Ya Allah….Bismihi Sübhanehu..
Üstadımız Hz.leri’nin (R.A) hayatında özellikle bir şey dikkatimizi çekiyor :
Üstad hiç bier zaman kurumlara çatmıyor , kurumları hedef almıyor, devletin kurumlarına cephe almıyor.
İşte burada olduğu gibi ; ‘’ Gizli düşmanlar adliyeyi aleyhimize sevkettiler.’’
Suçlu kim ? Gizli düşmanlar.
Ve Üstadımız hz.leri Risalelerinde sürekli mason ve kominist komitelerini nazara veriyor. Komite, gizlilikle iş gören gizli örgüt, gizli gurup demektir.
‘’ Aleyhime sevkettiler’’ anahtar kelime olsun burada. Kim sevketti? Bir kişi değil , çoğul bir ifade – s e v k e t t i l e r – Bunlar kominist komitesi.
Bir altta , devamında Üstad diyor ki, ‘’ Üç silahlı jandarma bir başçavuş yanıma gönderdiler.’’ Burada jandarmalar ve başçavuş olayın ana unsuru değiller. Onlar figüran , onlar , piyon tabiri caizse.
Peki bunlar olayın ana kahramanları değilse asıl nedir ? Aslolan kimdir? Asıl olan , g ö n d e r d i l e r kelimesinde saklı. Yani başkaları. Kim onlar? Onlarda ‘’ Gizli komite’’ile alakalı. Yani ilgili. Ve mutlaka kominist komiteyle alakalılar. Burada ‘’alakalı’’ kelimesi de önemli..Alakalı dediğine göre ; o komiteye de emir veren veya o komiteninde bağlı olduğu bir üst birim vardır. Eğer öyleyse ‘’onlar dehşetli şahıslardır’’ Buradan o çıkar.
Sonra Üstad dağda yalnız ve tek başına . Ama gelenler üç silahlı jandarma ve bir başçavuş. Şimdi sizce de burada bir tuhaflık , bir gariplik yok mu?
Şöyle ki;
Dağda bir garip , fakir , yalnız , pir-i fani bir adam. Gelenler üç silahlı jandarma ve bir de başçavuş.Bu güç orantısızlığı , bu güç dengesizliği neden? Bir er gelip Üstadı alabilir di, götürebilirdi. Üstadı (R.A) nasıl görüyorlar ki? Veya Üstad nasıl gösteriliyor?
Ve Üstadımızı ‘’ sen şapka giymiyorsun ‘’ diye zorla karakola götürüyorlar. Nasıl götürüyorlar ? Zorla
Zorla kelimesinde şu anlaşılır: Demek ki , Üstad onlara ; yaptıkları işin yanlış olduğunu anlatmaya , izah etmeye çalışmış muhtemelen. Ama onlar zorla götürmüşler, gibi anlıyorum bu cümleden. Bu ‘’ zor ‘’ un içerisinde fiziki zor olmasa bile lisan-ı kalle ‘’zor’’ olabilir.
Ve bomba ölçeğinde bir cümle geliyor , kıyamet asrının İmamından, Mehdi-i Azam’dan, Bediüzzaman’dan :
‘’ Adaleti hedef tutan tüm adliyelere söylüyorum ki ; ‘’
Enteresan bir cümle . Tüm adliyelere. Eğer adalet dava ediyorlarsa, Adalet diye bir kaygıları bir dertleri varsa ; beni dinlesinler…! ‘’ Söylüyorum ki ; ‘’ şu demektir: Dinleyin beni.
Yapılan fiil kanunsuzluktur, zorbalıktır. Beş noktada İslam Kanunları kırılmıştır yani çiğnenmiştir, dikkate alınmamıştır. İslami düsturlar, gelenekler beş noktada kırılmıştır. Kıranı veya kıranları yukarıda gördük. Kıran ; bu kanunsuzluğu yapanlardır, adliyeyi aleyhimize sevkedenlerdir. Onlar gizli komitedir. Onlar kominist komitesidir. Onlar , o kominist komitesine emir verenlerdir. Onlar….
İslami kanunlar, düsturlar beş cicette , beş noktada nasıl kırılmıştır, ilerleyen bölümlerde anlatılıyor, izah ediliyor.
Ama , otuz beş senedir münzevi yaşamayı reva gördüğünüz ; otuz beş senedir, çarşıya – pazara çıkarmadığınız ; otuz beş senedir kasabaya , beldeye girmesine , gezmesine izin vermediğiniz bir adamı: ‘’ Sen Frenklerin şapkasını giymiyorsun.’’ Diye ittiham etmeyi hangi kanundan alıyorsunuz ? Böyle bir duruma ‘’ dünyada ki hangi kanun’’ müsaade eder. Bu cümleyle de Üstadımız Hz. leri ( R.A) tüm dünya adliyelerini ve kanunlarını da işin içine dahil etmiştir.
Devam edeim İnşallah
Ama makbul olan kardeşlerin katkılarıyla yapılan derstir.