Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

nurladol

Schüler

  • »nurladol« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 53

Wohnort: fransadan

Beruf: ogrenci olabilmek

Hobbys: talebelik gorevine devam etmek

  • Nachricht senden

1

Montag, 3. Mai 2004, 06:14

Maliyeti olmayan hediye nedir?

DUA MALıYETı OLMAYAN BıR HEDıYEDıR

şükran duymak da bir yaklasim tarzidir ve bizim mütesekkir olacak o denli çok seyimiz var ki.

Loise Redden isimli çok fakir giyimli bir kadin yüzünde bir hüzünle bir manava girer. Dükkan sahibine mahcup bir sekilde yaklasir. Kocasinin çok hasta oldugunu, çalisamaz duruma düstügünü ve yedi çocugu ile birlikte aç kaldiklarini ve yiyecege ihtiyaçlari oldugunu söyler. John Longhouse isimli manav ona ters bir sekilde bakarak derhal dükkanini terketmesini ister. Kadin ailesinin ihtiyaçlarini düsünerek, lütfen efendim der, paramiz olur olmaz getirip borcumu ödeyecegim. John kendisine bir kredi açamiyacagini çünkü onun eski bir müsterisi olmadigini, kendisinde bir hesabinin bulunmadigini söyler. O sirada dükkanin disinda bekleyen bir müsteri ikisinin arasinda devam eden bu konusmayi dinlemektedir. Içere girerek Johna yaklasir ve ben o kadinin almak istediklerine kefilim der. Ailesinin ihtiyaci olan seyleri ona ver. Bunun üzerine manav çok isteksiz bir sekilde kadina döner ve bir alis veris listen varmiydi diye sorar. Louise"Evet efendim" der. "Tamam" der manav. Simdi onu terazinin su kefesine koy, onun agirliginca diger kefeye istediklerinden koyacagim.!" Louise bir an duraksak, sonra basini önüne eger ve çantasini açarak üzerine bir seyler karalanmis bir kagit parçasini çikartir ve manavin kendisine gösterdigi kefeye özenle birakirken basi hala öne egiktir. Manavin ve diger müsterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüstür. Manav müsteriye dönerek , kisik bir sesle, "Inanamiyorum." Der. Inanilacak gibi degil. Müsteri manava gülerken manav çoktan diger kefeye eline geçeni doldurmaya baslamistir ama nafile, diger kefeyi yerinden bile kipirdatamamistir. Terazinin kefesi artik üzerindekileri almayacak kadar doldurdugunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadina verir. Saskinlikla üzerinde bir seyler çiziktirilmis kagidi eline alir ve okur. Bir de bakar ki orda bir alis veris listesi yoktur. Sadece bir dua yazilidir. "Rabbim neye ihtiyacim oldugunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum."

Manav tas gibi bir sessizlige bürünmüstür. Loise kendisine tesekkür ederek dükkandan ayrilir. Müsteri Johnun eline bir elli dolarlik tutustururken, her kurusuna degdi, der. Daha sonra John Longhouse terazisinin kefelerinin kirilmis oldugunu görür. Bu nedenle duanin ne kadar agir çektigini sadece Allah bilir.

DUA BIZIM IÇIN HIÇBIR MALIYETI OLMAYAN BEDAVA BIR HEDIYEDIR.


send by Tuncay Durak
En hayırlı genç odur ki ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalışandır...

Thema bewerten