Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

21

27.12.2008, 09:35

MAC Ip yetkilendirilmesi de mask olayıyla aşılabiliyor. Bunu daha önce VPN ağlarda yapmıştım. Neyse çok fazla detaya gerek yok. Siz kırılamaz demeye devam edin canlarım :çiçek:

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

22

30.12.2008, 04:31

abdullah abim olayı cözdü
pastalar da benden :)
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

23

15.09.2009, 16:26

Mühim mevzû..Ama bu saatte anlayabilene.. :ahhh:

24

01.10.2009, 11:07

Ali OKTAY

Korsan yayın, internet ve kul hakkı





Geçen yıl, senelerini bu işe vermiş değerli tasavvuf müziği
san'atçısı ağabeyim Sami Özer’le konuşurken söz döndü dolaştı korsan
yayına geldi. Bir dokundum bin ah işittim kâse-i fağfur’dan adeta.
Başına gelen bir olayı anlattı:

“Bir gün yolda giderken tanımadığım biri ‘Canım ağabeyim’ deyip boynuma
sarıldı. Allah razı olsun ağabey, senin sayende hem duâ alıyorum, hem
de iyi kazanıyorum. ‘Nasıl yani, hem sende kimsin?’ dedim. Abi ben
Sirkeci’de bilgisayarımda senin albümlerinin cd’sini çoğaltıp
satıyorum. Müşteriler çok memnun oluyor. Allah razı olsun. Ne diyeyim
şaştım kaldım.”

Yine müzik camiasının büyük şirketlerinden birinin üst düzey
yöneticisiyle konuşurken bir hatırada o anlattı. “1 -2 ay önce yeni bir
albüm yaptık. Şu ana kadarki satış rakamı 2 bin adet. Sonra internette
bir web sitesine girdi. Orada aynı albümdeki eserlerin kaç kez
‘indirildiğini’ gösteren numaratöre baktık. Tam 46 bin kez o
san'atçının parçaları indirilmiş. Daha acı olan nokta ise şuydu. Bu web
sayfasını ‘hizmet’ olarak yaptığını düşünen kardeşimiz şu cümleyi de
eklemişti sayfasına: ‘Değerli kardeşlerimiz, size daha iyi hizmet
sunabilmem için lütfen web siteme reklâm veriniz.”

Madem hatıralardan başladık bir tane de kendi hayatımdan anlatayım:

“Yakın zamanda bir kardeşimiz ‘Abi sana bir şey söyleyeceğim, hakkını
helâl eder misin’ dedi? Hayırdır İnşallah. Benim sende ne hakkım
olabilir ki? ‘Abi senin albümünü kopyaladım. Kul hakkı olabilir helâl
et.’ Üniversite öğrencisi olan kardeşime, helâl olsun” dedim.

Bir süre sonra başka kardeşlerimin de ‘helâllik‘ talepleri gelince ben
de ne diyeceğimi şaşırır hale geldim. Tamam ben hakkımı helâl ediyorum
da, yapımcı firmanın, dağıtımcının, şairin, bestekârın, müzik
yönetmeninin özetle emeği geçen diğerlerinin hakları için ne
söyleyebilirim ki? Bu örnekleri anlatarak canınızı sıkmak değil kastım,
ama ortada ciddî bir hak ihlâli olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.
Daha geçen sene bir otobüs dolusu meşhur san'atçı Ankara’ya giderek
hükümetten korsan yayınlara karşı yardım istedi. Çünkü daha düne kadar
1 milyon satan albümler artık 100 bini bile bulmuyor. Bütün tedbirlere
rağmen, en yeni çalışma bile daha piyasaya çıkmadan korsanı basılıp
etrafta çalınabiliyor. San'atçılar şaşkın, yapımcılar çaresiz,
önleyecek olan makamlar konuya duyarsız. İşin, ‘bizim camiaya’ bakan
yönüne de bu sıkıntı sirayet etmekte gecikmedi nihayet. Kiminle
konuşsam dertli, moralsiz, şevki kırılmış. Hemen hemen kimse yeni bir
şey üretme konusunda istekli davranmıyor. Hal böyle olunca internetten
indirerek, cd kopyalayarak bu üretkenliğe balta vuran kardeşlerimiz
bilseler iyi olur diye düşünüyorum.

Nasreddin Hoca misali bindiğimiz dalı kesiyoruz aslında. Eğer bir
san'atçı ürettiği eserin beklediği ilgiyi görmediğini düşünürse elbette
yeni bir şey ortaya koymak istemeyecektir. Ve internette, radyoda hep
eski şeyleri dinleyip sonra da “bizim san'atçılarımızda da hiç
üretkenlik kalmamış” diyerek, bir de suçlayacaklar korkarım.

Dinî müzik yapmak zaten başlı başına bir cesaret işi. Arkamızda
dinleyicinin ilgisinden başka bir kuvvet yok. Maddî imkânlar ise
sanıldığı gibi değil. Aylarca, gece yarılarına kadar stüdyoda yapılan
yorucu çalışmaların, onca zahmetin karşılığı bir de emeğinizin takdir
görmeyip istismar edilmesi hiç hoş bir şey değil. Kul hakkına karşı
aşırı hassas olan kardeşlerimizin bu konuya çok normal bir şeymiş gibi
yaklaşmalarını anlamak mümkün değil. Acaba bu kul hakkı değil midir, ne
dersiniz?

Değerli dostlar ya siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Çözüm teklifiniz olabilir mi? Sizin görüşlerinizi de almak istiyorum. alioktay@alioktay.net‘e gelecek mesajlarınızı paylaşacağım.

25

27.10.2009, 15:44

1. WPA 2 ile şifrelersin

2. Girme yetkisi olanların MAC numarlarını modeme girersin

3. Kaç alet / kişi girecekse o kadar sabit İP belirlersin ve fazlasına izin vermezsin

4. Modemin ismini başka bir markanın ismiyle değiştirirsin

5. En iyisi modem isminin yayınlanmasını engellersin
-
Bunları resimli anlatmak mümkün mü..?

Bu sıra güya sınırsız hattımıza sızma var galiba ki fatura da fazlalık var..

WPA-PSK olarak şifreliymiş..

Ayrıntıları bilmiyorum tam ama..

WPA2 bizde de var galiba, WPA2- ? unuttum şimdi başka bir şık daha vardı..

(Arama'ya "şifre kablosuz" yazdım bundan başka başlık çıkmadı, müstakil bir başlık olarak var mı bulamadım..)

26

28.10.2009, 01:50

WEP - WPA ve WPA2 vardır. WEP güvenli değildir, duyduğum kadarıyla artık 1 dakikada şifresi kırılıyormuş. WPA daha güvenli ama eğer Modem WPA2 destekliyorsa o zaman onu kullanmak gerek. Şifre kolay olmasın, bir kaç ayda bir şifreyi değiştirmekte de fayda vardır.

Resimli anlatım modem çeşitlerine göre farklı olur. Sundukları seçenek ve imkanlar artı ayar menüleri değiştiği için bir tarif diğeri uymaz...
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

27

28.10.2009, 10:24

O kısmı açıp, sayfa resmini ekleyeyim bâri..Dil bilmeyince böyle oluyor işte.. :ahhh:

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir