Muhabbet Fedâileri

bunu biz de seviyoruz :lol:

Zitat von »"frtkrkc"«

bunu biz de seviyoruz :lol:

Yani nefsimiz.. Değil mi?

Birde en büyüğü varki o da "şeytanın kişiye kendisini çok önemli biri gibi hissettirmesi" buna muzdarip olanlar...örneğin namaza başladılar mı hemen akıllarına değişik düşünceler geliyor ...yok efendim ben namazımı çok güzel kılıyorum.. yok efendim melekler bana imreniyor gibi.... Aslında bunlardan daha vahimleri de var ama çok akıl dışı olduğu için burada zikretmedim....

Zitat von »"nurciv"«

10. sözle kandiriyor beni :oops:

Nasil

13. Namazını kılarsın nasılsa vaktin çıkmasına daha çok var...
14. Allah dualarımı kabul etmiyor...
15. Nasılsa herkes yapıyor...
16. Zaman, ahirzaman Asr-ı Saadet değil ya, 10 da 1 ini yapsan kurtulursun...


Bunlar da ek olarak benim şeytanımın söyledikleri...

ıKıNCı MESELE: Ubudiyet, emr-i ılâhîye ve rıza-yı ılâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi emr-i ılâhî ve neticesi rıza-yı Haktır. Semerâtı ve fevâidi uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasten istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faydalar ve kendi kendine terettüp eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete münâfi olmaz. Belki zayıflar için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait faydalar ve menfaatler o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubudiyeti kısmen iptal eder. Belki o hâsiyetli virdi akîm bırakır, netice vermez.

ışte bu sırrı anlamayanlar, meselâ yüz hâsiyeti ve faydası bulunan Evrâd-ı Kudsiye-i şah-ı Nakşibendîyi veya bin hâsiyeti bulunan Cevşenü'l-Kebîr'i, o faydaların bazılarını maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O faydaları göremiyorlar ve göremeyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünkü o faydalar, o evradların illeti olamaz ve ondan, onlar kasten ve bizzat istenilmeyecek. Çünkü onlar fazlî bir surette, o hâlis virde talepsiz terettüp eder. Onları niyet etse, ihlâsı bir derece bozulur. Belki ubudiyetten çıkar ve kıymetten düşer.

Yalnız bu kadar var ki, böyle hâsiyetli evrâdı okumak için, zayıf insanlar bir müşevvik ve müreccihe muhtaçtırlar. O faydaları düşünüp, şevke gelip, o evrâdı sırf rıza-yı ılâhî için, âhiret için okusa zarar vermez. Hem de makbuldür. Bu hikmet anlaşılmadığından, çoklar, aktabdan ve Selef-i Salihînden mervî olan faydaları görmediklerinden şüpheye düşer, hattâ inkâr da eder.

Lemalar | On Yedinci Lem'a | 136

Bu konuda yardım istiyorum.

Mesela, borcum var. Borç için ,borç vaktine ait hususi dualar var. Bu dualar sırf rıza-ı ilahi için okunur. Ancak, ben sanki okuyamıyorum. Sanki, borçtan kurtulmak için okuyorum. Onun için okumamam gerektiğini biliyorum. Ancak , kalbime yerleşmemiş gibi...
Eksikliğim nedir?

Muhabbetle

Ceka, haddim olmadan çapım nisbetinde bildiğimi yazacağım;

Yağmur yağmaması, yağmur duasının vaktidir. Vakti geldiği için insanlar ihtiyaçlarını Allah'a usulünce ve adabınca Allah rızası için arz ederler. Aynen bunun gibi borç da bir sıkıntıdır. Sıkıntı karşısında Allah'tan yardım istemenin dua etmenin zamanıdır.

Fark şu ki; Duayı ihlasla yapmışsan sıkıntın hafiflemese bile isyan etmez ve sabırla duaya devam edersin ama menfaat ve nefis karışmış ise şeytan isyana ve sabırsızlığa sevk eder , oyuna düşürür kanaatindeyim...

Zitat von »"Ceka"«

Bu konuda yardım istiyorum.

Mesela, borcum var. Borç için ,borç vaktine ait hususi dualar var. Bu dualar sırf rıza-ı ilahi için okunur. Ancak, ben sanki okuyamıyorum. Sanki, borçtan kurtulmak için okuyorum. Onun için okumamam gerektiğini biliyorum. Ancak , kalbime yerleşmemiş gibi...
Eksikliğim nedir?

Muhabbetle

Mesela;

‘Ne için ibadet ediyorsun’ diye soru sorulduğunda 'Rabbim emrettiği için' Diye cevap vermeliyiz..

ibadetimizi yapmamızın pek çok da faydası vardır dünyada ve ahirette

Ama ibadet bu faydalar için yapılmaz. Bunlar meselenin hikmet yönüdür

kulun işi ibadettir; emir dinlemek, yasaklardan sakınmaktır. Kula kulluk yaraşır. ıbadetini bu şuurla yapan bir kuluna, Rabbinin yapacağı ihsanlar, ikramlar ve Cennette vereceği dereceler ibadetin hikmet yönüdür.

şöyle dersek:

sizde ne için dua ediyorsunuz denildiğinde
“Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var.” mealindeki ayet-i kerimeyi düşünüp Kulluğun gereği aczimi, fakrımı ve kusurunu idrak ederek Rabbimin dergahına iltica ediyorum demelisiniz..

borcunuzu ödemenizin bu dünya ve ahirette pek çok faydası vardır

Ama dua bu faydalar için yapılmaz. Bunlar meselenin hikmet yönüdür

kulun işi ibadettir; emir dinlemek, yasaklardan sakınmaktır. Kula kulluk yaraşır. ıbadetini bu şuurla yapan bir kuluna, Rabbinin yapacağı ihsanlar, ikramlar ve Cennette vereceği dereceler ibadetin hikmet yönüdür..

Meselâ oruç tutmanın tıp yönünden birçok faydaları var. Bütün bu faydalar orucun hikmet yönüdür. “Oruç niçin tutulur?” sorusunun cevabı, sanıldığı gibi bu faydalar değildir. Oruç, Allah’ın bir emri olduğu için tutulur.

mesele illet ve hkmeti ayırt etmekte..

şöyle ki bende öss zamanında sınavlarımda başarılı olup en iyi sınıfa geçebilmek için çok fazla dualar ettim okumadığım dua kalmadı tefriciye,yasinler vs.. sonuç alamıyordum..

demek birşeyler eksikti..

şu duayı etmiştim: ya rabbi senin rızana uygun hareket edebilmeyi nasip eyle hakkımda herşeyin hayırlısını ver ..ağzıma almamıştım en iyi sınıfa geçeyim cümlesini ve kalbimdende atmıştım dedim önemli olan rızayı ilahi..bir müddet geçti dualara devam ettik.ve sınıf değişikliği için sınav olduk 2 gün geçti sonçlar açıklanmış en iyi sınıfta ilk 5deydim..demek dua böyle olmalıymış dedim..

bilmm yardımcı olabildimmi

mirzasaid alakana şükran.ALLAH yar ve yardımcın olsun kardeşim.AMıN.

şükürler olsun alemlerin RABBıNE...

keşke vesveseler bu oniki maddeyle sınırlı kalabilse...o olmadı başka deniyor bir sürü yolu var RABBıM uydurmasın inşallah...

tabi dua şekli de önemli istediğimiz değilde hayırlı olanın olması bunu istememiz gerekir...mirzasaidden bir ders aldım bu konuda :idea: ALLAH razı olsun...baki selamlar...