Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

1

Samstag, 10. März 2007, 02:01

Ağız yaraları :(

ağzımda sürekli yaralar çıkıyor

normal değil yani bu kadar çıkması


bilindik sebeplerini bilenler var mı
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

2

Samstag, 10. März 2007, 04:07

Ahhhh yarama bastınız! demeden önce geçmiş olsun! :üzülme:

Allah şifa ve "sabır" versin. Sigarayı bıraktıktan sonra ağız yaralarıyla bende tanıştım. Ağız kenarı, dudaklar, damak, dil, yanak içleri, diş etleri vb. yumuşak dokulara yerleşmeyi seven küçük yaraların oluşma sebepleri birbirlerinden farklı olabiliyor. Fakat başlıca üç sebebini size söyleyebilirim.

1. Stres
2. Stres
3. Stres
4. Hastalar Risalesini az okumak :dişler:
En sık rastlanan ve tekrarlayan ağız yaraları uçuklar ve aftlardır. Bayanlarda erkeklere oranla daha fazla görülen bu ağız yaraları, genellikle bir bölgede oluşur fakat bazı durumlarda birkaç farklı noktada birden oluşabilir.

AFT
Aft’ın oluşma nedeninin belirlenmesi için çeşitli araştırmalar yapılsa da bugüne kadar kesin bir neden ortaya konulamadı. Başlıca nedeni stres olan aAft, vücudun dirençsiz kaldığı dönemlerde sıkça ortaya çıkar. Psikolojik nedenlerin afta neden olması sıklıkla görülen bir durumdur. Bayanlarda özellikle adet öncesi gerginlik sendromlarında sıklıkla aft oluştuğu görülür. Aft genellikle ağız içinde dil, yanak içleri, diş etleri ve damakta görülür. Zaman zaman dudaklarda da oluşabilir. Ağız içi travmalar, özellikle diş darbeleri aft oluşumunu başlatan en önemli nedenlerdir. Isırma, çarpma veya ağız içi operasyonlarından sonra aft oluşabilir. Bunların dışında asidik maddeler de aft oluşuma neden olabilirler. Ağız mukozasına zarar verebilecek yoğun C vitamini içeren besinlerin aft oluşumuna neden olabileceği araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Tuzlu gıdalar, asitli içecekler, sigara, baharatlı yiyecekler aft’a neden olabilir. Bazı kişilerde alerjik bir bünyeye sahip olmaları nedeniyle, buğday ve çavdar gibi bakliyatlardan sonra da aft oluştuğu görülmüştür.
Aft’lar genellikle bir hafta sürer ve bu dönemde bölgesel ağrılara neden olabilirler. Beslenme zorunluluğu nedeniyle de ağıza giren besinler ağrının artmasına sebep olur. Aftların herhangi bir etkeni olmadığı için yaradan, sağlıklı dokuya bulaşma gibi bir riski yoktur. Ancak aftların açılması durumunda ağızda bulunabilecek birçok bakteri bu aftların enfekte yara olmasına sebep olabilirler. Bu dönemde tuzlu, baharatlı, asitli yemekler yemekten uzak durmalıyız. Bu yiyecekler aftların açılmasına ve enfeksiyon kapmasına neden olabilirler. Ağız yaraları ciddi bir hastalıktır. Bazı ağız yaraları neden yokken ortaya çıkarken bazı yaralar ikincil olarak başka bir hastalığın etkisinde oluşabilirler.
Eğer sıklıkla ağız içi yaralarınız oluyorsa ve iyileşmesi uzun süre alıyorsa bir hekime başvurmanız gerekir.

UÇUK
Uçuklar, aftlara göre daha ağrılı ve enfekte özelliğe sahiptir. ıçi sıvı dolu ağrılı kabarcıklar halinde ağız içi ve dışında ve hatta yüzün başka bölgelerinde de çıkabilirler. Herpes Simplex virüsü tarafından oluşurlar. Bu virüs, kişinin vücuduna bulaşıp uçuğu meydana getirdikten sonra, uçuk tedavi edilse dahi sinsice vücutta bekleyebilir. Vücudun direnci azaldığı an sinsice bekleyen bu virüs aktif hale geçer ve yeniden uçuk oluşturur. Direncin düşmesi sonucu tekrar başlama eğilimi gösteren uçukların oluşmasında diğer yardımcı faktörler de güneş ışınları, hormonal düzensizlikler olarak sıralanabilir. Uçuk oldukça enfekte bir yaradır. Genellikle aynı yerde çıkma eğilimine sahiptir. Oldukça ağrılı geçen hastalık süreci hem görüntü hem de metabolik etkileri nedeniyle hastanın yaşam kalitesini düşürür.
Aft’a göre uçuk çok hızlı yayılabilen ve başka insanlara bulaşan bir hastalıktır. Uçuk çıkaran kişinin özellikle uçuk bölgesine temas eden kişisel eşyalarının, sağlıklı kişiler tarafından kullanılmamasına özen göstermek gerekir. Bu eşyalara örnek olarak bardak, kaşık, havlu, kozmetik ürünler örnek verilebilir. Uçuğun başlama dönemi, gelişmesi ve enfeksiyonu dışarıya akıttığı 3 farklı dönemi vardır. Bulaşma riskinin en yoğun olduğu dönem yaranın patladıktan sonraki dönemdir. Uçuk nerede başlarsa başlasın, kişinin başkasını korumasının yanısıra kendini de koruması gerekir. Ağızda başlayan uçuk başka bölgelere kişinin kendisi tarafından bulaştırılabilir.
Bir lezyon başladığında bu lezyonu kaşımamak oldukça önem taşır. Enfeksiyon etkeni, el ile burun içine ve hatta genital bölge mukozasına bile kolaylıkla bulaştırılabilir. Uçuğu sıkmak, oynamak gibi davranışlar oldukça yanlıştır. Uçuğu çıkaran kişinin sıklıkla ellerini bol sabunlu su ile yıkaması hastalığın tedavisi ve yeni bir uçuk oluşumunun önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Tedavide antiviral kremler yada oral ilaçlar hekim tarafından önerilir.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

3

Samstag, 10. März 2007, 15:27

Gelelim tedavi yöntemlerine:

ılaç kullanırsanız 1 haftada geçer inşallah. ılaç kullanmazsanız 7 gün sürer... :mrgreen:

Boğaz ve dil ucunda çıkan (şuan bende olduğu gibi :( ) yaralar yemek yemeği ve konuşmayı zorlaştırdığı için yemeklerden önce emilecek yeşil bir hap var. Ağız içini ve boğazı hafif uyuşturuyor. Onu tavsiye edebilirim.

şimdiye kadar uyguladığım en radikal yöntem: 1 çay bardağına yarım limon sıkın, içine bolca tuz atın ve birazda suyla karıştırın. Bununla gargara yapmanız gerekiyor. Yanlız peşinen söyleyeyim ilk başta çok yakıyor! 10-15 saniye sonra fazla birşey hissetmiyorsunuz. Bu şekilde kavrulan yaraların daha çabuk geçtiğini söyleyebilirim. Aynı yöntemi uygulayıp tasdik edenlerde var.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

4

Samstag, 10. März 2007, 15:32

:trip1:
acaba niye cikti o yaralar
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

5

Samstag, 10. März 2007, 16:29


:utandım:
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

6

Samstag, 10. März 2007, 16:34

öyle yaparlar abi
sen bele ugras ayaklarimi yerden kes
iste mutlu son
:mrgreen: :mrgreen:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

7

Samstag, 10. März 2007, 20:03

Bende çok sık olurdu.
Kendimde dikkat ederek bulduğum sebeler

1)Cereyanda kalmak

2)Yüzümü yıkadığımda iyice kurutmadan rüzgara kalmak.

3)Farkında olmadan mikroplu bir şeyin teması

4)Hafif geçirdiğim bir hastalık

Tedavi veya ölem yöntemlerim

1)Uçuk kaşıntısı başladığında hemen yüzümü iyice yıkar ve kuruturum.

2)Uçuklamak üzere olan yere yakıp dayanılabilecek bir sıcaklığa getirdiğim bir tahta paçası ile dağlarım

3)Ruj sürerim

4) Kesinlikle kaşımam

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

8

Samstag, 10. März 2007, 22:22

Eczaneden hemen Herpes kremi alip sürmeyi denedinizmi ? :)
Ümitvar olunuz..

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

9

Samstag, 10. März 2007, 23:30

allah razı olsun
gargara yaptım çok fena yaa
ama iyi gelecek gibi
uçuk için bende sıcak tahtayla dağlarım sivilcelerimi de
babamdan öğrenmiştim
çok faydası oluyo
teşekkürler herkese
abdullah abi hariç :trip1:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

özge_fmm

Anfänger

Beiträge: 23

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

10

Sonntag, 11. März 2007, 20:06

bendede sürekli çıkıyo ırsi gibi bişe bizim bütün ailede çıkıyo allah şifa versin kardeş

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

11

Montag, 12. März 2007, 01:24

cümlemize :wink:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

YaMusaB

Schüler

Beiträge: 154

Wohnort: KaFKasYa

Beruf: TaleBe

  • Nachricht senden

12

Montag, 12. März 2007, 02:18

Kardeş gargarayı dene diyeceğim ama doktora görünüp öyle kullanman daha hayırlı olur.

Allah'ın şafi esması en kısa zamanda tecelli eder inşaAllah.

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

13

Montag, 12. März 2007, 02:38

şu abdullah abi var ya
hani yönetici olan
bir gargara yazmış
onu kullandım
geçmek üzere
bugün bir şeyler yerken hiç acımadı
teşekkür ederim
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

14

Montag, 12. März 2007, 02:40

hadi ozaman bununla gecmis olsun :wink:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

15

Montag, 12. März 2007, 02:41

amin
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

16

Montag, 12. März 2007, 05:39

:( boğazımda ve dilimdekiler geçmeden şimdi dudağımda da çıkıyor. :(

  • »theQueen« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 676

Wohnort: istanbul

Beruf: öğrenci

  • Nachricht senden

17

Montag, 12. März 2007, 21:19

yaaa

bilemem belki birilerinin ahı tutuyodur :trip2:
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

18

Montag, 12. März 2007, 21:33

şimdi uçukdan mı bahsediyoruz aft denen yaralardan mı ben anlamadım?
Allah'a şükür daha başıma uçuk gelmedi, ama aft ayda bi olur yaklaşık, ağzın epidermis tabakası bulunan kısımlarda ortası yeşil iltihap gibidir, ama sadece çok ince bir yüzeyde olur, velâkin yemek yemeyi çok zorlaştırır, bilhassa içinde limon bulunan salata vs, ekşi şeyler, aft için tendürdiyota benzer kahverengi bir ilaç vardı, hemen geçiriyordu, ama uçuğu bilemiyorum, aft için de vitaminsizlikten, stresden vs oluyor diyorlar,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

19

Dienstag, 13. März 2007, 01:43

Zitat von »"Abdulkadir Said"«

şimdi uçukdan mı bahsediyoruz aft denen yaralardan mı ben anlamadım?

Aftlardan bahsediyoruz...

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

20

Dienstag, 13. März 2007, 10:25

Mesele buysa kafanıza takmayın ya, :D , dediğim gibi bir ilacı var, sürüyorsun 2 güne kalmadan geçiyor, yoksa beklesen bir hafta acıttığı oluyor ağzının içini,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Thema bewerten