You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Sunday, May 6th 2007, 2:31am

Katıksız siyasi tarafgirlik ve canavarlaşan insanlık

Körü körüne siyasî muhalefet, sahiplerini hangi noktalara sürüklediğine dair örneklere her geçen gün yenileri ekleniyor.
Katıksız tarafgirlik anlayışıyla hareket eden bazı kişiler, buldukları her fırsatı değerlendirerek düşman olarak gösterdikleri ve hedef tahtası haline getirdikleri kişi ve değerlere acımasızca hücum etmekten, karalamaktan ve aşağılamaktan geri durmuyorlar.

Bunlardan birisi 30 Nisan 2007 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanan bir haber. Cenk Başlamış imzasıyla yayınlanan haberde Rusçaya tercüme edilen Bediüzzaman Said Nursî’nin bazı eserlerinde “Din düşmanlığı yaydığı” gerekçesiyle Tataristan Savcılığı tarafından yasaklanması için dava açtığı bildiriliyor. Ancak haber, sanki dava neticelenmiş, bu iddianın gerçekliği mahkemece kabul edilmiş ve bu yönde bir hüküm verilmişçesine sunuluyor. Ancak meselenin bu boyutta olmadığına dair bazı bilgi ve haberler adetâ geçiştirilerek, yuvarlak ifadelerle aktarılıyor.

Haberde bir yandan “Rusya hükümetinin yayın organı Rossiskaya gazetesinin habere göre, Moskova’daki bir mahkeme kapalı oturumlarla dosyayı inceliyor” denilirken, diğer yandan Nurculuğun sanki uluslar arası çapta “terör” eylemleri yapan bir örgütmüş gibi dolaylı imalarda bulunuluyor. Bir Türk gazetesinde haber böyle verilirken, Rossiskaya gazetesindeki haberde vurgulanan savcılığın Moskova Devlet Üniversitesi ve Tataristan Pedagoji Üniversitesi psikoloji bölümü uzmanlarının hazırladığı raporu kanıt olarak sunduğuna; ancak mahkemenin raporu yetersiz bularak Rusya Bilimler Akademisi uzmanlarından görüş istediğine dair bilgiler diğer iddiaların gölgesinde kalıyor. Yine gölgede kalan gelişmelerden bir başka gelişme ise Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin imzasıyla mahkemeye gönderilen yorum. Ravil Gaynüddin yorumunda, Said Nursî’nin meşhur Kur’an yorumcularından, müfessirlerinden biri olduğu, eserlerinin müstesna şekilde aydınlatıcı unsurlar taşıdığı ve manevî değerlerin insanlar arasında yaygınlaşmasına vesile olduğunu söylemişti.

Milliyet gazetesindeki haberde sergilenen çelişkilerden birisi de Tataristan Savcılığı müfettişlerinden Valeriy Kuzmin’in sözleri. Dava edilen Risalelerde doğrudan şiddet çağrısı yapılmadığını söyleyen Kuzmin, psikologların kullanılan kelimelerle telkin ve bir çeşit hipnoz etkisi yaratılabileceği, Said Nursî’nin görüşlerinin intihar eylemcilerinin hazırlanmasında kullanabileceği sonucuna vardığını söylemesi. Eğer bu iddia doğruysa, Tataristan Savcılığı da benzer bir çelişkiye imza atmış oluyorlar.

ıkinci gelişmenin ve körükörüne sergilenen düşmanlığın bir başka çarpıcı örneği, bir kişisel sitede yayınlanan resim oldu. http://www.deviantart.com/deviation/5067…h=sor&offset=10 adresinde yayınlanan resimde TC Başbakanı Tayip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün aynı masada görüntülenmiş. Arka fonda Atatürk portresi ve Türk bayrağı bulunuyor. Görüntülenen tabloda ilk bakışta herhangi bir sakınca görülmüyor. Ancak “Tayyip’in içine X-Ray ile bak” başlığı altında sunulan bu resimde yer alan her bir resmin üzerine tıklandığında akıl almaz resimler ve çizimler ortaya çıkıyor.

Başbakan Erdoğan bir canavar iskeletine, Abdullah Gül bir iskelete dönüşüyor. Hakaretin boyutlarını daha da çirkefleştiren bir diğer unsur ise Atatürk portresi üzerine tıklandığında görülüyor. Çünkü çıkan resim Üstad Bediüzzaman’ın, Fatih Camiinde bir gazeteci tarafından çekilen resmi. Üstelik bilgisayar tekniğiyle Bediüzzaman’ın gözlerinde kızıl bir ışık yanıp sönüyor. Bu yolla ülkemiz insanının büyük ekseriyetle tanıdığı, saygı gösterdiği, kitaplarını okuduğu, fikir ve yorumlarıyla örnek birer insan, örnek birer Müslüman olma çabasına girdiği Bediüzzaman Said Nursî, korkunç ve sinsi bir düşman olarak tasvir edilmek isteniyor.


Resimdeki Türk bayrağı ise aynı teknikle, üzerinde “Kombassan” yazılı bir bez parçasına dönüşüyor.


Evet, işte dengesiz ve ölçüsüz siyasal tarafgirliğin ve yandaşlığın insanları getirdiği insanlık dışı tablo.


Asıl canavarlık resim üzerinde sergilenen görüntüler değil. Asıl canavarlık bu yolla ve vesileyle kendi içindeki azılı ve dehşet verici boyutlardaki canavarlık.

ınsanlık asıl bu canavarlığın ve canavarların tehdidi altında.

Not:
ıkinci örnekle ilgili site yetkililerine yönelik görüşlerinizi gönderip, bu aşağılayıcı tablo hakkında tekpi gösterebilirsiniz.
ıngilizce olarak hazırladığımız metni, bu yönde kullanabilirsiniz.

McCann, Andrew mccann@deviantart.com
deviantART, Inc.
7095 Hollywood Blvd #788
Hollywood, California 90028
United States
3236456000


Dear Andrew McCann,

On your web site which is http://www.deviantart.com/deviation/5067…h=sor&offset=10 some images were broadcasted. Those images disturbed a broad community in Turkey. The images are humiliating and violating the community’s values concerning about belief and sanctity. On two images, prime minister of Republic of Turkey Recep Tayip Erdogan and foreign minister Abdullah Gul were showed like horrible monsters. In addition to that, Founder of Republic of Turkey Mustafa Kemal Atatürk and flag of Republic of Turkey were humiliated digitally.

Furthermore two of the most prominent Islamic scholars of Turkey, Bediuzzaman Said Nursi and Fethullah Gulen, were shown cursed creators. We thought that all digital images at the web site were made to trigger discrimination and enmity in Turkey.

We’d like wish you should respect Turkish people’s sacred values and belief.

Best regards


Dr. Veli Sırım - Mehmet Tuncel

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread