You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

21

Wednesday, August 20th 2008, 9:49am

Madem hakikat budur.

Esrar-ı Kur'âniyeye ait yazılan Sözler,

şu zamanın yaralarına en münasip bir ilâç,

bir merhem

ve zulümatın tehacümatına maruz heyet-i ıslâmiyeye en nâfi bir nur

ve dalâlet vâdilerinde hayrete düşenler için en doğru bir rehber olduğu

itikadındayım.

Bilirsiniz ki, eğer dalâlet cehaletten gelse, izalesi kolaydır.

Fakat dalâlet fenden ve ilimden gelse, izalesi müşküldür.

Eski zamanda ikinci kısım binde bir bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri irşadla yola gelebilirdi. Çünkü, öyleler kendilerini beğeniyorlar.

Hem bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar.

Cenâb-ı Hak şu zamanda, i'câz-ı Kur'ân'ın mânevî lemeâtından olan malûm Sözleri, şu dalâlet zındıkasına bir tiryak hâsiyetini vermiş tasavvurundayım.

Said Nursî

22

Wednesday, August 20th 2008, 9:50am

Bu asırda ikinci dehşetli hal:

Eski zamanda küfr-ü mutlak ve fenden gelen dalaletler ve küfr-ü inadiden gelen temerrüd, bu zamana nisbeten pek az idi.

Onun için, eski ıslam muhakkiklerinin dersleri, hüccetleri o zamanlarda tam kafı olurdu. Küfr-ü meşkuku çabuk izale ederlerdi.

Allah'a ımân umumi olduğundan, Allah'ı tanıttırmakla ve Cehennem azabını ihtar etmekle çokları sefahetlerden, dalaletlerden vazgeçebilirlerdi.

şimdi ise, eski zamanda bir memlekette bir kafır-i mutlak yerine,

şimdi bir kasabada yüz tane bulunabilir.

Eskide, fen ve ilimle dalalete girip inat ve temerrüdle hakaik-i imana karşı çıkana nisbeten şimdi yüz derece ziyade olmuş.

Bu mütemerrid inatçılar, firavunluk derecesinde bir gururla ve dehşetli dalaletleriyle hakaik-ı imaniyeye karşı muaraza ettiklerinden, elbette bunlara karşı atom bombası gibi bu dünyada onların temellerini parça parça edecek bir hakikat-i kudsiye lazımdır ki, onların tecavüzatını durdursun ve bir kısmını imana getirsin.
şualar-15.şua

23

Wednesday, August 20th 2008, 9:51am

ışte, Cenab-ı Hakka hadsiz şükürler olsun ki,

bu zamanın tam yarasına bir tiryak olarak Kur'an-ı Mucizü'l-Beyanın bir mu'cize-i maneviyesi ve lemeatı bulunan Risale-i Nur,

pekçok muvazenelerle, en dehşetli muannid, mütemerridleri, Kur'anın elmas kılıncı ile kırıyor.
Ve kainat zerreleri adedince vahdaniyet-i ılahiyeye ve imanın hakikatlerine hüccetleri, delilleri gösteriyor ki; yirmi beş seneden beri en şiddetli hücumlara karşı mağlup olmayıp galebe etmiş ve ediyor.

24

Wednesday, August 20th 2008, 9:51am

Evet, Risale-i Nur ımân ve küfür muvazeneleri ve hidayet ve dalalet mukayeseleri, bu mezkur hakikatleri bilmüşahede ispat ediyor. Mesela, Yirmi ıkinci Sözün iki makamının bürhanlarına ve lem'alarına ve Otuz ıkinci Sözün Birinci Mevkıfına ve Otuz Üçüncü Mektubun pencerelerine ve Asa-yı Musanın on bir hüccetine, sair muvazeneler kıyas edilse ve dikkat edilse, anlaşılır ki, bu zamanda küfr-ü mutlakı ve mütemerrid dalaletin inadını kıracak, parçalayacak, Risale-i Nurda tecelli eden hakikat-i Kur'aniyedir.
ınşaallah, nasıl Tılsımlar Mecmuasında, dinin mühim tılsımlarını ve hilkat-i alemin muammalarını keşf eden parçalar, o mecmuada toplanmış; aynen öyle de, ehl-i dalaletin dünyada dahi cehennemlerini ve ehl-i hidayetin dünyada lezaiz-i cennetlerini gösteren ve ımân Cennetin bir manevi çekirdeği ve küfür ise Cehennem zakkumunun bir tohumu olduğunu gösteren Nur'un o gibi parçaları, kısacık bir tarzda, bir mecmuacık olarak yazılacak, inşaallah neşredilecek.
Said Nursi
şualar-15.şua

25

Wednesday, August 20th 2008, 9:52am

Risale-i Nur'un sahabe mesleği olması hakikatının üzerinde biraz daha durabilirmisiniz? yunusum kardeşim. Risale-i Nur'u direk Asr-ı saadete ve Kur'an'a bağlanmasının sebepleri nelerdir?

CEVABI ıÇıNDE..
bir kısmı..

sahabeler ne yapmış..önce iman hakikatlarını anlatmışlardır.
nur talebeleride önce iman hakikatlarını anlatıyorlar..

sahabelerde keşf ve keramet pek rastlanılmaz..risalei nur talebelerindede..

sahabeler direk kurandan alırlar nurları..nur talebeleride..

sahabeler sünnete ehemmiyet verirler..nur talebeleride..

sahabelerde isar hasleti vardır..nur talebelerindede..

sahabeler kavli leyyinle konuşurlar...nur talebeleride..

sahabelerde en büyük haslet ihlas..nur talebelerindede ilk haslet ihlas..

vesaire..

26

Wednesday, August 20th 2008, 9:53am

Ben tahmin ediyorum ki, eğer şeyh Abdülkadir Geylânî (r.a.) ve şah-ı Nakşibend (r.a.) ve ımam-ı Rabbânî (r.a.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i ıslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi.

BURDA NE ANLAMALIYIZ

Ben mevlananın zamanında gelseydim mesneviyi..mevalana benim zamanımda gelseydi risalei nuru yazardı..diyen üstadım..

ne demek ıSTıYOR ACABA..

27

Wednesday, August 20th 2008, 9:54am

Bikes- diyor ki..

Bu konuyla ilgili bir yorum okudum karakalem dergisinde.Ben tam herşeyin bir zamanı vardır o zaman hizmetin mesneviyle yapılması gerekiyordu şimdi risale-i nurlarla yapılması gerekiyor diye düşünürken bu düşüncemin bana göre doğru olduğunu anladım.
Yazı da şöyle diyordu Allah asırlara ve zamana göre her şeyi yerli yerinde gönderir ve yaratır.Bu O nun elinde ve kudretindedir.Nasıl ki Resulullahın(sav) gönderiliş zamanı takdir edilmiş Asr-ı Sadette gönderilmiş.ışte mevlana ve bediüzzamanda bulunmaları gereken zamanda bulunmuşlardır.
ışte bediüzzamanın bu sözü söylemesinin sebebi budur sanırım.

28

Wednesday, August 20th 2008, 9:55am

Başka kardeş diyor ki;

Hizmet tarzının Risale-i Nur olduğunu ifade etmiş. Fakat şu da var ki ilk okumada öyle anlaşılsa da bu ifadeyle Risale-i Nur ile Mesnevi'nin denk olduğu anlatılmamış.

"Kalbime ihtar edildi ki: Nasıl ki Mesnevi-i şerif şems-i Kur’an’dan tezahür eden yedi hakikatinden bir hakikatin ayinesi olmuş, kutsi bir şerafet almış, Mevlevilerden başka daha çok ehl-i kalbin layemut bir mürşidi olmuş; öyle de Risale-i Nur, şems-i Kur’aniyenin ziyasındaki elvan-ı sebayı ve o güneşteki renk renk çeşit çeşit yedi nuru birden ayinesinde temessül ettirdiğinden, inşallah, yedi cihetle şerif ve kutsi ve yedi Mesnevi kadar ehl-i hakikate baki bir rehber ve bir mürşit olacak."

29

Wednesday, August 20th 2008, 9:56am

zannederim..hakikatın anlaşılmasına yardımcı olabildik..inşaallah..yeni şeyler öğrendik..elhamdulillah.

30

Wednesday, August 20th 2008, 10:09am

Quoted from ""yunusum""

Risale-i Nur'un sahabe mesleği olması hakikatının üzerinde biraz daha durabilirmisiniz? yunusum kardeşim. Risale-i Nur'u direk Asr-ı saadete ve Kur'an'a bağlanmasının sebepleri nelerdir?


Suali soran kim?

31

Wednesday, August 20th 2008, 10:14am

bir kardeş..

32

Wednesday, August 20th 2008, 10:23am

Manevi bir alemdeki muhaverede sorulmuş gibi.. :)

33

Wednesday, August 20th 2008, 10:45am

ruhefza kardeşim..sen o soruya nasıl cevap verirdin..

fikirlerin nelerdir..istifade edelimm..

selamlar nazende..

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread