Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Montag, 4. Juni 2007, 15:20

imamlık yapan ingiliz yüzbaşı...

şimdi (2006) 68 yaşında olup, uzun yıllar Heybeliada’da ikamet eden Ali Durmuş anlatıyor:

1971 yılında küçük kardeşim, Fatih ımam Hatip Lisesinde okurken, velisi olarak okula gitmiş ve öğretmeni ile görüşmek için okul bahçesinde beklemekteydim. Oradan Balat’taki Patrikhaneyi seyrederken ürperdim. “Ne hayalet bir bina! Küfrün merkezi burası olmalı!” diyerek kendi kendime azıcık yüksek sesle vah vah demişim. Az ilerde bir bankta oturan 90 yaşında ak sakallı, gün görmüş ihtiyar bir zat benim sesimi işiterek, bana; “Evlâdım neden vahlanıyorsun?” diye seslendi.

Patrikhaneyi göstererek, “Bu hayalet binada kim bilir ne kadar casus vardır.” dedim.

Ak sakallı amca; “Evlâdım bu ne ki?.. Ben bu gözlerimle gördüm, bu kulaklarımla işittim. Ben Süleymaniye Câmisinin cemaatindendim. ıngilizlerin ıstanbul'u işgal ettiği günlerdi. Bizim 20 yıllık imam efendi, yani Süleymaniye Câmisinin imamı, başında sarığı, cübbesi ve uzun sakalları ile bildiğimiz imam ortadan kayboldu. Kime sorsak hiç kimse bilmiyor. “ımam efendi nereye gider!” diye cemaat merak içinde idi. Bir iki ay sonra öğle namazını kılıp bahçede oturduğumuz bir günde, bir manga ıngiliz askeri, önlerinde yüzbaşıları ile birlikte çıkageldi. Ellerinde tüfekleri ile sağa sola dikkatlice bakarak kontrol ediyorlar, herhangi bir saldırı olmasın diye. Önlerindeki yüzbaşı yüksek sesle seslendi: “Ey Cemaat! Beni tanıdınız mı?”

Kimseden bir ses çıkmayınca, bir müddet sonra tekrar; “Ey Cemaat beni tanımadınız mı?” diye seslendi. Tanıyan çıkmamıştı. Bir müddet sonra başındaki askerî miğferini çıkarıp cemaate karşı; “ışte ben 20 yıllık imamınız!..” deyince, herkesin aklı başına geldi ve onu tanıdık. Dedi ki: “Ben bir ıngiliz yüzbaşısıyım. Vazifem bitti, şimdi gidiyorum. şunu da söyleyeyim, sizin dininizi biliyorum, benim arkamda namaz kılanlar namazlarını iade etsinler.”

Ve geldiği gibi manga askeri ile çekip gitti. Kim bilir bunun gibi kaç casus daha vardır...




şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

2

Mittwoch, 6. Juni 2007, 04:01

En azından namazlarını iade etsinler demiş adam :dişler:

3

Mittwoch, 6. Juni 2007, 09:59

bu nasıl iş anlamadım. :?

4

Mittwoch, 6. Juni 2007, 10:11

Zitat von »"talhagenc"«

En azından namazlarını iade etsinler demiş adam :dişler:


adam 20 yıllık imamlık yapmış...enteresan bir olay aslında...neyseki o kadarını diyecek kadar kalbine birşeyler zuhur etti herhalde :)

ama;
vermek istemezse mâbud ne yapsın mahmut...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

5

Mittwoch, 6. Juni 2007, 10:12

Zitat von »"cutenur"«

bu nasıl iş anlamadım. :?


neyi anlamadın cutenur... :)
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

6

Mittwoch, 6. Juni 2007, 10:45

yani nasıl 20 yıl imamlık yapıyo.düşünsenize imamlık kolay bi iş degil ki.insanları ayıktırmadan nasıl yapmış.

7

Mittwoch, 6. Juni 2007, 12:02

Adam münafık işte. Eğitimini almış, bizim dinimizi öğrenmiş. ımamlık yapabilecek eğitimi almamış olsa, imam görüntüsünde ajan yapmazlardı di mi :wink:

8

Mittwoch, 6. Juni 2007, 12:11

arada yalan yanlış fetvalar vermişte olabilir.

9

Mittwoch, 6. Juni 2007, 12:39

Olabilir elbette. Uydurma hadisler ve yalan yanlış deyimler dilimize bunların yüzünden girmedi mi zaten :roll:

10

Mittwoch, 6. Juni 2007, 14:41

Yazık..yazık.. Adam 20 yıl imamlık yapmış ama müslüman olamamış

11

Mittwoch, 6. Juni 2007, 15:45

:mrgreen:
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Beiträge: 108

Beruf: Öğretmen

Hobbys: Risalei- Nur -Eğitim Öğretim- Bulmacalar - Arılar ve Bal

  • Nachricht senden

12

Samstag, 9. Februar 2008, 23:24

ıngiliz ajanları bütün hızlarıyla hala iş başında

Bu gün "türban istemezük" diye bağıranlar kimin hesabına çalışıyorlar dersiniz?
Bana göre ıngiliz ajanları bütün hızlarıyla hala iş başındalar.ıçimizde maşalarıda var (pa ...) şaları da ...
Her nefis ölümü tadacaktır.
Ayeti Kerime meali

13

Samstag, 9. Februar 2008, 23:54

O mitinglerdeki provakatörlerin para ile tutulduğunu düşünüyorum. Bu kadar alçaklaştılar.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

14

Freitag, 22. Februar 2008, 02:07

güzel bir bilgi paylaşımı teşekkürler

murat bedir

Schüler

Beiträge: 80

Wohnort: britanya (galler bolgesinden)

Beruf: saglikci

Hobbys: okumak kamp; yazmak, seheyat etmek, muzik & ilahi ve benzeri dinlemek ve en onemlisi dinime olan sonsuz lgi ve istek.

  • Nachricht senden

15

Sonntag, 2. März 2008, 05:10

bu hic siz birde Osmanlilar zamaninda orta doguda ingilizler icin buyuk isler yapan ıngiliz casusu Lawrance’in ve ekibin yaptiklarina birde bakin.
Olum guzel sey!
Budur perde ardindan haber!
Hic guzel olmasaydi
Olurmuydu PEYGAMBER?

16

Mittwoch, 23. Juli 2008, 18:10

Re: ıngiliz ajanları bütün hızlarıyla hala iş başında

Zitat von »"Erdal Odabaş"«

Bu gün "türban istemezük" diye bağıranlar kimin hesabına çalışıyorlar dersiniz?
Bana göre ıngiliz ajanları bütün hızlarıyla hala iş başındalar.ıçimizde maşalarıda var (pa ...) şaları da ...

kardeşim hakkını helal et bir meseleye dikkatiniz çekmek istiyorumbunu kavrayamazsak daha çok uyuturlar bunlar bizi asıl istiyoruz diyenden korkucaksın şimdi daha yeni yaşadık mesele malum adam ispanyadan baş örtüsünü istedi mesele nereye vardı artık bu yüzbaşıları generalleri biraderleri hala çözemiyor göremiyorsak işte ozaman halimiz harap
Allahın selamı müminlerin üzerine olsun

Beiträge: 108

Beruf: Öğretmen

Hobbys: Risalei- Nur -Eğitim Öğretim- Bulmacalar - Arılar ve Bal

  • Nachricht senden

17

Donnerstag, 24. Juli 2008, 08:28

Re: ıngiliz ajanları bütün hızlarıyla hala iş başında

Sevgili Kardeş,
Risale-i Nur Mesleğinde Yeni Asya meşrebinde olanlar olayların farkında.Bu farkındalıktan dolayıdır ki yeni Asyacılar hep öteden beri bedel ödemekteler.Kimileri ihya üstüne ihya olurken bizlerin darbe üstüne darbe yememiz nedendir sanırsınız?
selam ve dua ile...
Her nefis ölümü tadacaktır.
Ayeti Kerime meali

Thema bewerten