Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

03.11.2008, 19:01

Allah'tan "razı" mıyız?

"Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan (Allah’tan) razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!"

Fecr Suresi 27-30

"Kul" Rabbinden nasıl razı olmaz?

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

2

03.11.2008, 21:27

kanatsiz birisi olursan razı olmamış olursun. veya daha basit bir sekilde dersek; eger rabbimin basımızaq verdiği güzel yada zor , sureten güzel olmayan hallerde hamd edemiyorsak razı değiliz demektirç.
hy120 nickim değişti

3

03.11.2008, 23:06

Alıntı sahibi ""hy120""

sureten güzel olmayan hallerde hamd edemiyorsak razı değiliz demektir.


Katılıyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

04.11.2008, 09:48

Re: Allah'tan "razı" mıyız?

Bende katılıyorum hy120 abiye.

Alıntı sahibi ""ruhefza""

"Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan (Allah’tan) razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!"

Fecr Suresi 27-30



Yalnız ayette bişey dikkatimi çekti;öncelik Allah'tan razı olma kısmına verilmiş,yani Allah'ın bizden razı olması için öncelikle bizim mi O'ndan razı olmamız gerekiyor?
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

5

04.11.2008, 12:52

yıldızlı nuriye kardeşim, sen olsan her ihtiyacını karşıladığın, sadaka verdiğin ya da baktığın bir kişi seni beğenmezse, sen ondan razı olur musun, vermeye devam bile etsen, ancak ona olan şefkatinden olur, belki aklı başına gelir diye, değil mi...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

6

04.11.2008, 15:15

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

yıldızlı nuriye kardeşim, sen olsan her ihtiyacını karşıladığın, sadaka verdiğin ya da baktığın bir kişi seni beğenmezse, sen ondan razı olur musun, vermeye devam bile etsen, ancak ona olan şefkatinden olur, belki aklı başına gelir diye, değil mi...


abi Allah razı olsun öyle bir cevap verdin ki sanki bir çırpıda ene'nin nasıl tılsımı kainat olduğunuda açıkladın. yani aklıma enenin kullanım kılavuzunu getirdin:)

7

04.11.2008, 16:32

Evet, insan kendinde misal buluyor bazı meselelerde. Mantığın tıkandığı yerde, Allah'ın sana verdiği letaifi anahtar olarak kullanabiliyorsun.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

04.11.2008, 16:38

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

yıldızlı nuriye kardeşim, sen olsan her ihtiyacını karşıladığın, sadaka verdiğin ya da baktığın bir kişi seni beğenmezse, sen ondan razı olur musun, vermeye devam bile etsen, ancak ona olan şefkatinden olur, belki aklı başına gelir diye, değil mi...


Asıl mal sahibi olmadığımız halde dahi teşekkür bekliyoruz.
Maşallah abi Allah razı olsun.
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

9

07.11.2008, 08:54

Maddî hastalıklar için, ubudiyete mâni olduğu zaman iltica edebiliriz.

Fakat muterizâne, müştekiyâne bir surette değil,

belki mütezellilâne ve istimdatkârâne iltica edilmeli.

Madem Onun rububiyetine râzıyız;

o rububiyeti noktasında verdiği şeye rızâ lâzım.


Kazâ ve kaderine itirazı işmam eder bir tarzda

ah, of edip şekvâ etmek,

bir nevi kaderi tenkittir, rahîmiyetini ithamdır.

Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar.

Rahmeti itham eden, rahmetten mahrum kalır.

Kırılmış elle intikam almak için o eli istimal etmek nasıl kırılmasını tezyid ediyor;

öyle de, musibete giriftar olan adam,

itirazkârâne şekvâ ve merakla onu karşılamak, musibeti ikileştiriyor.

Lemalar | ıkinci Lem´a | 18

10

07.11.2008, 09:19

Tefvizname

Hak şerleri hayr eyler
Ârif anı seyreyler
Zan etme ki gayreyler

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Sen Hakk’a tevekkül kıl
Sabreyle ve râzı ol
Tevfiz it ve rahat bul

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Kalbin ana berk eyle
Takdîrini derk eyle
Tedbirini terk eyle

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Bil kâdı-i hâcâti
Terk eyle mürâdâtı
Kıl ana münacâtı

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Bir işi murâd itme
Hak’dandır O red itme
Oldıysa inâd itme

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hakk’ın olıcak işler
Ol hikmetini işler
Boşdur gam u teşvişler

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hep işleri fâyıkdır
Neylerse muvâkıfdır
Birbirine lâyıkdır

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Dilden gamı dûr eyle
Tefviz-i umûr eyle
Rabbinle huzûr eyle

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Sen adli zulüm sanma
Sabret sakın o sanma
Teslim ol oda yanma

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Dime şu niçün şöyle
Bak sonuna sabr eyle
Yerincedir ol öyle

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hiç kimseye hor bakma
Sen nefsine yan çıkma
ıncitme gönül yıkma

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Mü’min işi reng olmaz
Ârif dili teng olmaz
Âkıl huyu cenk olmaz

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hoş sabır cemilimdir
Allah ki vekilimdir
Takdîr kefîlimdir

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Her dilde ânın adı
Her kuladır imdâdı
Her cânda anın yâdı

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Nâçâr kalacak yerde
Dermân ider ol derde
Nâgah açar ol perde

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Her kuluna her anda
Her anda o bir şânda
Geh kahr u geh ihsânda

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Geh mu’ti vu geh mâni’
Geh hâfıd u geh rÂfi’
Geh dârr u gehi nâfi

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Geh abdin ider ârif
Her kalbi O’dur sârif
Geh eymün u geh hâif

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Geh kalbini boş eyler
Geh aşkına düş eyler
Geh halkını hoş eyler

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Az ye az uyu az iç
Dil gülşenine gel güç
Ten mezlebesinden geç

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Bu nâs ile yorulma
Kalbinden ırağ olma
Nefsinle dahi kalma

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Geçmişle geri kalma
Hâl ile dahi olma
Müstakbele hem dalma

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hem dem âni zikreyle
Hayrân-ı Hak ol söyle
Zirekliği koy şöyle

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Gel hayrete dal bir yol
Koy gafleti hâzır ol
Kendin unut anı bul

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Her sözde bir nasihat var
Her işde ganîmet var
Her nesnede zinet var

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Hep rumuz ve işâretdir
Hep ayn-ı inâyetdir
Hep gâmız ve bişâretdir

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Bil elsine-i halkı
Öğren ebed u hulki
Eklâm-ı Hak ey Hakkı

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler

Vallahi güzel etmiş
Tallahi güzel etmiş
Billahi güzel etmiş

Mevlâ görelim neyler.
Neylerse güzel eyler


Erzurumlu ıbrahim Hakkı

11

12.11.2008, 01:38

Rabbim Allah diyorsun Rububiyet tecellilerine itirazın var!
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

12

04.12.2008, 08:37

kendini bilmek

kendini tanımak her şeyden önce gelir. Kendini bilen rabbini de tanır.

13

04.12.2008, 09:19

Sadakte..Zira kendini bilen haddini bilerek, Rabbinden râzı olunmayacak şey olmadığını da bilir..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir