ızledikten sonra, iyi ki izlemişim dediğim bir film. Yalnız izlemenizi tavsiye ettiğim, 3 saat 10 dakika süren "Director's Cut" versiyonu. Benim gördüğüm bu, normalinin ne eksiği var bundan, bilmiyorum.
Amerika'daki derin devletin çıkarlarının, Amerikan başkanlarını bile nasıl aştığını göreceksiniz. Suikast ile öldürülen JFK'yi, onun davasını devam ettirmek için seçimler giren kardeşi RFK'nin de suikast ile öldürülmesini göreceksiniz. Basit bir suikastten çok, en az 3 keskin nişancının bulunduğu 10-12 kişilik bir tim tarafından üçgen şeklinde çapraz ateş ile öldürüldüğünü kanıtlarıyla göreceksiniz.
Vietnam işgalini bile 5 yıl öncesinden tasarlamaya başlayan bir gizli devlet mekanizmasından bahsediliyor. Ki, Vietnam savaşı ile 220 milyar dolar savaş sanayisine yatırılmış, bugünün parasıyla belki 4-5 trilyon dolar, belki daha fazla, bilemiyoruz, 2 milyon insan öldürmüşler, kendilerinin 58.000 askeri ölmüş, umurlarında değil, 500.000 askerlik bir işgal yapıp 220 milyar doları Vietnam demokrasisine (!) feda ettiklerini görüyorsunuz, onları oradaki komünist rejimden kurtarmak için. 220 milyar dolar daha 1960 lı yıllardaki rakam, şimdiki değerini ancak size trilyonlarca dolar anlatır. Ne için? Vietnam'a demokrasi götürmek için. Hem de kendi başkanlarını, kardeşini ve önlerine çıkan herkesi öldürme pahasına...
CIA, FBI ve diğer gizli servis dosyaları 2029 yılına kadar Classified Top Secret, yani en büyük devlet sırrı olarak kapatılmış, kimsenin erişimi yok.
ABD ise ıran'ı vurmaktan bahsediyor şimdi. Vietnam'ı bile bizim filmden öğrendiğimiz kadarıyla 5 yıl öncesinden tasarlıyorlarsa...
Ama Vietnam'da çamura battılar, bildiğimiz kadarıyla Seymour Hersh'in ortaya çıkardığı savaş suçları ve rezaletlerden sonra çekilmek zorunda kaldılar.
Aynı gazeteci, Ebu Gureyb rezaletini de ortaya çıkardı, ABD'nin ıran planlarını da. Tabi Ebu Gureyb resimlerinin kasıtlı olarak ortaya çıkarıldığı, Arapların namus damarına basmak için yayıldığı söyleniyor. Daha ne kötü resimler vardı, malesef görmüş oldum. Vietnam'da işlenen savaş suçlarını anmak bile istemiyorum.
şimdi Nancy Pelossi diye bir kadın çıkmış, Ermeni yasasıyla uğraşıyor, bir yandan Bush oyalıyor, bir yandan PKK'yı besliyorlar. Ne kadar tiksindirici bir politika. ABD-ısrail-ıngiliz istihbarat örgütleri ve gizli teşkilatları zaten insanın nefsi yüzünden korkunç bir hale gelen bu dünyayı, daha da berbatlaştırdılar. Bunlar insan vücudu içinde yaşayan şeytanlar, kuzu libası giymiş kurtlar.
Dün Irak'a demokrasi getirmek için girdiler. Ölen sayısı 1 milyonu geçti. 1 milyon ne demek? Ölen karınca değil, insan, 1 milyon insan. şimdi ıran'ı diktatörlükten kurtarmak istiyorlar. Türkiye için de ultra-demokrasiden bahsederler artık. Biri size demokrasi getirmek için milyarlar ve trilyonlarca dolar harcıyorsa, bilin ki onun parasını çıkarmayı çoktan göze almıştır, bedeli ise az olmaz.
Bu savaş filmleri, özendirmeler, ne için? Amerikan gençliğini kahramanlık hikayeleri ile büyülemek. Onları buraya yollayıp, bizim namusumuz, kıyamadığımız, üç-dört yaşındaki ağzı süt kokan yavruların tecavüz oyuncağı yapmak. Bu o kadar kötü bir suç ki, bunları yapan zalimlerin çocuklarına bile bu yapılacak olsa, bütün dünya bir araya gelse, gönlüm razı gelmez. Ben kul olarak, merhametim buna elvermiyorsa, Allah'ın merhameti, bu zulmü yapanlara adalet olarak neyi layık görmez?
Herşey bunlar için mi? Öyle kötü şeyler yaşanıyor ki, bazen keşke Zebani olsam diyorum. Çok üzülüyorum, Fuzuli'nin dediği gibi, konuşsam faydası yok, sussam gönül razı değil.
Bu filmi izleyin, bu olayları düşünün. Amerika'yı öğrenmeye çalışın, en azından yakın tarihini. ABD sempatisinden değil, karşı karşıya olduğumuz tehditi görmek için.
Allah'ım, zalimlerin, fasıkların, münafıkların, insan ve cin türünden olan her türlü şeytanın şerrinden, ıblis'in şerrinden sana sığınırız, sen bizi muhafaza buyur, sen onların tuzaklarını onların başına geçir, âmîn... Vallahu hayru'l-makirin...
Yaşasın zalimler için cehennem.
