You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Friday, October 6th 2006, 5:13pm

Mecnun'un Devesi | Hz. Mevlana



MECNUN LEYLA’sının köyüne gitmek için, dişi bir deveye bindi. Bir süre yol aldı. Mecnun’un tek derdi, bir an önce Leyla’sına kavuşmaktı. Dişi deve ise, geride bıraktığı yavrusunu düşünmekteydi ve onun tek derdi ise, geriye dönmekti.
Mecnun bir an dalıp gitse, elinden yuları gevşetse, deve bunu hisseder ve geriye döner geldikleri köye yani yavrusunun olduğu yere doğru giderdi.

Mecnun kendine gelip baktığında, bulundukları yerden çok daha geriye gittiklerini farkediyordu.

Bu yolculuk iki-üç gün böyle sürdü. Mecnun yıllardır yollardaymış gibi şaşırmış kalmıştı.

Baktı ki bu yol böyle bitmeyecek, deveden indi ve:

“Ey deve!” dedi. “ıkimiz de aşığız. Fakat, aşklarımız birbirine zıt, birbirine aykırı! Demek ki biz, birbirimizle yol arkadaşlığı yapmaya uygun değiliz.

Senin sevgin de, yuların da bana uymuyor. O halde en iyisi ayrılalım!” diyerek deveyi bıraktı.


•••


Bu hîkayede geçen ‘Mecnun’ insan ruhunu temsil ediyor. Ve ruh, Ezelî bir Sevgiliye yani Rabbine muhtaç ve müştaktır. ‘Deve’ ise, nefistir. Maddî arzuların sembolüdür. O da, yavruları olan heveslerin ardında koşmaktadır.


(Zafer Yayınları’na ait Mesnevî’den Seçilmiş Öyküler adlı kitaptan alınmıştır.

selim gündüzalp


insirah

Master

Posts: 1,518

Location: istanbul

Occupation: NURolog

  • Send private message

2

Friday, October 6th 2006, 5:23pm

Çok hoşş...

3

Friday, October 6th 2006, 8:01pm

Allah razı olsun çook güzell..sağolasın kardeşim..!

Alkan

Master

Posts: 1,694

Hobbies: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Send private message

4

Friday, October 6th 2006, 9:13pm

evet güzel bir temsil...eyvallah...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

5

Friday, October 6th 2006, 9:15pm

Çok güzelmiş kardeşim, paylaşımın için Allah razı olsun :)
"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

6

Saturday, October 7th 2006, 9:39am


amin...ecmain...

7

Saturday, October 7th 2006, 11:51am

çOK GÜZELMış gerçekten

Allah razı olsun

kitabı en kısa zamanda okuyacağım inş. :wink:
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

8

Sunday, October 22nd 2006, 8:27pm

Mevlana Mesnevi den bir hikâye


Bir adam, dostunun kapısına gelip, kapısını çalar. ıçeriden gelen ses:
-Kapıyı çalan da kim, diye sorar.
Adam:
-BEN’im, diye cevap verince, dostu:
-Git, şimdi zamanı değil, sonra gel der.
-Adam, kapıdan ayrılır ve bir yıl dostunun hasretiyle yanıp tutuşur. Bir yılın sonunda dostunun kapısına tekrar gelir. Reddedilme korkusuyla kapıyı çalar.
ıçeriden gelen ses:

-Kim o, diye sorar. Adam:
-SEN’im, diye cevap verir.
Dost, adamı içeri davet eder:
-Mademki BEN’sin, içeri gir. Ev dar iki kişi sığmıyor, der.

9

Sunday, October 22nd 2006, 8:31pm

Allah razı olsun güzeldi :D

10

Sunday, October 22nd 2006, 8:35pm


Rabbim sizden de razı olsun... :)

11

Friday, October 27th 2006, 5:45pm


"kul tedbir eder,fakat takdirin ne olduğunu bilmez.ettiğimiz tedbir,Huda'nın takdirine benzemez."
...............
ıbrahim Ethem,padişahlığı zamanında ava gitmişti.bir ceylanın peşine düştü.o kadar kovaladı ki askerlerinden tamamen uzaklaştı.yorgunluktan kan tere batmış,atını hala sürüyordu.

çöl hududunu artık aşacakları bir sırada,ceylan dile geldi ve ibrahim etheme dönüp,

'sen bunun için yaratılmadın.' dedi.beni avlamak için yoktan var edilmedin sen...farz et ki beni avladın.eline ne geçer?

ıbrahim Ethem bunu işitince bir çığlık kopardı ve attan kendini yere attı.

çölde bir çobandan başka kimse yoktu.

ona dert yandı.sonunda da kıymetli mücevherlerini ona verdi.süslü şahane elbiselerini,silahını,atını,çobana armağan etti.

çobanın keçeden yapılma fakirane elbiselerini alıp giydi.

bu hadiseyi kimseye söylememesini tembih ederek yürüdü gitti.

"şimdi dinle bak,ıbrahim Ethem'in maksadı ne idi,Hakkın maksadı ne idi?..."

"o ceylanı avlamak istedi.Allah ise bu vesileyle onu avladı!...

netice itibarıyla;bilmelisin ki alemde ancak O'nun istediği olur.Arzu.O'nun mülküdür.

aşk çağlayanı mevlana

12

Saturday, October 28th 2006, 2:25pm

bir kişinin düşüncesi ne ile meşgulse...yüregi ne ile çarpıyorsa yönelişte o yöne oluyor galiba...RABBıM yüregimizi herzaman kendisi için çarpmasını nasip etsin...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

13

Saturday, October 28th 2006, 3:16pm

Quoted from ""nurdan damla""

bir kişinin düşüncesi ne ile meşgulse...yüregi ne ile çarpıyorsa yönelişte o yöne oluyor galiba...RABBıM yüregimizi herzaman kendisi için çarpmasını nasip etsin...



amin...inşaallah kardeşim.

AHMET ATES

Beginner

Posts: 1

Location: france

Occupation: ogrenci

  • Send private message

14

Sunday, January 14th 2007, 3:26pm

guzel paylasim emeginize saglik....slm[/b]
umit var olunuz istikbalde en gur sada islamin sadasi olacaktir.

15

Wednesday, January 31st 2007, 10:18pm

Mecnun Leyla'nin askindan kendisinden gecip, yari delirmis bir halde cölde giderken, namaz kilmakta olan bir dervisin önünden gecer. Dervis hemen namazini selamlayip, Mecnun'a "Namaz kilan birinin önenden gecilmez, bunu bilmiyor musun?" diye cikisir. Mecnun cevap verir: " Ben Leyla'nin askindan öyle bir hale geldim ki, senin burada namaz kildigini görmedim bile, sen nasil bir askla namaz kiliyorsun da, benim senin önünden gectigimi görüyorsun?"

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread