Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

yesghost

Schüler

  • »yesghost« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 154

Wohnort: istanbul zeytinburnu

Beruf: derici

Hobbys: risale-i nur

  • Nachricht senden

1

Sonntag, 22. Februar 2004, 02:49

Esma-i Hüsnada güneşin 8 tane isimleri var bilen varsa yazsın

arkadaşlar güneşte esma-i hüsnada tecelliler var bu tecellileri bilen varsa yazsın lütfen yada kaynak versin ben bakayım mesela HAY ve KABZ gibi

yesghost

Schüler

  • »yesghost« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 154

Wohnort: istanbul zeytinburnu

Beruf: derici

Hobbys: risale-i nur

  • Nachricht senden

2

Mittwoch, 25. Februar 2004, 18:14

ben bildilerimi yazayım

HAY ismine mashsar
KUDDÜS ismine mashar
KABZ ismine mashar
NUR ismine mashar

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • »Risale Okuyorum« ist männlich
  • »Risale Okuyorum« wurde gesperrt

Beiträge: 663

Wohnort: Ankara

Beruf: Öğrenci

Hobbys: İnternet, Risale-i Nur

  • Nachricht senden

3

Donnerstag, 26. Februar 2004, 16:01

Risale-i Nur'da bu konu açıkça belirtiliyor ama yerini tam olarak bulamadım. Bulunca buraya yazacağım inşallah.

Bununla birlikte bu isimleri RAHMAN, RAHıM, FERD, HAYY, KAYYUM, HAKEM, ADL VE KUDDÜS olduğuna eminim.

Selam ve dua ile...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

yesghost

Schüler

  • »yesghost« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 154

Wohnort: istanbul zeytinburnu

Beruf: derici

Hobbys: risale-i nur

  • Nachricht senden

4

Donnerstag, 26. Februar 2004, 20:05

arkadaşım bende okudum fakat zamanında not almamanın cezasını çekiyorum

5

Sonntag, 13. März 2005, 21:04

Hem şefkat pek geniştir. Bir zat, şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle, bütün yavrulara, hattâ zîruhlara şefkatini ihata eder ve Rahîm isminin ihatasına bir nevi aynadarlık gösterir. Halbuki aşk, mahbubuna hasr-ı nazar edip herşeyi mahbubuna feda eder. Yahut mahbubunu îlâ ve senâ etmek için başkalarını tenzil ve mânen zemmeder ve hürmetlerini kırar. Meselâ biri demiş: "Güneş mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor; görmemek için bulut perdesini başına çekiyor." Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz ısm-i Âzamın bir sahife-i nuranîsi olan güneşi böyle utandırıyorsun?

Üstad, risalelerde bu konunun zikredildiği sekiz ısm-i Âzam bahislerinin hepsi bir yerde olmayabilir, mesela 30.Lem'a 'nın Kuddûs bahsinde güneşle ilgili cilveleri zikreder, Ferd bahsinde ayrı bahseder, Hakem, Hayy bahislerinde ayrı bahseder.

Yani, Güneş'te şu isimlerin cilveleri var: Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs, Nûr, Rahmân... diye sayıp ardından hepsinin Güneş'teki cilve ve tecellilerini anlatmıyor olabilir.

Yani yeri geldikçe ısm-i 'Âzam 'dan bahis olunca anlatıyor olabilir. Aradım ama hepsi bir yerde henüz bulamadım.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

Dienstag, 15. März 2005, 17:44

risale-i nurda güneşin mazhar olduğu sekiz isim diye bir yer yok.
yalnızca güneşin sekiz ism-i azama mazhar olduğunu yazan yukarıdaki mesajda geçen yer var.
Hazırlanınınz! Başka daimi bir memlekete gideceksiniz.öyle bir memleket ki bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.

gulşewin

Anfänger

Beiträge: 18

Hobbys: hayırlı olan herşey

  • Nachricht senden

7

Sonntag, 8. Februar 2009, 18:22

Ben bu meseleyi Üstadımızın birinci talebelerinden olan ve şu an hayatta bulunan Samsundaki Hamdi Sağlamer abiden sordum ve dedi ki:

Bu isimler: Ferd,Hayy,Kayyum,Hakem,Adl,Kuddus ve Allah isimleridir demişti.Allah isimi zaten ism-i azam olduğundan diğer bütün isimleri de içine alır.Yani Cenab-ı Hakkın Celali ve Cemali isimlerini ihtiva eden bir isimdir.Fakat malesef Hamdi Abinin bu sorunun cevabını Üstadtan mı yoksa Üstadın yanında hizmet eden bir abiden mi aldığnı şuan tam hatırlamıyorum.Ama neticede ikinci ağızdan da olsa bu cevabın Bediüzzaman(r.a)dan geldiğine eminim

8

Sonntag, 26. Juli 2009, 15:12



Çook eskiden, bu mevzû Bizim Aile dergisinde işlenmişti ama..Bakalım, orda nasıl geçmişti..

"Sâhife-i Nûrânisi" tâbiri ne mânâda, önce onu çözmek lâzım..sanki..



Thema bewerten