Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Samstag, 22. August 2009, 12:34

O Haddini Bilmez

O Haddini Bilmez..


İngiltere Kraliçesi'ne dev bir inci hediye edilmiş. Kraliçe taca takılmayacak kadar büyük bu incinin delinerek, tahtın arkasına asılmasını istemiş.
Ancak İngiltere'deki bütün kuyumcular, böyle nadir bir inciyi delerken kırılmasından korkarak bu işe yanaşmamışlar. İnci, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkenin kuyumcularına götürülmüş ama hepsi de aynı gerekçeyi ileri sürüp inciyi delmeye yanaşmamışlar.

Neden sonra bir deniz subayı İstanbul'da Kapalıçarşı'da bu işi yapabilecek nitelikte ustaların olduğunu söylemiş. Bir heyet hazırlanmış, İstanbul'a gidip Sultanın huzuruna çıkmışlar. Sultan bir tercüman vermiş heyetin yanına ve Kapalıçarşı'ya göndermiş. Tercüman, çarşıda köhne bir dükkâna sokmuş heyeti. İçeride ak saçlı ustaya durum anlatılmış.

Ne çare ki usta diğer meslektaşlarının söylediğinin aynısını söyleyince heyet hep birlikte sızlanmaya başlanmış "Kraliçe bizi mahvedecek" diye.
Usta heyetin çaresizliğine acımış,"Bakın efendiler, demiş. "Sorumluluk kabul etmem ama bende bir çırak var, belki bu işi o yapabilir. Ama diyorum ya sorumluluk kabul etmem." Heyettekiler çaresiz, "olur" demiş.

Usta seslenmiş:


- Oğlum Veli, bir bak hele...

Arka taraftaki perde aralanmış. Elinde bir matkapla 13-14 yaşlarında bir çocuk çıkmış.

Usta:

- Oğlum demiş, hele şu inciyi bir del bakalım.

Bu sözü duyan Veli hiç düşünmeden elindeki matkabı inciye daldırmış. İnci tam ortasından delinmiş. Heyet sevinç içinde ustaya dönmüş:

- Ya usta bu nasıl iş, dünyanın en ünlü kuyumcularının yapamadığı bu işi bu çocuk nasıl yapar?

Usta bir heyete bakmış, bir de Veli'ye ve soruyu cevaplamış:

- Efendim, o haddini bilmez!
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

2

Samstag, 22. August 2009, 14:49

Cehalet, saadettir :dişler:

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

3

Samstag, 22. August 2009, 15:33

Saadet cehalette degildir..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

4

Samstag, 22. August 2009, 17:23

:) Güzeldi Allah razı olsun ablacım
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


5

Samstag, 22. August 2009, 17:29

:) Güzeldi Allah razı olsun ablacım
Ecmain olsun kardeşim... :)
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

6

Samstag, 22. August 2009, 18:01

Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

Whoopi Goldberg
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

7

Samstag, 22. August 2009, 18:25

Cahil olan uzun yaşar , cesur ve mutlu olur son nefesine kadar. Burdaki cahillik, Allah'ı bilerek cahil olmaktır. Çünkü her öğrendiğin şey yeni bir külfet getiriyor. Ve en sonunda büyük yük ve sorumluluklar alıyorsun. Ama en cahil olan bir deli olsan, senden mutlusu olmaz. Veya çocuklar cahildir ve neredeyse tüm insanlar çocukluk günlerini özlerler. Çünkü o zamanki mutluluklarını ömür boyu hasretle ararlar. Neyse...

Sanki bugünlerde gizli bir savaş açılmış gibi geliyor bana. Keyfi yere mesajım siliniyor, her dediğime delilsiz tepki veriliyor. Allah sonumuzu hayretsin...

8

Samstag, 22. August 2009, 18:31

Cahil olan uzun yaşar , cesur ve mutlu olur son nefesine kadar. Burdaki cahillik, Allah'ı bilerek cahil olmaktır. Çünkü her öğrendiğin şey yeni bir külfet getiriyor. Ve en sonunda büyük yük ve sorumluluklar alıyorsun. Ama en cahil olan bir deli olsan, senden mutlusu olmaz. Veya çocuklar cahildir ve neredeyse tüm insanlar çocukluk günlerini özlerler. Çünkü o zamanki mutluluklarını ömür boyu hasretle ararlar. Neyse...

Sanki bugünlerde gizli bir savaş açılmış gibi geliyor bana. Keyfi yere mesajım siliniyor, her dediğime delilsiz tepki veriliyor. Allah sonumuzu hayretsin...
O senin hüsn-ü kuruntun olmasın sakın kardeşim.. :)
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

9

Samstag, 22. August 2009, 18:37

Bilemiycem. Zehracan görünmezlikle ilgili mesajımı neden sildiğine dair forum kuralları ekseninde bir izah getirirse rahatlıycam. yok olmazsa burada istenmediğime emin olup, def olup gitcem. Mübarek Ramazan ayında ne benim, ne de forumun huzuru kaçmasın diye...

Ähnliche Themen

Lesezeichen:

Thema bewerten