Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

ALAÇAM NUR

Schüler

  • »ALAÇAM NUR« ist männlich
  • »ALAÇAM NUR« ist der Autor dieses Themas

Beiträge: 54

Wohnort: SAMSUN-ALAÇAM

Beruf: YENİ ASYA GAZETESİ ALAÇAM TEMSİLSİCİ

  • Nachricht senden

1

Sonntag, 17. März 2013, 13:07

Gönüller Fatihi

30 Mart 1432'de Edirne'de dünyaya gelen II. Mehmed'in babası II. Murad Han, annesi ise Hüma Hatundur.27 sefer kuşatılıp alınamayan konstantiniyeyi 27. seferde almış ve bu sebeple kendisine ''Fatih'' ünvanı verilmiştir.
Bediüzzzaman Said Nursi'nin ''Hakiki vukuatı kaydeden tarih, hakikate en doğru şahittir''sözü meseleyi en güzel şekilde özetlemektedir.
İngiliz Tarihçi Pazer'in ifadesi: ''Fatih Sultan Mehmed, birinci sınıf dil uzmanı, tarihçi, filozof, üstün bir yönetici, harikulade bir süvari ve silahşördür.''
Fatih Sultan Mehmed'i diğer büyük devlet adamlarından ayıran özellikler, Latince, Yunanca, Sırpça, Arapça, Farsça ve Çağatay lehçesini çok iyi derecede konuşması; fen, matematik, konularında bilgi sahibi olması, dinin emir ve yasaklarına vakıf olmasıdır.
''Konstantiniye, bir gün feth olunacaktır.Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır.''hadis-i şerifi ile müjdelenen zattır.Öyle ki, bu hadis-i şerifin tecellisi seksen yaşında Ebu Eyyüp el-Ensari Hazretleri Medine-i Münevvere'den, Konstantiniye surlarının önüne kadar gelmiştir.
Fatih Sultan Mehmed Asayofya medresesini yaptırmış ve sekiz adet kullanılmayan kiliseyi camiye çevirmiştir.Diğer taraftan Ayasofya'nın mihrap ve minberi hazırlanmış, içindeki tasvirler sıvanmış, diğer eksik kısımlarıda tamamlanarak 1 Haziran Cuma günü Akşemsiddin'in kıldırdığı Cuma namazı ile birlikte halka açılmıştır.Ayasofya'nın Cami haline gelebilmesi için minare, Kur'an okuma yerleri vaaz kürsüleri eklenmiş, çevresine medreseler yaptırmış ve ''Her kim bu şartlara aykırı davranırsa Hazret-i Allah (c.c)'un laneti üzerine olsun'' demiştir.Herkesin dini görüşüne saygı duyulacağını açıklaması ona olan güvenin dahada artmasına neden olmuştur.
Ebu Hureyre'den rivayet edilen ''Onlar kılıçlarını zeytin ağaçlarına asmış oldukları halde ganimetleri bölüşürken Konstantiniyyeyi fethederler.'' hadis-i şerifi fethin manevi boyutunu ortaya koymaktadır.
Her hareketinde İslamın şeairlerine ve Rasulullah'ın sünnetine sahip çıkmış, din ve vicdan özgürlüğünü temin etmiş, kısacası İstanbulu değil Fatih, gönülleri fethetmiştir.
N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com

Thema bewerten