Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

gülgünü

Anfänger

  • »gülgünü« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 2

Wohnort: istanbul/Türkiye

Beruf: öğretmen

  • Nachricht senden

1

Dienstag, 24. Januar 2006, 18:06

Sevilmeye layık olan...

Günümüz insanının her sahada pek çok problemi mevcuttur. Kendi iç aleminden kopuk bir vaziyette, kendinden fersah fersah uzaklarda çok farklı şeylerle meşgul olan insan, kendiyle ve Rabb’iyle barışık olmadığından huzuru bulamamaktadır. Netice olarak evlat anne–babasıyla, kardeşler, akrabalar birbirleriyle ters düşmekte, huzursuzluk, anlaşmazlık, geçimsizlik, kavga ve gürültü cemiyetin her sahasında kendini göstermektedir.

Böyle bir toplumda insan kendinden kaçmaktadır. Aslında bu kaçış insanın Yaratıcısını arayışıdır. Bugünün asıl meselesi de insanın aradığını bulamamasıdır. ınsan bugün bunun yorgunluğunu çekiyor. Halbuki insanoğlu bu arayışta sevgi ve muhabbet burağına binse Rabb’ini rahatlıkla bulur ruhen mutmain olur.

O halde insanı Rabb’ineulaştıran binek konumunda olan sevgi ve muhabbetullah nedir?

Sevgi kuvveti insan fıtratına yerleştirilmiş köklü bir hassa’dır. Sevmek insana Allah’ın ilahi bir lütfu olduğu gibi, asli bir ihtiyaçtır. ınsandaki sevgi kuvveti incelendiğinde bu hissin sonsuza uzanma temayülü olduğu görülür.

Sevginin sınırsızlığı sevilenin de ezeli ve ebedi olmasını gerektirir. Ezeli ve ebedi olan ve sevgiyi bir mahluk olarak yaratan Cenab–ı Hak olduğuna göre sevilmeye layık olan da yalnız Allah’tır.

Kulun Allah’ı sevmesi, Allah’ın da kulu sevmesini davet eder. Ayet–i kerimede “Allah onları, onlar da Allah’ı severler” buyurulmaktadır. (Maide: 54).

Bu hususta bir ayet–i kerime de şöyledir: “ıman edenlerin Allah’a sevgisi ise sağlam” (Bakara: 165).

Burada önemli olan husus şudur: Kişinin muhabbetullaha giden yolda atacağı ilk adım haram ve helal sınırlarına riayet etmektir. Allah’ı seven bir insan Allah’a kavuşmayı da sever. Allah’ı çok zikreder, Allah’ın emirlerine riayet etmekte tereddüt göstermez, Allah’ın kelamı olan Kur’an’ı ve Allah’ın sevdiklerini sever. Bunlar kişinin Allah sevgisinde samimi olduğunun işaretleridir. Böyle bir insanın kalbinde şu hadis–i şerif tecelli etmiştir:

“Kimde üç haslet varsa o imanın tadını almıştır: Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek, sevdiklerini Allah için sevmek, ateşe düşmekten korkar gibi küfre düşmekten korkmak.”

şu mübarek günlerde sevgi ve muhabbetullah bineğiyle Allah’a vasıl olmayı ve rızasını kazanmayı Cenab–ı Hak tan niyaz ederim...

zynp

Schüler

Beiträge: 58

Wohnort: ıstanbul

Beruf: ev hanımı

  • Nachricht senden

2

Mittwoch, 25. Januar 2006, 20:53

Allah razı olsun...
Cenabı Allah kendini hakkıyla ihlaslı olarak seven kullarından olabilmeyi, ve kendisininde sevdiği kullarından olabilmeyi nasib etsin inşaallah cümlemize.
"..Genç adam!Bundan böyle senden beklediğim,manevi babanın tabutunu musalla taşına,Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymandır" Necip Fazıl K.

gülgünü

Anfänger

  • »gülgünü« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 2

Wohnort: istanbul/Türkiye

Beruf: öğretmen

  • Nachricht senden

3

Donnerstag, 26. Januar 2006, 13:18

AMıN :)

4

Donnerstag, 26. Januar 2006, 16:35

çok güzel bi yazı Allah razı olsun..

Thema bewerten