Giriş yapmadınız.

Arama sonuçları

.

02.11.2013, 18:18

Yazar: recül-i facir

ZÜBEYİR GÜNDÜZALP AĞABEY'İN HÜSREV EFENDİ'YE YAZDIĞI MEKTUBU ( arşivlerden çıkarılan yeni yayınlanan )

Bediüzzaman Hazretleri'ne ömrünün son on yılı tam bir sadakatle hizmet eden Zübeyir Ağabey genç yaşta vefat etmezden birkaç ay evvel Hüsrev Efendi'ye yazmış olduğu bir mektupta onun Nur Camiasının başındaki vazifedarlığına temas ederek şu satırları kaleme almıştır: http://www.tarihceihayat.com/ Bediüzzaman Hazretleri'nin ve Hayru'l-Halefi Ahmed Hüsrev Efendi'nin tarihçe-i hayatlarının ilk defa yayınlanan mektuplar ve vesikalar www.tarihceihayat.com Hüsrev Efendi'nin kırk altı senelik Risale-i Nu...

22.04.2010, 20:31

Yazar: recül-i facir

Bediüzzaman Üstadımız hem Kürt tür. Hem de Seyyid dir.

Türklerin içinde nasıl seyyidler varsa Kürtlerin içinde de Seyyidler vardır. Her milletde de seyyidler vardır. Bir Türkle evlenen Arab bir Seyyidin çocuğu hem Arap olur. Bir Kürtle evlenen seyyidin çocuğu hem Kürt olur hem de Seyyid olur. Mesela ben bir Türküm. Aynı zamanda bit Kürdüm. Annem Türk babam Kürt. Ve böyle olan da yani melez olan da yüzde elliden az değildir. Soylarımızı bilmediğimiz için bilmiyoruz. Kimin Şeceresi var. Nerden bilsin. Belki bu gün birbirine düşman kesilen insanlar ayn...

22.04.2010, 20:16

Yazar: recül-i facir

Bediüzzaman Kürt müdür yoksa seyyid midir?

Tamam aziz kardeşim inşallah dikkat ederim. Başım gözüm üstüne.

22.04.2010, 16:52

Yazar: recül-i facir

MİLLİYET 3 ŞEY İLE OLUR DİN DİL TOPRAK

KARDEŞİM ÜSTADIMIZ KÜRT DİYARINDA DOĞDUĞU VE YAŞADIĞI VE DE KÜRTÇE KONUŞTUĞU İÇİN KÜRT TÜR. NESLİ DE KÜRT TÜR. ASIL NESLİ İSE HASANİ VE HÜSEYNİDİR. GELEN NESİL KÖK İTİBARİYLE DE SEYYİDDİR.

22.04.2010, 06:42

Yazar: recül-i facir

AZİZ MUHABBET FEDAİLERİ KARDEŞLERİM, BİZ RİSALE-İ NUR'A TALEBE OLMAK İSTEMİYORUZ. BİZ VAZİFEMİZİ YAPMAK İSTİYORUZ.

AZİZ SIDDIK MUHABBET FEDAİLERİ KARDEŞLERİMİZ BİZ SİZLERİN ACİZ KUSURLU KARDEŞLERİNİNİZ. SİZLERE BU KUR'AN DAVASINDA KARDEŞ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ. BİZLER KENDİMİZİ RİSALE-İ NUR TALEBESİ OLARAK GÖRMÜYORUZ. RİSALE-İ NUR'A TALEBE OLMAYA ÇALIŞIYORUZ. VERİLEN VE BİZE BİÇİLEN VAZİFE-İ İFAYA ÇALIŞIYORUZ. SİZLER BİZDEN DAHA BÜYÜK VE ALİ HİZMETLER YAPIYORSUNUZ. SİZLERİ TAKDİR EDİYORUZ. SİZLERE BU YOLDA YETİŞMEYE ÇALIŞIYORUZ. SİZLER KOŞUYORSUNUZ BİZLER YETİŞMEYE ÇALILIYORUZ. ÜSTADIMIZIN BÜTÜN TALEBELERİNİ DE ...

21.04.2010, 22:11

Yazar: recül-i facir

Risale-i Nur şakirdleri bütün kuvvetleriyle hatt-ı Kur'âni'yi harika bir suretde neşr ve ta'mim ve muhafazasına çalıştıkları bir zamanda

BEŞİNCİ EMARE: Ecnebi hurufatını ehl-i İslam'ın en mühim hükümeti resmi bir surette kabul ve neşir ve cebir ettiği halde Risale-i Nur şakirdleri bütün kuvvetleriyle hatt-ı Kur'âni'yi harika bir suretde neşr ve ta'mim ve muhafazasına çalıştıkları bir zamanda Hazret-i Ali (ra) tarihiyle ondan haber vermekle gaybî keramatı beyan ettiği yerde ulemâ içinde birisine iltifat gösteriyor. Elbette bu iltifatın gerçi çok efradı olabilir. Fakat bu kerine-i hal gösteriyor ki, Risâle-i Nur şakirdleri bir husu...

21.04.2010, 22:09

Yazar: recül-i facir

Ayrılma, Yazıcılar ve Okuyucular Hakkında

EMİRDAĞ LÂHİKASI, SH. 81 (Osmanlıca Nüsha) Eğer tab' edilse herkes kolayca elde edeceği için kemâl-i merakla ona çalışmaz, bilfiil neşrine hizmet vazifesini kaybeder. Risâle-i Nur'un mühim bir vazifesi, Âlem-i İslâm'ın ekseriyet-i mutlakasının yazısı ve hattı olan hurûf-i İslâmiyeyi muhâfaza etmek olduğundan, tab' yoluyla işe girişilse, şimdi ekser halk yeni hurûfu bildiği için en çok Risâleleri yeni hurufla tab' etmek lazım gelir.Bu ise Risâle-i Nur'un yeni hurûfa bir fetvası olup şakirdleri de...

21.04.2010, 22:05

Yazar: recül-i facir

Bid'aların ve dalâletlerin istilası zamanında sünnet-i seniyyeye ve hakikat-ı Kur'âniyyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehidin sevabını kazanır."

<IMG align="right" src="images/yazilar_risale3.gif" />"Bir kısım kardeşlerime hususi bir mektupdur Yazıda usanan ve ibadet ayları olan şuhûr-i selasede sâir evradı beş cihetle ibadet sayılan Risale-i Nur yazısına tercih eden kardeşlerime iki hadis-i şerifin bir nüktesini söyleyeceğim: Birincisi: (...............)(ev kemâ kâl) yani "Mahşerde ulemâ-yı hakikatın sarf ettikleri mürekkep, şehitlerin kanıyle muvazene edilir, o kıymette olur." İkincisi: (..............)(ev kemâ kâl) yani "Bid'aların v...

21.04.2010, 22:02

Yazar: recül-i facir

Ayrılma, Yazıcılar ve Okuyucular Hakkında

"Dokuzunce mes'ele: Ey ihvan, madem Cenab-ı Hak kemal-i rahmetiyle bizi Kur'ân-ı Hakîm'e hizmetkâr kabul ettiğini gösterir bir tarzda bizi muvaffak ediyor, biz de rahmetine ve inayet ve tevfîkine istinad edip, merkez-i nuraniyenin etrafında mütesanid daire-i muhita olmaya çalışmalıyız. Hatt-ı Kur'ânî'nin ref'ine çalışanları susturmalıyız. Kur'an'ı unutturmaya niyed edenlerin niyetlerini onlara unutturmalıyız.." 29. mektup, 3. kısım, 9. mesele..

21.04.2010, 21:54

Yazar: recül-i facir

AZİZ KARDEŞLERİM RİSALE-İ YAZISINI YAZAN RİSALE-İ NUR TALEBEİ ÜNVANINI ALIR. BU KESİN ÇÜNKÜ RİSALE-İ NUR BU HÜKMÜ YAZMIŞ.

KASTAMONU LAHİKASI RİSALE-İ NUR YZISINI YAZANA RİSALE-İ NUR TALEBESİ ÜNVANINI AÇIK VE NET OLARAK BEYAN EDİYOR. YORUMA VE TEVİLE HİÇ İHTİYAÇ BIRAKMIYOR. YAZMAYAN KARDEŞLERİMİZ DE İNŞALLAH SADAKAT VE İHLASLARIYLA RİSALE-İ NUR'A İNŞALLAH TALEBE OLABİLİRLER. CENAB-I HAKTAN ÖYLE NİYAZ EDİYORUZ. RİSALE-İ NUR'UN HAS TALEBELERİNDEN HÜSREV ALTINBAŞAK ŞÖYLE DİYOR: BİZ YAZDIK NE KAYBETTİK, SİZ YAZMADINIZ NE KAZANDINIZ KARDEŞİM. BİR DE İBADETLER SEVABI İÇİN VEYA TALEBE ÜNVANINI ALMAK İÇİN YAPILMAZ. BUNLAR Z...

21.04.2010, 03:49

Yazar: recül-i facir

Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edi

S- Neden bunların umumuna fena diyorsun? Halbuki hayırhahımız gibi görünüyorlar. C- Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür. Evet kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyle ise her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz. İşte size söy...

21.04.2010, 03:30

Yazar: recül-i facir

BİDALARLA AMEL ŞERİATI GECİKTİRİR. CİDDİ MES'ULİYETİ OMUZLARA YÜKLER.. ÜMMET YARIN MAZİYE TÜKÜRECEK... EY GATRETSİZLER DİYECEK.

O TÜKÜRÜKLER BİZ GELDİĞİ ZAMAN SİLMEK İÇİN VE DE TÜKRÜK GELLMEMESİ İÇİN BU AKILLI OLMAMIZ GEREKİYOR. AKLIMIZ KULLANMAMIZ GEREKİYOR. MİHENGE VUMAMIZ GEREKİYOR DUYDUKLARIMIZ HİZMETİMİZ ABİLERİMİZİ HOCALARIMIZI. SADAKAT AYRIDIR. MİHENGE VURMAK AYRIDIR. ÜSTADIMIZ BİR ŞEYİ BEN SÖYLEDİM DİYE HÜĞSN-Ü ZAN EDİP ALMAYIN, MİHENGE VURUN DİYOR. ABİLERİMİZDEN DUYDUKLARIMIZ MİHENGE VURALIM. EĞER BUGÜN DAHİ HOCAMIZ BİR ŞEY SÖYLESE BAKARIM RİSALE-İ NUR'A UYGUN MU ? O SÖYLÜYOR DİYE ALIP HEMEN KALBİME İNDİRMEM. HA...

21.04.2010, 03:16

Yazar: recül-i facir

BEDİÜZZAMAN ÜSTADIMIZ HAYATTA LATİNCE YAZIYI ÖĞRENMEMİŞTİR. OKUMUŞTUR. YAZDIRMIŞTIR. AMA ÖĞRENMEMEİŞTİR.

ZARURETLER HARAMI HELAL DERECESİNE GETİTİRİR. ÜSTADIMIZ RİSALELERİ HERZANMAN HATT-I KUR'AN İLE YAZDIRMIŞTIR. LA DİNİ LATİN HARFLERİ OLDUĞU HALDE. İNKILAB GRÇEKLEŞTİĞİ HALDE LATİN HARFLERİNE MUHALEFET ETMİŞTİR. LATİN HARFLERİNE TÜRKÇE DENMESİNE KIZMIŞTIR. ASIL TÜRK HARFLERİ OSMANLICA VE İSLAM HARFLERİDİR DİYE VURGULAMIŞTIR. AZİZ KARDEŞİN SECE SÜFYAN KAYİF İÇİN Mİ LATİNCEYİ GETİRDİ. MUSTAFA BELGESELİNİ BİR İZLE. ORDA DAHA BAŞA GEÇMEDERN BAŞ OLMADA 6 ŞEYİ YAPACAM DİYOR. O 6 ŞEYDEN BİR HARF INKILABI...

21.04.2010, 03:06

Yazar: recül-i facir

“İşte bu zamanda o adamlar Risale-i Nur şakirdleri ve naşirleri oldukları şüphesizdir. Çünki onlardır ki hatt-ı Kur'ân'ı (Kur'an harfleriyle yazmayı) muhafaza ediyorlar ve bid'akâr bir kısım ulemalara karşı mukavemet ediyorlar. ” (18. Lema)

Risaleleri Yazmanın Müddeti Risale-i Nur hizmeti devam ettikçe yazı hizmetinin de devam edeceğini ve elzem olduğunu isbat eden Risale-i Nur'dan bazı ifadeler gösterebilir misiniz? Cevap Risale-i Nurun Muhakkak Kur'an Yazısıyle Neşredilmesi Lâzımdır: “Risale-i Nurun neşir keyfiyeti de tarihde hiçbir eserde görülmemiştir... Şöyleki: Kur'an hattını (Kur'an yazısını) muhafaza etmek hizmetiyle de muvazzaf olan Risale-i Nurun, muhakkak Kur'an yazısıyle neşredilmesi lâzımdı. Eski yazı yasak edilmiş ve ...

21.04.2010, 02:59

Yazar: recül-i facir

AZİZ KARDEŞİM MATBAAYA BİZ DE DESTEK OLUYORUZ. BİZ DE BASIYORUZ. HEM LATİNCE HEM OSMANLICA RİSALE-İ NUR'U BASIYORUZ NEŞR EDİYORUZ.

AZİZ SIDDIK KARDEŞİM MATBAAYA BİZ DE DESTEK OLUYORUZ SON TEKNOLOJİ İLE İNTERNET İLE RADYO İLE NEŞR EDİYORUZ. FAKAT NEŞR ETMEK AYRI BİR ŞEY HATT-I KUR'AN-I MUHAFAZA ETMEK AYRI BİR ŞEY. YAZMAKTAKİ NEŞR BU İŞİN SADECE MASLAHATI HİKMETİ İLLETDİR. İLLET AYRIDIR HİKMET AYRIDIR.

20.04.2010, 20:23

Yazar: recül-i facir

RİSALE-İ NURLARI YAZMAK HİZMETİN İKİ ESASINDAN VAZİFESİNDEN İKİNCİSİDİR. BİRİNCİSİ İMAN İSE İKİNCİ HATT-I KUR'AN'IN MUHAFAZASIDIR.

BİSMİHİ SÜBHANEHÜ AZİZ MUHABBET FEDAİLERİ KARDEŞLERİM, BEN ACİZANE BİR YAZICI KARDEŞİNİZİM, RİSALE-İ NUR'U HEM YAZIYOR, HEM OKUYOR HEM DE EZBERLİYORUZ. MÜTALLA EDEREK DE EN DERİN MESELELERİNDEN RAHATLIKLA ÇIKIYORUZ. HİÇ BİRİ BİRİNE ENGEL OLMUYOR. RİSALE-İ NUR'UN EN EHEMMİYETLİ VAZİFESİ İMANI KURTARMAK OLDUĞU GİBİ BU BİDALAR VE DALALETLER ASRI OLAN AHİRZAMANDA SÜNNET-İ SENİYYEYİ İHYA MUHAFAZA VE MUDAFA ETMEKTİR. HATT-I KUR'AN'I MUHAFAZA ETMEK BEN RİSALE-İ NUR TALEBESİYİM DİYEN HERKESİN BOYNUNA BO...