışınız.

Maksat bilgi aktarmaksa Bu konuya da fazla takılmayın, ve bu konudada üstüme gelmeyin,
Sizin, Hz. Ali (a.s.) Sevgisine sahip birisi olduğuna inandığım ve bilgi beklediğim biri olduğunuzu düşünmeseydim.
Zaten O hatalarınızdan dolayı yazılarınıza balyoz gibi inerdim.

Ben bilgi ve kaynak bekliyorum, Bilgi ve kaynağa sahipseniz.
vede ben bu form alanını bir münakaşa yeri olarak görmüyorum. Bunuda bilin bu portaldan çıkacak sonuçlar benim için değerlidir.

ıkazımdan dolayı sizi üzdümse hakkınızı helal edin. Benim kini sadece bir kardeş hatırlatması olarak görün.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.

yesghost

Stajyer

  • Konuyu başlatan "yesghost"

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

76

13.08.2004, 21:20

konu 4 mehzeple alakalı diğer bidat meshepleri konuşmayalım.

77

13.08.2004, 22:31

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Muaviye cehennemlik ise cennetlik dememiz,cennetlik ise cehennemlik dememiz durumu değiştirir mi?
en doğrusunu Allah bilir,hesabı O görür,hüküm O'nundur deriz,
münakaşa etmektense,

Selam
onun durumunu değiştirmez ama bizimkini "kişi sevdiğiyle beraberdir" hadis hükmünce değiştirir.

Abdullah kardeşim
teşekkür ederim :)
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

78

13.08.2004, 23:25

Hz.Ali'yi (k.v.) severim,Allahû alem,
bütün mü'minler sever,hiç bir mü'minin Muaviye'yi Hz.Ali (k.v.) den fazla seveceğini sanmıyorum,ille de birini seç dersen Hz.Ali (k.v.) derler,


Muaviye vefat etti,
Mâliki Yevmi'd-dîn 'e ait deği mi Muaviye nin hesabı?

olmuş,bitmiş,geride kalmış,ne ortada bir saltanat devleti,ne de halifelik kalmış,
bir kulun amellerini tartıp ona göre bir şeyler vermek hangi kulun haddi?

79

13.08.2004, 23:30

selam
birşey demiyeceğim.

.....................................................
keşke ımam Ali (a.s)'nin "Allah'ın dini kişilerle tanınmaz, Hakkın nişaneleriyle tanınır. Hakkı tanı; hakka uyanları da tanırsın." sözünü anlayabilsek

selam ile
"Tekebbür dini yok eder; iblis de bunun için lanete uğradı. Tamah insanın düşmanıdır; Adem (as) de bunun için Cennetten çıkarıldı. ve çekememezlik (hased) kötülüklerin rehberidir; Kabil hasede kapılarak kardeşi Habil'i öldürdü." imam Hasan (as)

80

13.08.2004, 23:33

Muaviye yaptı diye şeriat değişecek de değil,kötü şeyler yaptıysa iyi olacak da değil,ben mahkeme kurmayın diyorum sen ne anlıyorsun be mübarek,

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir