Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Dienstag, 27. November 2007, 11:34

Başörtülü Yarı Çıplaklar

Etraf başörtülü yarı çıplaklardan geçilmiyor.

Tesettürle başkaları değil ama başörtülüler fena halde dalga geçmekte.

Arkadaş zor geliyorsa çıkar kafandaki örtüyü.

Sana zorla taktıran mı var?

Bir salaşlık, bir derbederlik.

Sanki kafasındaki iki kılı kapatınca hatun kişi, bütün vazifelerini tamamlamış gibi vücudunu orta yere saçıveriyor.

Acaba Müslüman kadının sadece saçı kıymetli, en mahrem vücut azaları çok mu değersiz diye düşünmekte insanlar. Göbekler, göğüsler, kalçalar orta yerde.

Kadıncağız adeta amazon gibi sokağa fırlamış.

Önceki gün ziyaretime gelen üç bayan yazarla oturup konuştuk. Örtülerini bayağı modernleştirmişlerdi. Belli ki bana akıl vermeye gelmişlerdi. "Biz de zamanında bu tesettürü amma abartmışız" deyince bayağı şaşırdım. Arkadaşlarım iyi eğitimli ve sevilen kalem sahipleri idi ama değil pardösü, ceket bile giymeyerek incecik elbiselerle ne büyük devrim yaptıklarını anlatmaya uğramışlardı.

En baştakilerdeki bozulma bütün toplumu etkilemekte. VIP kadınlardan başlayan bir dezenformasyon.

"Özür dileriz cumhurbaşkanlığı sitesinde hanımefendinin bir düğünde çekilmiş resmi çıkmış, düzelteceğiz".

"E evladımın düğününde bile, şöyle etrafa endamlı bir kadın nasıl olurmuş göstermeyeyim mi? Hem bizi zevksizlikle, demodelikle suçlayan laiklere biraz zarafet dersi vermeyelim mi?" iyi niyetinizi yüzünüzden okuyorum da.

Düğünlere katılan binlerce erkeğin meraklı bakışlarını bir kalemde yok saymanız da size ilahi bir artı getiriyor mu acaba?

Ya da dinin şöyle bir kuralı mı var? Düğünlere katılan erkekler namahrem sayılmaz. Zaruret miktarıdır. Gecelik gibi elbiselerle göbeği göğsü etrafa dağıtıp salon sahibeliği yapmanız da bir mahzurat yok mudur?

Büyük başlarımız böyle yapınca; halk çocukları da nereden bulsunlar cici salonları, şık avizeleri, pahalı kostümleri; onlar da sokaklarda soyunmaya başladılar.

Tamam, bizim kızlar yeni örtünüyor biraz hoşgörü de, altmış yaşındaki büyük hanımlarda da mendil kadar başa yapışan örtüler ve göbek göğüs hatları olabildiğince belli eden dar kostümler.

Acaba Müslüman modacılar ellerindeki makasın hakkını nasıl verecekler? Pardösü değil de atletizm mayosu biçiyorlar sanki. Bütün vücut azaları ortada.

Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler. Yaz sıcağında diz altı eteği üzerine ceketini ya da hırkasını giymeden dışarı çıkmayan, neneden atadan görgülü, terbiyeli çok insan tanıyorum.

Lakin bizim cephede bir amazonluk, bir yarı çıplaklık almış başını gidiyor. Arkadaşlar zor geliyorsa takmayıverirsiniz şu örtüyü olur biter.

Ama Rabbimizin Müslüman kadınlara hediye ettiği tesettür tacını, toza kire bulayıp ayağa düşürmeyin lütfen.

Allah sonumuzu hayreyleye ama durum hiç iç açıcı değil. Aşağılık kompleksleri ile acınacak durumdayız.

Hem bu konuda sadece kadını suçlamam da yersiz.

En büyük suçlu insanın erkek cinsi yine.

Geçen gün baktım anlı şanlı delikanlı, kolundaki eşi yarı çıplak. Dapdar bir pantolon, neredeyse bağırsaklarının başlangıç ve bitiş yeri ortada. Üzerinde uzun bir ceket yok. Derisine yapışmış bir mini bluz. Ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. Bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. Acaba oğlan kör mü diye. Aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.

Tesettürün bozulmasında en büyük suçlu erkekler.

Onlar açık bayanlara, televizyonun edepsiz çıplaklarına hayranlıkla bakarken, hanımları da; o aptal beylerini ellerinde tutabilmek için açılma yarışına girdiler. Bizim pek çok kadınımız niçin kapanmıyor sanıyorsunuz, ya da böyle yarı çıplak dolaşıyor derseniz; kocaları yüzlerine bakmaz diye.
Rabbimiz setr olma hususunda cümlemizin kalbine güzel ilhamlar versin.

Mine Alpay GÜN

Kaynak: www.emribilmaruf.org

2

Dienstag, 27. November 2007, 12:11

Talhagenç bey,
bizimle paylaşmış olduğunuz bu yazıya şiddetle katılıyorum.. yazanlar çok doğru.. Ben kapalı bir bayan değilim ama kapandığım zaman yani nefsime karşı koyabildiğim vakit adabında kapanacağım.. zaten bu tarz kapanmak istesem çoktan kapanmıştım nefsim bu tarz kapalılığı çoktan kabullenmiş durumda..

okuldaki çok sevdiğim bir hocam, "dışarıda gördüğünüz bazı kapalılar Allah katında, kapalı açıklardır" demişti..

Hocamın eşi çarşaflı bir bayandı, erkek arkadaşlarımızdan biri kendisini görmüş "genç ve güzel bir bayan çarşafa bürünmüş" diye söyleniyordu.. sordum, çarşaflı bir bayanın genç ve güzel olduğunu nereden fark ettin?
arkadaşımız, "gözlerine baktım" diye cevap vermişti!...

3

Dienstag, 27. November 2007, 13:03

ABD ve Avrupa gençliğini daha da tanıdıkça, açıkcası korkar oldum bacılarımızın halinden.

şimdi düşününce, aklıma Uranyum elementi geldi. Bu elemente nötron bombardımanı yaptığınızda çekirdeği bölünüyor, sonra ortaya çıkan nötronlar yine parçalanmaya yol açıyor, kararsızlık içinde zincirleme bir nükleer reaksiyon ve patlama.

Ne alakası var derseniz. Ona benzer şekilde, insanların nefislerine cinsellik bombardımanı yapılıyor. Bunun yanlışlığı konusunda hiç bir telkin ve nasihat almamış, üzerinde tesiri olmayan kişi de, dişi sineği bile Miss Universe görebilir.

Hasılı, bu aralar bisiklete, demir çitlere, en son da suya tahrik olan adam haberi okuduk haber7 ve diğer benzer haber sitelerinde.

Açıkcası ben de korkmaya başladım.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

Dienstag, 27. November 2007, 13:24

Erkekler adam gibi erkek olup da ıslam'ın gerektirdiği şekilde önce kendi nefislerine sonra da hanım ve kızlarına sahip çıksalar bu sorun çözülür. Ama çoğusu kendisi bile bilmiyor ki sorumluluk ve vazifelerini.

ıslamiyet Pınarı hanımefendi, inşallah adabıyla tesettüre girdiğiniz müjdesini de duyarız sizden :wink:

5

Dienstag, 27. November 2007, 13:43

Zitat


Tanıdığım pek çok başı açık laik bayan; bizim başı örtülü pek çok kadınımızdan daha kapalı giyinmekteler.

Ve bu trajik tabloya arsızca bir de baş bağlamış. Bu görüntüyü veren kadından çok erkeğe baktım. Acaba oğlan kör mü diye. Aval aval ağzını açmış etrafı seyreden delikanlı, yanındaki kadının yarı çıplaklığını göremeyecek kadar aptaldı.

evet, aynen bu yazıdaki gibi, başörtülülerin (tesettürlü demiyoruz artık) bu traji komik durumunu, o laik denipte beğenilmeyen kesim de hazmedemiyor! yakın çevremizden çok iyi biliyoruz..bir çoğu da tanıdığımız "başörtülülerden" daha tesettürlü! tek eksikleri "başörtüsü! Onu da taksalar, diğerleri "açık" kalır laiklerin yanında..

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

6

Dienstag, 27. November 2007, 13:54

gecen yil trye geldigimde normal basörtülü ama etek diz alti bayanlari görünce :viyy: :viyy: oldum.
bide beni görenler sasiriyorlardi, sanki olmamasi gereken bir sekilde giyinmisim gibi.

Allah sonumuzu hayretsin insaallah
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

7

Dienstag, 27. November 2007, 13:58

amin..
bu bir proje..tamamlanana kadar da devam edecekler..

8

Dienstag, 27. November 2007, 14:00

Keser döner, sap döner. Gün gelir hesap döner.

Ben ümitsiz değilim... :roll:

9

Dienstag, 27. November 2007, 14:13

çok şükür kendi ailemizde bu tarz tesettür yok..
fakat tüm başörtülü akrabalarımız, bu durumda..tüm dış giysilerini pespembe giyipte dışarı çıkanlar dahi var..yalanacak dondurma gibi dolaşıyorlar ortalık yerlerde..

biraz net olacak ama, tesettürün bozulması aynen yukarıdaki yazıda dendiği gibi, siyasi dejenerasyon..
başörtüsü ve pardesünün bir siyasi kişinin eşinin adıyla anıldığı bir ülkeyiz artık!
hangi dükkana gelse o model, yok satıyor!
kimse de bakmıyor ki, bu kıyafet ne kadar Kur'an'a uygun!

10

Dienstag, 27. November 2007, 14:21

Zitat


ıslamiyet Pınarı hanımefendi, inşallah adabıyla tesettüre girdiğiniz müjdesini de duyarız sizden


inşallah..

11

Dienstag, 27. November 2007, 16:08

üslubu biraz kabaca olsa da doğru açıdan yazılmış bir yazı..
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

12

Mittwoch, 28. November 2007, 00:26

Ya ne kadar da gündem bir konu, daha dün yine eski bir arkadas babindan bir kizi gördüm, basi arkadan takma, simdi ne desem? Desemmi bisey demesemmi`? Yani sizce öyle kisilere söylemelimi susmalimi? Hic birsey yapmadan olmuyor, en azindan dogru tesettürü yapmakla baslamak elzem.Ama bazende kör seytan sor bakalim niye takiyosun , ne dicek diye merak ediyorum :dişler:

ıspartalı

Schüler

  • »ıspartalı« ist männlich

Beiträge: 123

Wohnort: Almanya

Beruf: Ticaret

  • Nachricht senden

13

Mittwoch, 28. November 2007, 00:39

Kardesler, icerisinde bulundugumuz zamanin ne derece dehsetli oldugunu Üstadimiz bize cok güzel bir sekilde tarif ediyor. fitnenin sarmadigi yer yok gibi. bizler de bu zamanda meselelerin bilincinde olan nur talebeleri olarak basta kendi nefsimiz icin olmakla beraber her an "ne yapabilirim, nasil yardimci olabilirim" diye düsünerek cevremizdekilere yardimci olmaliyiz. fakat her hareketimiz her sözümüz hikmetli olmalidir. sadece ve sadece Allah icin nasihatlerde bulunalim, eger hislerimizin devreye girdigi bir durum olursa en iyisi susmaktir. cevremizdekilere ancak onlari incitmeden yardimci olabiliriz, her seyden önce lisan-i halimizle. firsatini bulunca da sözleri devreye sokariz. enaniyet asrinda yasiyor olmamiz hasebiyle insanlarin bir seyleri bilmeleri yetmiyor, bilenler de yapmiyorlar cünkü. demekki bilinclenmeleri gerekiyor. bunun en güzel yolu da dogru olani yasamaktan taviz vermemektir.dua edelim, basta yakinlarimiza, sonra arkadaslarimiza ve daha sonra tüm insanlik adina dualarimiz dillerimizden düsmesin.
dualarimla...
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur'an gençleşiyor.

14

Mittwoch, 28. November 2007, 01:46

bu akşam şakayı kaldıracak bir akrabamızla görüştük..ayrılırken, daracık bir ceket giymez mi?
"pardesüne ne oldu?" diye takıldık şakayla..
:)
"eskidi" demez mi o da..anladı ama neden öyle şaşırarak sorduğumuzu..aslında halis niyetle olduktan sonra hatırlatmak lazım bazen de..
insanlar kapılmışlar akıntıya, gidiyorlar..bir dal parçası uzatılıpta kurtarılmayı bekleyen çok..ilgilenilince hoşlarına gidiyor...

15

Mittwoch, 28. November 2007, 09:48

Zitat


insanlar kapılmışlar akıntıya, gidiyorlar..bir dal parçası uzatılıpta kurtarılmayı bekleyen çok..ilgilenilince hoşlarına gidiyor..

size katılıyorum ruhefza hanım..

16

Mittwoch, 28. November 2007, 11:03

bayanlar çarşaf mı giysiler doğru yoksa pardüsü?

hele çok çekici pardüsü ve eşarf takanlara ne demeli?

nefse davet edenler mi demeli?

sizce ne demeli?

17

Mittwoch, 28. November 2007, 12:03

Suriyeli bir arkadaşım, suriyede çarşafa benzer bir giysi giyiyor, ilk bakışta çarşafa benziyor ama değil! pardesü tarzı birşey, çok farklı, çok güzel, dikkat çekmiyorda.. çok beğendim, peçesi de var.. bu tarz giyinilse çok güzel olurdu..

18

Mittwoch, 28. November 2007, 13:03

bahsettiğiniz kıyafet osmanlı dönemi feraceyi hatırlattı bize.. Bursa'da hala giyilir ferace..isteyen üzerine büyük örtü alır, isteyen orta boy.. Köyden köye de değişir, kimileri yüzlerini örter kimileri örtmez..mesela çerkezler örterdi..bu biraz da yörelere göre fark arzeder..yani peçe takınca eğer daha fazla dikkat çekiyorsa kadın, o yöreye uygun davranmak daha güzel oluyor..tesettürün esas maksadı da dikkat çekmemektir..
zaten örtülmesi gereken kısımları bellidir vücudun..örtü de bu özelliği taşısın yeter ki..
çarşafa gelince; bugün bizim ülkemizde bu adla anılan, boydan, beli lastikli olanı tahlil edecek olursak, birçok durumda tesettürü muhafaza edemeyen bir örtü..rengi ayrı bir mevzu ama, kullanılan kumaşın inceliği bilhassa rüzgarda hiç de temin ettirmiyor tesettürü..çok bariz..birde buna nasıl olsa çarşaflıyım diyerek, dik dik yürümek eklenince nahoş görüntüler çıkabiliyor..tesettür bir ahlaki emirdir aslında..göze batmamak, karşıdaki erkekte saygı uyandırmak içindir..ne giyilirse giyilsin, bu his verilmiyorsa karşı tarafa, tesettür yerine gelmemiştir!

19

Mittwoch, 28. November 2007, 13:49

evet bahsettiğim kıyafet ferace... sayenizde ismini öğrenmiş oldum :) .. Allah razı olsun.

20

Mittwoch, 28. November 2007, 14:35

cümlemizden razı olsun..

Thema bewerten