Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

12.09.2008, 07:41

Kur'ân´da yeryüzü bitkileri

Ayşe Hanım: “Kur’ân’ın kimi bitkilerden bahsedişi o bitkilerin kutsal olduğunu gösterir mi?”

Kur’ân varlıklardan, varlıkların zatları ve maharetleri için bahsetmez, yani varlıkların mânâ-yı isimleri için bahsetmez. Yani Kur’ân’ın bahsettiği varlıklara kutsal varlıklar demek bizi doğru bir sonuca götürmez. Kur’ân varlıkların tevhid inancına olan delâletleri için, Allah’ın azametini, kudretini, ilmini, iradesini, merhametini, şefkatini göstermek ve ispat etmek için bahseder. Kur’ân bu gayeye matuf olarak kâinatta var olan belli başlı hemen bütün varlıklardan bahseder ve bunları inkârcı insanın gözüne sokar. Ardından sorar: “Yedi göğü birbiriyle ahenk içinde O yarattı. Rahman’ın yarattığında nizamsızlıktan eser göremezsin. Haydi! Çevir gözünü, en küçük bir kusur görüyor musun? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir. Göz kusur bulamaz, hor ve hakir olarak sana döner; o göz bitkindir artık. And olsun ki dünya semasını Biz kandillerle süsledik.” 1

Üstad Bedîüzzaman Hazretlerine göre Kur’ân, kâinat sayfalarında ve zamanların yapraklarında kudret kalemiyle yazılan yaratılış âyetlerini cinlere ve insanlara ders veriyor. Her biri birer manidar harf olan varlıklara mânâ-yı harfî nazarıyla, yani onlara yaratıcıları hesabına bakıyor; “Ne güzel yapılmış! Ve ne kadar güzel bir sûrette Yaratıcının cemalini gösteriyor!” diyor. Kur’ân böylece kâinatın hakikî güzelliğini gösteriyor.2

Meselâ üzüm ve hurma tanecikleri birer şifâ deposudur, birer şefkat tomurcuğudur, birer merhamet tebessümüdür, birer cisimleşmiş rahmet incisidir! Bu incilerde insanın sağlığına ve sıhhatine yarayan ne kadar ince zerrecikler yerleştirilmişse, hepsi de Allah’ın Rahman, Rahîm, Müşfik, şâfî, Rezzak, Vedûd, Cemîl gibi cemâlî isimlerinin birer işâretçisi ve göstericisi hüviyetindedir.

Bununla beraber, diğer ağaçlar, bitkiler, bağlar, bostanlar ve bahçeler de birer âyet değeri taşıması açısından üzümden ve hurmadan geri kalmaz. Ve Kur’ân onları da ihmal etmez.

Âyetleri inceleyelim:

“ınsan yediklerine bir baksın! Biz suyu bol bol indirdik. Toprağı yardıkça yardık. Ondan taneler, üzümler, sebzeler, zeytinlikler, hurmalıklar, bol ağaçlı bahçeler, çeşit çeşit meyveler ve otlar bitirdik. Size ve hayvanlarınıza rızık olsun diye.” 3

“Gökyüzüne parıl parıl parlayan bir kandil astık! Yağışa hazır bulutlardan bol bol su indirdik. Onunla yerden taneler, bitkiler ve gür ağaçlı bahçeler çıkardık.” 4

“Bitkiler ve ağaçlar O’na secde eder. O’nun emrini dinler. O, gökyüzünü yükseltip âleme nizam ve ölçü verdi. Tâ ki adaletten ve dinin emirlerinden ayrılarak ölçüde sınırı aşmayın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin ve âhiretteki mizanınızı ziyana düşürmeyin. Yeryüzünü canlılar için O hazırladı. Orada meyveler, salkım salkım hurmalar, yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. Ey insanlar ve cinler! Rabb’inizin nimetlerinden hangisini inkâr edersiniz?” 5

“Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina edip süsledik ki, hiçbir gediği yoktur. Yeryüzünü döşedik, onda sabit dağlar yarattık, onda her güzel çiftten bitkiler yeşerttik. Hakka yönelen her bir kul için bunlar görüp ibret alınacak delillerdir. Gökten de bereketli bir su indirdik. Ve kullar için rızık olsun diye onunla bağları, taneli ekinleri, salkımları üst üste binmiş yüksek hurma ağaçlarını bitirdik. O suyla ölü bir beldeye can verdik. ışte kabrinizden çıkışınız da böyle olacaktır.” 6

“Yeryüzünü enine boyuna yayıp döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar meydana getiren ve yeryüzünde meyvelerin hepsinden iki çift yapan O’dur. Sürekli olarak gece ile gündüzü birbirine dolamaktadır. Düşünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardır. Yeryüzünde birbirine komşu kıt'alar vardır. Üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir tek su ile sulanır. Hâlbuki meyvelerinde birini öbürüne üstün kılıyoruz. Aklı eren bir kavim için bunda muhakkak ibretler vardır. Eğer şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların şu sözleridir: ‘Biz toprak olup gittikten sonra mı, yani biz gerçekten yeniden mi yaratılacağız?’ ışte bunlar Rablerini inkâr etmişlerdir. Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.” 7

Dipnotlar:

1- Mülk Sûresi: 3,4,5
2- Sözler, s. 121
3- Abese Sûresi: 24-32
4- Nebe’ Sûresi: 13-16
5- Rahman Sûresi: 6-13
6- Kaf Sûresi: 6-11
7- Ra’d Sûresi: 3-5

Süleyman Kösmene / Yeni Asya / Fikih.info
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

13.09.2008, 11:44

Bu sorunun cevabını merak etmekteydim, hiç daha evvel sorulacağı aklıma gelmemişti de araştırmamıştım. Allah razı olsun. Misal Yüce Kelam'da 'incir' geçer ama ben bir türlü yiyemezdim. Sonra birden düşündüm bu eğer kelamda geçmesi nispetiyle mübarekse yesem iyi olur :) şimdi daha iyi anladım. Marifet mana-yı ismi değil mana-yı harfi nazarıyla bakmak.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

3

15.09.2008, 13:14

Alıntı

Her biri birer manidar harf olan varlıklara mânâ-yı harfî nazarıyla, yani onlara yaratıcıları hesabına bakıyor; “Ne güzel yapılmış! Ve ne kadar güzel bir sûrette Yaratıcının cemalini gösteriyor!” diyor. Kur’ân böylece kâinatın hakikî güzelliğini gösteriyor.2


Bu nazarla bakmadığımdan hiç isteyerek yemiyordum Allah razı olsun paylaşım için . :çiçek:

ıncir i hiç sevmem ama zorla yiyorum... Sanırım :) inşallah bundan sonra severek ve isteyerek yiyeceğim . özelikle kan yapıcı olmasından ötürü yararlı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir