Efelog kardeş;
sualinize kısa bir cevap yazmak gerekirse.
Üstad hazretleri burada bayanların yüksek bir fedakarlığa ve fıtri bir kahramanlığa sahip olduğunu ifade ediyor.
ve bayanlar bu ihlas, fedakarlık ve kahramanığın karşılığını istemiyorlar.
çoğu kez de bu fedakarlık ve kahramanlık nedeniyle, zalim ve tecavüzkar baylar karşısında bir nevi riyakarlığa girmek zorunda kalıyorlar.
bir misal ile açıklayalım:
şimdi bir aile düşünelim.anne, baba ve birkaç da çoçuk.
baba ailenin huzur ve sukünetini bozuyor.
bazen de yanlış işlere giriyor.
hanımı kocasına "biraz doğru davran" dediği zaman ya dayak yiyor,
ya da kocası ona kapıyı gösteriyor.
bu durumda kadın ailesini korumak, fitneyi söndürmek, çocuklarının geleceğini düşünmek için kocasının yaptığı zulme ya ses çıkarmıyor, ya da onu kabul etmiş gibi gözüküyor.
rızası ve gönlü olmadığı halde zalim kocasının yaptığı yanlışlıklara ses çıkartamıyor.
yani zalim bir erkek karşısında bir nevi riyakarlığa girmek zorunda kalıyor.
cemiyete bir bakarsanız buna benzer yüzlerce örnek görürsünüz.
ailesini kurtarmak için kocasına riyakarlık yapmak zorunda kalan binlerce kadınla karşılaşırsınız.
özellikle de bizim ülkemizde.
zannederim konu biraz olsun anlaşıldı?
saygılar