You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Thursday, July 13th 2006, 10:14am

Bütün varlıkları Allah yarattı. Öyleyse Allah'ı kim yarattı

Bütün varlıkları Allah yarattı. Öyleyse Allah'ı kim yarattı?

Bu ve benzeri sorular Allah hakkındaki bilgi ve inanç yetersizliğinden kaynaklanıyor. Allah, denildi mi ezelî ve ebedî olan, bütün sıfatları sonsuz kemalde bulunan Ehad ve Samed bir zat anlaşılır. Böyle bir zat ise yaratılmaktan münezzehtir. Zira yaratılan her şey hadistir (sonradan olmuştur), fanidir (varlığının bir sonu vardır) ve bütün sıfatları sınırlıdır. Bu soruda mahluk sıfatlarının yaratıcıya isnat edilmesi gibi açık bir tezat vardır.

Birtakım sorular var ki tarihleri çok eskiye dayanıyor. Bu soru da onlardan biri. Peygamber Efendimiz'e gelen, inançsız bir grup, 'Ya Muhammed, mahlukatı Allah yarattı? Allah'ı kim yarattı?' Diye sordular. Bu soru üzerine Cebrail (a.s) cevap olarak, Allah'tan ihlâs suresini getirdi. Bu sure ile şirkin bütün çeşitleri kökünden kesilip atılıyor, tevhidin bütün mertebeleri en güzel şeklide izah ve ispat ediliyordu.

Allah Ehattir. Zat ve mahiyeti varlıklara benzemekten, mekan ve zamandan, değişip başkalaşmaktan uzak olan tek ve yekta varlık odur. O Samettir. Bütün varlıklar, yaratılmasında ve yaşatılmasında, kısaca her hâl ve keyfiyetlerinde ona muhtaçtırlar, o ise hiçbir şeye muhtaç değildir.

Allah doğmak ve doğrulmak gibi mahluklara ait sıfatlardan uzaktır. Çünkü onun ne başlangıcı, ne de sonu vardır. Evet o, vardı ve ondan başka hiçbir şey yoktu. Ezelî ve ebedî olan Allah'ın bir başkasının tesiriyle vücuda geldiği nasıl düşünülebilir?

Onun eşi, benzeri, dengi yoktur. Ne yaratıcılığında, ne idaresinde, ne terbiye ediciliğinde, ne de hakimiyetinde; ona denk olabilecek hiçbir mevcut düşünülemez. Zerre kadar aklı olan kimse böyle bir zat hakkında, bu çelişkili sorunun sorulamayacağını bilir.

Evet yaratıcı olan, yaratılan olamaz. Kuvvet ve kudreti sonsuz olan, bir başkasının tesiriyle vücuda gelemez. Başlangıcı olmayan, sonradan olamaz. Kısaca hem yaratıcılığın sonsuz kemal sıfatlarıyla donatılmış, hem de mahluk olmanın gereği olarak sınırsız eksikliklere sahip bir konumda olamaz.

Bir de konunun devir-teselsül ile ilgili bir yönü vardır ki o da şudur. Art arda bağlı hadiseler zincirinde mutlaka bir ilk halka olmalıdır ki diğer halkalar ona bağlı olsun. Mesela, on beş vagonlu bir trende, her bir vagonu bir önceki vagon çeker. Sonuçta iş, lokomotife dayandığında, 'Lokomotifi kim çekiyor?' diye sorulmaz. Çekme gücü olan fakat çekilmeye ihtiyacı olmayan bir araç olmalı ki -o da lokomotiftir- tren sağlıklı olarak hareket edebilsin.

Aynı şekilde, bir şekerin nasıl yapıldığını sorsak, bize cevaben, şeker fabrikasında yapıldığı söylenecektir. şeker fabrikasındaki aletlerin nerede yapıldığını sorduğumuzda onların da tezgahlardı gösterilecektir. Neticede problem bir ilme, bir iradeye dayandırılmazsa, tezgahın da tezgahı sorulacak ve kısır döngüye düşülecektir.

Bir er, emri onbaşıdan, o da yüzbaşıdan ve nihayet başkomutan da padişahtan alır. Peki, padişah kimden emir alıyor, diye sorulmaz, zira o emir alan değil emir veren konumundadır. Eğer birinden emir alacak olursa, o da emredilenler sınıfına girer ona emir veren kimse padişah olur.

Buraya kadar yapılan açıklamalardan açıkça anlaşılıyor ki, bu kainatın varlığı, zatı, isimleri ve sıfatlarıyla ezelî olan bir yaratıcıya dayanmaktadır. Böyle bir zatı kimin yarattığı sormak aklen mümkün değildir.
Mehmet Kırkıncı

2

Thursday, July 13th 2006, 10:49am

Re: Bütün varlıkları Allah yarattı. Öyleyse Allah'ı kim yara

Quoted from ""yunusum""

Mesela, on beş vagonlu bir trende, her bir vagonu bir önceki vagon çeker. Sonuçta iş, lokomotife dayandığında, 'Lokomotifi kim çekiyor?' diye sorulmaz. Çekme gücü olan fakat çekilmeye ihtiyacı olmayan bir araç olmalı ki -o da lokomotiftir- tren sağlıklı olarak hareket edebilsin.

Aynı şekilde, bir şekerin nasıl yapıldığını sorsak, bize cevaben, şeker fabrikasında yapıldığı söylenecektir. şeker fabrikasındaki aletlerin nerede yapıldığını sorduğumuzda onların da tezgahlardı gösterilecektir. Neticede problem bir ilme, bir iradeye dayandırılmazsa, tezgahın da tezgahı sorulacak ve kısır döngüye düşülecektir.

Bir er, emri onbaşıdan, o da yüzbaşıdan ve nihayet başkomutan da padişahtan alır. Peki, padişah kimden emir alıyor, diye sorulmaz, zira o emir alan değil emir veren konumundadır. Eğer birinden emir alacak olursa, o da emredilenler sınıfına girer ona emir veren kimse padişah olur.

Buraya kadar yapılan açıklamalardan açıkça anlaşılıyor ki, bu kainatın varlığı, zatı, isimleri ve sıfatlarıyla ezelî olan bir yaratıcıya dayanmaktadır. Böyle bir zatı kimin yarattığı sormak aklen mümkün değildir.
Mehmet Kırkıncı


Rabim razı ve hoşnut olsun çok güzel örnekler istifade ettim!

Eûzü billâhi mineşşeytânir racîym Bismillâhir- rahmânir- rahıym
Kul hüvellâahü ehad * Ellâahüs samed * Lem yelid ve lem yüüled * Velem yeküllehüü küfüven ehad

1. De ki: O, Allah birdir.
2. Allah sameddir.
3. O, doğurmamış ve doğmamıştır.
4. Onun hiçbir dengi yoktur

3

Wednesday, July 19th 2006, 10:23am

amma bu soruda çok kıymetlidir.
karşımıza çıkar.sonra cevap vermezseniz .
gerisini düşünün bu ve benzeri konular çoğaltılıp dağıtılmalı.

bilgisayar çıktısında çıkarıp çoğaltalım.
manevi cihad nasıl olacak o zaman değilmi.

böyle yapsak cihad etmiş oluruz.
haydi kolay gelsin bize.
selam.

hizmet zamanı.

4

Wednesday, July 19th 2006, 10:30am

Evet abim zaman hizmet zamanı Rabbim razı olsun inşallah bilgisayar çıktısında çıkarıp çoğaltıp dağıtacağım.

''vazifemiz hizmettir muvaffak olmak insanlara kabul ettirmek cenabı hakkın vazifesidir!''üstadım

5

Wednesday, July 19th 2006, 10:40am

Evet muvaffak olmak tek olan Allahın vazifesidir.

Allah razı olsun.gönül isterdiki bu forumda güzel yazılan sorulara verilen
cevaplar kitaplaştırılsın.ve bedava dağıtılsın.

ççünkü bunların hepsi mehdi-i azam olan risalei nurdan
çıkan damlalardır.

ne güzellik varsa nurlardan kaynaklanıyor.
bu güzellikler bize ait değildir.Nurlara aittir.

Allah canım üstadımdan ebediyen razı olsun.
onun hizmetkarı eylesin hepimizi.selam.

nura canımız feda olsun.

haydi feda edelim.

çünkü yaz mevsimi gaflet zamnı.amma bizler bu hakikatlerle meşgul olamkla gaflette olmadığımızı gösteriyoruz.
ve üstadımıza sadakatlı olduğumuzu ilan ediyoruz.

Allah kimseyi şaşırtmasın.

hizmet zamanı.devam inşaallah.kardeşler.

selam

6

Wednesday, July 19th 2006, 3:21pm

Biz, hizmetle mükellefiz. Neticeleri ve muvaffakıyet, Cenab-ı Hakk'a aittir. Kastamonu L.

Mâdem ben de bu vatanın bir evlâdıyım, bu vatanın saadetine hizmet etmek benim için farzdır. Emirdağ

ınsanlar; ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmam ettikten sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelaline dönecekler. Mektubat

Bir adamın imanını kurtarmak, on adamı veli yapmaktan daha sevablı bir hizmettir. Kastamonu L.
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

7

Wednesday, July 19th 2006, 3:33pm

Allah razı olsun kardeşim.bakıyorumda risaleye vukufiyetlisin.

Allah yardımcın olsun.selam.devam tefekküre.ufkumuz gelişiyor.

selam.

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread