You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

1

Saturday, July 1st 2006, 1:55pm

Nikah için acil cevap yazar mısınız? :S

Merhabalar. Nikah ile ilgili bana bilgi verebilecek biri var mı acaba? :oops: ciddi bir problemim var, dolayısı ile de acil bir problem... :shock:

2

Saturday, July 1st 2006, 2:34pm

derdini söylemeyen derman bulamazmış
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

3

Saturday, July 1st 2006, 7:36pm

ımam nikahı ile birlikte dini nikah tavsiye edilmektedir. Kavle göre, makbul ve caiz olan her ikisi birden olması. Anladığım kadarıyla sadece imam nikahı caiz mi ve-veya aile izni gerekli mi diye soruyorsunuz.
Ukalalığımı bağaşalayın .ınşaallah yanlış bir şey demedim.
Bilen cevaplasın
Selametle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

butterfly

Beginner

Posts: 9

Location: ankara

  • Send private message

4

Sunday, July 2nd 2006, 8:35pm

ıyi bir tanışmanın sonucunda yapılan dini nikah, tarafların haklarını koruyan bir anlaşma tutanağıdır. Bunun için de en azından iki güvenilir şahit huzurunda yapılır. şahitsiz nikah, nikah sayılmaz. Tarafların hukukunu ispat edecek delilden yoksun, gayrı meşru ilişki kabul edilir.

Bununla beraber dini nikahın bu gün resmi nikah gibi tarafları bağlayıcı kanuni yaptırım gücü olmadığından dini nikahla kalmayıp mutlaka resmisini de yaptırmaya ihtiyaç tartışılmaz derecede kesindir. Resmi imza ve yazılarla kayda geçirilmeyen bir evliliği, kadın ispat edemeyeceğinden evlilikten doğan hiçbir hakkını elde edemez. Hakları erkeğin insafına, manevi sorumluluğuna kalmış olur.

* * *

Dini nikahta şafii’de kızın velisinin haberi ve izni olması şartı vardır. Hanefi’de de erkek kıza denk değilse kızın velisinin müdahale edip mani olma hakkı söz konusudur.

Denklikte aranan ölçü, tarafların anlaşacakları, ters düşmeyecekleri kanaatinin var olmasıdır.

Kız her manada yukarıda, erkek ise aşağıda bir dengesizlik ailede olmamalıdır.
Arınmaya gönlün var mı?
Naziat S.

5

Monday, July 3rd 2006, 10:43am

DENGESıZLıK SÖZ KONUSU DEıL.AıLENıN YıNEDE BıLMESı GEREKR Mı :?:

6

Monday, July 3rd 2006, 12:25pm

Acil

Ben daha önce evleni boşanmış bir bayanım. :| Boşanmamın üzerinden ortalama 1 yıl geçti. Daha önce evlendiğim için sizde bilirsiniz ki toplumumuz bu tür şeylere pek sıcak bakmıyor. Yani tekrar evlenmeme vs.. Onun için aileme bundan bahsedemeyeceğim. Zaten ailemden uzakta yaşıyorum. Nikahlanıp birlikte yaşamayı düşünmüyoruz şu aşamada çünkü şartlar müsait değil. Sormak istediğim şey ne onun ne de benim ailemin haberi olmadan sadece yakın dostlarımızın bilgisi olmak şartıyla nikahlansak, nikahımız kabul olur mu? Kesinlikle yararlanmak gibi bir düşünceye sahip değiliz. Görüşüyoruz ve biliyorum ki görüşmemiz caiz değil.

Lütfen yardımcı olur musunuz? :?

7

Monday, July 3rd 2006, 12:51pm

Boşanmış kadınların da evlenmeye hakkı vardır. Elalemin ağzı torba değil ki büzeceksin. Ailenizin yapısı nasıl, yeniden evlenmenizi istemiyor mu?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

Monday, July 3rd 2006, 2:33pm

evlenmemi isterler ama şimdi değil ayrıca onlara göre evlenmek daha farklı... hem onun ailesinin de nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum ben bir defa evlendim ama o bekar..

butterfly

Beginner

Posts: 9

Location: ankara

  • Send private message

9

Monday, July 3rd 2006, 8:36pm

Size acizane tavsiyem çok iyi düşünün.nikahınız sahih olur mu bilemiyorum.bu konuyu ehline sormak lazım durumunuz biraz farklı.
hadi nikah kıydınız ailelerin haberi yok diyelim.ne zamana kadar saklayacaksınız.Ailenizin size olan güveni sarsılacak,size destek olmayacaklar.birgün pişman olursanız kimden destek alacaksınız?

Lütfen as çok iyi düşünün.Olaya duygusal yaklaşmayın,güvendiğiniz,sizin iyiliğinizi isteyecek dostlarınız varsa görüşlerini alın.Bir evlilik yapmışsınız 2 insanın sadece birbirlerini sevmelerinin yeterli olmadığını biliyorsunuzdur Çocuk istediğiniz zaman n'olcak :?:
Allah yardımcınız olsun
Lütfen karar vermede acele etmeyin...
Arınmaya gönlün var mı?
Naziat S.

10

Monday, July 3rd 2006, 9:23pm

Benim bildiğim kadarı ile nikahın gizli olması caiz değildir. ılan edilmesi şarttır. ızin meselesi ise Aile efartları bilgilendirilmeli. Onayın şart olmadığını biliyorum ama; bu konuyu vukufdar birinden öğrenmek iyi olur.
Allah hakkınızda hayırlısını versin.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

11

Tuesday, July 4th 2006, 8:07am

Yorumlarınız için teşekkür ederim. En kısa zamanda ayrılıyorum.. :cry:

12

Tuesday, July 4th 2006, 9:00am

kendini öldürmek mi daha günah? zina mı?

13

Tuesday, July 4th 2006, 9:11am

selamun aleyküm efendim

bu dünya imtihan dünyası.Rabbimiz katında ne canımıza kıymamız doğru ne de zina edilmesi.

Ölüm acısı çok şiddetlidir
ıntihar etmek, küfre yakın çok büyük günah olduğu için, ölürken dayanılmaz acılara maruz kalınır. Ölüm acısı, sanıldığı gibi bir an değildir. ıntihar edince ahirette de daha büyük acılara girilir. Ahiret sıkıntıları dünya sıkıntıları gibi değildir. Çok ağırdır. Dünya sıkıntılarına dayanamayıp intihar eden, ölüm acısına ve ahiret sıkıntılarına nasıl dayanır? ıntihar eden, dirilene kadar intihar acısını duyar. Kendini öldürmek, başkasını öldürmekten daha büyük günahtır.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Kendinizi öldürmeyiniz!) [Nisa 29]


Bir düşünün dua edin Rabbim demek benimde imtihanım bu sen bana yardım et en kısa zamanda selamete çıkabilmemi senin rızana uygun hareket edebilmemi nasip et diye dua edin.inşallah bizlerde ederiz...

Eğer siz Allahın rızasını kazanmayı seçerseniz Rabbim sizi sevdiğinizle beraber eyler inlşallah ebedi alemde...

hakkınızda en hayırlısı olsun inşallah...

14

Tuesday, July 4th 2006, 9:56am

VELıSıZ NıKAH

Soru- Gençler ana-babalarından habersiz olarak nikah kıydırıyorlar. Düzenli bir aile hayatı yaşamıyor, çoğu zaman gerdeğe girmeden ayrılıyorlar. Bu olayı fı­kıh ve toplumsal açılardan nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cevap- Hz. Aişe radıyallahu anha’nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber sal­lal­lahu aleyhi ve sellem üç kere “Hangi kadın velisinin onayı olmadan nikahla­nırsa nikahı batıldır.” buyurdu.[1]

Ebu Musa radıyallahu anh’ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “Velisiz nikah olmaz.” buyurmuştur.[2]

Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğu rivayet edilmiş­tir: “Veli ve iki güvenilir şahit olmadan nikah olmaz. Bu şekilde kıyılmayan ni­kah ba­tıldır. Anlaşamaz­larsa sultan velisi olmayanın velisidir.”[3]

Sultan bölgenin yetkili amiri demektir.

Bugün bildiğimiz kadarıyla velisiz nikah kıyılmamaktadır. Nikahı onay­lama yetkisine sahip makam ister Türkiye Cumhuriyetinde olduğu gibi belediye başkan­ları, ister Hıristiyan dünyasında olduğu gibi kilise olsun onların böyle bir yetkiye sahip olmaları velilik yetkisini kullanmaları demektir. Nikah memuru­nun gerekli incelemeleri yaptıktan ve tarafların onayını aldıktan sonra “Belediye başkanının verdiği yetkiyle sizleri karı koca ilan ediyorum.” diyerek evliliği onaylaması bun­dandır. Bugün anne-babanın onayı reşit olmayanların evlenme­sinde aranmaktadır.

Evlenmek için Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin koyduğu veli şartı nikahın, eşler dışında yetkili biri tarafından onaylanması şartı demektir. Eğer veli bulunmaz veya görevini yapmazsa o zaman velilik bölgenin yetkili amirine geçer.

ıslâm’da veli yalnızca, bakire kız için aranır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sel­lem şöyle buyurmuştur: “Dulun, kendisiyle ilgili olarak velisinden önceliği vardır. Bakirenin de onayı istenir. Susması kabul demektir.” [4]

Dul olan Hansa’yı babası Hizam evlendirmiş ama o bundan hoşlanmamıştı. Peygamber sal­lallahu aleyhi ve selleme başvurunca Hz. Peygamber babasının kıy­dığı nikahı reddetmişti.”[5]

Evlilik ciddiyet isteyen bir iştir. Rahatça gezip tozmak için nikah kıyılmaz. Ni­kah kıyılınca evlilik gerçekleşmiş, karşılıklı hak ve sorumluluklar başlamış olur.

Bugün toplum olarak evlenmenin önüne yığdığımız engeller ve gençleri geç evlendirme alışkanlığı yukarıdaki sıkıntılara sebep olmaktadır. Onları erken ev­lendirme ve üniversite tahsillerini evli olarak tamamlamaları için ortam ha­zır­lama zorunluluğu vardır.



--------------------------------------------------------------------------- -----

[1] Ebu Davud, Nikah 20,(2083); Tirmizi Nikah 14 (1102).

[2] Ebu Davud, Nikah 20,(2085); Tirmizi Nikah 14 (1101).

[3] Abdullah b. Yusuf ez-Zeyla’î, Nasb’ur-raâye li ehâdis’il-Hidâye, Nikah, l. hadis Kahire, c. III, s. 167.

[4] Müslim, Nikah bab 9, H.No 66-(1421).

[5] Buharî, Nikah, bab 42.

15

Tuesday, July 4th 2006, 9:59am

Velinin izni olmadan nikah yapmak caiz mi?
ıslâm hukukuna göre nikâhın sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartlardan birisi de evlenecek olan kadının velisi durumunda olan kişinin izninin ve rızasının alınmasıdır. Bu mesele Hanefî mezhebi dışında kalan üç mezhebe göredir. Velinin izni, Mâlikî ve şafiî mezhebine göre nikâhın bir rüknü, Hanbelî mezhebine göre ise şartıdır. Her üç mezhebe göre kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz, bâtıldır.

Hanefî mezhebine göre ise henüz bulûğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni
olmadan nikâhları caiz olmaz. Bunların dışında kalan kadınlar, velilerinin izni olmadan da evlenip nikâh akdedebilirler. Çünkü nikâhta kadının ifadesi muteberdir.
Bu fıkhî bir hüküm olmakla beraber, gerek ıslâmî bir âdet, gerekse ailevi bir âdâb olarak velinin izin ve rızasının alınması en doğru olanı ve isabetlisidir. Zaten bazı istisnalar dışında kızın evliliğinde velisinin iznine müracaat edilmekte, önce o muhatap alınmaktadır. Daha sonra kızın rızası da alınırsa nikâh akdine başlanmaktadır.

Hanefî mezhebi dışındaki üç mezhebe göre nikâhın rüknü olan veli, "mücbir veli" durumundadır. Sırasıyla baba, dede; ana-baba bir erkek kardeş mücbir veli olurlar. Bakire olan kızın nzası olmasa da esas itibariyle bunlar kızı evlendirebilirier. Fakat, her ne kadar bu hüküm mutlak gibi görünüyorsa da, birtakım istisna ve şartlan
vardır. Meselâ şu beş şart mevcutsa kızın velisinin izni alınmadan, sâdece kendisinin muvafakati ile nikâh akdedilir. Bu şartlar şunlardır:
1. Veli ile kız arasında herhangi bir şekilde düşmanlık varsa,
2. Kız ile damat adayı atasında bir düşmanlık varsa,
3. Damat adayı kıza mehir veremeyecek durumda fakir ise,
4. Mehr-i misil veremeyecek kadar maddî durumu müsait değilse,
5. Adam âmâ veya yaşlı ise.

Bu gibi durumlarda veli selâhiyetini kullansa da yapılan nikâh sahih olmaz. Çünkü kadının zor durumda olacağı, büyük bir huzursuzluk ve geçimsizlik içine gireceği
baştan bellidir. Halbuki nikâhtaki esas maksat, eşlerin birbirinden memnun olarak yaşamaları, aile yuvasının dünyada iken bir saadet merkezi mahiyetinde bulunmasıdır.
şafiî mezhebine göre, bir kıza denk ve uygun bir erkek talip olur, kız da arzu eder, fakat velisi evlendirmeye yanaşmaz mâni olursa, sorumlu sayılacağı gibi, veli
olmaktan da düşer. Yine kıza denk ve uygun bir erkek talip olur, kız da razı olursa, fakat yine velisi (babası) bazı bölgelerimizde (bilhassa şark vilâyetlerimizde) olduğu gibi fazla başlık talebinde bulunduğu takdirde mücbir veli olamaz, velayetine itibar edilmez. Artık velinin izninin şartı aranmaz. Mümkün olursa kız o talipli
ile evlendirilir. Veli mâni olursa büyük bir vebal altına girmiş olur. işte başlık belâsının yaygınlaştığı vilâyetlerimizde bu mahzurlu durumlar sık sık görülmekte, kızın velisi de, "velayet" selâhiyetini kullanarak bazı günahların ve huzursuzlukların doğmasına sebep olmaktadır.2

Nikâhta velinin izninin şart koşulması mezhepler arasında farklı olmakla beraber, bölgenin ve ailenin kendi şartlan ve âdetleri açısından önemlidir. Öyle zamanlar
olur ki, kız tecrübesizliğinden, ilk anda bazı hususları tam düşünemediğinden, velilerinin memnuniyetsizlikle rine rağmen diretir, isteyen bir erkekle nikahlanırlar.
Fakat ileride pişman olacaklarını, kocasının kendisine denk olmadığını görür ve bir huzursuzluktur gider.

Böyle durumlarda velinin müsaadesini, rızasını almak hem bir ıslâmî vecibedir, hem de büyüklere edep ve terbiyeye uygundur. Fakat bazı anlar da olur ki, yukarıda bîr miktar sözünü ettiğimiz gibi, pekçok bakımdan kızla erkek birbirlerine denk olduğu, fikren ve mizaç itibariyle birbirleriyle uyuşabilecekleri mümkünken, babanın bazı peşin fikirleri öne sürerek mâni olması halinde, onun rızasının bağlayıcı olmaması daha isabetli olacaktır. Bu durumda zaten Hanefî mezhebine göre nikâh caiz olduğundan ona tâbi olarak hareket edilir. .

1. Hukuk-i islâmiye ve Istılâhat-ı Fıkhiyye Kamusu, 2: 55-8.
2. el-Ümm, 5: 20; şafiî ilmihali, s. 443.

16

Tuesday, July 4th 2006, 10:07am

as kardeşim beni korkutmaya başladın,
ya zina, ya intihar ikisinden birisi ille olacak mı,
titre, kendine gel, aklını başına al, kendini niye bunların içine itiyorsun,
bir erkek için bu kadar değer mi,
birşey olsa, ayrılsanız, illa ki birbirinizi unutursunuz, gözden ırak olan, gönülden de ırak olurmuş, eğer olmasını Allah dilemiyorsa olmaz, vardır bir hikmeti, hayrı, onu şu anda belki bilemezsin ama sabredip hayrını Allah'tan dilersen, O sana gösterir,

birlikte olamazsanız, ya zina, ya intihar vs, ya da diğer günah yollardan birine kendinizi sürmeyin lütfen.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

17

Tuesday, July 4th 2006, 10:53am

'' Hanefî mezhebine göre ise henüz bulûğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni
olmadan nikâhları caiz olmaz. Bunların dışında kalan kadınlar, velilerinin izni olmadan da evlenip nikâh akdedebilirler. Çünkü nikâhta kadının ifadesi muteberdir.
''

:| olabiliyor mu?

18

Tuesday, July 4th 2006, 11:39am

Yukarıdaki ifadeye göre evet oluyor. Ama nikahın ilanı da şart, yani aranızdaki ilişkinin gayr-i meşru olmadığını ilan etmek, buna delil de nikahınız ve nikahlandığınıza şahitler. Siz sadece ailenizin bilmesini istemiyorsunuz. Durum biraz karışık.

Zina mı ettiniz, niye intihar ediyorsunuz, anlamadım, diğer yere yani intihar etmem gerekmiyor demişsiniz. Beni sabah sabah şok ettiniz ve korkuttunuz, neler oluyor Allah aşkına.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

19

Tuesday, July 4th 2006, 1:23pm

Quoted from ""Abdulkadir Said""

Yukarıdaki ifadeye göre evet oluyor. Ama nikahın ilanı da şart, yani aranızdaki ilişkinin gayr-i meşru olmadığını ilan etmek, buna delil de nikahınız ve nikahlandığınıza şahitler. Siz sadece ailenizin bilmesini istemiyorsunuz. Durum biraz karışık.

Zina mı ettiniz, niye intihar ediyorsunuz, anlamadım, diğer yere yani intihar etmem gerekmiyor demişsiniz. Beni sabah sabah şok ettiniz ve korkuttunuz, neler oluyor Allah aşkına.


evet ettik.. :oops: :cry: :( :? :|

20

Tuesday, July 4th 2006, 2:00pm

Keşke sormasaydım dedim. Ama şahsınız belli olmadığı, arada perde olarak internet olduğu, yüzyüze olmadığı için tesellî buldum.

Rivayetlerde var ki,
Kütüb-ü sitte sıra no:1577, Müslim, Hudud 22, (1695); Ebü Dâvud, Hudud 24, 25, (4434, 4441).

Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissâlatu vesselâm)'a, Mâiz ıbnu Mâlik el-Eslemî (radıyallâhu anh) gelerek:

"- Ey Allah'ın Resûlü, ben nefsime zulmettim, zinâ fazihasını işledim, beni temizlemeni istiyorum" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu reddetti (geri çevirip meselenin üzerine gitmedi). Ancak Mâiz ertesi gün tekrar geldi. Yine:

"- Ey Allah'ın Resûlü, ben zinâ fazihasını irtikab ettim!" diye ikinci sefer itirafta bulundu. Adamı ikinci sefer geri çeviren Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) adamın kavmine birisini yollayarak:

"Onun aklında bir noksanlık biliyor musunuz, normal bulmadığınız bir davranışına rastladınız mı?"diye tahkik ettirdi. Ancak hep beraber:

"Biz onu gördüğümüz kadarıyla, aramızdaki sâlih kişilere denk akıl (ve feraset) sahibi biliyoruz" dediler. Mâiz üçüncü sefer müracaatta bulundu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) onlara yine birini göndererek adam hakkında sordurdu. Yine ne kendinde, ne aklında bir kusur olmadığını söylediler.

Adam dördüncü sefer müracaat edince, ona bir çukur kazdırdı. Taşlanmasını emretti ve taşlandı.


-----

Sormuş bulundum, ama yüzyüze olsa, zina mı ettin diye sormazdım. Tevbe kapısı hala açık, Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez. Ama intihar vuku bulursa, öldükten sonra tevbe edilemeyeceği için, kapalı olacaktır, üstelik zina günahını silmediği gibi üstüne bir de intihar günahı yazılır. Allahu a'lem bissavab.

Hanefiye göre amel edecekseniz, ailenizden izinsiz evlenseniz de, ailenize haber vermenizi tavsiye ederim, yani evlendikten sonra ilan ile duyurulacaklar içinde ailenizin de olmasını...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread