Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Dienstag, 13. Juli 2010, 22:01

Bediüzzaman M. Kemal'le barışık mıydı?

Ne eksik ne de fazla. Bediüzzaman’ı anlatmak için M. Kemal dönemi eksiksiz aktarılmalı. Yoksa Bediüzzaman’ın hayatı eksik kalır.”
*

M. Kemal ile Bediüzzaman hiçbir zaman barışık olmadı. İkisi farklı kutuptu çünkü.
İkisinin temsil ettiği fikirler bu gün bile birbiriyle mücadele içinde ve yansımalarını halen görebiliyoruz.

*
Rejim Bediüzzaman’ı ortadan kaldırmak istiyordu. Çünkü Said Nursi, “Din-i mübin”i temsil ediyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra çekildiği inzivadan adeta koparıldı. İdamı için düzmece mahkemeler kuruldu. Suçsuz yere hapishanelere atıldı, ama taştan duvarlar Medrese-i Yusufiyye oldu ona.
Yetmedi, defalarca zehirlendi. Bediüzzaman’ın bedeni ortadan kaldırılmalıydı. Çünkü Said Nursi’nin mevcudiyeti M. Kemal rejiminin inkârı demekti.
Rejim “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyen Bediüzzaman’ın hürriyetini iptal etti ama Bediüzzaman’ı öldüremedi. Hapishanelerde kibrit kutularına not edilen yazılar bu gün Risale-i Nur olarak milyonların evinde ve gönlünde taht kurmuş durumda.
*
Bediüzzaman filmi yapmak için kolları sıvayan birkaç yönetmen “bir noktada” tıkanınca projeyi rafa kaldırmak zorunda kaldı. Zira bu projede ya gerçekleri söyleyeceksiniz yahut Bediüzaman ve M. Kemal’i barıştırma çabası içine gireceksiniz. Bu bakımdan yukarı satırlarda söylemek istediğim nüans önemli.
Yapımcı/Yönetmen Mehmet Tanrısever’i cesaretinden dolayı kutluyorum. Bediüzzaman’ın hayatını anlatan “Hür Adam” filmi gerçekten heyecan verici bir proje. Elbette filmi görmeden yorum yapmak için erken.

Film henüz çekim aşamısındayken bu “hatırlatmayı” özellikle vurgulamak istedim, vesselam!

TRT’DE BEDİÜZZAMAN: TRT Haber’de Hekimoğlu İsmail’in hayatı “Gündem’e özel” programıyla ekrana geldi. Hayata dair enfes bir söyleşi izledik.
Ömer Okçu’dan Hekimoğlu İsmail’e kadar uzanan yazarlık serüveni konuşuldu.

Gazeteci Mehmet Gündem’in “Hekimoğlu İsmail’e: “Ömer Okçu mu Hekimoğlu İsmail mi?” sorusuna “Ömer Okçu bir ceset, Hekimoğlu İsmail bir ruhtur” diye cevap verdi.
Gençlik fotoğrafını gösterdiği sahnede, “Şimdi altına ne yazmak istersin?” sorusuna “Hayat hızla akıp gidiyor” dedi. Tefekkür insanlarını madene benzetti. Gelip işlenmesi gerektiğini de… 80 yaşına gelmiş bir yazarın halen okuma isteğiyle yanıp tutuşması önemsenmeli.

İlk kez Bediüzzaman’ın görüntüsü bu vesileyle TRT ekranlarında görmüş olduk. Bu fotoğraf TRT’nin geldiği noktayı çok net biçimde gösteriyor. Kutluyoruz.

Davut Şahin (KAYNAK)
Allah, yar yar... (Cem Karaca'nın vefatından önce yazıp söylediği son şarkısı)

Thema bewerten