Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.
Zitat von »"Hasan_Sinan"«
Hem siyaset-i taallüm siyaset degildir. Biz dinzisliği, ırkciligi veyahut dini siyasete alet edenleri konusuyorsak ve Üstad da bize bunu ders verdiyse, bize bunu duymayanlara duyurmamız lazım ve elzemdir. Peygamber de siyaset yaptı, Bediüzzamanda ılk hayatinda siyaset yapti. Ücüncü döneminde Oy kullandi. ıkinci dönemdinde sadece siyasetten içtinap etti. Risale-i Nur Külliyati tamamen okunmadan hic kimse bir Nurcunun fikrini menfi göremez.
Zitat
Ecevit’in cenaze töreninin gölgesinde yapılan AKP kongresinden geriye kalan izlenimleri birkaç başlıkta toplayabiliriz.
Birincisi: Kongrede verilen işaretler, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkma niyetiyle birlikte, başbakanlığı ve parti başkanlığını Gül’e devretme hesabını iyiden iyiye alenileştirdi.
ıkincisi: Parti tüzüğünde yapılan değişiklikler, parti içi demokrasiyi kısıtlayan düzenlemeler olarak algılandı. Büyük kongre delegelerini belirlerken, “aykırı” gördüklerini eleyen genel merkez, genel başkan adaylığını delegelerin asgarî yüzde 20’sinin imzası şartına bağlayan ve grup kararlarına uymayanların geçici ihraçla tecziyesini öngören değişiklikleri de kongreye onaylattı.
Partinin karar organlarında görev alacak veya bu organlardan çıkarılacak isimlerin listeleri de, genel başkanla halefi tarafından, Arınç’ın da görüşü alınarak tayin edildi.
Kongrede, partinin dört yıllık iktidarında izlediği politikalara dair tartışmaların yapıldığına ise şahit olmadık. Ersönmez Yarbay’ın nev-i şahsına münhasır bireysel çıkışı dışında, kongre derin bir sessizlikle yapıldı; tek aday Erdoğan’ı, konuşmasını dinleyip yine başkan seçerek dağıldı.
Bütün bunlara bakılarak yapılan değerlendirmeden çıkan sonuç ise, AKP’nin, başından beri eleştirdiği ve bitirmekle övündüğü “eski tarz siyaset”e bir adım daha yaklaştığı yönündeki yorumlarla dile getirildi.
Üçüncüsü: Kendi içinde böyle bir yöneliş sergileyen AKP’nin, bu kongrede, dışa bakan imajıyla ilgili olarak vermeye çalıştığı değişiklik sinyalleri de hayli dikkat çekiciydi.
Bu sinyallerden birini, MKYK’ya seçilen kadın üyelerle ilgili olarak atılan “AKP’nin yeni yüzü: Başı açık 8, türbanlı 4” başlığında görmek mümkündü. (Sabah, 13.11.06)
2002 seçimleri öncesinde Arınç’ın ağzından “Başörtüsü meselesini çözmek namus borcumuzdur” sözü veren AKP’nin dört sene sonra kendi içinde geldiği nokta işte bu...
Bir diğer düşündürücü sinyal, Erdoğan’ın kongre konuşmasında yer alan şu cümle:
“Atatürk ilkelerini, Cumhuriyet değerlerimizi her türlü gündelik siyasî tartışmanın üzerinde tutarak, ayrıştırıcı değil, birleştirici, milletimizin bütün fertlerini kucaklayan bir mutabakat zemini haline getirmeliyiz...”
Devrimbazlar her ne kadar aksi yönde bir görüntü oluşturmaya çalışsalar da, bu sözler, aslında AKP iktidarını “Kemalizmin en büyük başarısı” olarak niteleyen şerif Mardin’i ve “Erdoğanizm, Kemalizmin güncellenmiş versiyonudur” iddiasında bulunan Yahudi diplomat Alon Liel’i teyid ediyor.
Ve, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıktığı takdirde takip edeceği çizginin hangi istikamete yöneleceğini de şimdiden haber veriyor.
Hedef, 70 yıldır yapılamayanı başarıp Atatürk ilkelerini milletin bütün fertlerini kucaklayan bir mutabakat zemini haline getirmek.
Kongre Divan Başkanı Toptan’ın AB sürecinde yapılanları anlatırken “Dam üstünde saksağan” deyişini hatırlatırcasına “Dosta düşmana yine ‘şu çılgın Türkler’ dedirttik” demesi de Erdoğan’ın sözleriyle örtüşüyor.
kaynak
http://www.yeniasya.com.tr/2006/11/15/yazarlar/kgulecyuz.htm
Zitat von »"muhammedyahya"«
abiler allah rızası içn nur başlığı altında siyaset yapmayın .nurları siyasete alet etmeyin. ben bunu derim anlayana....hem neye göre demokrat parti dyp...risalede mi yazıyor
ben iki senedir nurları okuyorum ama siz gibi düşünmedim ...nurlara perde olan siyasetten allaha sığınırım..
Zitat von »"@bdullah"«
Hissiyâtımızı bir kenara bırakarak, tıpkı “Kur’ân ve vatan ve millet hesabına, dindar ve dine hürmetkâr Demokrat Partinin iktidarda kalmasını temin etmeleri için ders veriyorum” diyen Bediüzzaman Hazretleri gibi, bizler de Kur’ân, vatan ve millet hesabına Demokratların bu günkü temsilcisi olan DYP’ye destek vermeliyiz.
Bu, Bediüzzaman gibi bir dahiye gönül verenlerin üzerinde bir borç olsa gerektir.
Halil AKGÜNLER
Yeni Asya
Zitat
Evet, tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.(uhuvvet risalesi)
Zitat von »"ahmetsaid"«
... Türkiyenin kurtuluş reçetesi Nurlardaki siyasi prensiplerin uygulanmasına bağlı.