Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

01.10.2004, 00:01

Oruc hakkında önemli bir soru

Ramazan orucunda efendimiz ayi gözetleyin buyuruyor.
Takvimlere ne kadar güvenmemiz gerekir?

2

01.10.2004, 07:02

değerli kardeşim;

bu konuda şüpheye yer yok.
takvimler masabaşında yazılmış bilgilerle dolu değildir.
bu bilgiler uzun yıllar gözlemler ve incelemeler sonucunda elde edilmiş bilgilerdir.
her şey bilim ve ilim üzeredir.
kainatta saniye şaşmayan bir düzen ve intizam var.
bu nizamın sırlarına vakıf olan ilim adamları bundan yıllar sonra bile, ay ve güneşin hareketlerini tespit ediyorlar.
şayet bu bilgilerde şüphe olursa;
güneşin de batışı ve doğuşu hakkında şüphe duymamız gerekir.

Peygambermizin emri her zaman geçerlidir.
zaten bu bilgiler yüz yıllardır yapılan gözlemler sonucunda elde edilmiştir.
Aynı zamanda Peygamberimizin bu sözü, çok önemli bir ilmi gerçeğe işaret eder.
burada gök bilimlerini öğrenebilmek için gözlem yapmanın önemine de işaret edilmiştir.
bu gün batı alemine bakın.
bu emri yerine getirmek için çok büyük gözlem evleri kurmuşlar, büyük teleskoplar ile semayı gözlemektedirler.
bu nedenle takvimlere güvenin.
çünkü bu takvimler yüzyılların gözlemleri ile elde edildi.
yani yine Emr-i Peygamberi var işin içinde.


saygılar

3

01.10.2004, 09:29

Allah razi olsun abi
zaten bu konuda benim hic süphem yok ama baska bir forumda büyük bir tartisma konusu oldu ve dedilerki
Arabistanda insanlar teknolojiden bu kadar yoksunmuda gözle görülene uyuyorlar? bizler yanlisiz dogrusunu onlar biliyor deniliyor.

Bu bakimdan sizlerinde fikrini almak istedim

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

4

01.10.2004, 15:09

degerli kardeslerim

Ahmet Said abimiz guzel soylmis lakin olayin baska bir yonu daha var. O da su:

Islam inancinda alimlerin goruslerine itibar edilir. Iste alimlerin ittifak ettigi konu hilalin gorunmesi iken ayrildiklari en onemli nokta yerellik ve ya genellik konsudur. buna gore:

1. Hilali muhakkak kendi yoresinden birisi gorurse oruc tutmaya baslar.

2. hilali dunya uzerinde birisi gorurse oruca baslar.

Bizim mezhebimize gore dunya uzerinde birisinin gormesi sarti vardir.

Bir de baska bir nokta var. Bunu da yine yanlis anlasilmasin diyerek soyluyorum.

Nasil olur bilmiyorum ama hilalin gozukmesi bazen sorun oluyor. bunda 365 gun 6 saatlik suredeki 6 saatin etkisi olabilir kanaatim var. Ama bildigim birsey Turkiyede bazi donemlerde(en azindan birisini bu kardesiniz yasadi) Ramazana gec baslanmasi ve ya bayramin erken kutlanmasi diyebilecegimiz hataya dusulmustur. Tabi bu hatadan insanlarin cogu mesul olmaz. Cunku bilmiyorlarki ramazan baslayali bir iki gun olmus ya da bitmemis daha. Onlara cevrelerindeki ilmi muesseseden gelene uyuyorlar. insallah Ramazan orucundan sorumlu olmaz boyleleri. lakin belki bu ayin faziletinden hakkiyla faydalanamamak var....

Tabi kisilerde art niyet var ise bu baska....

hurmetler
Barish

not: Nurunisa bacim. Inshallah siz cevrenizdekilere uyunuz ve eger sonra Ramazandan bir oruc kacirdiginiz haberi size ulasirsa kaza etmeniz yeterlidir.
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

5

01.10.2004, 15:19

Allah razi olsun barish kardesim

malesef bilgimiz az oldugundan forumlarda sizler gibi deyerli insanlar sayesinde sorularimiza cevab buluyoruz

barish

Orta Düzey

Mesajlar: 387

Konum: USA

Meslek: PHD ogrencisi

Hobiler: Risale, Pirlanta, Matematik

  • Özel mesaj gönder

6

02.10.2004, 07:15

kardeslerim

bizler fazla bilgili degiliz. Lakin Rabbimin lutfu ve Ustadimin Nurlarindan aldigimiz dersleri(Nurlari ogrenmemde ve anlamamda bana kapiyi acan F. Gulen H.Efendiden de Allah razi olsun. ondan da cok faydalaniyoruz) zaman zaman sizlerle paylasiyoruz. Lakin aslolan su ki

Aslen biz kendi nefsimize soyluyoruz bir cok seyi

Cunku gunahlarimizin perde olmasi bize guzellikleri unutturuyor ve kardeslerimizden birisinin bir sorusunu cevaplarken o unuttugumuz guzellikleri hatirliyoruz ve kendimize ders vermis oluyoruz...

Bazi kardesler bizim icin husnu zannda bulunuyorlar. Liyakatimiz yoktur buna. Biz de deriz ki:

"Allah bizleri sizin husnu zanniniza layik eylesin. " Yoksa bu husnu zannlarda hakkimizda hesap gunu aksi yonde insanlari kandirmak sucuna suruklerler bizi.

hurmetler
Barish
"Arkadas, gel bana bu Nur'larin elmaslarini kesfetmeye yardimci ol ve ben de sana "Allah razi olsun" diyeyim."

7

02.10.2004, 08:49

Değerli kardeşlerim;

güzel bir müzakere zemini meydana getirdiğiniz için teşekkür ederim.

bu tartışılan konu önemli.
zira Rüyet-i Hilal konusu ıslam aleminde son yüzyılın öenmli bir konusudur.

bu hususta ıstanbulda bir toplantı da yapılmıştı.
Suudi hükümeti ısrarla gözlem yapma işine devam etmek istediğinden bazı tenkitlere vesile olmuştu.

yukarıda barish kardeşimiz ıslam aleminde alimlerin görüşü esas dır demiş.
doğru ama o alim alim olsa gerektir.
bu noktada biz de Bediüzzaman Hz.lerine ittiba ediyoruz.

zira Üstad ısrarla takvimdeki saate uyulmasını söylemiştir.
Kaynak Son şahitler...
Bu gün ilim öylesine ilerlemiş ki, Güneşin: dünyanın ve ayın yıllar sonraki harekletleri ve nerede olacakları kolaylıkla hesaplanabiliyor.

Bu gün ıslam aleminin en önemli problemi bedeni 21. yüzyılda olduğu halde aklı ve fikri 11. yüzyılda yaşamasıdır.

saygılar

8

05.01.2007, 11:54

Bu bayram da, Suudi Arabistan'da ve bazı diğer ülkelerde bir gün erken kutlandı. Müslümanların elbette kafası karışıyor, yahu niye böyle birbirine muhalif.

Forumda başka bir başlıkta da geçmişti, ama meatteessüf şu an bulamadım.

Mesele şu, kamerî ayların başlangıç ve bitişleri için hilal baz alınır. Ama astronomi ilmince sabit bazı nedenlerden ötürü, ay bir yerde görünebilirken, bir yerde görünmeyebiliyor. Ay hem dünya, hem güneş, dünya da güneş etrafında çizilmiş eliptik bir yörüngede devran edip duruyor bildiğiniz gibi.

Türkiye ve bazı ülkeler, bu ayların başlangıcını tesbit için astronomik hesapları tercih ederken, Suudi Arabistan ve bazı diğer ülkeler ise göz ile görmeyi tercih ediyor.

Ben daha doğmamışken, ru'yet-i hilâl, yani hilali görme sebepli konferanslar toplanmış, birisi 1973 Kuveyt, birisi Türkiye'de 1978. Müslüman ülkelerin yanısıra, çoğunluğun müslüman olmadığı için müslüman ülke olarak adlandırılamayan ülkelerden de derneklerin delegeleri katılmış.

El-hasıl-ı kelâm, bazı sonuçlar ortaya çıkmış elbet.

Alıntı




------------------------

Burada ise teknik bir açıklama mevcut:

Alıntı

TEKNıK AÇIKLAMALAR

Dinimizde; Ramazan orucu, hac, zekat, fıtır sadakası, bayram, kurban... gibi, edası yıl içinde belirli vakitlere bağlanmış olan ibadetlerin zamanlarının belirlenmesinde kameri ayların esas alınması gerekir. Dini hükümlere göre Kameri ay; Ay'ın kavuşum (içtima) durumundan sonra bati ufkunda görülmesi veya güneş battıktan sonra görülebilecek şekilde ufkun üstünde mevcut olduğunun kesin olarak bilinmesiyle baslar. Ayni şekilde hilalin tekrar görülmesiyle sona erer.
Nitekim Hz. Peygamber (SA) efendimiz "Yüce Allah, hilalleri insanlar için vakit ölçüleri kildi. O halde, hilali görünce oruca başlayın, onu tekrar görünce bayram yapın...." buyurmuştur.
ışte Diyanet isleri Başkanlığı'nda kameri ayların başlangıçları; 27 - 30 Kasım 1978 tarihinde ıstanbul'da yapılan Rü'yet-i Hilal Konferansında ilmi ve dini gerçeklere uygun olarak belirlenen kriterler esas alınarak belirlenmekte ve pek çok ıslam ülkesi de Başkanlığımızca belirlenen ölçülere uymaktadır.
Başkanlığımızca dini ve ilmi gerçeklere uygun olarak, günümüzün teknolojik imkanlarından da yararlanılarak belirlenen Hicri 1426 yılı Receb, şaban, Ramazan, şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarının başlangıcı teknik olarak aşağıda gösterilmiştir:





----------


Örnek olarak 2006 yılının cemaziye'l-evvel ayını ele alalım:




Alıntı

CEMAZıYELEVVEL HıLÂLı

27 Mayıs 2006 Cumartesi günü Greenwich saatiyle 05 27'de ıÇTıMÂ, aynı gün Greenwich saatiyle 17 35'de RU'YET olacak ve hilal ilk defa Türkiye'nin doğusundan itibaren görülmeye başlayacaktır.

Cemaziyelevvel ayının ıÇTıMÂ’sı ile RU'YET’i aynı güne rastlamaktadır. ıçtima ve Ru'yet günü olan olan 27 Mayıs 2006 Cumartesi günü ay güneşten Ankara’da 44 dakika, Mekke'de ise 28 dakika sonra batmakta ve güneş battığı anda hilal Mekke'de 4° 49' , Ankara'da 6° 04' ufkun üstünde bulunmaktadır. Hilalin görülmesi için gerekli olan şartlar Mekke'de sağlanmamasına rağmen Ankara'da sağlanmaktadır. Bu sebeple hilal ilk gün Ankara'da görülürken Mekke'de görülememektedir. Zaten hilal ilk defa Türkiye'nin doğusundan itibaren görülmeye başlayacaktır.

28 Mayıs 2006 Pazar günü Cemaziyelevvel ayının 1.günü ay güneşten; Ankara'da 1 saat 49 dakika, Mekke'de 1 saat 29 dakika sonra batmakta ve güneş battığı anda hilal, Ankara'da 16° 28', Mekke'de 16° 59' ufkun üstünde bulunmaktadır.



Anladığınız üzere, hilâl o an olsa, şartı yerine getirmiş olsa bile, gözle olan gözlemde, bir yerde görünürken, bir yerde görünmeyebiliyor. Sebebi açıkça anlatılmış.


ınşa'Allah kimsenin kafasında niye böyle ayrılık oluyor, bizim orucumuz zayi mi oldu, bayram yanlış mı oldu diye şüpheler kalmaz. Sonuçta ortada iki içtihad var, birisi tercih edilmiş. Allahu â'lem bissavab, en doğrusunu her zaman Allah bilir.


selâm ve dua ile.

Bu konuyu değerlendir