Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

25.07.2011, 19:45

Yazar: Hiç

Deccal ve Süfyan

Ne fark eder ki.. Link te ki ahmakların söylediği gibi süfyan hazreti ömer den senakârane bahsedecek.. Siz bunun tam tersini anlamışsınız.. Mesele o (!)

25.07.2011, 12:53

Yazar: Hiç

Deccal ve Süfyan

Üçüncü madde de bir yanlış anlama olmuş aşağıda ki link açıklıyor herşeyi.. us3.harunyahya.com/Detail/T/7EZU2FZ0164/productId/36770/ATATURK,_HZ._OMER_I_COK_SEVERDI,_ONUN_SOZLERINI_COK_ONEMLI_GORMUSTUR.

28.09.2010, 22:29

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Bu tahkikattan sonra zannederim anlaşıldı ki, Hz.Mehdinin kendisi bizzat iman vazifesini yapacağını, fakat üç vazifeden hayat ve şeriat dairelerine ait vazifelerin, Hz. Mehdinin cemaatindeki şahs-ı manevi tarafından görüleceğini, dolayısıyla hem üç vezaifin birden ifasının adetullah kanunlarına muvafık olmaması, hem iman hizmetinin başka maksadlara alet olmadığı umumun nazarında tahakkuk etmesi, hem üç vazifenin iktiza ettiği hal, birbirini cerh etmemesi pek uzak adeta kabil olmaması gibi yukard...

28.09.2010, 22:28

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Evet daha pek çok var.. Sözü fazla uzatmamak için kısa kesiyorum.. Şimdi gelelim kabrimizde seyreder, şükrederiz dediği meselenin hakikatına.. Şöyle ki, Alıntı: Alıntı Hem üç mesele var: biri hayat, biri şeriat, biri imandır. Hakikat noktasında en mühimmi ve en âzamı, imân meselesidir. Fakat şimdiki umumun nazarında ve hal-i âlem ilcaatında en mühim mesele hayat ve şeriat göründüğünden, o zat şimdi olsa da üç meseleyi birden umum rû-yi zeminde vaziyetlerini değiştirmek, nev-i beşerdeki câri olan...

28.09.2010, 22:20

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Alıntı: Hakaik-i imaniye herşeyden evvel bu zamanda en birinci maksad olmak ve sair şeyler ikinci, üçüncü, dördüncü derecede kalmak ve Risale-i Nur'la onlara hizmet etmek en birinci vazife ve medâr-ı merak ve maksud-u bizzat olmak lazım iken, şimdiki hâl-i âlem hayat-ı dünyeviyeyi, hususan hayat-ı içtimaiyeyi ve bilhassa hayat-ı siyasiyeyi ve bilhassa medeniyetin sefahet ve dalâletine ceza olarak gelen, gadab-ı ilâhinin bir cilvesi olan Harb-i Umumînin tarafgirâne, damarları ve âsabları tehyîç e...

28.09.2010, 22:18

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Eskiden beri, "iman kurtarmak zamanıdır" dediğimiz ve ihtiyarım olmadan tekrarla erkân-ı imaniyeye dâir bürhanlardan tahşidat-ı azimeyi yaptığımız çok haklı ve lüzumlu olduğunu zaman gösterdi.. Size bir ay evvel manevi bir muhaverede, Risale-i Nur'un azim tahşidatına dair gayptan gelen bir cevabı yazmıştım.. Bazı zatlar o fıkrayı Âyetü'l-Kübrâ risalesinin ahirine ilhak ettiler.. Aziz kardeşlerim, çok defa kalbime geliyordu: "Neden İmam-ı Ali Radıyallahü Anh, Risaletü'n-Nur'a ve bilhassa Ayetü'l-...

28.09.2010, 22:02

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Alıntı: Alıntı Âhir fıkrasında, Muhbir-i Sâdıkın haber verdiği "Mânevî fütuhat yapmak ve zulümatı dağıtmak zaman ve zemin hemen hemen gelmesi" diye fıkrasına, bütün ruh u canımızla rahmet-i İlahiyeden niyaz ediyoruz, temenni ediyoruz. Fakat biz Risale-i Nur şakirtleri ise vazifemiz hizmettir; vazife-i İlahiyeye karışmamak ve hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle bir nevi tecrübe yapmamak olmakla beraber, kemiyete değil keyfiyete bakmak, hem çoktan beri sukut-u ahlâka ve hayat-ı dünyeviyeyi he...

28.09.2010, 22:00

Yazar: Hiç

Mehdi ve şakirdleri gelir.. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.. manasına dair yazılmış bir hakikattır.. Ehemmiyetlidir‏

Küll'de olan hassa, cüz'de yoktur.. Alıntı [b]lahika Alıntı ´isimli üyeden Alıntı Evet.. Sanki bekke kardeşin dedikleri haklı gibi.. Zira ben de öğrenmek ve bildiklerimi eleştirtmek için buradayım. Yukarıda da bahsettiğim gibi, Üstad hazretleri diyor ki açıkça : "Tâ âhir zamanda, hayatın geniş dairesinde, asıl sahipleri, yani Mehdî ve şakirtleri Cenab-ı Hakkın izniyle gelir, o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sümbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz." Sizce çok açk değil ...

21.09.2010, 18:21

Yazar: Hiç

Risale-i Nur Mizan ve Mihengiyle ilköğretim ve lisede öğretmenlik Yöntemleri ve Uygulanması...

Bizim burada okullar açılmazdan evvel öğretmenler dersi yapılır.. Bir tanesine kaçak olarak katılmıştım.. Keşke not tutabilseydim.. Sizin çok işinize yarayacak şevk kaynağı olacak güzel anektodlar vardı hatırladıkça ve işinize yarayacaksa aktarırım insaallah...

21.09.2010, 07:57

Yazar: Hiç

Değişik bir Halet-i Ruhiye ve reçete tavsiyeleriniz...

Bu ilk gününü o 6-7 öğrenciyi arayarak geçirmişsin anlaşıldı ağabey.. Edebiyat öğretmeni de ideolojik bir bahane ile sokağa salıverdikten sonra ki gün gözleri beni aradı mı ki.. Salıver di de ne oldu.. Ne biz sokak çocuğu olduk ne de o edebiyatçı büyüklerimizin başını ezebildi : ) su akar yatağını bulur.. Lise diplomalı bir asansörcu olduk.. Iyi ki de olmuşuz.. Demek istediğim her şey lise üniversite değil ki.. Ben şahsen çalışmalarına razı değilim fakat baş örtüsü yüzünden okul bırakan hanım ka...

19.09.2010, 23:19

Yazar: Hiç

"Allah'ı görmüyorum, o halde neden inanayım..?"

Bir de meal okuyarak, Kur'an ı mealden ibaret sanarak kendilerince çelişkili ayet bulanlar var tabi.. Onu da bir ara mütalaa ederiz.. Not: Hatırlatan kardeşten Allah razı olsun

19.09.2010, 23:10

Yazar: Hiç

"Allah'ı görmüyorum, o halde neden inanayım..?"

Evet Kur'an-ı Kerim يُضِلُّ بِهِ كَثِيرًا cümlesinde dalalete atılanlar kimler olduğunu beyan etmeyip mübhem bıraktığından, sâmi' korktu. "Acaba o dalalete atılanlar kimlerdir? Sebeb nedir? Kur'anın nurundan zulmet nasıl geliyor?" diye sorduğu bu üç sual, şu cümle ile cevablandırılmıştır ki: "Onlar, fâsıklardır. Dalalete atılmaları, fısklarının cezasıdır. Fısk sebebiyle, fâsıklar hakkında nur nâra, ziya zulmete inkılab eder." Evet şemsin ziyasıyla, pis maddeler taaffün eder, kokar, berbad olur....

19.09.2010, 23:04

Yazar: Hiç

Bu parça öemlidir...

وَ يَقْطَعُونَ مَا اَمَرَ اللّهُ بِهِ اَنْ يُوصَلَ Bu cümledeki emir, iki kısımdır: Birisi, teşriîdir ki, sıla-i rahm ile tabir edilen akraba ve mü'minler arasında şer'an emredilen muvasala hattıdır. Diğeri, emr-i tekvinîdir ki, fıtrî kanunlar ile âdetullahın tazammun ettiği emirlerdir. Meselâ ilmin i'tası, manen ameli emrediyor; zekânın i'tası, ilmi emrediyor; istidadın bulunması, zekâyı; aklın verilmesi, marifetullahı; kudretin verilmesi, çalışmayı; cesaretin verilmesi, cihadı manen ve tekvine...

19.09.2010, 22:49

Yazar: Hiç

"Allah'ı görmüyorum, o halde neden inanayım..?"

Gel, ey muhakemesiz arkadaş! Sen şu sarayın sahibini tanımıyorsun ve tanımak da istemiyorsun. Çünki istib'ad ediyorsun. Onun acib san'atlarını ve hâlâtını, akla sığıştıramadığından inkâra sapıyorsun.. Asa-yı Musa Evet o manen sıkışmış ve kurumuşakıllarına ve bozulmuşve maneviyatta ölmüş olan kalblerine, çok geniş ve derin ve ihatalı olan imanî mes'eleleri sığıştıramadıklarından, kendilerini küfre ve dalalete atarlar, boğulurlar... Şualar

20.05.2010, 17:33

Yazar: Hiç

Siyasette 'sırren tenevveret'

Bende bunu anlatıyorum zaten.. Muhatabım siz değilsiniz.. Dinleme makamındasınız siz.. Bu müvazeneyi kurabilmesi için gençlere yardım etmek gerek.. Anlatmak istediğim bu... Ve onun içinde taa yukarıda Allah muvaffak etsin dedim.. Yine diyorum... Bakın gözüme takıldı.. Şu başlık burada ki nurculara ne kadar bakar.. Acaba her hareketlerini Nura isnad etmekte yeterli donanıma sahipler mi ki.. Yani nerde fren yapmaları gerektiğinden haberdarlar mı ki.. Erbakan'dan AKP`ye karşı Cepheleşin önerisi SP,...

20.05.2010, 16:50

Yazar: Hiç

Siyasette 'sırren tenevveret'

Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler Ben derdimi anlatamıyorum.. Sizin yaşınız kemâle ermiş, görmüş geçirmişsiniz.. Fikirlerinizi Nurlar ile harmanlayıp nurlandırmışsınız fakat yeni nesil için bana bu garantiyi veremezsiniz.. İfrat ve tefrit karşısında müvazeneyi sağlayabiliyor olabilirsiniz fakat bunu umuma teşmil edemezsiniz.. Ben gördüklerimi söylüyorum size.. Forumlara göz atıyorum.. Bir kaç fikr-i sabit dışında her hareketini Nurlara isnad eden çok az sayıda insan var.. Baykal ın vaziyetini ...

20.05.2010, 16:13

Yazar: Hiç

Siyasette 'sırren tenevveret'

Alıntı sahibi "ruhefza" Muhterem siz beni 18-20'lik filan mı zannettiniz.. 40'a merdiven dayadık ve o dediğiniz günlük haberlerden de nette başlık olarak gördüklerim hariç hiçbirinden haberim olmuyor şahsen.. Alıntı Şimdi ki manzara budur.. Özellikle de genç nurcular siyasetle fikren meşgul bir şekilde eğitilmektedir, bilerek ya da bilmeyerek.. Çocuk yaşta kiler hükümetin zam politikasını eleştirir duruma gelmiş.. Ben gördüklerimi söyledim.. Zannetmedim.. Yaşınız kemâle ermiş, az çok ta haklısı...

20.05.2010, 13:36

Yazar: Hiç

Siyasette 'sırren tenevveret'

Nev'-i insanın yüzde sekseni ehl-i tahkik değildir ki, hakikata nüfuz etsin ve hakikatı hakikat tanıyıp kabul etsin. Belki surete, hüsn-ü zanna binaen, makbul ve mutemed insanlardan işittikleri mesaili takliden kabul ederler Benim forumlarda rastgeldiğim manzara bu manaya mutabık olduğu için beni korkutuyor.. Risale-i Nur'un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye boğazlar hakkında boşboğazlığı münasebetiyle bir-iki şey sordum. Baktım, alâkadaran...