Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Mittwoch, 16. August 2006, 17:35

Erkekler eşlerine nasıl davranmalı?

"Erkekler eşlerine nasıl davranmalı?" - Marifetname'den

EY DOST! Hanımına iyi huylu olmalısın, onunla yumuşaklıkla sohbet ve tatlı sözle konuşmalısın. Peygamberimiz “ınsanların hayırlısı, eşine ve ev halkına hayırlı ve faydalı olan kimsedir” buyurur. Eşini üzüntülü bulduğunda onu çok sevdiğini söylemelisin, şefkatle gönlünü almalısın. Çünkü o evinde mahpus ya da meyus, ümitsiz olabilir. Onun dert ortağı sen olmalısın. Çocukların terbiyesinde de eşine yardım etmelisin. Çünkü çocuk, annesine, gece gündüz ağlamak ve sızlamak suretiyle hiçbir zaman istirahat vermez. Ona yardım edene Mevlası da yardım eder.

ışlerindeki kusurlarından ötürü kızmamalısın, kötü söz söylememelisin. Ve bir günden de çok küsmemelisin. Eşinin kötü huyları baş gösterince kabahati kendinde bulup: “Ben iyi olsaydım, o da iyi olurdu” diye düşünmelisin. Hanımın kızınca sen susmalısın. Erkek susunca hanımı pişman olup özür diler. Her hizmetini seve seve yapmaya başlayınca, ona dua, Hakk’a şükür ve sena etmelisin; çünkü erkeğe uygun bir hanım, şükrü edilemeyen bir nimettir. Hanımına öyle davranmalısın ki eşin, “Kocam beni herkesten çok seviyor” demelidir.

Evin idaresi ve geçimi hususunda ona danışmalı, onunla konuşmalısın. Diğer büyük işlerini ona anlatıp üzmemelisin. Eşinin günah olmayan kusurlarını ve hareketlerini görmezlikten ve bilmezlikten gelmelisin. Gizli hallerini ve ayıplarını ise herkesten saklamalısın. Eşin ile şakalaşıp lâtifeler, çeşitli oyunlar yapmalısın. Sevgili Peygamberimiz eşleri ile oynar, onlara karşı insanların en zarafetlisi olurdu. Hatta bir defasında Hz. Aişe ile yarış ettiklerinde Hz. Aişe geçti; sonra bir daha yarış yaptıklarında Resulullah geçti. Tatlı sözle konuşmalar sizi birbirinize bağlar. Eşi işe karşılıklı farz olan bilgileri, ilimleri konuşmalı okumalıdır. Kendi giydiğinden giydirmeli, kendi yediğinden yedirmelidir. Eşine, üzüntülerini, sıkıntılarını, düşmanlarını ve borçlarını asla söylememelidir; çünkü bunları kendisi aşsa bile onun dünyasında bir iz bırakacaktır.

Eşinin yüzünden ve arkasından hayır dua edip beddua etmemelidir. Çünkü o gece gündüz onun hizmetindedir. Ekmeğinin pişiricisi, yemeğinin pişiricisi, çamaşırının dikicisi ve yıkayıcısı, malının, çocuklarının ve şerefinin koruyucusudur. Hem enisi (dostu), hem munisi, hem yâri, hem nigârıdır.


Erzurumlu ıbrahim Hakkı

insirah

Meister

Beiträge: 1 518

Wohnort: istanbul

Beruf: NURolog

  • Nachricht senden

2

Freitag, 29. September 2006, 12:52

''Aşk yalnızca;görünüşe,güzelliğe,gençliğe yönelirse ömrü çok kısa olur.
Aşkın ruhu ;imanla ,ahlakla ve ebedi beraberlikle beslenirse uzun ömürlü olur ve insana cennet mutluluğu yaşatır''

3

Sonntag, 1. Oktober 2006, 22:32

evlilik meselesi o kadar hassas ki :roll:

ama bir tavsiye ;vehbi vakkasoğlu'nun "biz evleniyoruz "diye bir kitabı var.

yeni evliler ve evlenmeyi düşünenler için birebir diyebilirim... :wink:
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

4

Montag, 2. Oktober 2006, 09:02

Allah Rasulü s.a.v. nasıl davranmışsa öyle davranmalı

5

Mittwoch, 4. Oktober 2006, 12:46


peygamber efendimiz (sav) buyurdu ki;kadın,akıllılara,gönül ehline,adamakıllı üstün
olur.bilgisizler ise kadınlara üstün gelirler;çünkü sert,kaba kişilerdir.

6

Mittwoch, 4. Oktober 2006, 13:33

Erkek evinde çocuk, işinde vakur olmalı.
muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

7

Donnerstag, 5. Oktober 2006, 01:58

Erkek erkekliğini korumalı, kadın da kadınlığını bilmeli...

8

Samstag, 8. Dezember 2007, 03:09


evet, zaten böylesi daha kolay olur..
tüm gün, işinde olan erkeklerin yerine fatura ödeyip, alışveriş yapıp, üstüne de temizlik, yemek ve çocuklarla ilgilenmek çok zor da..
:)

9

Samstag, 8. Dezember 2007, 14:06

Bence dünyadaki en zor meslek ev hanımlığı....
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

10

Dienstag, 15. Januar 2008, 13:57

Evlilikte tartışmamak için öneriler (her iki tarfa için de geçerli) :wink:

· Evde herkesin nefes aldığı bir yer olmalı.
· Zevkler ortak olmayabilir, ısrarcı olmayın. Her şeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz.
· Karşı tarafa seçme hakkı, reddetme özgürlüğü tanıyın. “Hayır” cevabını kabul edebilirsiniz.
· Sürekli yapılması gerekeni hatırlatmak yerine yapılmış olanları görün. Eleştiride değil takdirde cömert olun.
· Huzurlu bir ortamın mükemmel bir ortamdan daha sağlıklı olduğunu unutmayın
· Haklı olduğunuzu ispat etmek için değil çözüm üretmek için konuşun
· Sözünü bitirmesine fırsat tanıyın.
· Her yeni tartışmada eski dosyaları açmayın.
· Onu karşı taraf olarak görmeyin
· Haksız olduğunuzda sen haklısın diyebilme olgunluğunu gösterin.
· Konuşmak her şeyi halledebilir. Ama her şeyi konuşarak halletmek zorunda değilsiniz.
· Sorunların hemen o an içinde çözümlemede ısrarcı olmayın.


şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

11

Dienstag, 15. Januar 2008, 19:10

Bu yukarıda yazan maddelerin denenmiş doğru şeyler olup olmadığını bilmiyorum ama;

-Ben eşimden Allah'a kulluğunu dos doğru yapmasını isterim.
-Namazları birlikte kılmak isterim.
-Birlikte Risale-i Nur okumak isterim.
-Eskiye dair bir hataya düşüleceği güdüsüne kapılırsam eski defterleri de sonuna kadar açmakta sakınca da görmem.
-Karşı tarafmış gibi yaklaşım sergilerse karşı taraf olur benim gözümde.Buna bağlı olarak da öyle davranırım.
-Haksız olduğumu inatla iddia ederse ve duygusallığı da işe katarsa, haklı olduğumu ya da haksız olduğumu ispatlayanadek konuyu kapatmam.
-Sorun derhal çözülmesi gereken bir sorunsa herşeyi bırakır sorunun bir an çözülmesi için ısrarcı olurum.
-Konuşarak her şeyi halletmek isterim. Çünkü benim için susmak, şiddete davetiye çıkarmaktır.
-Yapılmış olanları görürüm ama yapılması gerekenleri hatırlatmaktan da vazgeçmem.
-Eşimin nefes aldığı yerin sadece benim yanım olmasını isterim.

Çünkü benim için huzur, doğru şekilde yaşamaktır!

12

Dienstag, 15. Januar 2008, 22:25

Zitat von »"talhagenc"«

Bu yukarıda yazan maddelerin denenmiş doğru şeyler olup olmadığını bilmiyorum ama;

-Ben eşimden Allah'a kulluğunu dos doğru yapmasını isterim.
-Namazları birlikte kılmak isterim.
-Birlikte Risale-i Nur okumak isterim.
-Eskiye dair bir hataya düşüleceği güdüsüne kapılırsam eski defterleri de sonuna kadar açmakta sakınca da görmem.
-Karşı tarafmış gibi yaklaşım sergilerse karşı taraf olur benim gözümde.Buna bağlı olarak da öyle davranırım.
-Haksız olduğumu inatla iddia ederse ve duygusallığı da işe katarsa, haklı olduğumu ya da haksız olduğumu ispatlayanadek konuyu kapatmam.
-Sorun derhal çözülmesi gereken bir sorunsa herşeyi bırakır sorunun bir an çözülmesi için ısrarcı olurum.
-Konuşarak her şeyi halletmek isterim. Çünkü benim için susmak, şiddete davetiye çıkarmaktır.
-Yapılmış olanları görürüm ama yapılması gerekenleri hatırlatmaktan da vazgeçmem.
-Eşimin nefes aldığı yerin sadece benim yanım olmasını isterim.

Çünkü benim için huzur, doğru şekilde yaşamaktır!


:shock: Abi ciddi olamazsınız herhalde şaka mı yapıyorsunuz..
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

Sema_Kosmaz

Schüler

Beiträge: 95

Beruf: Ev hanimi

Hobbys: El sanatları, gezi, yemek, cocugumla vakit gecirmek

  • Nachricht senden

13

Dienstag, 15. Januar 2008, 23:06

talha genc kardesim maddelerin tamam da su dördüncüsü?Eskileri acmak..bu bir cözümmüdür sence?

14

Mittwoch, 16. Januar 2008, 01:25

@ talhagenc

keçeli yakında imtihanı olan sen değil misin? Ne arıyorsun burada?
:hmmm:
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

15

Mittwoch, 16. Januar 2008, 13:00

webmaster abi haklı...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

16

Mittwoch, 16. Januar 2008, 13:25

Eşlerin Birbirlerinin Kıymetlerini Bilmeleri

Evli çiftlerin ömür boyu mutlu olmaları için gerekli şartlardan biri de birbirlerini yıpratmamalarıdır. Çünkü ömürlerinin sonuna kadar bir arada yaşamak zorundadırlar. Birinin yıpranmasıyla ailenin bütün yükü diğerinin üzerine kalır.

Önce şunu hatırlatayım ki, insanın ömrünün sonuna kadar en çok beraber olduğu, sırlarını verdiği kişi eşidir. Eşinin yıpranması ve hastalanması bütün ailenin huzurunu bozar. En çok da kendisi tedirgin olur. Yıpranan eşin huzursuzluğu daha çok, diğerini huzursuz ve tedirgin eder.

ınsanlar fıtratları gereği kendilerine ait olan her şeyi çok dikkatli kullanır, eskiyip yıpranmamasına özen gösterirler. Fakat ne gariptir ki, bir yastığa baş koyduğu hayat arkadaşına daha çok özen göstermesi gerektiği halde, onu hiç önemsemez, üzer ve gereksiz yere yorar, hastalanmasına sebep olur.

Bundan sonra da birçok masraflar yaparak ve zahmetlere katlanarak, onun tedavisine koşar. Halbuki eşler daha önceden dikkatli olsalar, hayatlarını ve aile düzenlerini iyi ayarlasalar bu zahmetleri çekmeden ömürlerinin sonuna kadar huzur içinde mutlu yaşarlar.

Bunun içinde eşler birbirlerini yıpratmamak için şunlara riayet etmeliler:
a) Birbirlerinin kıymetini bilmeliler;

Evlenirken Allah herkesi kıymetini bilene düşürsün. Allah'ın yarattığı varlıkların içinde en kıymetlisi insandır. Nitekim Rabb'imiz, "Ademoğullarını (insanlar) en üstün ve en şerefli kıldık." (ısra, 70) buyurur.

Yaratılışta bu kadar şerefli olan insan, çoğu zaman ya kendi kendinin kıymetini bilmez, hayatını boş yere heder eder, ya da kıymetini bilmeyenin yanına düşer hayatı zehir olur. Her iki durumda da mutsuz olur. Çoğu zamanlarda bu mutsuzluğun kurbanı kadın olur. Horlanır, hakarete uğrar, zulüm görür. Bunun da sebebi, kadınların genellikle bilgisiz oluşu, hakkını arayamayışı, zayıf oluşu, birçok yer kadına baskının gelenek haline gelmiş oluşu vs. dir.

Bütün bunlar kıymeti bilinmeyen kadının çabuk yıpranmasına sebep olur. Bunun da neticesi hem kendisinin hem de kocasının mutsuz olmasıdır. Mutsuz bir hayat süren veya sürmesine sebep olan bir insan, hem aile fertleri tarafından sevilmez ve hem de ahiret azabına düçar olur. O halde eşler birbirlerinin kıymetini çok iyi bilmelidir.

b) Ayrıca eşler birbirlerini üzmemelidir. Zira üzüntü kadar insanı yıpratan hiç bir şey yoktur. Hele kadınlar üzüntüye hiç dayanamazlar. Hemen yıkılır, hasta olurlar. Aileden birinin üzülmesi öbürlerini de huzursuz eder.

Üzüntü birçok ruhsal hastalıklara yol açar. Bir çok fiziksel hastalıklar nükseder. Tedavisi güç durumlar olabilir. Ve hatta imanı ve ahiret inancı zayıf insanlardan bazen intiharlar bile meydana gelebilir.

Evli çiftler bütün bunları göz önüne alarak hiçbir şeye üzülmemeliler, birbirlerini üzmemeye özen göstermeliler. Zaten dini inançları kuvvetli olan ne bir şeye üzülür, ne de karşısındakini üzer. Zaten imanı kuvvetli olan ve ıslam üzere yaşama aşkı olan ne bir şeye üzülür, ne de karşısındakini üzer. Çünkü Allah şu ayetlerle üzülmeyi yasaklamıştır: "Üzülme, çünkü Allah bizinıledir." (Ali ımran, 139)

Ancak mü'minin tek üzüntüsü olabilir o da Allah'a hakkıyla kul olamamaktır.
c) Eşler birbirlerini yormamalı ve ilişkilerinde birbirlerine karşı nazik olmalılar. Günlük işlerinde de yorulmadan çalışmaya alışmalılar. Bu da işini severek, düzenli çalışmakla olabilir. Aşırı yorgunluk insanı tez yıpratır ve erken ihtiyarlatır. Eşler mesul oldukları görevlerini severek ve isteyerek yapmalılar. Yaptıkları işlerin hem dünyada ve hem de ahiretde kendilerinin saadetini sağlayacağını düşünmeli ve zevkle yapmalıdır. Böylece insan daha zinde kalır ve huzurlu olur.
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

17

Mittwoch, 16. Januar 2008, 18:12

Zitat von »"Sema_Kosmaz"«

talha genc kardesim maddelerin tamam da su dördüncüsü?Eskileri acmak..bu bir cözümmüdür sence?


Eski hatadan ders alınmamışsa hatırlatmak da bir çözüm olabilir. Bir hata ilkinde hatadır, ikincisinde unutkanlıktır üçüncüsünde ise affedilmezdir.

Zitat von »"Webmaster"«

@ talhagenc

keçeli yakında imtihanı olan sen değil misin? Ne arıyorsun burada? :hmmm:


24 saat sınava girmiyorum abi :dişler:

Zitat von »"tevafuk"«

:shock: Abi ciddi olamazsınız herhalde şaka mı yapıyorsunuz..


Emin ol kardeşim, çok ciddi olarak yazdım o maddeleri...

Son olarak @nurdan damla kardeşim, son yazdıklarınız %100 karşılıklı olmazsa dediklerinizi yapan taraf %100 yıpranır ve ezilir.

18

Mittwoch, 16. Januar 2008, 22:31

Zitat von »"talhagenc"«

Zitat von »"tevafuk"«

:shock: Abi ciddi olamazsınız herhalde şaka mı yapıyorsunuz..


Emin ol kardeşim, çok ciddi olarak yazdım o maddeleri...


O zaman yenge hanıma Allah kolaylık versinnn :mrgreen:
Risale-i Nur'un hedefi doğrudan doğruya ahirettir. Dünya ile alışverişi yoktur...

Sema_Kosmaz

Schüler

Beiträge: 95

Beruf: Ev hanimi

Hobbys: El sanatları, gezi, yemek, cocugumla vakit gecirmek

  • Nachricht senden

19

Donnerstag, 17. Januar 2008, 01:13

amin

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

20

Donnerstag, 17. Januar 2008, 14:44

Nurdanim abla, Allah razi olsun, cok hos paylasimlar :wink:
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Thema bewerten