Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

yesghost

Stajyer

  • Konuyu başlatan "yesghost"

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

21

04.03.2004, 00:48

@bdullah arkadaşım bensadece bu konuyla alakalı olduğu için verdim her meseleyi okumadım burdakiler çok doğrudur da bir idam da yok

yesghost

Stajyer

  • Konuyu başlatan "yesghost"

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

22

04.03.2004, 01:06

SemiNur arkadaşım bu düşünce ve ilim ben ida etmedim hatimede bu şekilde aktarılıyor bunu başka tarafa çekilmesi bence yanlış..

Üstad Gayb ilimlerinide bilmektedir. gayb ilimlerini bilmesi hayret vericide değildir makamına uygundur.. ve burda gaybi ihbarlar vermekte.. bu cümleler gelişi güzelde dizayn edilmediğide ortada misalerle izahını yapmış herkez farklı düşünebilir (benim düşüncemde mezheblerin birleşiceğidir)

müslümanlar istedikleri kadar farklı konumda olması farklı fırkayada bölünük olsa zaruretler birdir daha doğrusu bir olmaya meyil ediyor bunuda ben söylemiyorum yani seviye olarak aynı oluyor..

ve bu konuyu kendim açtım ve kapatıyorum ama ilmi doğrultuda fikri olan konuşa bilir müzakere için teşekürler

23

12.05.2004, 16:14

Allahü teâlâ isteseydi, Kur'anda her şeyi açıkça bildirir ve mezhepler olmazdı. Her yerde, tek bir nizam olur ve o nizama uymak güçleşirdi. Bir Müslüman, ibadet yaparken, bir meşakkat hasıl olursa, başka bir mezhebe uyarak, bu işi kolayca yapar. Birkaç örnek:
1- şafii'de, kadın eline dokunmak abdesti bozar, Hanefi ve Maliki'de bozulmaz. Hacda bu iki mezhepten birisi taklit edilirse, abdest bozulmadan tavaf yapılır. Bu bir rahmettir.
2- Seferde iken, üç mezhepte iki namazı cem etmek caizdir. Namazlarını kaçırma tehlikesi varsa, Hanefiler, bu üç mezhepten birini taklit edip iki namazı cem edebilir. Bu da bir rahmettir. Mukimken de, iki namazı cem etmeyi gerektirecek durumlar olabilir. O zaman da Hanbeli taklit edilir. Bu da bir rahmettir.
3- şafii bir doktor, kadınlara dokununca abdesti bozulacağı için Hanefi'yi taklit eder.
4- şafii bir genç, bir kız kaçırsa, kızın babası razı olmazsa, şafii'de, velisinin rızası olmadıkça evlenmesi caiz olmaz. Hanefi'yi taklit ederek velisiz de evlenebilir.
5- şafii'de zekat 8 sınıfa verilir, üç sınıfa verilse de caizdir. Ancak üç sınıfı bulmak da zordur. Hanefi taklit edilerek bir sınıfa verilir.
6- Eşi ile süt kardeş olduğu ortaya çıkarsa, eğer 1-2 kere emmişse, şafii'yi taklit edip evliliğe devam eder: Çünkü şafii'de süt kardeş olmak için ayrı ayrı beş kere doya doya emmek gerekir.
7- Hastalık veya ihtiyarlık sebebi ile idrar kaçıran Hanefi, Maliki'yi taklit ederek, hemen özür sahibi olur, abdesti bozulmaz. Yolda, dolmuşta, otobüste, pazarda, markette kadınlara dokunma ihtimali olan şafii mezhebindeki kimse, Hanefi veya Maliki'yi taklit etmelidir. (S. Ebediyye)
"Benim indimde mütevazi olmayan insanın irabtan mahalli yoktur."

Mesajlar: 2

Konum: almanya

Meslek: işçi

  • Özel mesaj gönder

24

21.05.2004, 01:18

mezhepleri birde şu ayetler ışığında inceleyin bakalım koyacak bir yer bulabilecekmisiniz

ENAM:159. Dinlerini parça parça edip guruplara ayrilanlar var ya, senin onlarla hiçbir iliskin yoktur. Onlarin isi ancak Allah'a kalmistir. Sonra Allah onlara yaptiklarini bildirecektir.

RUM:32. Dinlerini parçalayan ve bölük bölük olanlardan (olmayin. Bunlardan) her firka, kendilerinde olan ile böbürlenmektedir.

MUMINUN:53. Ne var ki insanlar kendi aralarindaki islerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranis) ile sevinip böbürlenmektedirler.


ENAM:103 Allah'ın ipi (KURANA) hepiniz sımsıkı yapışın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini işte böyle açıklar.


ENAM:105 Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. ışte onlar için büyük azab vardır
her nefis olümü tadacaktır

25

21.05.2004, 21:49

ölümlü adlı zat-ı muhteremi tevhidweb den biraz tanıyorum,
şefaatin olmadığını,bunun ahiret inancını sulandırdığını ifade etmekteydi en son hatırladığım kadarıyla,
tabi yanlış hatırlamıyorsam,

mezhepler fıkıh konularında ictihad ederler,hepsi zaten Kur'an'a sarılır,
orada bulamazlarsa hadise,yoksa icma ya,yoksa kıyasa,

bu böyledir,

Said-i Nursî hazretleri de şafii mezhebindendi,

yanlış hatırlıyorsam hakkını helâl et...

mezhepler zaten ihtiyaçtan ortaya çıkmadı mı?

herkes fakih fukaha olacak kadar bilgi sahibi olmak zorunda kalacak aksi takdirde,

bir mezhepde Kur'an-ı Hakim'e ters bir şey görürsen dersin "bu yanlış,deliller bunlardır",

4 mezhebin imamları yüksek ilim sahibi ve zahid zatlardı,ezbere Kur'an'ı biliyorlardı,

hele ımam-ı Azam hocası Hammad bin Ebî Süleyman'dan hocası vefat edene kadar ders almıştır,hocası vefat ettiğinde kendisi 40 yaşındadır,ondan sonra artık oturur ders halkasının başına,


ımam-ı Azam Kur'an'a ters ne demiş Allah aşkına,
getir onu yaz buraya,

biz de tamam,haklısın diyelim,seni tasdik edelim?


sence böyle bir şey bulabilecek misin?

26

23.05.2004, 16:51

Evet, mezhep konusu insana kolaylik getirmek icin sonradan hasil olan bir ihtiyactir. ve kurucular süphesiz (ki biz o yüksek ibadullahlari tam bilemedigimizden elestirmek asla düsmez) yüksek zatlardi. Ve kolaylastiriniz zorlastirmayiniz düstürünca Mezhebe tabi olanin degil problem yasadigini , hayatinda Islamiyeti daha rahat yasamaya sebeb oluyor. Aksini iddia etmek kendini zora sokmatir.
Allahu alem , tarihimizi iyi bilmek ve kim neyi ne icin söylemis tartabilmemiz gerek.

Ayetleri yorumlamak ise nakis fehmimize sigmaz.
Vslm

27

26.05.2004, 00:09

selamun aleykum

simdi heryerde bir mezhep davasi almis basini gidiyor .Dört mezhebden birine tabi olanlar oldugu gibi mezhebsizlerde var .Bos tartismalarin pesinden kosmak bizlere ne saglar .Ben hanefi mezhebine tabiyim ,fakat dis dolgusu yaptirmam gerekiyordu ve dis dolgusu yaptirdim ,safii mezhebinden fetva aldim simdi burda yanlis birseymi var.

28

30.05.2004, 02:46

Hala cevap bekliyorum.

29

30.05.2004, 20:24

yaptığında yanlış bişey yok
Bediüzzaman hazretleri de zaten bu meselede fetvası bu yöndedir
Hazırlanınınz! Başka daimi bir memlekete gideceksiniz.öyle bir memleket ki bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.

30

30.05.2004, 20:28

Bediüzzaman Hz. Barla Lahikasındaki mektubunun
bu kısmı aşağıda;

(Dişlerin kaplanması hakkındaki suale cevab)
1932 tarihli sualinize şimdilik etrafıyla cevab veremiyorum. Fakat bu mes'ele ile münasebetdar bir-iki mes'ele-i şeriatı icmalen yazıyorum. şöyle ki:
Abdest vaktinde ağzı yıkamak farz değil sünnettir. Fakat gusül hengâmında ağzını yıkamak farzdır. Az bir şey de yıkanmadık kalsa olmaz, zarardır. Onun için dişleri kaplama lehinde ülemalar fetva vermeye cesaret edemiyorlar. ımam-ı A'zam ile ımam-ı Muhammed (Radıyallahü anhüma) gümüş ve altundan dişlerin yapılmasına fetvaları, sabit kaplama hakkında olmamak gerektir. Halbuki bu diş mes'elesi umum-ül belva suretinde o derece intişarı var ki, ref'i kabil değil. Ümmeti bu belva-yı azîmeden kurtarmak çaresini düşündüm, birden kalbime bu nokta geldi. Haddim ve hakkım değil ki ehl-i içtihadın vazifesine karışayım, fakat bu umum-ül belva zaruretine karşı, fetvalara tarafdar olmadığım halde diyorum ki:

Eğer mütedeyyin bir hekim-i hâzıkın gösterdiği ihtiyaca binaen kaplama sureti olsa, altındaki diş ağzın zahirîsinden çıkar, bâtın hükmüne geçer. Gusülde yıkanmaması guslü ibtal etmez. Çünki üstündeki kaplama yıkanıyor, onun yerine geçiyor. Evet cerihaların üstündeki sargıların zarar için kaldırılmadığından ceriha yerine yıkanması, şer'an o yaranın gasli yerine geçtiği gibi; böyle ihtiyaca binaen sabit kaplamanın yıkanması dahi dişin yıkanması yerine geçer, guslü ibtal etmez. yÁV7!ö«G²X2ö­v²VQ²7!«:
Madem ihtiyaca binaen bu ruhsat oluyor. Elbette yalnız süs için, ihtiyaçsız dişleri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifade edemez. Çünki hattâ zaruret derecesine geldikten sonra böyle umum-ül belvada eğer bilerek sû'-i ihtiyarıyla olsa, o zaruret ibaheye sebebiyet vermez. Eğer bilmeyerek olmuş ise, zaruret için elbette cevaz var.

Said Nursî
Hazırlanınınz! Başka daimi bir memlekete gideceksiniz.öyle bir memleket ki bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.

31

02.06.2004, 01:31

Allah razi olsun kardesim,zaten ben böyle birseye uzun bir süre düsünüp arastirip karar verdim ..Allah c.c yaniltmasin cümlemizi..

yesghost

Stajyer

  • Konuyu başlatan "yesghost"

Mesajlar: 154

Konum: istanbul zeytinburnu

Meslek: derici

Hobiler: risale-i nur

  • Özel mesaj gönder

32

26.07.2004, 00:08

Mezhepler birçok ihdiyaca karşlık vermesi için bir birlerinden istifade edilir ve edilmekte. zaten konuyu bu yüzden açmıştım fakat istediğimi elde edemedim ne yaziki bu alanda daha aktif bir kardeşimiz çıkmadı. bir çok hadiseyi diğer mehsebten takviye alarak olayı düzeltiyoruz aynı diş meselesi gibi. ben 4 mehsebin tüm iştihatlarını zaman zaman uyguluyorum

ölümlü vermiş olduğun ayetlerde negibi bağlantı kurdun anlamadım

33

26.07.2004, 04:24

o zat ve onun gibi kişiler nasıl korkmadan,utanmadan,sıkılmadan Allah'ın ayetlerini çıkarlarına uyacak şekilde kullanıp,insanlara mermi gibi atıyorlar bir bilsen,
onlardan ne bekleyeceksin ki?
o ve onun gibi kişiler tevhidweb forumdan kaçmamın en büyük nedenlerinden biridir,

34

02.08.2004, 00:15

4 hak mezhep tabiri yanlış bir tabirdir. Kendi Mezhebinden başka mezhepleri doğru kabul etmeyen bir anlayışa sahip müslümanla vahdeti oluşturmak imkansızdır.

şia ile Ehli sünnet arasında ki siyasi ihtilafları bir kenara bırakacak olursak çok fazla bir farkın olmadığını görürüz.

Mezhep taklitçiliği Müslümanlar arasındaki düşünce bazındaki durgunluğun ve durağanlığın en önemli sebeplerinden biridir.
Bunu derken bir mezhebe tabi olmak ile bir mezhebi taklit etmek arasındaki farkı gözönüne getirmenizi rica ediyorum.

Ben hiçbir mezhebi taklit etmiyorum ama hanefi mezhebine tabiyim.

Ama diğer şii olsun vahabi olsun veya diğer sünni mezhep tabileri kardeşimdir.

Bunu böyle bilelim .

35

02.08.2004, 20:27

4 hak mezhep değil,
oniki mezhepden bahsediliyor
yalnız dört mezhebe ittiba edenler çoğunlukta olduğu için
dört hak mezhep denilmiş
Hazırlanınınz! Başka daimi bir memlekete gideceksiniz.öyle bir memleket ki bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.

36

02.08.2004, 20:34

Evzai (r.a.) ,Hasan Basri (r.a.) ve Süfyan-ı Sevrî'nin (r.a.) mezhebleri gibi,

ama diyorum ki
şii,vehhabi ve selefilere pek yakın değilim,pek sevmem,yani bazı fikirlerini,

37

02.08.2004, 20:36

Peki Abdulkadir kardeşim şiileri veya vahhabileri veya selefileri neden sevmezsiniz.

Onları müslüman olarak görmediğiniz için mi , yoksa başka sebepten mi? Eğer başka sebepse , sebebi yazarsanız sevinirim.

38

02.08.2004, 20:38

tekfir etmeyi seven biri değilim, müslümanlıktan çıkıp çıkmadıklarını Allah bilir,

39

02.08.2004, 20:42

ıslam akadinden genel kural şudur. Kafire kafir demek esastır.

şimdi onları sevmediğinizi söylüyorsunuz. Halbuki Allah Resulünün hadisi var bu konuda "birbiirnizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız diye."

şimdi kardeşim eğer sevmiyorsanız bunun bir sebebi vardır mutlaka bu sebebi rica edeceğim. Çünkü bu sebeb binaen bende size Ehli Sünnet alimlerince söylenilen bazı şeyleri söyleyeceğim. Bakalaım onlarıda seviyormusunz yada sevmiyormusunuz.

40

02.08.2004, 20:44

şiilerde meselâ Hz.Ebu Bekir,Hz.Ömer,Hz.Aişe validemize kötü söz söyleyeni sevmemi beklemeyin,
diğerlerinden ise evliyaya dil uzatanları da sevmemi beklemeyin,

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir