Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

23.08.2006, 09:58

Yazar: BULUT KARAKOÇ

14. lema 2. makam 5. sır ilk paragraf

değerli arkadaşlar vahdetül vucudcular canabı hakkın vucubu vucuduna o kadar ehemmiyet vermişlerdir ki onun dışındaki bütün masivayı yok saymışlardır. hallacı mansurda vahdetül vucudda garkolmuş,tevhidin içinde boğulmuş ve artık herşeyi canabı hak olarak görüp,onun dışındaki hiç bir varlığı kabul etmemiştir.kendi benliği ve bedeni de dahil olmak üzere, ama yanlış yapılmış, yanlış bir yola girilmiştir.vahdetül vucud mesleği üstad.ra göre en yüksek meslek ve yol değildir.nakıs ve noksan bir yoldur...

16.08.2006, 10:18

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Risale-i Nur nasıl okunmalı?

arkadaşlar benim öğrenmek istediğim şey risaleler hangi sıraya göre okunsa daha istifadeli olur. eğer ben risaleleri dönüşümlü olarak okuyorsam bu dönüşüm hangi kitapla başlamalı ve hangi sıra takip edilmelidir. malum herşeyin bir tekniği,okuma usulu var. acaba risaleler de okunurken bir usulu varmı veya bu usul nasıl olmalıdır. selam ve dua ile

14.08.2006, 08:59

Yazar: BULUT KARAKOÇ

şuan hangi kitabı takip ediyorsunuz?

şu an lem'aları okuyorum.ayrıca sözler,asayı musa,mektubat,mesnevi nuriyeyi dolaşımlı olarak okumak istiyorum. bu arada arkadaşlardan kitapların nasıl ve hangi yöntem üzerine okunmasının daha feyizli olacağına dair bir bilgi ve tecrübesi olan arkadaşlardan istifade etmek isterim. selam ve dua ile

10.08.2006, 10:24

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Nur düsturları

değerli abiler sırren tenevveren sırrını nasıl anlamalıyız. selam ve dua ile

10.08.2006, 10:19

Yazar: BULUT KARAKOÇ

ınsan

değerli abiler şu cümle üzerindeki açılımlar nelerdir,nasıl anlamalıyız? Ve semâ ve arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrâyı omuzuna alan, insan neden o vazifeyi yüklenmiştir, ve neden dolayı sema ve arz ve cibal o yükü kabul etmemiştir, selam ve dua ile

05.08.2006, 10:21

Yazar: BULUT KARAKOÇ

9 Yaşında Bir Kız

arkadaşlar buradan şu sonucu çıkardım ki, hastalar risalesini gerçekten tam anlamıyla hasta olmadan anlamıyoruz. hastalar risalesinin tesirini anlamamız ve üzerimizde bıraktığı ve telkin ettiği iman halini ancak hasta olanlar tam hissedebilmektedir. hele özellikle ölüm gibi hastalığa yakalananlar hastaler risalesinin öyle bir tesirine kapılmaktalar ki,ölüme ve ondan sonraki hakikatlere bizden daha değişik bir iman hali ile umutla,hiç korkmadan ve çekinmeden ölümü gülerek karşılamaktadırlar, bügü...

03.08.2006, 10:42

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Nur'a talip olmak ya da nasip olacak sebeblerin çıkması...

www.nur.web.tr adresinde nurdan haberlerin aktığı bölümünde siteye yeni eklenmiştir.

03.08.2006, 09:30

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Nur'a talip olmak ya da nasip olacak sebeblerin çıkması...

değerli inşirah kardeşim; korece 23. söz www.risalei-nur.org sitesine konulmuştur. tanıştıdığınız koreliye hizmet amacıyla önerilebilir. hizmeti imaniye ve kuraniyede muvaffakiyetler dileriz.

31.07.2006, 13:48

Yazar: BULUT KARAKOÇ

hüve nüktesi anladığımız kadarıyla.

değerli alisaid abi, konu hakkında yapılan anlatımın için teşekkür ederim, yanlız söyle bir düzeltme yapmak gerekir ki kanaatime göre, oda şudur ki, her ne kadar zahiri sebebler müessir gürünmekte ise de,asıl iş gören perde arkasında kudreti ezeliyedir, melaike ümmeti de bir sebebdir.,icada hiç bir kabiliyeti yoktur.sadace ve sadece yüce ALLAH cc tarafından verilen emirlere itaat ederler, bazı şeyler de vardır ki onların arkasında sebeb denilen zahiri görünüşler bulunmamaktadır. bu konuda üstad....

31.07.2006, 11:40

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Müslüman bir alim.Allah'ı tanımayan adamdan üstündür

buradan bende şöylebir sonuç çıkardım ki, insanı davası yolunda muvaffak kılan ,aynı zamanda büyük kılan şey ise ölüme hiç bir değer vermeyip ölüm sonrası için hiç bir endişenin,kuşkunun kendi aleminde olmamasıdır. genelde insanlar davaları yolunda ölüm ortaya çıktığı zaman davadan sapma başgösterir.ve kuşku ve endişe duyarlar. nasıl bir kadere imandır ki ölüm bu uğurda hiçe sayılmaktadır. ecel birdir değişmez kaidesi emsalsiz bir imanla tesirini göstermekte ve insanlar bu iman karşısında geri a...

31.07.2006, 11:14

Yazar: BULUT KARAKOÇ

En cüz'î, en küçük birşeyi de Allah'tan istemek

benimde aklıma şöyle bir açılım gelmektedi ki, yüce ALLAH cc sonsuz kuvvet ve kudret ve izzet ve ilim sahibi olduğu için hiç bir şeyin onun kudretine,ilmine,iradesine zor gelmediğinin en büyük kanıtı da en küçük masnuat ve mahlukatta dahi yüksek bir sanat ve ihtimam var olduğudur. en küçük mahlukat olan tek hücreli varlıklar,baktariler,virüsler yüksek bir sanata sahip olduğu gibi yıldızlardan, büyük gezegenlerden ,galaksilerden geri kalmamaktadır.bu aynı zamanda kudret ve kudrette tefavüt yani d...

30.07.2006, 13:52

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Müslümanların maddi cihette ilerleyememesinin 6 hastalığı..?

""DÖRDÜNCÜ KELıME: Bütün hayatımda, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeden katî bildiğim ve tahkîkatların bana verdiği netice şudur ki: Muhabbete en layık şey muhabbettir; ve husûmete en layık sıfat husûmettir. Yani, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi temin eden ve saadete sevk eden muhabbet ve sevmek sıfatı en ziyade sevilmeye ve muhabbete layıktır. Ve hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi zîr ü zeber eden düşmanlık ve adavet, her şeyden ziyade nefrete ve adavete ve ondan çekilmeye müstahak ve çirkin ve muzır bi...

30.07.2006, 10:40

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Müslümanların maddi cihette ilerleyememesinin 6 hastalığı..?

değerli abiler bende adavete muhabbet hastalığını tam olarak anlayamadım. bu şu mu demektir acaba biri bize adavet ,düşmanlık yaptığında bizim de ona mı adavet düşmanlık yapmamız mı isteniyor.yani ferd,şahis bazında mı fikir kastedilmektedir. yoksa bunu milletler arasındaki hukuk olarak mı tanımlamak gerekiyor. yani bize düşmanlık besleyen,bizi arkadan vurmaya çalışan,devletimizi ,milletimizi zaafa uğratmak isteyenlere karşı bir araya gelmek,onlarla dostluk kurmak,onlardan yardım beklemek tarzın...

28.07.2006, 16:47

Yazar: BULUT KARAKOÇ

10. Söz (Haşir Risalesi)

dolunay kardeş açıklamaların içinteşekkür ederim. burada söyle bir anlatım aklamı gelmektedir ki, yüce ALLAH cc sonsuz bir güzelliği ve cemali ve kemali vardır.çünkü mahlukatta görünen cemal ve kemalller onun sonsuz cemal ve kemalinden akmaktadıdr. dünyada sebebler hükümferma olduğu için cemal ve kemali gerçek anlamda tezahür edememekte ,zıl ve gölgelerin zuhuratı ve tecellileri ile onun sonsuz cemal ve kemalini derk etmekteyiz. nasılki akan nehirde parlayan ışıltılar gökteki güneşin kaynağını b...

28.07.2006, 14:30

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Eşya nereye gidiyor?

""Demek Rahîm, Hakîm ve Vedûd isimleri, zevâle ve firaka muarız değiller; belki istilzam edip iktiza ediyorlar"" değerli yunus abi buradan şöyle bir açılım yapabilirmiyiz acaba yüce.ALLAH cc rahim,hakim,ve vedud isimleri ayrılığı iktiza ederler,ona karşı değillerdir.onu isterler ancak bu isteme sadece insan dışındaki mahlukat için mi geçerlidir,yoksa yaratılan tüm mahlukat için mi geçerlidir.insan da dahil olmak üzere veya bu ayrılık ve ayrılma zevalde kısa bir zamanda kaybolan fani mahlukat içi...

28.07.2006, 11:13

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Eşya nereye gidiyor?

değerli Ademayazsın abi senin değerlendirmelerinden istifade ediyoruz.Allah cc razı olsun.renk katıyorsun açılım ve anlatımlara gerçek şudurki madde dediğimiz hacmi ve ağırlığı ve yoğunluğu olan maddiyat herşeyin gerçek kaynağı değildir.materyalistlerin dediği gibi herşey madde yaratmamış ve varetmemiştir.haddizatında böyle bir şey mümkün değildir.materyalist ve maddeci bilimadamları sırf yüce yaratıcıyı kabul etmediklerinden dolayı dine ve onun getirdiği manevi değerlere düşman olmuş ve onun zı...

28.07.2006, 10:40

Yazar: BULUT KARAKOÇ

hüve nüktesi anladığımız kadarıyla.

değerli abiler aslına bakacak olursak hava zerrelerinin birbiri ile çarpışarak sesleri ve gürüntüleri ve daha bir çok görevleri en uzak yere ve karıştırıcı ve çarpıştıcı bir çok neden varken karıştırmadan ve şaşırtmadan iletilmesi zahiri bir sebebdir.bunun arkasında yüce ALLAH cc ilim ve kudret ve iradesi hükmetmektedir. Nasıl bir ilim ve irade ve kudret ile karşı karşıya bulunduğumuzu ve biz dahi ona mazhar olduğumuzu anlamak hakikaten çok zordur. her an ve zamanda ve her yerde bunun tecelliler...

28.07.2006, 09:10

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Eşya nereye gidiyor?

değerli abi vardan yok,yoktan var olmaz maddenin korunumu kanunu sadece kimya biliminde tepkimeye ve reaksiyona giren elemetlerin bileşik oluşturmaları durumunda söz konusu olan bir durumdur. burda atom açısından küçük miktarlarda reaksiyona giren maddelerde kayıp olup olmadığını tam olarak tesbit etmek çok zordur.hesaplamalarda kolaylığı sağlamak amacıyla farazi olarak kabul edilen yaklaşık bir hesaplamadır. atom patlaması sırasında çıkan yüksek enerji nereye gitmiştir.? peki ya şekiller ve sur...

27.07.2006, 14:07

Yazar: BULUT KARAKOÇ

Eşya nereye gidiyor?

arkadaşlar konuya şunu eklemek istiyorum.eşyanın sureten zevale gitmesi ile alakalı, şöyleki; bazı varlıklar,bazı mevcudat,yüce ALLAH cc tarafından yaratılır yaratılmaz çok kısa bir zamanda,anlık bir zaman diliminde yaratılır sonra hemen maddi suretini kaybeder,kendisi de alem-i gayba gönderilir. çok kısa bir zamanda yaratılan bu mahlukatın,varlıkların ,mevcudatın neden bu kadar kısa zamanda hayatta kalmaları,yaratılır yaratılmaz hemen alem-i gaybe gönderilmesi,çok kısa bir hayat verilip bu haya...

27.07.2006, 13:44

Yazar: BULUT KARAKOÇ

hüve nüktesi anladığımız kadarıyla.

bu arada aklıma gelen bir kaç konuyu sizinle paylaşmak istiyorum şöyleki; üstad.ra hüve anahtarı ile hava sahifesinde bir seyahatı fikriye ile tevhidi ve yüce ALLAH cc.vahdetini,ehadiyetini,kudretini,ilmini,iradesini isbat ederek hava sahifesini gözüyle maddi alemde bir seyahat ile gerçekleştirmiş ve yüce ALLAH cc. emir ve iradesinin bir arşı olduğunu bize izah etmiştir. acaba hüve anahtarı ile maddi alemde bir seyahat yapıldığına göre manevi alemlerde alemi misal,alemi berzah,alemi gayb ve daha...