Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

15.11.2009, 22:33

Yazar: külekci

Münazaralı Ders..''Buyurun Derse.''

Üstadın vehbi ilminin yanında kesbi ilminin de var olduğu muhakkak. Nitekim Muhakemat, vehbi değil kesbi ilmin meyvesidir ki üzerinde Risale-i Nur Külliyatı'ndan yazmaz, yazmamalı da. 3 aylık ilim tahsilinin hangi 'zevahiri' kurtaracağı da Allahu âlem ancak bunu söylemekteki amaç, medreselerde verilen ilimlerle elde edilemeyecek bir ilme nail olunması gibi düşünülebilir. Değil 3 ay, 300 sene de ilim tahsil edilse vehbi ilme muktedir olmak mümkün değildir. 3 aylık medrese tahsili de buna delil ma...

15.11.2009, 17:51

Yazar: külekci

Latin alfabesi, nasıl "Türk alfabesi" oldu?

Arap harflerini ve dolayısıyla Osmanlı Türkçesi'ni öğrenmek çok da zor değil arkadaşlar, öğrenelim ve tarihimizi nesillere aktaralım. Artık olan oldu, diyerek kenara çekilmeyelim.

15.11.2009, 17:42

Yazar: külekci

insanlardan hiçbirşey istememek üzere biat edin?...

Müslim'in Sahîh'inde geçen bir rivâyet bu durumu açıklamaktadır: 'Ben bu cemaatten birini gördüm, kamçısı düşerdi de kimseye 'kamçımı bana verir misin?' demezdi. (Hayvanından iner ve kendisi alırdı)' Suâle medar olan rivayet de Avf b. Mâlik'e dayandırılmaktadır. Hz. Peygamber (ASM)'in 'İnsanlardan mümkün mertebe bir şey istemeyin, kendi işinizi kendiniz yapın.' manasında sözler söylediğini aktarına râvî, devamla şunları ifade etmektedir: 'Bizler sekiz yahut dokuz kişi olarak Allah Resulü'nün huz...

11.11.2009, 22:38

Yazar: külekci

Halk nasıl bir gecede cahilleşti?

Onu bilemem, o kendilerinin proplemi ama şu var, Arap harfleri malum Kuran ve sair Arap kaynaklarının dili. Yani aynı zamanda hadislerin de. Latin harflerinin kabulü ile Arap harfleri unutulmaya, tedrisattan çıkarılmaya başlandı ve böylelikle Kuran'ın dilinden de uzaklaşıldı. Amaç da buydu zaten. Çünkü Atatürk başta olmak üzere pekçokları Kuran'ı bizzat okumuş ve i'cazının farkına varmışlardır. Kuran'ı Arapçasından okuyanların bu icazdan etkilenmemesi mümkün değildir. İcazdan etkilenenlerin de d...

11.11.2009, 22:15

Yazar: külekci

Halk nasıl bir gecede cahilleşti?

Burada amaç çocukları tarihlerinden koparmak değildi, batılılaşmak uğruna yapılan savruk reformların bir şekilde toplumda kabul görmesiydi. Bu devrimlerin sonuçları şimdilerde daha net görünmeye başlandı esasında. Mesela, pek çok lise öğrencisi IV. Murad'ı sarhoş ve cinsî sapık olarak tanıdı. Ya da Fatih Sultan Mehmed'i kardeşlerini boğan zalim lider olarak bildi. Hatta Abdulhamit vatan haini ilan edildi. Ama bunun yanında Atatürk'ün nasıl sıfatlandırıldığı ortada. Cumhuriyet döneminde yapılan z...

11.11.2009, 21:54

Yazar: külekci

Halk nasıl bir gecede cahilleşti?

Harf devriminin getirdiği riskleri şu şekilde maddeleştirmek mümkündür: 1. Eğitim alt yapısı hazırlanmadığından, en azından ders kitabı gibi materyallerin kısa zamanda vücuda getirilmesi mümkün değildir. 2. Ders kitapları başta olmak üzere yardımcı kitapların da bu manada oluşturulması zaman alacak, eğitim kurumlarında dersler yapılamayacak ve toplum GİDEREK CEHALETLE TANIŞACAKTI. Yani cehalet bir gecede değil ama bir kaç yıl sonra kendini göstermeye başlayacaktı. 3. Yeni harflerle henüz tanışan...

11.11.2009, 18:51

Yazar: külekci

Halk nasıl bir gecede cahilleşti?

Alıntı sahibi "baharatyolu" Alimler hapse tıkılıp, Osmanlıca eserler yakılıp, kütüphaneler yağmalanınca millet bir gecede cahil bırakılmış olmuyor mu külekci efendi? Şimdi öncelikle konuşma üslubunuza dikkat etmelisiniz, tertibinizle ya da sınıf arkadaşınızla konuşmuyorsunuz. İkincisi, alimlerin hapse tıkılmasıyla harf devriminin ne ilgisi var? Üçüncüsü Osmanlıca diye bir dil yok. Dördüncüsü hangi kütüphane yağmalanmış acaba? Beşincisi hangi eserler yakılmış? Altıncısı günümüzde dahi halkın kaç...

09.11.2009, 19:06

Yazar: külekci

Halk nasıl bir gecede cahilleşti?

Evet, harf devrimi gerçekten de pek çok riski beraberinde getirmiştir ancak... Şunları da gözden kaçırmayalım: Dönemin halkı, harf devrimi yapılmadan önce ne kadar okuma-uazma biliyordu? Harf devrimi yapılmadan önce halkın kaçta kaçı bir kitabı eline alıp okuyordu? Ya da harf devriminden önce Türkiye'de basılmış ve dağıtılmış olan kaç kitap vardı? Harf devrimi ile bir gecede cahil bırakılması diye bir şey yoktur, bunlar tumturaklı saptamalardır. Her okuma yazma bilen alim değildir, dolayısıyla h...

07.11.2009, 11:25

Yazar: külekci

İman Artabilir ya da Eksilebilir mi?

'Tecdid-i İman' imanın yenilenmesi demektir. Tezdid-i İman ise imanın artması demektir. Cevabını merak ettiğim de budur. Yani tezdid, artma ya da eksilme iman için söz konusu mudur? İmanın artması ne demektir? İman canlı bir mekanizma mıdır ki artsın ya da azalsın! Mesela kılınan namazların imanın artması noktasında nasıl bir öneme işaret etmektedir? Namaz kılmayanların imanları azala azala sona mı yaklaşmaktadır? Ömründe hiç namaz kılmamış birisinin imanının azalması söz konusu ise, ömrünün son...

18.10.2009, 22:36

Yazar: külekci

Atatürk herifin tekesiydi!

Şu kimselerin gıybetinin yapılmasında her hangi bir mahsur yoktur: 1. Zalimin gıybeti yoktur. Mesela zulme uğramış birisi kedisine zulmeden kişiyi hakime şikayet edebilir ve bu gıybet sayılmaz. 2. Kötülüklerle meşhur olan birisinin kötülüğüne mani olmak için gıybeti yapılabilir. 3. Müftüden fetva sormak için bir insandan bahsetmek gıybet sayılmaz. 4. Şahitleri be hadis ravilerini araştırmak onları cerh ve ta’dile tabi tutmak gıybet sayılmaz. 5. Fasık olanların gıybeti yoktur. Bundan dolayı Hz. P...

03.10.2009, 16:36

Yazar: külekci

İman Artabilir ya da Eksilebilir mi?

Risale-i Nur ışığında düşünüğümüzde; 1. İman artar mı ya da eksilir mi? 2. Artıyor ya da eksiliyorsa neye bağlıdır? 3. Örneğin, eksilen imana ne denir? 4. Ayet ya da hadislerde buna örnek var mıdır? 5. İmanın inkişafı, demek imanın artması mı demektir? Evet muhteremler, bu tür soruları çoğaltmak mümkündür ancak cevapları oldukça önemlidir. Risale-i Nur, imanın artmasının ya da eksilmesinin söz konusu olduğuna dair çeşitli kesitlere sahiptir. İhlas, imanın artmasına sebeb olan en temel etken olar...

02.10.2009, 22:32

Yazar: külekci

Forumda dikkatimi çeken hususlar

cevaplar için teşekkürler, Allah yardımcımız olsun.

01.10.2009, 17:40

Yazar: külekci

Forumda dikkatimi çeken hususlar

Foruma yeni katılan olarak şu hususlar dikkatimi çekti: 1. Forum alt yapısının çok sağlam olduğu konusunda şüphelerim bulunmakta, örneğin neden vbulletin düşünülmedi? 2. Forum yöneticilerini görüntülemek istiyorum ama yok sanırım öyle bir bölüm. 3. Renk, şablon, tema bir tarafa sitenin arama motorlarına kayıt edilmediğini düşünüyorum, bir sebebi mi var? Mesela Google, Alexa gibi sitelere müracaat edildi mi? Bunları sitenin yönetim anlayışını bilemediğimden soruyorum. 4. Seo, robot.txt, sitemap.x...

01.10.2009, 17:25

Yazar: külekci

Kemiyet değil keyfiyet hakîkati

Hz. Peygamber (ASM) ümmetinin çokluğu ile iftihar eder. Ancak bunu da kemiyet-keyfiyyet bağlamında değerlendirmek lazımdır. 'Dinde zorlama yoktur.'daki ilahi ikaz da bunu delillendirir. Zira buradaki zorlama 'İslam'ı kabul edip-etmeme' ile ilgilidir. Arapça bilen kardeşlerimiz de gayet iyi bilirler ki 'fî' harf-i ceri 'husus' anlamı da taşır. 'Lâ ikrâhe fi'd-dîn' yani din hususunda zorlama yoktur, demektir. Şu halde, bize düşen doğruyu anlatmak ve sonucu tevekküle atfetmektir. Hidayet ancak Alla...

01.10.2009, 17:17

Yazar: külekci

Kullanıcı hesabıma girişte kernel hatası..!

pc çalışıyorsa ne mutlu size, geçmiş olsun. Allah beterinden saklasın.

01.10.2009, 13:42

Yazar: külekci

Kullanıcı hesabıma girişte kernel hatası..!

Sırasıyla ve dikkatli bir biçimde şunları yapın: 1. Bilgisayarınızı güvenli modda başlatım, donatılardan sistem geri yüklemeyi seçin ve bilgisayarınızın düzgün çalıştığı bir tarihle yeniden başlatın. Güvenli moda nasıl girersiniz? Bilgisayarınızı açtıktan sonra kısa aralıklarla F8 tuşuna basacaksınız, ileri başlatma seçenekleri diye bir siyah ekran çıkacaktır, oradan bilgisayarımı güvenli modda başlatı yön oklarıyla seçip devam edeceksiniz. 2. Bu çare olmazsa Windows xp başlangıç cd si ile bilgi...

30.09.2009, 23:19

Yazar: külekci

Kemiyet değil keyfiyet hakîkati

'Kemiyetin, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yok.' cümlesinde geçen 'nisbeten' kelimesinin iyi anlaşılması elzemdir. Bediüzzaman'ın bu belirlemesindeki 'nisbeten' ölçüsünün gözden kaçırılmaması, konunun anlaşılmasında oldukça önemlidir. Sayı bakımından çokluk, kısmen de olsa önemli değildir, demek başka sayı önemli değildir, demek bambaşkadır. O halde burada altının çizilmesi gereken nokta ne olmalıdır? Kemiyetin keyfiyyete ehemmiyetinin olmamasında ölçü 'tebliğ'dir. Bizim işimiz tebliğ etmektir, i...