You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

insirah

Master

  • "insirah" started this thread

Posts: 1,518

Location: istanbul

Occupation: NURolog

  • Send private message

1

Saturday, May 13th 2006, 11:40pm

Dört daire arasında gel -git ler...

(yazı muhakemat yahoogroupstan alıntıdır)

Aziz Sıddık Kardeşlerim,

Kendimizi tanıma çabasına katkı olması düşüncesiyle,

Mesnevi'de geçen minik bir 'ılem' deki gizlenen bir hakikatın binler
vechesinden bir vechesini kardeşlerimle paylaşmak istiyorum.

Bahse konu mevzuda Hz: Üstad dört daireden bahsediyor:

- Nebati daire,

- Hayvani daire,

- ınsani daire,

- ımani daire..


ınsanın bu daireler arasında gidip-geldiğini belirtiyor.

Malumunuz Ruh Rabbimizin bir 'emr'idir. Dünyada yaşaya bilmesi için
Yaratıcı O'na beden hanesini emanet olarak vermiştir.

(Bu arada Küçük Sözlerdeki muvazeneleri de gözden uzak tutmamak
lazım.)

Ruhun tekamülü için yukarıda sayılan dört daireye ihtiyaç vardır.

Birlikte ve sesli düşünürsek;

Mesela nebati daire, insanın beslenmesi ile ilgilidir.
Hayatiyetimizi devam ettirmek için beslenmek zorundayız.

Kuvve-i gadabiye ve kuvve-i şeheviyenin hayvani daireye bakan
taraflarını, benzerliklerini biraz düşünürsek çıkarabiliriz sanırım.

Akıl ve akıl komutasındaki diğer latifeleri insani daire olarak
değerlendirebiliriz. Diğer ihtiyaçlarını karşılayan insan, bu
noktadan itibaren düşünüp Yaratıcısını arama makamına gelmiştir.

Son olarak tefekkür, merak ve araştırma meyli insanı Yüce
Yaratıcısıyla buluşturacaktır ki; artık dördüncüye, ımani daireye
gelmiştir.

Malumunuz 'ılimlerin şahı ve padişahı Marifetullahtır.'Terakki
ettikçe Muhabbetullah vs. O'na açılacaktır.

ışte bu dört dairenin herbirine her gün defalarca girip çıkıyoruz.
Ömür boyunca bu gel-git'leri yaşıyoruz gibi geliyor bana. Beşeri
kazurattan arınıp, sürekli huzuru yakalayanları hariç tutarak.

Başka bir misalin dürbünüyle bu meseleye bakacak olursak;

Bir ev düşünelim. Bu evde misafir odası olduğu gibi, oturma odası,
yatak odası ve mutfak ile tuvalette bulunacaktır. Buna göre;

Mutfak ve Wc : Nebati daireyi,
Yatak odası : Hayvani daireyi,
Oturma odası : ınsani daireyi, ve nihayet,
Salon : ımani daireyi temsil etmektedir.

Duruma, ihtiyaca, halet-i ruhiyeye göre bu evde dolaşıp dururuz.

Katkılarınızla konunun dahada aydınlanacağını, yanılma payının her
yazı gibi bunun içinde geçerli olduğunu hatırlatıp, son olarak
önemli bulduğum bir konuya da kısaca değindikten sonra konuyu
bağlamak istiyorum.

Değinmek istediğim konunun yeis ve gururunda ilacı olduğunu da
düşünüyorum.

Yukarıda açıklamaya çalıştığım dairelere inip-çıkmak genel manada
insaniyetin iktizasıdır.

Hasbel beşer bir ihtiyaç için veya hataen veya kasten imani daireden
diğer dairelere geçtiğimizde / düştüğümüzde yeise kapılmaya gerek
yok. ıntibaha gelince hemen imani daireye koşmalıyız.

ımani dairedeki güzelliklere, hallere mazhar olunca da , diğer
daireleri görüp, gurura kapılmaktan korunabiliriz diye düşünüyorum.

Selam, hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum.

2

Monday, May 15th 2006, 10:18pm

Çok güzel bir inceleme olmuş. Yazandan Allah razı olsun.
Risale-i Nur'daki inceliklerin farkına varabilmek duasıyla...

wcf.user.socialbookmarks.titel

Rate this thread