You are not logged in.

Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri. If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works. To use all features of this page, you should consider registering. Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process. If you are already registered, please login here.

  • "IslamGezginleri" is female
  • "IslamGezginleri" started this thread

Posts: 5

Location: Bu Devirde Herkez HacıHoca Olmuş!!!

Occupation: web tasarım

Hobbies: internet

  • Send private message

1

Saturday, May 1st 2010, 10:42pm

Allaha yakın olmanın basamakları





Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz.
Kıyamet günü amelleriniz tartılmadan, amellerinizi tartınız.
Ölmeden önce ölünüz Hz. Muhammed (s.a.v.)

Müminin hayattaki en büyük hedefi; Allaha yakın olmak ve Onun rızasını kazanabilmektir. Bu hedefe ulaşmak için elindeki tüm imkânları seferber etmelidir. Çünkü İnsan-ı Kamil olma yolunda hayatın maksadına uygun biçimde adım atmak, mümini rıza-i ilahiye yöneltecektir.

Fani dünyanın nimet ve makamlarına aldanmadan, ebedi ve kalıcı nimetlere kavuşmanın yolu; Kâinatın sahibi olan Allaha yakın olmakla mümkün olacaktır. Kişiyi Allahtan uzaklaştıracak etken ve vasıtalardan korunmak için bazı tedbirleri almak, Allah dostlarının temel prensibidir. Resulullah (s.a.v)in takipçileri hayatta iken, Allaha daha yakın olabilmek için ciddi önlemler ve tedbirler almışlar ve bu konuyu asla ihmal etmemişlerdir. Bu konuda yapılabilecek en önemli adımların başında nefsi ıslah etmek gelmektedir. Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir (Şems Suresi:9)

Evet; nefsi, nefs-i emmare halinden kurtarıp nefs-i radiye veya nefs-i mutmainne makamına ulaştıranlar, rablerine daha yakın olacaklardır. Bu makamlara ulaşmanın da bir külfeti ve mücahedesi olmalıdır. Nefisle yapılacak bu mücahede konusunda İslam âlimleri çok detaylı çözüm yolları ve faydalı bilgiler vermişlerdir. Bu bilgilerden yola çıkarak Allaha yakın olma basamaklarını üç aşamada ele alacağız. Bunlar sırayla; 1) İç muhasebe (Nefis Muhasebesi) 2) Programlı ve planlı yaşamak 3) Murakabe ve oto kontrol; ana başlıklarıyla izah edilecektir. Bu bölümde basamakların ilki olan İç Muhasebe ye değineceğiz.

İÇ MUHASEBE (NEFİS MUHASEBESİ)

Rabbimiz bizleri bu dünyaya imtihan için göndermiştir. Bizleri çeşitli nimetlerle donatmış ve kainattaki birçok şeyi hizmetimize sunmuştur. Bu dünya zemini, Allaha kulluğumuzu ıspatlayacağımız bir musabaka sahasıdır. Dünyada geçirdiğimiz ömür ve işlediğimiz amellerden dolayı ahirette hesaba çekileceğiz. Bundan dolayı Ahiret Günü birçok yerde Hesap Günü olarak adlandırılmıştır. Yani bütün fiil, eylem ve söylemlerimizden hesaba çekileceğimiz gün.

Rabbimiz, Kuranın bir çok yerinde hesap gününü hatırlatmış ve o gün için hazırlıklı olmamız konusunda ciddi ikazlarda bulunmuştur:

Ey iman edenler! Allahtan korkun ve herkes, yarına (Ahirete) ne hazırladığına baksın. Allahtan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır (Haşr Suresi:18)

Allah, herkesi kazandığının karşılığını vermek üzere (diriltecektir). Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir (İbrahim Suresi:51)

Doğrusu Allah yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarından dolayı çetin bir azap vardır(Sad Suresi:26)

O (Hesap) günü (size verilen) nimet hakkında sorgulanacaksınız (Tekasür Suresi:8)

Bugün sana hesap görücü ve sorgulayıcı olarak kendi nefsin yeter (İsra Suresi:14)

Onlar, kötü (çetin) hesaptan korkarlar (Rad Suresi:21)

Yaptığınız amellerden mutlaka sorgulanacaksınız (Nahl Suresi:93)

İçinizde olanları açığa vursanız da, saklasanız da Allah onlardan ötürü sizden hesap soracaktır Bakara Suresi:284)

O, hesap görücülerin en süratlisidir (Enam Suresi:62)
Ey insanlar! O gün hesap ve sorgu-sual için huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak (bütün sırlar açığa çıkacak (Hakka Suresi:18)

Bu ayetler, bizlere durumun ciddiyetini yeterince beyan etmektedir. Allahın hesabına karşı hazırlıklı olma konusunda Resulullah (s.a.vde birçok hatırlatmada bulunmuştur:

(En büyük mahkemede) hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz (Tirmizi)

Akıllı kişi; nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan, aciz kimse ise, nefsinin arzularına tabi olan ve Allahtan (olmayacak şeyler) temenni eden kimsedir (İbn-i Mace)

Evet, bütün bu ifadeler bizleri bir hazırlığa sevk etmektedir. Öyle bir hazırlık ki, bizleri nefsin esaretinden kurtarıp Allah'a yaklaştırsın. Bu hazırlık, bir muhasebe ve muhakemedir. Ölmeden önce nefsi hesaba çekme ve hesap gününün dehşetine karşı tedbir almadır. Zira elimizdeki tek sermaye olan ömür sermayesini gafletle geçirirsek ve nefsimizin süfli arzularının esiri olursak; ebedi hüsrana müptela olabiliriz.

Şeytanın içimize sirayet etmek için kullanmak istediği nefsimizi ıslah etmek konusunda gerekli tedbirleri almazsak, büyük kayıplarla karşılaşabiliriz. Bu kayıplarla karşılaşmamak için sürekli teyakkuz halinde olmalı ve her daim nefsimize hesap sormalıyız. Çünkü hesaba çekilmeyen, kontrol edilmeyen bir nefis azgınlaşır ve sahibini hep gaflet ve dalalete sürükler.

Nefis muhasebesi, kişinin kendisiyle yüzleşmesi ve amellerini tartmasıdır. Nefis muhasebesi; kişinin kul olma bilincini pekiştirmesi ve Allahın kudret ve azametini hatırlamasıdır. Nefis muhasebesi; kişinin acziyetini, fakirliğini idrak etmesi ve Allahın sonsuz rahmet ve keremini anlamasıdır. Nefis muhasebesi; kibir, gurur ve bencillik hastalıklarına karşı kişinin Allahın inayetine ilticasıdır. Nefis muhasebesi; kişinin fani dünyalıkların aldanmışlığından kurtulup baki ve ebedi olan Rahmet-i İlahiye yönelmesidir.

Evet; nefis muhasebesi bir öz eleştiridir, iç dinamiklerin farkına varmaktır. Bu muhasebe, aynı zamanda kişinin kendini kontrol etme mekanizmasıdır. Bu muhasebe, kişinin kendisiyle hesaplaşması ve ömür sermayesinin kâr veya zarar durumuna vakıf olmasıdır. Bu muhasebe; eldeki nimetlerin (sıhhat, ömür, mal, zaman) değerini idrak etmektir.

İşte bütün bu durumlardan dolayı kendi nefsimizi hesaba çekmemiz, bize birçok hayır kapısını açacaktır. Nefsi hesaba çekme konusunda tavsiye edilen en uygun zaman yatsı namazı sonrasıdır. Yani her gün yatmadan önce o günkü bütün fiillerden nefsi hesaba çekmek, günlük muhasebeyi yapmak, kâr ve zarar durumunu kontrol etmek, Allah;a yakın olup olmadığımızı idrak etmek Bu muhasebe her ne kadar yatsı namazı sonrası tavsiye edilmişse de; yerine göre başka zamanlarda da yapılabilir. Ayrıca günlük muhasebe dışında; haftalık, aylık veya yıllık muhasebelerin de yapılmasında çok büyük faydalar vardır. Bunu, bir işyerinin günlük, haftalık, aylık ve yıllık bilançoyu çıkarmasına benzetebiliriz. Nasıl ki hesaplarını takip etmeyen bir işyeri sahibi, kâr veya zarar durumunu kontrol edemiyorsa; nefsini hesaba çekmeyen kişi de nefsinin azgınlığından veya itaatkârlığından emin olamaz.

Ayrıca, nefis muhasebesinin verimli olabilmesi ve olumlu sonuçlar getirebilmesi için mutlaka devamlı yapılmalıdır. Çünkü devamlı ve düzenli yapılacak muhasebe, nefsimizi kontrol etmemizi sağlayacaktır. İhmal edilen ve hesaba çekilmeyen bir nefis, şeytanla işbirliğine gidecek ve kişiyi Allahuzaklaştırma çabasına girecektir.

Evet; Allaha yakın olmak isteyenler için en verimli uğraş, elbette nefis muhasebesidir. Nefis muhasebesi Allah;a yakın olabilme mücadelesinde iyi bir başlangıçtır. Bu güzel başlangıcı; tezkiye, tefekkür, müşarete ve murakabe ile güçlendirmek gerekir. İnşallah, önümüzdeki sayılarda bu konunun detaylarını işlemeye devam edeceğiz.

Allahım! Nefsimizin azgınlığından ve bitmek bilmeyen arzularından sana sığınırız.
Adem Gönül

Rate this thread