Bu yukarıdaki paragrafa kadar her şey tamam abicim dediklerine katılıyorum. Lakin Med-Zehra cemaatinin Medreset'üz Zehra projesini Üstad gibi istediklerini hiç zannetmiyorum. Kürtçülüğü devam ettirdikleri ve de Bediüzzaman Hazretleri'ne hakikate menfi olarak Said-i Kürdî demeye devam ettikleri sürece hiç birini sevmiyorum. Bu Kürtçülerle ben ittifak etmem ağabey
Yeni Asya cemaatinden daha çok sayıda tanıdığım kardeşim Zehra Vakfındandır.
Evet milliyetçi duygulara sahipler. Lakin, ırkçı değiller. Sanırım Risale-i nur'u tanımadan önceki mesleklerinden kalma bir hastalık.
Bu hallleri aslında ziyadesi ile Risale-i Nur'un inkişafına medar oluyor. Zira, insanların yüzden 80'i avamdır ve göz aklı ile muhakeme ederler. Zehra vakfının bu tavırları, avamdan olan ve kalbi doğudaki siyasi ve içtimai akımlardan kirlenmişlere hiç olmaz ise bir sığınak oluyor. Güya tedrici bir geçiş oluyor.
Bakınız Selman adında hasların hası olduğuna şehadet ettiğim ve Kürt milliyetçisi ve Pkk sempatizanı iken Nurcu olmuş Mahir adında hasların hası Zehracı iki Mardinli kardeşim var.
Bundan iki sene önce Risale-i Nura karşı müthiş bir sempati ile aç kalmışlar gibi hucum ederek okuyorlardı. Dillerinden Kürtçü söylemler düşmüyordu. Bu gün her ikisi de Riseleleri iki kez hatmeye nail oldular. Asla dillerinde Kürtçü söylem kalmadı. şahitim.
Lakin, bazı itirazları Kürtçülük adına değilde Kürtler adına yapıyorlar. Haklılar. Mesela, Tek Türkiye diye bir program var. O programdan ziyadesi ile rahatsızlar. Ancak diyorlar, "Evet ordakiler doğrudur. Kürtlein cehaleti, taasubu bu hale getirdi. Ama, Allah aşkına hiç mi başka unsurlar yok. Madem o program Kürtleri tamir etmeye ve gerçekleri anlatma vazifesi üstlenmeş; hiç olmaz ise yüzyıldır Kürtleri cahil bırakanlara da bir kaç kelime dokunsular"
ışte soruyorum, bu tür arzuların neresi Kürtçü. Münferid ve şahsi söylenenlere bakmayın. Bir Nurcu Kürt eğer Kürtçü söylemler içinde ise muhakkak daha Risale-i Nur'u tam okumamış. Ona vereceğimz destek ile, anlayış, şefkat ile okumalarının şevkini artırsak Kürtçü değil, ıslam Milliyetçisi oluyorlar.
Ayrıca, Zehra Vakfı imani meselelerde bir dalalete sahip değildir. Üstad'ı medi kabul edip şahs-ı Maneviyi esas alan bir yapılanma içindeler. Zekeriya Abi, asla lider değil, bir abi. Aynı Yeni Asya gibi meşvereti esas alıyorlar ve hakeza. Dünyevi işlerde sahip oldukları bir dalalet varsa, bize zarar vermez. Elbette bir kardeşimiz elini ateşe atıyorsa, "sen elini ateşe sokmuşsun, artık kardeşim değilsin" demek Nurculuğa muhalliftir.
...
Ayrıca, ben ittifaktan değil ittihaddan bahsediyorum.
Mesela, Zehra Vakfı'nın mesleği ıman'dır. Bu noktada bir ittifakımız var. ıttihad ise aynı fikirlere sahip olmak değil, aynı fikirlerde birleşmektir.
Faraza Zehra Vakfı, eğer Milletçi olsa, bir dalalettir. Ama 19 güzel hasletleri var. Tamir olacakları muhakkak olan o diğer dalaletleri için onlara düşman olmak Nurculuk mudur? O tek dalalet için o has kardeşlerime Nurcu değil demek Nurculuk mudur?
ışte onların dalaleti kendilerine zarardır. Bize zarar vermez. Onlara bu dalaleteri için acımak lazımken,düşman olmak ıhlas ve Uhuvvete münafi olduğundan umuma zarardır.
Siz kıyas edin.
Muhabbetle