Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

05.09.2010, 21:30

Önden Giden Atlılar



. Horasan’dan gelir gibi geldiler, çağa direnmesini bilen tam kuşatılmış bir erdiler.

. Kat kat betonlaşan çağ insanının gönlünün en derinine indiler.

. Belli değildi sayıları, belki üçtüler belki yediydiler

. Kırktılar … kalbleri kırıktılar.

. Selâmları selâm kelâmları kelâm gibiydi, göğe baksalar gögü titretirlerdi

. Kalbe teveccüh etseler kalbi “AŞK” diye inletirlerdi.

. Bir lokmayla doymuş bir hırkayla örtünmüş her biri bir “Derviş”tiler.

. Dağ başında değildi tekkeleri, şehrin her karesinde yürüyüşteydiler.

. Kalabalığın en ortasında HAKK’a varmış yağız atlılardı ONLAR!

. Sayıları çok da önemli değildi, belki kırktılar, ama her biri arzı tutan direktiler.

. Bir yanlarıyla ALP her yanlarıyla EREN diler.

. Bize en saf yanıyla “AŞK”ı öğrettiler.

. AŞK GELİCEK CÜMLE EKSİKLER BİTER, dediler

. HAK AŞKIyla genişlemiş sadırlarını ONUN ADIYLA süslemesini bildiler.

. SEVGİLİdeydi sırları, NÛRdandılar … nurlandıkça nurlandılar.

. Sâdıktılar, fâruktular, mahcubdular, makbûldüler,

. Yüzleri hep kalbe dönüktüler.

. Çoktular … ateş azâbından uzaktılar, uyumazdı kalbleri bahar vakti çağı onlar ağarttılar.

. Onlardan bulurdu yönünün güneş, ay yerini onlarla bilirdi.

. Her an bir işte, hep direnişte idiler, eğildikçe yükseldiler ezildikçe kanatlandılar.

. Zaten onlar, kalem kurumadan atlandılar, sakındılar, korundukça … korundular.

. Hangisine uyulsa fark etmezdi, yıldızdılar.. azdılar, çünkü yalnız nâz ve niyâzdılar.

. Yalnız YÂRın YÂRına yârdılar, yalnız YÂRa ağlardılar.

. Aliydiyer, Mıkdâddılar, Selmandılar, Ammârdılar

. Belli değildi adları, kayıtları Haktaydılar.

. Kanatları duadan, duaları candandı.

. Çağ kirlendikçe .. kırıldı kanatları, zaten kalbleri de kırıktılar.

. Dudaklardan silindi kanat sesleri, yağız atlarına bindiler ..

. Âh vaktine çekildiler,

. Dizlerinde kaldı elleri!

. İçlerine çekildiler ama yine her an bir işte beklemedeydiler.

. Onlar çekinince yüreklerine, gecenin rengi değişti, nurdan çığlıklar tuttu gökleri.

. Başaklar küsdü .. onlar boyunlarını eğince .. suların bereketi çekildi.

. Ama ONLAR hep vardılar, çünkü sâdıktılar, âşıktılar.

. Kisvelerini değiytiler sâde, yensiz-yakasız gömleklerinin üstüne,

. yeni yenler dikindiler, yüksünmediler, küsmediler,

. çünkü her biri bir kalb-i selîmdiler!

. En yalnız zamanımızda, en aşksız ânımızda .. yetiştiler. Hızırdan öteydiler.

. Yalnız ve vatansız gibiyken .. sesle koşarak geldiler ... ateşler saçarak geldiler

. Toz duman savurarak geldiler. Ve âniden …

. Tam yüreğinden ortaladılar kalb ağrılarımızı!

. Bize, hepimize yolundan dönenlerin yerine var edildiğimizi, ezelden ... hatırlattılar

. YÂRına düşkün, yarına sevdalı yanımızı kanattılar yeniden.

. YÂRın bize dâim yâr ve yardımcı olduğunu bir bir saydılar, saydırdılar adlarını.

. Fâtihler eğilir miydi çağa karşı, çağ ONLAR değil miydi zaten.

. Yavuzlar hilâfet kaftanını düşmana post mu yaptırırdı ..

..Unuttukça .. utandık.

. Yenilgimize tarih düşürmüşlerdi yabancı dinli ve yabancı dilli bir avuç yolsuz.

. Bozdular düzenlerini bozuk düzenlilerin.

. Belde-i tayyibeden arz-ı mukaddese kadar tarihi biz yazardık ancak

. Kâinat kitabının şârihi de bizdik. Biz .. ALLÂh İÇİN .. kılıçlı ve kalemli millettik çünkü.

. Şimdi ... Uyur idik uyardılar bizi sevdamız ile .. Yeniden sınandık AŞK ile ve HÛ ile.

. Yeni bir diriliş için ..kalblerin inşirâhı için ..eskimez bir kalb medeniyeti şuuru ile, kalemlendik.

. ÖNDEN GİDEN ATLILARı anarak, besmele ruhuyla kalelendik.

. Ve ONLARı anarak başlamayı bir vefa bildik.şimdi,

. Beklesin bizi meydan, başlasın devran

. YÂ KAYYUM ! YÂ Allah!

“ Nal sesleri sönüyor perde perde

Atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde

Atlılar .. atlılar.. kızıl atlılar

Atları .. rüzgâr kanatlılar

Atları .. rüzgâr kanat

Atları ..rüzgâr

Atları .. at …”
Rabbim! Beni bende bırakma al beni benden.. Ben, bende kaldıkça mahrumum Sen'den..

2

05.09.2010, 22:16

Kimmiş bu önden giden atlılar çok merak ettim..Nereye gitmişler, neye hizmet etmişler..Nur talebesimiymişler..???
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

3

06.09.2010, 14:39

Onlar;
Aliydiyer, Mıkdâddılar, Selmandılar, Ammârdılar
Belli değildi adları, kayıtları Haktaydılar..
Rabbim! Beni bende bırakma al beni benden.. Ben, bende kaldıkça mahrumum Sen'den..

4

06.09.2010, 18:20

Biraz tarih biraz gelenek biraz Turk milliyeti biraz da din sosu katinca boyle calismalar ortaya cikiyor.
Ben bu yaziyi paylasan arkadasima tavsiye ederim ki; bir yazinin edebi yonunun guzel olmasi ile icinde hakikat barindirip barindirmamasi ayri konulardir, bunu siz de farkedin, insallah.

Bu konuyu değerlendir