Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.
Quoted
ı’lem eyyühe’l-aziz! Dünya hayatını güzelleştiren esbabdan biri, dünya aynasında temessülle parlayan hidayet nurları ve büyük insanların sevgili ve sevimli timsalleridir. Evet, müstakbel, mâzinin aynasıdır. Mâzi berzaha, yani öteki âleme intikal ve inkılâp ettiğinde, suretini ve şeklini ve dünyasını istikbal aynasına, tarihe, insanların zihinlerine vedia ediyor. Onlara olan mânevî ve hayalî muhabbetleriyle dünya muhabbeti tatlı olur. Meselâ, arkadaşlarının ve akrabasının timsallerini ve fotoğraflarını hâvi büyük bir aynayı yolunda bulan bir adam, şark cihetine giden adamların memleketlerine gidip onlara iltihak etmek için çalışmayıp da, o aynanın içindeki timsallerle uğraşır, muhabbet eder. ışte bu adam gafletten ayıldığı zaman, "Eyvah, ne ediyorum? Bunlar şarap değil, seraptır. Bunlarla uğraşmak azb değil azaptır" der, arkadaşlarına yetişmek üzere şark seferine tedarikâtta bulunmaya başlar.
Quoted
Meselâ, arkadaşlarının ve akrabasının timsallerini ve fotoğraflarını hâvi büyük bir aynayı yolunda bulan bir adam, şark cihetine giden adamların memleketlerine gidip onlara iltihak etmek için çalışmayıp da, o aynanın içindeki timsallerle uğraşır, muhabbet eder. ışte bu adam gafletten ayıldığı zaman, "Eyvah, ne ediyorum? Bunlar şarap değil, seraptır. Bunlarla uğraşmak azb değil azaptır" der, arkadaşlarına yetişmek üzere şark seferine tedarikâtta bulunmaya başlar
Quoted
Dünya hayatını güzelleştiren esbabdan biri, dünya aynasında temessülle parlayan hidayet nurları ve büyük insanların sevgili ve sevimli timsalleridir.
Quoted
Meselâ, arkadaşlarının ve akrabasının timsallerini ve fotoğraflarını hâvi büyük bir aynayı yolunda bulan bir adam, şark cihetine giden adamların memleketlerine gidip onlara iltihak etmek için çalışmayıp da, o aynanın içindeki timsallerle uğraşır, muhabbet eder.
der, arkadaşlarına yetişmek üzere şark seferine tedarikâtta bulunmaya başlar.Quoted
"Eyvah, ne ediyorum? Bunlar şarap değil, seraptır. Bunlarla uğraşmak azb değil azaptır"
Quoted
Dimağda merâtib var birbiriyle mültebis ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz'an oluyor, sonra gelir iltizam sonra itikad gelir.ıtikadın başkadır, iltizamın başkadır. Herbirinden çıkar bir hâlet; salâbet itikaddan.Taassub iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda.Tahayyülde safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir.Bâtıl şeyleri güzel tasvir etmek, her demde, sâfi olan zihinleri cerhdir,hem idlali
Quoted
Hikmetteki desâtir, hükümette nevâmis, hakta olan kavânîn, kuvvetteki kavâid birbiriyle olmazsa müstenid ve müstemid,
Cumhur-u nasta olmaz ne müsmir ve müessir. şeriatta şeâir kalır mühmel, muattal; umûr-u nasta olmaz müstenid ve mu’temid.