Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Mittwoch, 19. September 2012, 20:51

Sesler Ve Adımlar

Sesler Ve Adımlar
Her uzakta güneş yüzlü bir yakın
Her yakında bir uzak görüyorum
Kalbimin rengarenk kalelerinden
Bir yangının kalbinde yürüyorum
Onu arıyorum yollar içinde
Mahremini rüzgardan sakınan kullar içinde
Ruhumuza yazılanın adıyla
Bir tespihe dizilenin adıyla
Gözlerinin karasında bahtımı
Hıra’sında tahtımı arıyorum
Yeryüzünün saçlarında büyüyen
Bir yangının kalbinde yürüyorum
Bir mağara dört yanında gölgeler
Diyor ki:
Kapımda atlılar vardır
Bir ben değilim yüzyıllardır yokluğunda gül dalını koklayan
Gece gündüz kıyameti bekleyen
Bir örümcek; avuçlarında sukut diyor ki:
Bakıp da görmeyen gözler elbet bir zindanın kahrını özler
Bu ateş nasılda kavurdu beni
Ona yakın kılanın adıyla örüyorum ağlarımı
Bu aşk tenhalara savurdu beni
Taşları gözyaşı döken bir şehir diyor ki:
Kötürüm oldum ağrımdan hala kan akıyor duvarlarımdan
Bugün ona pervane olsa da düşlerim ve çocuklarım
Hep bir titreyiştir tenimi saran
Mutluluğum yarım, sevincim yarım
Bir dağ bir yiğidin şahadetiyle vurmuş kendisini dağlar üstüne
Diyor ki:
İnfilak etseydim o an başına düşseydim dokunanların
Bir yanımda okçuların sızısı, bir yanımda hüznün alınyazısı
Yıkılıp kalsaydım çağlar üstüne
Ve ölüm diyor ki:
Öylesine saf, berrak ve güzeldi…
Gülümsüyordu
Giderdim en derin susuzluğumu
Bende ölümlüyüm bilsem de bunu
Kollarında buldum sonsuzluğumu
Birde şair ses çölünde bezirgan… Diyor:
Ne yok gibiyim nede ufkun ötesinde var gibi
Harfler ona doğru uçuyor kuşlar gibi, heceler ona doğru
Hangi hayalin sessizliğine saklasam ömrümün çığlıklarını
Ona doğru tükeniyor karanlık, geceler ona doğru
Tarih haykırıyor kim okur benden hayat kitabının sır yazısını
İnsan hangi yurdu arayıp durur
Yalnız onun izi kalır evrende, ev yıkılır su kurur
Çöküyor kibrinde çürüyen sanat
Gönlüme doluyor şimdi kainat
Durup durup ışıldayan sesleri boynu bükük duyuyorum
Aynalar beni bana gösteriyor yeniden
Ruhumuza yazılanın adıyla
Bir tespihe dizilenin adıyla
Diriliyor hücrelerimde bahar
Kalkıyor o kabus perdesi birden
Bembeyaz bir kapıdan giriyorum
Kalbimin rengarenk çiçeklerinden
Bir bahçenin kalbinde yürüyorum
Ruhumuza yazılanın adıyla
Bir tespihe dizilenin adıyla
Diriliyor hücrelerimde bahar
Kalkıyor o kabus perdesi birden
Bembeyaz bir kapıdan giriyorum
Kalbimin rengarenk çiçeklerinden
Bir bahçenin kalbinde yürüyorum

Nurullah GENÇ

Thema bewerten