Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "ıspartalı" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ıspartalı"

Mesajlar: 123

Konum: Almanya

Meslek: Ticaret

  • Özel mesaj gönder

1

27.11.2007, 18:33

Günah isteği nasıl sevaba dönüşür!

Selamunaleyküm kardesler, belki de cogunuz bu yaziyi daha önce okumussunuzdur fakat okumayanlar icin tekrar sizlerle paylasmak istedim. okumanizi tavsiye ederim.

Günah isteği nasıl sevaba dönüşüyor?
Tövbe, günahlardan içtenlikle pişman olmak ve arınmak istemek demektir. Tövbe ve istiğfar yaptığımızda kendimizde bir şeyler hissetmemize gerek yoktur. Böyle bir his beklentisi içine girmemiz ancak şeytanın işine yarar. Esas olan günahtan pişmanlık duymak ve Allah'tan af istemektir. Günahtan gerçekten pişmanlık duyduğumuzdan emin isek, hiç mesele yoktur! Af sürecine girmişiz demektir. Allah'tan gerçekten af istiyoruz demektir. Bu durumda Cenâb-ı Allah tarafından af edildiğimizi ummamız gerekiyor ve bu bize yeterlidir.

Cenâb-ı Allah'ın bizi affedip etmediği konusunda elimizde net bir bilgimiz elbette olmaz. Böyle bir bilgiye ulaşma imkânımız yoktur. Fakat bunu aramaya gerek de yoktur. Bize düşen, tövbe ettikten sonra Allah tarafından affedildiğimizi ummaktır! Bize düşen umuttur! Rabbimiz hakkında hüsn-ü zanda bulunmakla yükümlüyüz. Rabbimiz, "Ben kulumun hüsn-ü zannı üzereyim" buyuruyor.1 Yani O'nun bizi affettiğini düşünmeliyiz. Affedilmediğimizi düşünmemeliyiz.

Fakat biz her ne kadar pişmanlık duyuyor olsak da, ne kadar tövbe ve istiğfar yapmış olsak da, şeytan ve nefsimiz yine bizi aynı günaha sürüklemek için veya riya ile tövbemizi iptal ettirmek için fırsat gözlüyor olacaklardır. Bizim şeytanla savaşımız ölünceye kadar devam edecektir. Dolayısıyla tövbe ettiğimiz günaha karşı içimizde yine meyil uyanabilecektir. Yine şeytan bizi aldatmak için fırsat kollayacaktır. Bizim zayıf damarımız yine bize zor anlar yaşatacaktır. Çünkü imtihan dünyasındayız. Prensibimiz şu olmalıdır: Günaha karşı her istek duyuşumuz, aslında bize sonsuz bir sevap fırsatı daha veriyor. Her istek duydukça, günahı reddedişimizle sevabımız artmaktadır. şeytan çekiştirdikçe, biz her karşı duruşumuzla sevabımızı artırmış olmaktayız. şeytan da hep çekiştirip duracaktır.

Tövbe etmek, artık hiçbir günaha meyil duymayacağımız mânâsına gelmiyor. Bilâkis tövbe ettiğimiz günahımıza istek duymaya devam edebiliriz belki. Çünkü beşeriz! Ve çünkü bu bir imtihandır. ımtihan çetindir. ıçimizdeki istek ve arzu ise, imtihanın bir parçasıdır. Kendimizi bundan dolayı itham etmeyelim.

ımtihan karşısında iki duruşumuz olacak; ya ondan Allah'a sığınacağız, ya ona teslim olacağız. Ya ona karşı duruş sergileyeceğiz, ya da ona boyun eğeceğiz.

Günah olan, problem olan, günah istek ve meyillere teslim olmak ve boyun eğmektir, günah işleme meylini eylem haline dökmektir. Yani içimizden geçen günahı bizzat işlemek günahtır. Bizzat işlemedikçe, eylem haline dökmedikçe içimizden geçen "günah işleme meyli", bize, sergilediğimiz karşı duruşlar sebebiyle ancak sevap kazandırırlar. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle günahı terk etmek vaciptir. Her bir günahı terk edişte bir vacip sevabı vardır.2 Öyleyse, tövbeden sonra da meyil ve istekler ölüme kadar devam edecek ki, bize hiç durmadan vacip sevabı kazandırsın. Ve öyleyse, meyil ve istekleri tövbemizin kabul edilmediğine yormak yerine, meyil ve istekleri bir vacip makinesi olarak neden görüp değerlendirmeyelim?



Dipnotlar:
1- Buhârî, Tevhid, 15; Tirmizî, Tevbe, 1
2- Kastamonu Lâhikası, 110[/color]

bu yaziyi aktardigim site: http://nurcuu.blogcu.com/3601242/
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

3

27.11.2007, 22:22

Ayna kardes hemen sobelemissin :)

Abimiz yeni katildi, aramiza simdi neye ugradigini sasirmistir :D

civcivin o yazisini iskalamisim. simdi hatirlatma oldu. Genede Allah razi olsun Abi.
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

4

27.11.2007, 22:23

:oops: Hiç bakmamıştım yeni olduğuna...

abi bu senin için... :çiçek:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

  • "ıspartalı" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ıspartalı"

Mesajlar: 123

Konum: Almanya

Meslek: Ticaret

  • Özel mesaj gönder

5

27.11.2007, 22:33

olsun kardeslerim, önemli olan birbirimize olan hüsn-ü zannimizin bozulmamis olmasi :wink:
Allah sizden de razi olsun. hem nurciv kardesimizin de gönderdigi yazi tamamen Risale-i Nur'dan ve hadislerden derleme cok güzel bir yazi. bu vesile ile ikisiní de okumus olduk.
binler selam...
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor.

6

28.11.2007, 12:05

paylaşım için ALLAH razı olsun...bir hayli istifade ettim..
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

7

28.11.2007, 12:34

güzel bir konu paylaşmışsınız bizimle, Allah razı olsun süleyman bey..
yazılanları öğrenmem çok iyi oldu..

  • "ıspartalı" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ıspartalı"

Mesajlar: 123

Konum: Almanya

Meslek: Ticaret

  • Özel mesaj gönder

8

28.11.2007, 22:03

Allah cümlemizden razi olsun. istifade edebilmek ve istifade edilmesine vesile olmak... ne kadar güzel. dünyaya dair diger seyler kendiliginden geliyor zaten. Allah her zaman dostumuz, Kur'an arkadasimiz, düsman nefsimiz olsun...
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor.

9

29.11.2007, 10:25

amin...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

10

30.11.2007, 01:09

Peki su hissi taniyan varmi, aslinda her gün daha cok ibadet etmeye daha cok okumaya vs. niyet ediyorsunuz, hatta cok da ehemmiyetli buluyorsunuz, hep aklinizda ayni düsünceler ama yapamiyorsunuz, üstüne üstlük dahada uzaklasiyorsunuz? Nolcak bu durumda?

  • "ıspartalı" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ıspartalı"

Mesajlar: 123

Konum: Almanya

Meslek: Ticaret

  • Özel mesaj gönder

12

30.11.2007, 10:00

Daha fazla ibadet etme niyeti fakat bu niyetin amele dönüstürülememesi...
bu hemen hemen herkeste olur diye düsünüyorum. Cenab-i Allah merhameti sonsuz olandir.kullarinin amele dönüstürülmeyen niyetlerine bile sevaplar yazar. niyete yazilan sevap bir ise amele dönüstürüldügüne 10 sevap yazilir. niyetlerimiz böyle oldugu zamanlar seytanin bizlerle en cok ugrastigi zamanlardir. önemli olan, amele dönüstürülemese bile bu niyetimizi hep muhafaza etmektir. böyle durumlarda seytanin bize vesvese verdigini bilmeliyiz. hem ameller niyetlere göredir. Allah katinda niyetlerimizin büyük bir önemi vardir.
Peygamber Efendimiz(asm)'nin "kuzman cehennemliktir" dedigi olayi hepimiz biliyoruzdur. hani su asireti icin, mallari icin savasan kisi. bu da niyetlerimizin ne kadar önemli oldugunu bizle gösteren güzel bir örnektir efendimizden.
Cenab-i Allah her an yardimcimiz olsun, rahmetini bizlerden esirgemesin.
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

13

18.12.2007, 16:58

Alıntı sahibi ""SemiNur""

Peki su hissi taniyan varmi, aslinda her gün daha cok ibadet etmeye daha cok okumaya vs. niyet ediyorsunuz, hatta cok da ehemmiyetli buluyorsunuz, hep aklinizda ayni düsünceler ama yapamiyorsunuz, üstüne üstlük dahada uzaklasiyorsunuz? Nolcak bu durumda?


artik vicdan azabi cekiyorum bu günlerde yapmak isteyipte yapamadiklarimdan dolayi :cry:
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

14

12.02.2008, 14:32

Allah bizi islah etsin...

Bu konuyu değerlendir