Dear visitor, welcome to Muhabbet Fedâileri.
If this is your first visit here, please read the Help. It explains in detail how this page works.
To use all features of this page, you should consider registering.
Please use the registration form, to register here or read more information about the registration process.
If you are already registered, please login here.
RisaleTashih
Risâle-i Nûr ve Bedîüzzamân mihverli araştırma yapanlara ve meraklılarına elifbâ sayılabilecek küçük küçük çalışmalar bulabileceğiniz bir site.. “RisaleTashih”, sahâsında ilk.. Tenkid, katkı ve görüşlerinizi iletebilirsiniz. Duâlarınızla..
http://risaletashih.890m.com/
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Kesinlikle gerekli bir çalışma olmuş. Rabbim hayırlısıyla çalışmaların sayısını artırsın. Hizmetler büyük. Rahman herkesden ebeden razı olsun.
'
Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi
_
Âmîn!..
Kardeşlerime tashih konusuna ehemmiyet vermelerini tavsiye ediyorum.
Duâlar bekliyorum..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Allah razı olsun abi. Tashih meselesi elbette önemli ama belli bir altyapıya sahip olmadan (Osmanlıca bilmek, Risale-i Nur terminolojisine aşina olmak gibi) yapılması zor be abi.. Sizdeki ilim bizde yok ki..
Sizlerden de..
Risâle-i Nûr ıstılâhâtına yeterince vâkıf olduğunuzu düşünüyorum. Kur'an hattı olan Osmanlıca'yı öğrenmek ise sizler için çocuk oyuncağı. Sizdeki ilim de bende yok. Mes'ele işin ehemmiyetini idrâkte.. Başlarsanız Rabbimizin çok inâyetlerini göreceksiniz.. "Bu kadar âlimlerimiz, akademisyenlerimiz var, size mi kaldı?" diye düşünülebilir.. Onlar vazîfelerini yapmıyorlarsa eli kolu bağlı kıyâmete kladar bekleyecek miyiz?
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Allah razı olsun... Teknik konularda yardımcı olabiliriz.
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.
Sizlerden de..
Risâle-i Nûr ıstılâhâtına yeterince vâkıf olduğunuzu düşünüyorum. Kur'an hattı olan Osmanlıca'yı öğrenmek ise sizler için çocuk oyuncağı. Sizdeki ilim de bende yok. Mes'ele işin ehemmiyetini idrâkte.. Başlarsanız Rabbimizin çok inâyetlerini göreceksiniz.. "Bu kadar âlimlerimiz, akademisyenlerimiz var, size mi kaldı?" diye düşünülebilir.. Onlar vazîfelerini yapmıyorlarsa eli kolu bağlı kıyâmete kladar bekleyecek miyiz?
Abicim hakkımızdaki hüsn-ü zanlarınız inşallah makbul bir dua hükmüne geçer. O zaman muhterem abicim lütfen tashih kelimesinden ne anlamamız gerektiğini, tashih etme işinin ne olduğunu bize izah eder misiniz?
muhterem abicim lütfen tashih kelimesinden ne anlamamız gerektiğini, tashih etme işinin ne olduğunu bize izah eder misiniz?
Talha Kardeşim, siz bunu lugatlardan benden çok dahâ iyi araştırabilirsiniz. Kısaca; "Kıymetli bir hazîneye nasılsa karışmış kalp paraları ayıklayıp yerlerine sahihlerini koymak" gibi düşünebiliriz.
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Meselâ; Üstâd Bedîüzamân'ın doğum târîhi olarak T. Hayât'ta 1873 yazıyor. A. K. Badıllı Ağabey 1877, Mustafa Süzen ve N. şahiner 1876 iddiâsıdalar. Bunların üçünün de yanlış, doğrusunun 1878 olduğunun delilleriyle ortaya konulması gibi..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Risale-i Nur Enstitüsü bu tashihi zaten yapmıştı.
Aksini söylemedim ki.. Sizin, " tashih kelimesinden ne anlamamız gerektiğini, tashih etme işinin ne olduğunu bize izah eder misiniz?" suâlinize karşılık, misâl olarak yazmıştım.
Selâmlar..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Yani Risale-i Nur'daki baskı hatalarını mı bulmamız gerekiyor?
Baskı, imlâ, hattâ çok eskiden gelen kâtip hatâları, Târihçe'de olduğu gibi târih çevirme hatâları olabiliyor. Kur'ân yazısından yeniyazıya aktarmalarda da olabiliyor. Yeni tarz baskılarda eklerde ve lügatçelerde olabiliyor. Tabîî husûsî olarak hatâ aramak şeklinde değil de gözümüze çarpan durumlarda araştırıp tedkik etmek sûretiyle.. Meselâ şöyle bir durumla karşılaşabiliyoruz:
SEVÂB / SAVÂB
ıctimâî Reçeteler ve Risâle-i Nur Külliyâtı Arama Motoru dâhil, ulaşabildiğim yeniyazı Münâzarât nüshaları şöyle başlıyor:
“ıfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret
Yâ eyyühe'n-nâzır!
Hasenâtı seyyiâtına, sevâbı hatâsına tereccüh edenler, mağfiret ve afva müstehaktırlar..”
Hicrî 1329(M.1911)’da basılan Osmanlıca nüsha da ayni başlıyor başlamasına da, bir kelime, hattâ bir harf farkıyle.. “Hasenâtı seyyiâtına, savâbı hatâsına tereccüh edenler, mağfiret ve afva müstehaktırlar..”
SAVÂB: Doğru (hatâ mukàbili). Risâle-i Nûr’un başka yerlerinde; “hatâ-savâb cedveli”, “Allâhu a'lem bissavâb” olarak karşılaştığımız kelime..
SEVÂB: Hayır( günâh mukàbili).
Bedîüzzamân'ın tashîhe dâir bir tesbîti ile bitirelim: “Hakîkaten tashih mes’elesi ehemmiyetlidir. Ba’zan bir harfin ve bir noktanın yanlışı, kıymetli bir ma’nâyı zâyi’ eder." Emirdağ Lâhikası | Dahiliye Vekili ıle Bir Hasb-i | 131
Bilâl TUNÇ
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Allah, Allah! Nasıl ya'nî?.. Evet, ses ve ma'nâ yakınlığı var. Ama ayni değil!.. "savâb ile "sevâb" hem imlâ, hem ma'nâ olarak farklılar!.. Sâdece imlâ farkı olsa bile gene hatâ. Sizin için farketmiyorsa ona bir diyeceğim yok.
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
ıki Mekteb-i Musîbet şehâdetnâmesi'nin Önsözünün baş kısımlarında şöyle bir cümle var:
".. şu Kürd kıyâfetinde, o şâl ve şâlvâr altında öyle bir kânûn-i dehânın ihtifâ edebileceğini bir türlü anlayamayarak, ..".
Buradaki, "ocak, kaynak, .." anlamındaki "kânûn" kelimesi, Yeni Asya Neşriyâtın 2000 baskısında "kanun" şeklinde yazılınca, bugün dahâ çok "yasa" şeklinde kullanılan "kànun" ile karıştırılmış. "dehâ kaynağı, .." anlamındaki terkip, kitabın sonundaki lügatçede, metinle tamâmen alâkasız bir şekilde, "üstün kanun"(!) olarak anlamlandırılmış. Bunda, Latin kökenli harflerin yetersizliği yanında kitabı baskıya hazırlayan zevâtın dikkatsizliği de var şüphesiz. Tabîî bizlerin de.. Basit gibi görünen bir sehiv, nasıl ma'nâyı alt-üst ediyor!..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
T. Hayâtta "Kiloğrif", B.T.B.S.N.de "Kloğrif" şeklinde geçen yerin yerini ve doğru yazılışının "Kologriv(Koloğrif)" olduğunu geçenlerde öğrenebildim. Bu kelimenin sâdece tek harfinin kaynak eserlere yanlış yazılması 30 seneme mâl oldu. Tashih mes'elesi fekal'âde önemli..
Katkılarınızı, tavsiyelerinizi, tenkidlerinizi bekliyorum..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
Mesnevi-i Nuriye, Sayfa 133
ışte, muzır kâfirler ve kâfirlerin yolunda giden sefihler, Cenâb-ı Hakkın hayvânâtından bir nevi habislerdir ki, Fâtır-ı Hakîm onları dünyanın
imâreti için halk etmiştir. Mü’min ibâdına ettiği nimetlerin derecelerini bildirmek için, onları bir vâhid-i kıyasî yapıp, âkıbetinde, müstehak oldukları Cehenneme teslim eder.
ıMÂRÂT : Tâmir işleri.
ıMÂRET : Emirlik, idârecilik.
mavi olan kelime imaretmi imaratmı.
http://www.risaleinurenstitusu.org/index…Nuriye&Page=133
Re: Mesnevi-i Nuriye, Sayfa 133
Alâkanız ve dikkatiniz için sizi tebrik ediyorum. Bunun, bu kabîl birlikte çalışmalar için bir fâl-i hayr olmasını temennî ediyorum.. "Her müşkili halletmek .." benim harcım değil bittabi'. Ancak el-ele verirsek çok güzelliklerin ortaya çıkacağına inanıyorum.
Size katılıyorum. Tesbitiniz doğru. Metindeki "ıMÂRET", sehiv. Doğrusu, "ıMÂRÂT". (Os. Mesnevî-i Nûriyye)
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
"ımârât"ın anlamı lugatlere göre biraz dahâ geniş:
ıMÂRÂT: Ma'murluklar, bayındırlıklar, umranlar; ma'mur ve bayındır etmeler..
CEMÂATDE VÂHİD-İ SAHÎH OLMAZSA; CEM' VE ZAMM, KESİR DARBI GİBİ KÜÇÜLTÜR. [Hakîkat Çekirdekleri (73)]
wcf.user.socialbookmarks.titel