Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Montag, 28. September 2009, 13:44

Kuran Kayıtları

Dieser Beitrag wurde bereits 1 mal editiert, zuletzt von »visalinur« (28. September 2009, 14:16)


2

Dienstag, 29. September 2009, 08:01

Vakıa-Mescid-i Seyyide Nefise-80ler-ahmed ruzeykı

http://www.4shared.com/file/119128823/4ba83bb4/___.html

Bu da ses kaydı Emevi camisinden...1990 Ramazanı....Enbiya suresi...şahhat muhammed enver

http://www.mediafire.com/?tznmmmdlmwv

mustafa ismailden türkce mealli (bir) HAKKA suresi... 1-- 24

http://www.4shared.com/account/file/...html?signout=1

mahmud haseneyn kelhi

Rad-10.07.1976

http://www.4shared.com/file/19238222/18a8e3cc/1976.html

Kehf(107-110)-Meryem(1-36)-mahmud haseneyn kelhi

http://www.mediafire.com/?cynmfyzw12z

Rahman:abdülmünim abdülmübdi

http://www.4shared.com/file/56444645/8b328793/__1.html



Hatim seti:abdülmünim abdülmübdi

http://www.archive.org/details/Abdul_Munem_Abdul_Mobdi



İsra-abdülmünim abdülmübdi

http://www.4shared.com/file/57042996..._________.html



Mumin-abdülmünim abdülmübdi

http://www.4shared.com/file/94105532..._____.html?s=1



Taha-abdülmünim abdülmübdi

http://www.4shared.com/file/57088112..._____.html?s=1











__________________

3

Mittwoch, 30. September 2009, 07:31

abese-tekvir 1950 (cemaat): Abdüssamed



http://www.4shared.com/file/13634414...__cemaat_.html

5

Donnerstag, 1. Oktober 2009, 09:29

minşevi'nin mücevved hatmi

[b]-سوره الفاتحه والبقره



File - 01.rar - SlingFile.com







2-سوره آل عمران والنساء



File - 02.rar - SlingFile.com







3-سوره المائده والأنعام



File - 03.rar - SlingFile.com







4-سوره الأعراف والأنفال والتوبه



File - 04.rar - SlingFile.com







5-سوره يونس وهود ويوسف



File - 05.rar - SlingFile.com







6-من سوره الرعد وحتى سوره الإسراء



File - 06.rar - SlingFile.com







7- من سوره الكهف وحتى سوره الحج



File - 07.rar - SlingFile.com







8-من سوره المؤمنون وحتى سوره الشعراء



File - 08.rar - SlingFile.com







9-من سوره القصص وحتى سوره الأحزاب



File - 09.rar - SlingFile.com







10-من سوره فاطر وحتى سوره فصلت



File - 10.rar - SlingFile.com









11-من سوره الزخرف وحتى سوره الواقعه



File - 11.rar - SlingFile.com







12-من سوره الحديد وحتى سوره المرسلات



File - 12.rar - SlingFile.com







13-من سوره النبأ وحتى سوره الناس



File - 13.rar - SlingFile.com
[/b]

6

Freitag, 2. Oktober 2009, 07:40

ebül-ayneyn şüeyşa'nın stüdyo kayıtları

http://quranarchive.org/index.php?op...d&sort_as=desc

ebül-ayneyn şüeyşanın cemaatli kayıtları

http://quranarchive.org/index.php?op...isha&Itemid=73

8

Donnerstag, 19. November 2009, 20:14

Ümmü Gülsüm



Kasas-Vakıa-Zumer:

http://www.mediafire.com/?z22tnznzddk

9

Dienstag, 29. Dezember 2009, 15:19

yusuf suresi. haleb suriye. dogal sesle yankisiz

http://www.4shared.com/file/18108516.../________.html
enbiya 1964.m.aksa. su ana kadarki en yuksek kalite.http://www.mediafire.com/?yjjomlkmjmm
meryem tekvir 1958.emevi camii sam.suriye. dogal sesiyle yankisiz. yuksek kalitede. http://www.4shared.com/file/18109396..._________.html

bir video kaydi daha infitar ,buruc ,kadr . studyo. .

http://www.4shared.com/file/18104309...0/AVSEQ01.html

ahzab-1964-m. aksa

http://www.4shared.com/file/18113153.../____1964.html

http://www.4shared.com/file/18113153.../____1964.html

1964 aksa ahzab suresı ıyı kalıte

evet kardeşlerim cemaatli tilavetlerden
oluşturduğum hatim çalışmasının nisa suresini siz değerli dostlarıma
hediye ediyorum..Nisa suresinin içerisinde tam 14 çeşit tilavet
bulunuyor..En Güzel kısmı ise hepsinin kuveyt okuyuşu olması ...Takip
eden dostlarım Allah izin verirse cemaatli okuyuşlarından bir hatim
sahibi olacaklar..




http://www.4shared.com/file/18227254...bdulbasit.html

bakara ve ali imran



http://www.4shared.com/file/17874167..._Abdussam.html



http://www.4shared.com/file/18113186...ali_imran.html

mujde.... allahuekber... yeni nadir video ibrahim suresi 1982 imam safii camii

http://www.4shared.com/file/18141081...escid_ibr.html



meryem 1964 hüseyn elkebir camii umman ürdun

http://rghost.net/743064

10

Dienstag, 29. Dezember 2009, 15:52










SEMÂVÎ NAĞMELER

Cenâb-ı Hakk'ın yüce kelâmı olan
Kur'ân-ı Kerîm'i okumak, Allah katında sevâbı pek yüksek olan bir ibâdettir. Hz.
Peygamberin bu hususta bir çok hadîs-i şerîfleri vardır. Bunlardan bazıları
şöyledir :
"Ümmetimin ibâdetinin en fazîletlisi, Kur'ân
okumalarıdır."
"Evlerinizi namaz ve Kur'ân kırâati ile
süsleyiniz."
"Kim Kur'ân'ı okur ve ezberlerse Allah onu cennetine
sokar ve âilesinden cehenneme hak eden on kişiye şefâat etme hakkı
tanır."
"Kur'ân'ı okuyun ve ezberleyin. Muhakkak Allah Kur'ân'ı
ezberleyen kalbe azâb etmez."
"Ümmetimin en şereflileri Kur'ân'ı
öğrenen ve öğretenlerdir."
"Kur'ân'ı öğreniniz. Muhakkak Kur'ân
kıyâmet gününde ehline ne güzel şefâatçidir."
Kur'ân-ı Kerîm'i
dinlemek de okumak kadar önemli ve fazîleti büyüktür. Bu hususta Enfâl
Sûresi'nin 2. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurur .
"Gerçekten
mü'minler ancak o mü'minlerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir,
karşılarında âyetleri okunduğu zaman îmanlarını artırır, onlar ancak Rab'lerine
dayanıp güvenirler." Sevgili Peygamberimiz de : "Kur'ân okunduğu zaman O'nu
dinleyiniz ve susunuz. Umulur ki esirgenmiş olursunuz" buyurmaktadır.

Ancak Kur'ân-ı Kerîm, sözlerin en
yücesi, Cenâb-ı Hak'kın kelâmı olması hasebiyle normal bir söz veyâ şiir gibi
okunmamalıydı. Nitekim Peygamber Efendimiz :
"Kur'ân'ı seslerinizle
süsleyiniz" buyurarak Güzel Kur'ân okuma ilminin temelini atmıştır. Bazı
hadisçiler bu hadîse "Seslerinizi Kur'ân'la süsleyiniz" diye mânâ vermişlerse de
"Kur'ânın süsünü seslerinizle belirtiniz" şeklindeki açıklama pek lâtîfdir.
Başka bir hadîs-i şerîflerinde :
"Şüphesiz bu Kur'ân hüzünle nâzil
oldu. O'nu okuduğunuz zaman ağlayınız. Eðer ağlayamazsanız ağlar görününüz"
buyurmuştur.
Bu kutsal buyruklara dayanarak İslâm Târihi boyunca
hâfızlar Kur'ân-ı Kerîm'i en güzel şekilde okuyabilmek için çalışmışlardı. Fakat
Kur'ân-ı Kerîm'in iyi bir okuyucusu olmak da başlı başına bir ilimdir. Bunun
için sadece tecvit bilmek hatta hâfız olmak, yâni Kur'ân'ın tamâmını ezbere
bilmek de yetmemektedir.
Kur'ân'ın iyi bir okuyucusu olabilmek için
tecvit, güzel ses, ilmi kırâat, mânâya vukûfiyet, edâ, yâni âyetlerdeki mânâları
uygun nağmelerle ve ses vurgularıyla, tonlarıyla ifâde edebilmek, mûsikî, aşk,
okuma aşkı ve samîmiyet olması gereklidir. Hattâ Kur'ân'ın okuma yoluyla ruhlara
tesirini, cemâat üzerinde etkili olabilmeyi sağlamak için de pedagoji, psikoloji
ve sosyoloji ilimlerine vâkıf olmak lazımdır.
Kur'ân asr-ı saâdetten
bu güne kadar bu şekilde hıfzedilerek, okunarak, yazılarak gelmiştir. Kırâat ve
hüsn ü hat ilimlerinin oluşmasıyla bir "Kur'ân Medeniyeti" meydana gelmiştir. Bu
medeniyeti hafife almak, Kur'ân'ı okumayı ve yazmayı basit bir işmiş gibi
görmek, biraz çalışmayla bu işlerin oluvereceğini zannetmek cehâletin en üst
derecelerindendir. Bu sebeple önce Kur'ân-ı Kerîm'i "güzel okuma"nın apayrı bir
ilim olduğunu tekrarlamakta fayda vardır. Yalnız bu noktada Kur'ân'ı bir ibâdet
veyâ duâ niyetiyle, sevâbına ermek maksadıyla okumanın konumuzun dışında
olduğunu belirtelim.
Bugüne gelinceye kadar şüphesiz nice hâfızların,
güzel seslilerin, âşıkların Allâh'ın kelâmını en güzel şekilde okumak için
ömürlerini verdiklerini, dinleyenlerin gönüllerini Kur'ân aşkıyla
doldurduklarını bilmemize rağmen ancak bu yüzyılda yaşamış hâfızlar plâklarda
tescil edilebilmiştir.
Fakat yüzyılımıza isimleri altın harflerle
yazılan okuyucularımız maalesef sınırlı sayıdaki gazelleri dışında ne Kur'ân, ne
Ezân, ne de mevlid okumaları kaydedilebilmiştir. Bunun çeşitli sebepleri
olabilir. Bu işe sâhip çıkması gereken ülkenin ileri gelenleri gereken ilgiyi
göstermemişler, bir iki ünlü hâfızın okuyuşları bazı özel meraklılar tarafından
teyplere kaydedilebilmiş ise de bunlar çok yetersiz kalmıştır.
Bizde
durum böyleyken yine bu yüzyıla unutulmayacak izler bırakan "Mısırlı Hâfızlar"
yüzyılın başlarından itibâren önemli miktarda kayıtlara alınmıştır. Bâzı
hâfızlar taş plâk veyâ kovanlarda tescil edilmişler fakat buna rağmen oldukça
fazla miktarda kayıtları bulunmaktadır. Tabii bu okuyucular yukarıda sayılan
güzel okuyucu olma şartlarına hâiz idiler. Ayrıca bâzılarının kasîde, gazel,
ilâhî gibi kayıtları da bulunuyordu ve bunlar hâlâ Mısır radyolarında
yayınlanmaktadır. Ama bunlar gereken ilgiyi ve teşviki görüyor bizdeki gibi
ilgisiz kalınmıyordu. Devlet adamları gereken ilgiyi gösteriyor, hattâ devlet
protokolünde yer alabiliyorlardı. Dolayısıyla bütün İslâm Âlemine adları altın
harflerle yazılmıştı. Ayrıca Mısırlı hâfızların her birinin muayyen zamanlarda
devamlı okudukları câmiler ve mekânlar vardı. Bizde ise böyle bir gelenek
gelişmemiş. Geliştiyse de o dönemlerde uygulanamadığı anlaşılıyor. Halkın
rağbetine rağmen devlet ricâlinin ilgisizliği de bir başka
sebepti.
Meşhur olan bir söz vardır. "Kur'ân Mekke'de nâzil oldu,
İstanbul'da yazıldı, Mısır'da okundu." Bir çoklarının "Hayır İstanbul'da hem
yazıldı hem okundu" dediğini duyar gibiyim. Bu da doğru olabilir. Bilhassa bizim
"Hâfız Sâmi" mizin okuyuşu, tavrı, ilmi, yâni yukarıda sayılan şartlara hâiz
olduğu biliniyor ve elimizde inanılmaz sesinin de kaydı bulunuyor ve o devrin
ekolüyle bir çok hâfızın yetişmiş olduğu biliniyor iken bizde de Kur'ân aşkını
gönüllere nakşetmiş üstün okuyucular, hattâ mûsikîmizin yapısı itibâriyle daha
önemlileri olduğu muhakkak düşünülebilir. Hattâ buna emîniz. Ancak bu güzel
sesler ve okuyuşlar kaydedilemediği ve bugüne intikâl edemediği için ne yazık ki
bu görüşü belgeleyemiyoruz. Lâkin önemli bir süre Ezân'ın orijinal metniyle
okunmasının yasaklandığı bir devirde Ezân'ın, dolayısıyla Kur'ân tilâvetinin
plâklara kaydedilememiş olmasına da fazla taaccüp etmemek lâzımdır.
Kaydedildiyse de çeşitli sebeplerden dolayı intikâl etmemiştir. Bu dönemde
sanırız büyük bir kopukluk olmuş, Kur'ân ve Ezân tilâveti, üslûp ve tavrı, câmi
mûsikîsi gibi konularda örnek alınacak üstâdlar azalmış, pek az okuyucu
bunlardan faydalanabilmişlerdir.
Taş plâklar ve makaralı bantlardaki
Mısırlı okuyucuların Türk Mûsikîsi makamlarını sıkça kullanmaları da o
devirlerde Mısır ve çevresinin Osmanlı olmasının bir sonucudur. Öyle ki şimdi
bile günlük konuşma dilinde "Hanımefendi, efendim, tamam, beyefendi" gibi
kelimeler kullanılmaktadır.
Bugün ise Mısır'da da tilâvet alanında
isim bırakacak okuyucular bulunmaması, Kur'ân tilâvetinin altın devrinin (bizde
de Mısır'da da) hemen hemen aynı dönemlere (yani yüzyılın başından ikinci
yarısının bir bölümüne kadar) rastladığını göstermektedir.
Elimizde
kendisini tanıtıcı bir eser bulanan Hâfız Sâmi, Kur'ân okuması yönüyle eşsiz bir
şahsiyet, okuyucu, âşık, Allah dostuydu. Elimizde bulunan eseri okuyacak olursak
bunda kuşku duymayız. Ancak elimizde sadece birkaç gazeli vardır. Buna da
şükrediyoruz. Hiç olmazsa elimizde bu eser var da Kur'ân okuyuşu hakkında da
bilgi sâhibi oluyoruz. Hâfız Süleymân, Hâfız Cemal, Enderûnlu Hâfız (Deli)
Hüseyin, Hâfız (Şaşı) Osman, Üsküdarlı Hâfız Ali Efendi
gibi İlâhî dâvetin
kelâmın dâvetçileri, kendileri hakkında edinilen bilgi ve menkıbeler dışında ne
yazık ki yeterli belgeye sahip değiliz.
Onlar sanki bambaşka bir
dünyânın insanlarıydılar. Bütün hayatları, Kur'ân'ı en güzel şekilde okumak,
gönüllerindeki Allah aşkını, Rasûlullâh sevgisini, ibâdet neş'esini
gönüllerinden dillerine güzel nağmeler şeklinde tezâhürü ile bütün insanlara
nakşetmek idi. Bunu dikkate aldığımız zaman onların Cenâb-ı Allah tarafından bu
sıfatları için yaratılmış olduklarını söylemek yanlış olmaz. Allah makamlarını
cennet etsin. Uhrevî Âlemde de onları dinlemeyi nasîb etsin.

ŞEYH MUSTAFA İSMÂÎL




Şeyh Mustafa İsmâil
1905'te Mısır'ın kuzeyinde Garbiye ilinde bulunan Mît Gazel köyünde dünyaya
gelmiştir. 10 yaşında hâfız olmuştur. Kur'ân'ın yedi kırâatini Şeyh Muhammed ebû
Haşiş'den öğrenmiştir. Ayrıca fıkıh ve tefsîr ilimlerini de
öğrenmiştir.
1940 yılında Kâhire'ye gelen Şeyh İsmâil, Peygamber
Efendimiz (SAV)'in doğum günü vesîlesiyle program düzenlenen câmide Kur'ân
okuyacak kurrâ hâfızın gelmemesi üzerine onun yerine Kur'ân'ı kendisi okur. Bu
program Kâhire Radyosu'nda yayınlanınca milyonlarca insanla tanışma imkânı
bulur. Şeyh Mustafa İsmâil Kur'an tilâveti yanında diğer dînî ilimlerle de
meşgûl olduğundan Kur'an-ı Kerîm'in meâlini çok iyi
anlamıştır.
Mısır'da 1965 yılında düzenlenen ilim gününde hâfızlar
arasında Cumhûriyet nişânı'nı ilk alan Mustafa İsmâil
olmuştur.
Şeyh Mustafa İsmâil, Kur'ân harflerini öyle net telâffuz
ederdi ki, âdetâ harflerin mahreçleri (çıkış yerleri) görülürdü. Onu dinlerken
harflerin nasıl çıkarılması gerektiğini anlayabiliriz. Uzunca bir müddet
okumasına rağmen, boşa giden bir perde, vakit doldurmak için yapılmış bir nağme
yoktu. Her nağmesi, her perdesi başlı başına bir eser, aynı zamanda mânâya
uygundu.
Sesini de çok iyi kullanıyor gerektiği zaman kısıyor,
yükseltiyor, tonunu ve rengini ayarlıyor, bunu yaparken de yerine göre ellerini
kullanıyordu. Sesinin tonunu ve şiddetini, makâmın seyri ve âyetin mânasına göre
ayarlıyordu.
Kur'ân tilâvet ederken makamları gelişigüzel
sıralamayıp, âyetlerdeki mânâya uygun nağmeler kullanması, âdetâ yeni nâzil
oluyormuş gibi bir intibâ oluşturur. Meselâ, "Kasas" Sûresinde, Hz. Mûsâ'nın
Medyen şehrinde kavga eden iki adamla karşılaşması anlatılırken, âyetin
sonundaki "Yagtetilân" (kavga ediyorlardı) kelimesinde yaptığı nağme ile kavga
sahnesini âdetâ seyrettiriyordu.
HÂFIZ SÂMİ EFENDİ


Hâfız Sami Efendi 1874 yılında
Filibe'de doğdu. Hacı Ali Efendi ile Zatiye Hanımın oğludur. Dedesi Bekir Efendi
de çevresinde sesinin güzelliği ile tanınırmış. Hâfız Sami dört yaşında iken
ailesi İstanbul'a göç ederek Fatih semtine yerleşti. Tezgâhçılar ve Ata
mektebinde okurken Hâfız Hüseyin Efendi'den hıfza başladı ve on iki yaşında
hıfzını tamamladı. Hacı Kadri Efendi, Eğinli Rahmi Efendi ile Muhaddis Hacı
Abduş Efendi'den medrese dersleri görerek "icâzet" aldı. Çeşitli câmilerde
imamlık yaptı. Hac'ca gitti.sonra eski hocası Hacı Hüseyin Efendi'den "ilm-i
Kıraat" okudu ise de bitiremedi.
Mûsikîyi Bolahenk Nuri Bey, Enderûnî
Hâfız Yusuf, Bestenigâr Ziya Bey, Çarşambalı Cemal Efendi, Şeyh Hacı Edhem
Efendi ve Hacı Kirâmî Efendi'den öğrendi. Mûsikîmizin pratik yönlerini çok iyi
kavrayan, özellikle modülasyon ( geçki ) tekniğini ustalıkla kullanan güçlü bir
hâfız ve gazelhandı. Münir Kökten, Sami Efendi'yi dedesi Zekâi Dede'ye götürerek
dinletmiş, genç sanatkârı biraz yoklayan bu büyük usta sesini ve mûsikî
bilgisini beğenmişti. Türk mûsikîsi alanında ses sanatkârları arasında en büyük
seslerden biri olarak bilinir. Çok güzel bir uslûbla Mukabele, Kur'ân ve Mevlid
okurdu. Kısa sürede ün kazanarak ülke çapında tanınan bir sanatkâr oldu.
Kendinden sonra gelen hâfızları ve gazelhanları etkilemiştir. Ruşen Kam, Bazı
sabahlar Mesud Cemil ile Aksaray'dan Sultanahmet'e gelerek, Sultan Ahmed ve
Ayasofya câmilerinde ezan okuyan Hâfız Sami ve Hâfız Kemal Efendileri
dinlediklerini ve orada büyük bir kalabalığın biriktiğini söylerdi.ŞEYH MUHAMMED SIDDÎK
MİNŞÂVÎ

Mısır'ın en önemli hâfızlarından olan Muhammed Sıddîk Minşâvî, son
derece dolgun ve güçlü bir sese sâhipti. Okurken perdelere hâkimiyeti, sesin de
güçlülüğü ile daha da etkili bir hâle geliyordu. Mustafa İsmâil'de olduğu gibi
Minşâvî'nin de icrâ ettiği nağmeler âyetteki mânâya uygun oluyordu. "Fecr"
sûresi'nin 23-24'üncü âyetlerinde, "O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını
birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var! (İşte o zaman insan)
"Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderebilseydim!" der, âyetinde "keşke"
(yâ leytenî) kelimesindeki pişmanlık ve çaresizlik ifâdesini öyle bir terennüm
ediyor ki o sahneyi yaşıyor ve yaşatıyordu. ŞEYH ALİ MAHMÛD
Şimdilik elimizde hayâtı ile ilgili bilgi bulunmayan Şeyh Ali
Mahmûd, Mısır'ın ender okuyuş tavrına sâhip üstâdlarındandı. Türk Mûsikîsi'ne it
makamları ve karakteristik perdelerini, Ali Mahmûd'un da
sıkça kullandığı görülür. Makamları ve perdeleri kullanmasındaki
ustalığı takdîre şâyândır. Perdeler arasındaki geçişler ve ses atlamaları, âdetâ
seslerin ve makamların dizginlerini elinde tutarak istediği gibi hareket
ettirdiğini göstermektedir.

HÂFIZ MECİD EFENDİ











[b]HÂFIZ MECİD EFENDİ'NİN MEVLİD-İ

ŞERÎF
KAYITLARI











HÂFIZ KEMÂL

Hâfız Kemâl de bilhassa mevlid okumada
oldukça muvaffak olmuştu. Sesi dâvûdî, pestlerde kaba, tizleştikçe incelen,
muhrik, falsosuz, gâyet tatlı, oldukça makbul bir sesti. Nağmelerindeki asalet
yağdan kıl çeker gibi zarif uzatmalar ve pek tatlı kavisler doğrusu her türlü
övgünün üstündeydi.
Fazla mûsikî bilgisi olmamasına rağmen ( Ali Rızâ
Sağman, Meşhur Hâfız Sâmi ) okuyuşu mükemmeldi. Gazel plâkları yanında mevlid'i
de plâklara okuma fırsatını bulmuş, biz dinleyenleri de o devrin icrâ tavrı
hakkında bilgi sâhibi etmiştir. Allah rahmet eylesin.

(Bilgi sâhibi oldukça ilâve
edeceğiz.) ŞEYH ABDÜLBÂSID MUHAMMED
ABDÜSSAMED

Mustafa ismâil ve Muhammed Sıddîk Minşâvî'nin talebeleri olan Abdüssamed,
onlardan öğrendiği okuyuş tavırlarını kendi sesinin özelliklerine uygun olarak
ustaca kullanmış, sâhibi olduğu kırâat ilmini icrâya koyarken Cenâb-ı Hakk'ın
kendisine vermiş olduğu bu eşsiz sesin şükrünü edâ edercesine Kur'ân'ı sesinin
bütün güzellikleri ile süslemeye gayret etmiştir.
Sesindeki
olağanüstü güzelliğin yanı sıra, nefesini de çok iyi kullanıyordu. Bir nefeste
gâyet tizlerden birkaç satır okuyabiliyordu.
1988'de Hakk'ın rahmetine kavuştu. Allâh ondan razı
olsun ve makâmını cennet eylesin. [url='../semavinagmeler/abdussamed/abdsmd_kasas.mp3']

11

Samstag, 9. Januar 2010, 16:16

28 saniyelik mustafa ismailin aliimran 186. ayetini alpaslan abi sabaha kadar 4-5 saat dinlemiştir.Sadık bey ve nurun ilk şehidi mehmed oğuz'u okurken dinleyebilirsiniz:Şahin abi ağlamayın!
Şeyh Mustafa İsmail'den...



Al-i İmran-186 - Muhakkak siz, mallarınız ve canlarınız hususunda
imtihan olunacaksınız. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve
Allah'a ortak koşanlardan size eziyet verici bir çok söz işiteceksiniz.
Eğer sabreder ve Allah'dan gereği gibi korkarsanız, şüphesiz işte bu
azmi gerektiren işlerdendir.

İndirmek için:

http://www.fileden.com/files/2008/6/...B0mran-186.wma

12

Mittwoch, 24. Februar 2010, 15:20

ensar demirkan ağabey http://quranarchive.org/
sitesinde şimdiye kadar abdülazim zahir,abdülcevad minyevi,ivadaynil
mağribi,abdüh abdürrazi,ibrahim şaşai,abdurrahman derevi,sıddık
minşevi,ebül-ayneyn şüeyşa,ivaz kusi,kamil yusuf ve mustafa ismailin
kayıtlarını topladı.Çalışmaları devam ediyor.Şİmdi de şükrü berainin 95
kaydını topluyor.39 oldu.Ahzabı şiddetle tavsiye ediyor:

http://quranarchive.org/index.php/en.../article/47/71

14

Sonntag, 5. Dezember 2010, 19:34

İnternette en sağlam ve en geniş ve en iddialı kuran arşivi:
http://quranarchive.org/turkce/

Thema bewerten