Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

03.09.2008, 14:13

İstiğfar

ıstiğfar ne demektir? ıstiğfarın belli bir vakti var mıdır; yoksa o, her zaman mülahazalara emanet bir nedamet ifadesi midir? ıstiğfar için belli bir usûlden bahsedilebilir mi?



* ıstiğfar; insanın içine düştüğü bir hatanın pişmanlığıyla kıvranarak Cenâb-ı Hak'tan kusurlarının affedilmesini ve günahlarının bağışlanmasını istemesi, afv ve mağfiret dilemesi demektir.

* Her günahtan dolayı Cehenneme yuvarlanıyormuşçasına nedamet ve ızdırap duyma mü'min bir gönlün şiarıdır. Günahtan müteessir olmayan bir kalb ise ölü sayılır. Günaha karşı tepki vermeyen ve hatalardan rahatsızlık duymayan bir gönül, cansız bir bünye gibidir.


* "Estağfirullâh" sözü, "Allah'ım, Sen'den yarlığanma diliyorum; ömrüm vefa ettiği sürece de bu talebime devam edeceğim. Bir kere afv dilemeyi yeterli bulmuyorum; şu anda beni bağışlamanı istediğim gibi, bu hatamdan dolayı bir ömür boyu nedamet duyacak ve mağfiret dileneceğim. Yarlığa beni Rabbim!.." manalarını ihtiva etmektedir.

* Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyuruyor: "Ne mutlu o kimseye ki, defterinde çok istiğfar bulunur."

* Her farz namazdan sonra üç defa "Estağfirullâh" demek sünnettir.

* ıstiğfar, hemen her yer, zaman ve pozisyonda yapılabilir. Ancak Kur'ân ve Hadis'te, seher vakitlerinde dua ve istiğfarda bulunulması tavsiye ve teşvik edilmiştir.

Cennet ehli ve öte dünya nimetlerine nail olanlar anlatılırken bu durum, özellikle hatırlatılmıştır: "Sabredenleri, doğru olanları, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranları, Allah için (mallarını) harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (Allah görmektedir)" (Al-i ımran, 3/17); "(Cennetlikler) geceleri pek az uyurlar; seherlerde istiğfar ederler." (Zariyat, 51/17-18 )

* ıstiğfar, günahların yarlığanmasını isteme olduğundan bir mebde'dir; bu işin müntehası ise tevbe, inâbe ve evbedir.

ıstiğfarın usûlü nasıl olmalıdır?



"Ey her şeyi var eden hayat sahibi Hayy ve ey her şeyin varlık ve bekâsını kudret elinde tutan Kayyûm, rahmetinin vüs'atine itimad ederek Sen'den merhamet dileniyorum; bütün ahvâlimi ıslah eyle, her türlü tavır ve hareketimi kulluk şuuruyla beze ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun, beni nefsimle başbaşa bırakma, sürekli kötülükleri emreden nefsimin acımasızlığına terketme!"
ilavesi de vardır; yani, "Göz açıp kapayıncaya kadar.." kaydıyla yetinilmemiş, "Hayır! O kadar değil, ondan daha az bir zaman da olsa beni nefsimle başbaşa bırakma!" denilmiştir.

* şeddad bin Evs'den (radıyallahu anh) rivayet edilen hadisin "Seyyidü'l-ıstiğfar" olarak anılan şu kısmı istiğfar için önemli bir duadır:



"Allah'ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. ıman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in'âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da itirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günahları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin."


Bu duayı her sabah dört kere söylemek sünnettir.
* Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in Hazreti Ebu Bekir'e öğrettiği dua şöyledir:



"Allah'ım, muhakkak ben nefsime namütenahî zulûmde bulundum; günahları bağışlayacak Senden gayrı kimse yoktur. Nezd-i Uluhiyetinden hususi ve sürpriz bir mağfiretle beni yarlığa, bana merhamet et; şüphesiz ki Sen yegâne Gafûr ve Rahîm'sin."


* Hazreti Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) her gün on iki bin defa istiğfar ediyordu. Kendisine "Bu kadarı fazla değil mi?" denilince "Hayır, günahlarım adedince..." cevabını veriyordu. ıhtimal, hayalinden geçen şeylerden dahi bağışlanma diliyordu.

Ebu Hüreyre Hazretleri'nin Rasul-ü Ekrem Efendimiz'den öğrenip sürekli tekrar ettiği dua şu şekildedir:

"Ey bütün eksik ve kusurlardan münezzeh bulunan Rabbim, Seni (Zatına yakışmayan her şeyden) tenzih ederim. Allah'ım, günahımı bağışlamanı diler ve rahmetini dilenirim. Allah'ım, ilmimi artır ve beni hidayete erdirdikten sonra bir daha kalbimi kaydırma; katından bana rahmet lutfet; şüphesiz ki Sen, çok lütufkâr Vehhâb'sın."


* Hazreti Üstad, "Dua ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri keser, tecavüzâtını kırar." buyurmaktadır.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

2

03.09.2008, 20:29

Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah El Azim El Kerim El Rahim Ellezi La ılahe ıllahu El Hayyel Gayyumu Ve Etubu ıleyk (amin)

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

3

05.09.2008, 01:09

* Hazreti Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) her gün on iki bin defa istiğfar ediyordu. Kendisine "Bu kadarı fazla değil mi?" denilince "Hayır, günahlarım adedince..." cevabını veriyordu. ıhtimal, hayalinden geçen şeylerden dahi bağışlanma diliyordu.

Rabbim bizleri affetsin..

Allah razi olsun, dualara binlerce kez amin...
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

4

07.09.2008, 12:43

Ne zaman istiğfar etsem yüreğim ezilir ezilir ezilir .Ah sonra o pişmanlık nasıl hata yaparsın Seni bu kadar seven bir Allah daima yanında bulunan bir Kitap her dara düştüğünde bir soluk her günah işlediğinde tövbe edip secdeye vardığın Bir Allah'ın varken aklın nerde hata yaparken.... :(

"Allah'ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. ıman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in'âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da itirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günahları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin."

Amin amin amin..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


5

07.09.2008, 13:48

Allahümme Amin.

Bu mübarek zaman dilimlerinde yürek yangınlarıyla eğilmek icap eder secdelere..

Allah razı olsun.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

6

23.10.2008, 12:07

Mevlana buyuruyor ki: " Bir günah işlersin; o günahı işledikten sonra belki aklın başına gelir, mü'min olduğunu hatırlar, yaptığın o kötü fiile "Estağfirullah!" diyerek kendince tevbe edersin hâlbuki kişi, Hazret-i Ali (r.a.)'nin buyurduğu vech ile: "Cenâb-ı Hakk'ı unutmadan günah işlemişsen o günahı işlemeden evvel çok daha ağır başka bir günah işledin, demektir. Bu da Allah'ı unutmaktır. Cenabı Hakk'ı unuttuktan sonra yaptığın hataya tevbe edersin 'Estağfirullah!' dersin de, o unutmanın ve gafletin günahı için istiğfar etmeyi aklından dahi geçirmezsin. Böyle gafletle yaptığın tevbe için ve estağfırullah için bir daha 'Estağfırullah!' de, yeniden tevbe et."
''Ey gönül!Canına üflenen nefhayla yan da kavrul!Amma lale gibi ol ki;halinden sadece ''yar'' haberdar olsun.''

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

7

26.10.2008, 14:56

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah Estağfirullah El Azim El Kerim El Rahim Ellezi La ılahe ıllahu El Hayyel Gayyumu Ve Etubu ıleyk (amin)


amin

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir