Sie sind nicht angemeldet.

Lieber Besucher, herzlich willkommen bei: Muhabbet Fedâileri. Falls dies Ihr erster Besuch auf dieser Seite ist, lesen Sie sich bitte die Hilfe durch. Dort wird Ihnen die Bedienung dieser Seite näher erläutert. Darüber hinaus sollten Sie sich registrieren, um alle Funktionen dieser Seite nutzen zu können. Benutzen Sie das Registrierungsformular, um sich zu registrieren oder informieren Sie sich ausführlich über den Registrierungsvorgang. Falls Sie sich bereits zu einem früheren Zeitpunkt registriert haben, können Sie sich hier anmelden.

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

21

Sonntag, 9. August 2009, 01:01

  • Risale-i Nûr şakirtleri,

  • hizmet-i Nuriyeyi velayet makamına tercih eder;
  • keşf ve keramatı aramaz ve ahiret meyvelerini dünyada koparmaya çalışmaz.
  • Vazife-i İlahiye olan muvaffakıyet ve halka kabul ettirmek ve revaç vermek ve galebe ettirmek ve müstehak oldukları şan ü şeref ve ezvak ve inayetlere mazhar etmek gibi kendi vazifelerinin haricinde bulunanşeylere karışmazlar
  • ve harekatını, onlara bina etmezler,
  • halisen, muhlisen çalışırlar,
  • "Vazifemiz hizmettir; o yeter" derler.

Tarihçe-i Hayat | Dördüncü Kısım : Kastamonu Hayatı | 276



bugün burasinida okurken bu baslik aklima geldi kayda gectim.. :)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

22

Sonntag, 9. August 2009, 12:24

Allah razı olsun can bacım.. :)
Bu düstürlara umumen muvaffak olanlardan oluruz inşaallah..
*
Dâvâsını ifâde eden kazanır.

Zübeyir Gündüzalp

Muhammed_Enes

Fortgeschrittener

  • »Muhammed_Enes« ist männlich

Beiträge: 255

Wohnort: Ankara

Beruf: Yazılım ve destek uzmanı

Hobbys: Okumak, yürümek. kitap

  • Nachricht senden

23

Sonntag, 9. August 2009, 15:14

MaşaAllah en güzel hasletler yazılmış..Bize dicek kelam kalmamış.. Nurcu insan kendi şahsını/Nurcu olduğunu belli ettirir/Hissettirir..
Nefsiyle mücadele içinde!

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

24

Montag, 10. August 2009, 13:13

Amin ecmain insaallah..:)
Rabbim bizede muvaffak olmayi nasip etsin insaallah..

"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

25

Montag, 10. August 2009, 13:44

nurcu nasıl bir insandır

Nurcu; her türlü ahval ve şerait içerisinde , Üsatad'ına harfiyyen uyan demektir. Bediüzzaman' a ,a.sından z .sine kadar sahip çıkan demektir.O'nun Ahirzaman'ın , kıyamet asrının imamı olduğu bilincinde olarak , arkasında kıyam eden ,demektir...vesselam...

Tabii ki , bu başlık adı altında evvelen kardeşlerin zikrettiği yazıların altına imza atan demektir.

26

Dienstag, 11. August 2009, 13:50

Nurcu,

Risale-i Nur diye nefes alıp-veren kişidir. Başka derdi yoktur ve OLAMAZ!

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

27

Dienstag, 18. August 2009, 10:09

Her şakirdin vazifesi, yalnız kendi îmanını kurtarmak değil; belki başkasının îmanlarını da muhafaza etmeye mükelleftir. O da, hizmete ciddî devam ile olur.

Kastamonu Lahikası, s. 148
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

28

Dienstag, 6. Oktober 2009, 12:37

kısaca hala insan kalabilen insandır:)
hy120 nickim değişti

29

Samstag, 14. November 2009, 20:58


Tahkikî ve yakinî iman ve Kur’ân’la mü­nevver ve mücehhez Nur talebeleri;


îman ve İs­lâ­mi­ye­tin ve vatan ve milletin kelle kol­tuk­ta giden,

bu uğurda şehitlik şerbetine susayan,

fakat kolaylıkla da din düşmanlarına ken­dilerini öldürtmemek kurnazlı­ğında misil­siz olan

fedâi-yi muhafız ve müdâfidirler.


Bu mübârek vatan ve milletin ve onun kudsî dini olan İslâmın

yıkılmaz ve yıkıl­mayan ve ebede kadar yıkılmayacak olan kal’ası ve seddi olan Kur’ân’a sarılmışlar

ve Kur’ân’ın hısn-ı hasînine girmişlerdir.

Zübeyir Gündüzalp





Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

30

Dienstag, 17. November 2009, 13:14

Risâle-i Nur'un hakîki şâkirtleri, neşriyât-ı dîniyelerinde ve ittibâ-ı sünnetteki ibâdetlerinde ve içtinâb-ı kebâirdeki takvâlarında, Kur'ân hesâbına vazifedar sayılırlar; inşâallah riyâ olmaz. Meğer ki; Risâle-i Nur'a başka bir maksad-ı dünyeviye için girmiş ola.

Kastamonu Lâhikası, s.134-135.
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

31

Dienstag, 17. November 2009, 13:49

Muhlis bir Nur Talebesi, hapishâneden çıkarıldığı vakit, güyâ o kırbaçlı, falakalı, türlü türlü işkenceli hapishâne, ona bir kuvvet, bir enerji kaynağı olmuş, sadâkat ve teyakkuzla Nur hizmetinde koşturmak için bir kırbaç tesiri yapmış gibi, Üstâdına daha ziyâde yakınlaşır ve eskisinden daha fazla Nurlara çalışır, neşriyat yapar.

Sözler | Konferans | 719
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

32

Dienstag, 5. Januar 2010, 13:10



Bu heyetimizin şahs-ı mânevîsinde,

herbiriniz bir duygu, bir âzâ hükmündesiniz.

Birbirinize karşı rekabet değil,

bilâkis birbirinizin meziyetiyle iftihar etmek, mütelezziz olmak bir vazife-i vicdaniyenizdir.

Mektubat

(Keçelican, sana zahmet, bu başlığı sabitlesen..? )



Zehracan

Super Moderator

Beiträge: 8 190

Hobbys: Risale-i Nur, DUA...

  • Nachricht senden

33

Dienstag, 5. Januar 2010, 13:15

tuttum abla, daha kacamaz bi yere.. :)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

34

Dienstag, 5. Januar 2010, 13:18

Ben de dedim "kaçan ne acaba..?" :kıskıs:

:çiçek2:

35

Dienstag, 5. Januar 2010, 15:28

Üstad buyuruyor ya...Bir şey yediğimizde...O yediklerimizin bazısı gözümüze gider orda iş görür...Bazısı kemiğe gider orda iş görür...Fakat biz onu yerken nereye gideceğini bilemeyiz...İşte tefekkür mesleği sahibi nur şakirti...Tefekkur edince o tefekkur kalbe gider...Orda iş görür...Ruha gider oraya haz verir...Değişik manevi letaiflere değişik manalar ve idrakler verir lezzet arttırır...Namazı vesair ibadetleri yaparken o ibadetlere değişik manevi gıdalar tefekkur ile fark etmeden verir...İşte nurcu böyle tefekkurü vird ile seyrü sülûk eder...Hayvandan ayrılıp insanlık mertebesinde yüksele durur...

36

Dienstag, 5. Januar 2010, 22:53

''Herbir adam eğer hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa, kendi hanesini bir küçük medrese-i Nûriyeye çevirsin. Eğer yoksa, yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç dört zat birleşsin; ve bu heyet, bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nûriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş on dakika dahi olsa Risâle-i Nur'u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olsalar. hakîki ilim talebeleri gibi, onların maîşetlerini temin husûsundaki adi muameleleri de bir nevî ibadet hükmüne geçebilir. ''



Emirdağ Lâhikası-l. s. 101







  • Nurcu , her haneyi bir medrese-i Nuriye ye çevirme gayretinde olan demektir.
  • Nurcu, hizmette İMAN,HAYATve ŞERAİT sırasını takip edendir.
  • Elmas değerindeki Kur'an hakikatlerini bozuk cam parçaları hükmündeki dünyevi şeylerle değiştirmeyendir.Değiştirilmemesi için ben değil biz diyerek hizmet aşkıyla coşandır.
  • Zaman cemaat zamanı diyerek şahsı manevinin bir uzvu olabilendir.

~Nur~

Schüler

Beiträge: 72

Wohnort: izmir

Hobbys: Kuran- Kerim, Risale-i Nur, Osmanlıca......

  • Nachricht senden

37

Mittwoch, 6. Januar 2010, 12:49

nur cemaatine giden herkes nurcu değildir bence, bediüzzamn ın yolundan ne kadar gidebiliyorsa o kadar nurcudur.



bide ben nurcuyu kıyafetinden de tanırım :kıskıs:

örnek:



çok güzel yapmışsınız gerçekten çok beğendim :çiçek:
Faniyim, fani olanı istemem,
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim;
gayr istemem...


Muhammed

Moderator

  • »Muhammed« ist männlich

Beiträge: 1 122

Wohnort: The Collection of Risale-i Nur

Beruf: The Collection of Risale-i Nur

Hobbys: The Collection of Risale-i Nur

  • Nachricht senden

38

Sonntag, 28. Februar 2010, 14:33

Tahrik olan yerde Muhabbet olmaz
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

Dieser Beitrag wurde bereits 1 mal editiert, zuletzt von »Muhammed« (28. Februar 2010, 17:52)


39

Montag, 21. Juni 2010, 13:48

Tahrik olan yerde Muhabbet olmaz

Bunu izah etsen keçeli..
:?:

recep1

Fortgeschrittener

  • »recep1« ist männlich

Beiträge: 390

Wohnort: BORNOVA/ıZMıR

Beruf: Emekli

Hobbys: Kitap okumak,

  • Nachricht senden

40

Mittwoch, 15. September 2010, 01:26

Nur talebesi nasıl olmalı

Nur talebelrinin Özeliklerini Ali FERŞADOĞLU abimiz makalesinde şöyle yazmış;

Nur Talebelerinin özellikleri - 1

Ali FERŞADOĞLU

Özellikle siyasî atmosferin yüksek olduğu dönemlerde, kimi zihniyetler, bazen cehaletlerinin, bazen de kasıt eseri olarak Nur hareketini, olmadığı şekilde gösteriyorlar. Nur hareketini tanımak isteyenlerin dikkate alması gereken hususlar vardır. Aşağıda bazılarını sıralayacağımız ve psiko-sosyolojinin de tasdik ettiği bu prensiplerle herkes Nur Talebelerini tanıyabilir. Nur Talebelerinin özellikleri şöyledir:
* Manevî ve modern ilimleri harmanlayarak İslâmiyetin esaslarını ispat eden; günümüzdeki Kur`ân ve Sünnet ölçülerini veren Risâle-i Nur`u okumak, özümsemek ve neşrine çalışmak.
* Önce nefsini muhatap almak ve terbiye etmek.1
* İmandan sonra en fazla takva ve amel-i salihi esas tutmak. (Takva, menhiyattan ve günahlardan uzak kalmak; amel-i salih ise, emir dairesinde hareket etmek ve hayrat kazanmaktır.) 2
* Vazife-i İlâhiyeye (Allah`ın işine) karışmamak. (Yani, hizmette çalışmak, ancak, sonuç almanın kendi vazifesi olmadığını bilmek.)
* Nur mesleğinin esası ihlâs sırrına dayanır. İhlâs Risâlesinin düsturlarını her vakit göz önünde bulundurmak.3 İhlâs, İktisat Lem`alarını ve bazan Hücumat-ı Sitte`yi bir arada okumak.
* Îman ve Kur`ân hizmetini maddî ve mânevî hiçbir makama basamak yapmamak; 4 ücreti Allah`tan beklemek. Hatta, insanların iltifatlarını dahi istememek.5
* Hedef dünyayı değil, ahireti kazanmaktır.
* Risâleleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıkmak ve hayatının en önemli vazifesi onun neşir hizmeti bilmek.6
* Risâlelerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememek.
* Benlik, enaniyet, şan, şeref, gösteriş ve makam peşinde koşmamak;7 enaniyetini yok etmek.
* Risâle-i Nur mesleğinin uhuvvet / kardeşlik olduğunu; peder ile evlât, şeyh ile mürid arasındaki vasıta olmadığını bilmek.8
* `Acz, fakr, şefkat ve tefekkürü` esas alarak hareket etmek.9
* İhlâs-ı tammeden sonra en büyük esas, sebat ve metanettir.10
* Hakkı müdafaa için bile olsa, kuvvet kullanmanın zulme sebebiyet vereceğini hatırdan çıkarmamak.11 Dahilde asla maddî güç kullanmamak.
* Cihad-ı maneviyi (ilim, fikir, ibadet, ihlâs, zikir, tebliğ ve irşadı) esas almak. Yegâne kuvvet, İslâmın kesin aklî, mantıkî ve ilmî delilleridir.12
* Müsbet hareket etmek, yani, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Başka cemaat ve kişilere düşmanlık etmemek veya onları eksik göstermeye çalışmamak. Hangi cemaat, meslek ve meşrepte olursa olsun, İslâm dairesi içinde olan herkese karşı uhuvveti hissetmek, sevgi ve saygı duymak. Ehl-i hak ve ehl-i imanla ittifak etmek. Hizmet ehl-i ile rekabet etmemek.13
* Tarafgir davranmamak, daima haktan yana olmak.
* Hizmet-i Kur`âniyede bulunan kardeşlerini tenkit etmemek; yalnızca noksanını tamamlamak, kusurunu örtmek, ihtiyacına ve vazifesine yardım etmek.14 En müthiş maraz ve musibet olan cerbeze (gerçekleri saptırma) ve gurura dayanan tenkitten uzak kalmak.15 (Mihenge / ölçüye vurmak ayrı, tenkit ayrıdır.)
(Yarın devam edelim)
Dipnotlar: 1- Sözler, s. 11.; 2- Kastamonu Lâhikası, s. 106.; 3- Kastamonu Lâhikası, s. 183.; 4- Emirdağ Lâhikası-1, s. 73-74.; 5- Lem`alar, s. 144. 6- Mektubat, s. 329.; 7- Lem`alar, s. 159-160.; 8- Lem`alar, s. 156.; 9- Lem`alar, s. 96.; 10- Kastamonu Lâhikası, s. 187. 11- Lem`âlar, s. 165-166.; 12- Hutbe-i Şâmiye, s. 99.; 13- Lem`alar, s. 145-146.; 14- Lem`alar, 164-165.; 15- Hutbe-i Şamiye, s. 147.



Nur Talebelerinin özellikleri - 2


Ali FERŞADOĞLU

Nur Talebelerinin özelliklerini sıralamaya devam ediyoruz:
Herkese, özellikle ehl-i hizmete İlâhî adalet ölçüleriyle muâmele etmek ile muhabbet ve hürmet etmek.1 Yani, sevapları ve iyi tarafları fazla ise, onu iyi kabul etmek, dışlamamak…
İnsaflı olmak. Yani, `Mesleğim haktır,` yahut `daha güzeldir` diyebilmek. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini îma eden `Hak yalnız benim mesleğimdir` veyahut `Güzel benim meşrebimdir` dememek.
Cemaat zamanı olduğunu, ferdin çok zayıf kaldığını bilmek ve şahs-ı maneviye sarılmak.
Hakkı, batılın hücumlarından kurtarmak için gayret etmek.
Nur mesleği tahrip ve tecavüz değil, müdâfaa ve tamir etmektir.2
Cemaatin en önemli özelliklerinden birisi de istişaredir. Dolayısıyla şahsî fikirler ve tasavvurlardan uzak kalmak; meşveret kararlarına uymak.
Müsbet hareketle tesanüdün bozulmaması için dikkat etmek.3 Tesanüdü bozarak cemaatin tadını kaçırmamak.4
Hayat, birlik ve ittihadın neticesidir. Müslümanlarla kaynaşarak ittihat için çalışmak.5 Bilhassa mânevî fırtınalara karşı dayanışmaya, ittihada önem vermek.6
Hürriyet imanın özelliği olduğundan hürriyetçi olup, demokratlara yardımcı olmanın imanın bir özelliğine endirekt hizmet olduğunu bilmek.
Kimden olursa, kime karşı yapılırsa yapılsın şiddete, zulme, istibdada, haksızlığa karşı gelmek. Müstebitleri/diktatörleri asla alkışlamamak.
Hem kendi, hem de başkaların hakkını/hukukunu aramakla mükellef olduğunu bilmek.
Kur`ân ve hadîsçe haber verilen, her tarafı kasıp kavuran deccalizm, süfyanizm ve ifsat komitelerinin fitnelerine karşı uyanık olmak. Onlara siyasetle değil, ancak imân ve Kur`ân nurlarıyla mukabele edilebileceğinin şuurunda olmak.7
Şeytandan ve `fasık siyasetdaşını melek; dindar muhalifini şeytan görme` gibi dehşetli ve lânetlenmiş siyasî anlayıştan Allah`a sığınmak.
Hakkın hatırını yüksek tutmak; hiçbir hatıra fedâ etmemek.8
Müfsitlere/bozgunculara aldanmamak.
Dünyaya, enaniyete ait her şeyi feda etmek; nefsi susturmak.9
Başkalarını dalâletle suçlamak yerine, yardımcı olmak.10
Çaresi bulunan şeyde acizlik gösterip bahanelere; çaresi bulunmayacak meselelerde de cezaya sarılmamak.
Ümit ve korku dengesini korumak ve asla ümitsizliğe düşmemek. Gelişmenin birinci düşmanının ümitsizlik olduğunu bilmek.
Bediüzzaman`ın `herbiriniz herbirisine birer tesellici ve ahlâkta ve sabırda birer nümune-i imtisal ve tesanüd ve taltifte birer şefkatli kardeş ve ders müzakeresinde birer zekî muhatap ve mucib ve güzel seciyelerin in`ikâsında birer ayna olmanız`11 ifadelerinde işaret ettiği mânâları yaşamak.
İslâmın yüzde doksan dokuzu iman, ibadet, ahlâk; yüzde biri siyasettir. Dolayısıyla hizmetlerde bu değer sırasını dikkate almak. (İlgi alanı ile etki alanını karıştırmamak.)
Dipnotlar:
1- Mektûbât, s. 354.; 2- Kastamonu Lâhikası, s. 48.; 3- Kastamonu Lâhikası, s. 172.; 4- Barla Lâhikası, s. 87.; 5- Barla Lâhikası, s. 87.; 6- Kastamonu Lâhikası, s. 172.; 7- Tarihçe-i Hayatı, s. 131.; 8- Münâzarât, s. 49.; 9- Kastamonu Lâhikası, s. 181.; 10- Muhakemat, s. 32.; 11- Şuâlar, s. 272




http://www.yeniasya.com.tr/2009/03/10/ya…afersadoglu.htm



http://www.yeniasya.com.tr/2009/03/11/ya…afersadoglu.htm
İmandan sonra en yüksek hakîkat Namazdır.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

Thema bewerten