Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

1

Freitag, 27. Februar 2009, 13:36

Kriz, asker, İsrail

Kazım GÜLEÇYÜZ

Kriz, asker, ısrail





Ankara bürokratlarının, Türkiye’de geniş kitleleri etkileyen en derin ekonomik krizleri dahi hiçbir zaman hissetmedikleri, çünkü maaşlarının tıkır tıkır ödendiği ve her türlü masraflarının da hiçbir aksamaya meydan verilmeden karşılandığı hep söylenir.

Yakınlarda Hasan Hüseyin Kemal’in, kendisiyle yaptığı yeni bir röportajını yayınladığımız savunma uzmanı Lale Sarıibrahimoğlu, son yazılarından birinde bu durumun askerî cenahtaki görünümüne dikkat çekmiş (Taraf, 25.2.09):

“Kriz, askerî harcamaları teğet bile geçmedi.”

Savunma Sanayii Müsteşarının, “Sektör krizden etkilenmedi, çünkü kaynakları belli. Bunların da çoğunluğu önceden planlı kaynaklar ve uzun vadeli projeler” sözleri bunun bir ifadesi.

Yazar, bir başka Taraf yazarı olan Süleyman Yaşar’ın—ki Kemal onunla da Yeni Asya için bir röportaj yapmıştı—ilginç sualini aktarıyor:

“IMF silâh alımları için harcanan paralar konusunda niye ses çıkarmıyor?” (a.g.g., 16.2.09)

Yaşar, sorunun cevabını da kendisi veriyor:

“Çünkü silâh satışlarını Amerika, Britanya, Fransa ve Almanya gibi zengin ülkeler yapıyor. Türkiye silâh alımlarını azaltırsa, silâh ihraç eden ülkelerin ödemeler bilânçoları azalabilir.

“ışte bu nedenle IMF ‘Emeklilerin maaşlarını azalt, vatandaşlarına iyi bir gelecek hazırlama, çocuğunun sütünden, eğitiminden kes, ama silâh alımlarından sakın kesme’ diyor...” (a.g.g.)

Sarıibrahimoğlu, bir de askerî projeler üzerinden yapılan “yüzde” toplantılarından bahis açıyor ki, bu da işin irkiltici bir başka boyutu.

Anlaşılan o ki, haksız rant ve kaynak dağıtma mekanizması olarak işleyen iç ve dış ihale düzeninin askerî boyutu başlı başına “ballı” bir iş.

Bu fasıldaki örneklerden yalnızca biri olarak, hakkında pek çok iddia bulunan Ergenekon sanıklarından E. Tuğg. Levent Ersöz’ün, emekli olduktan sonra Rusya ile yapılan silâh ticaretinde yoğunlaştığına ilişkin haberleri hatırlayalım.

Ama işin o tarafına hiç yaklaşılamıyor bile.

Askerî proje, ihale ve silâh-teçhizat alımlarının bir de ısrail boyutu var. Ki, bunlarda ağırlıklı olarak ABD’nin yoğun baskı ve yönlendirmesinin söz konusu olduğu da dile getiriliyor.

ısrail’le askerî ilişkilerin bu derece “sağlam” olmasında ve iki ülke arasındaki en ağır krizlerden bile etkilenmemesinde rol oynayan en önemli faktörlerden biri her halde bu olsa gerek.

Nitekim ısrail Büyükelçisi, Erdoğan’ın Davos çıkışı sonrasında ülkesinden Türkiye’ye turist akışının ciddî biçimde azaldığını söylerken, konu askerî ilişkilere geldiğinde çok farklı konuşuyor:

“Çok güçlü askerî-savunma işbirliğimiz var. Savunma projelerinde Türk ordusunda birçok Yahudi teknisyen çalışıyor.” (Akşam, 25.2.09)

TSK’da çalışan birçok Yahudi teknisyen! Demek ki, artık bu kadar içli dışlı bir hale geldik...

ısrail’le bilhassa 28 şubat’ta yoğunlaşan askerî işbirliğinin, bütçemize milyar dolarlık hacimlere ulaşan proje ve ihale bedelleri yüklediğini ve havada, denizde ortak askerî tatbikatların herşeye rağmen tamgaz devam ettiğini biliyorduk.

Nitekim Davos ve Mizrahi krizlerinden sonra çıkan haberlerde, ısrail uçaklarının önümüzdeki Ekim ayında Konya semalarında yapılacak yeni bir tatbikata daha katılacakları duyuruldu.

ışin enteresan tarafı, bu konuda Başbakan da Genelkurmay tarafından yapılan açıklamaları aynen tekrarlamak ve “Sadece ısrail değil, başkaları da katılıyor” demek suretiyle, bunun gayet “normal” olduğunu ifade eden sözler söyledi.

Savunma Sanayii Müsteşarı da, ısrail’le askerî projelerin aynen devam ettiğini vurguluyor.

Ancak bu derin ilişkilerde, cevabını bulması gereken birçok soru var. Ve şimdiye kadar bu gibi soruları aklından dahi geçirmeyen Türkiye, yavaş yavaş sormaya başladı. Bu birinci aşama.

Sualler soruldukça cevaplar istenecek. Eğer cevaplar yeterli bulunmazsa, yeni sorular gelecek.

Demokratik hesaplaşma böyle olgunlaşacak.

27.02.2009

E-Posta: irtibat@yeniasya.com.tr


2

Freitag, 20. März 2009, 10:00

ısraille ilişkilerimizde kriz yok.
kerizlik durumu var......

3

Freitag, 20. März 2009, 14:41

Askeri alanda kesinlikle kısıtlama olmaz.Askerden bilirim, 1948 yapımı tankları hergün çalıştırırdık( tank komutanıydım). Bunların hergün belli aralıklarla çalışması gerktiği söylendi bize ve hafta en az 1 kez tankın deposunu doldurmak zorundaydık. Bu tanklar inanın bana savaş edicek durumda de değilllerdi.

4

Freitag, 20. März 2009, 15:20

Ne demek yani..mecbur muyuz siyonistlere demek istiyorsunuz..?

şu iktidarın kellerine bahane üretmekten vaz geçin artık..

Sizin gibiler ayıb örte örte, hükümet her gün biraz daha yanlışlarda batıyor..

5

Freitag, 20. März 2009, 15:24

Ne iş yaparsanız yapın, yediğinizden içtiğinize ve giyeceklerinize kadar olan herşeyin kesinlikle israil bağlantısı vardır.

6

Freitag, 20. März 2009, 15:40

Siz paçayı bu düşünceyle kaptırmışsınız zaten siyonistlere..

Mangalda kül bırakmayanlar, hükümet olunca deve kuşunu oynar işte böyle..

Yoksa hükümet olmaktaki asıl maksad, siyoniste olan tepkileri kırmak mıydı..?


7

Freitag, 20. März 2009, 15:42

Zitat von »"ruhefza"«

Siz paçayı bu düşünceyle kaptırmışsınız zaten siyonistlere..

Mangalda kül bırakmayanlar, hükümet olunca deve kuşunu oynar işte böyle..

Yoksa hükümet olmaktaki asıl maksad, siyoniste olan tepkileri kırmak mıydı..?



:) Ezbere konuşmayın. Ne ateşli kardeşlerimiz varmışta haberimiz yokmuş

8

Freitag, 20. März 2009, 15:46

Kimse ezbere konuşmuyor, alem şahid teyonun gizli bağlantılarına..

Seviyenize inecek olsam, diyecek hem de kapı gibi delillerim var..

Hem de o partinin üst yönetiminin itiraflarıyla..!


Tarafgirlikten devekuşunu oynamaya devam edin siz..

Ama şu memlekette, vatandaşın artık akpden ikrah ettiğininde farkına varın..

Akp CHPdir..Aksini kimse ispatlayamaz..

9

Freitag, 20. März 2009, 15:49

Kardeşlik çizgisini zedeleme. Başlattırma akp ne de dp ine de

Beiträge: 997

Wohnort: bursa

Hobbys: hat sanatı,ebru sanatı,kitap,internet

  • Nachricht senden

10

Freitag, 20. März 2009, 16:00

Zitat von »"ruhefza"«



Akp CHPdir..Aksini kimse ispatlayamaz..


Katılıyorum ama bu iki partiyle sınırlı değil hepsi aynı..
Ya tozu dumana katacaksın!Yada tozu dumanı yutacaksın!Yutanlardan olmamak dileği ile...

11

Freitag, 20. März 2009, 16:07

Siyaset yapıpta kirlenmeyen insan yoktur.Türkiyede kim başa gelirse gelsin birikmiş kirliliği temizleyemez. Siyaset kardeşi kardeşe kırdırtıyor.

12

Freitag, 20. März 2009, 17:12

Nasıl kimse temizleyemez..?

Öyle de bir temizlenecek ki..

Tozları kalmayacak..

AB ısa a.s. vekili olarak, bu işi halledecek inşaAllah..

AB'ye ise eski damarları kinle dolmuş olanlar teslim etmeyecek tabi ki..

Süfyan'ın düzeni, ısa a.s. kılıcı ile yerle bir olacak..

Allah'ın rahmeti buna kadirdir..

13

Freitag, 20. März 2009, 17:17

Kardeş sana bir abi veya bir kadeş nasihati, bilmiyorum yaşın kaç ama şunu unutma, herşeyden önce saygı gelir.ıster dindar ol ister başka bişey ol. Siyasi kirliliği kimse temizleyemez.

14

Freitag, 20. März 2009, 18:24

Bekleyin..göreceksiniz..

Bediüzzaman r.a. her zaman doğru söyler..

ınanmayanlar olsa da..

15

Freitag, 20. März 2009, 20:35

Sözleri ya yanlış anlıyorsun ya da anlamak istediğin gibi anlıyorsun

16

Sonntag, 22. März 2009, 03:09

@ Ruhefza abla ve Kimyagerus kardeşim,

Forumda müzakere ederken lütfen kullandığımız üsluba dikkat edelim. Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır, sert üslup ise dostu düşman eder, haklıyı haksız duruma düşürür derler...

Acizâne hatırlatıyoruz (!)
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

17

Sonntag, 22. März 2009, 10:12

Forumdan ve Ruhefza abla dan özür diliyorum, takındığım üslup yüzünden

18

Sonntag, 22. März 2009, 13:59

Gereksiz yere gerilimi yüksek tartışmalara lütfen girilmesin. Uyarmaksızın silinme yoluna gidilecektir.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Thema bewerten