Giriş yapmadınız.

1

04.06.2008, 11:05

AKP´de vebale ortak

Ali Babacan, Erdoğan’ın da destek verdiği “Türkiye’de Müslüman çoğunluğun da sorunları var” sözünde haklı; ama bu sorunların çözülemeyişinden, hattâ bazılarının daha da ağırlaşarak sürmesinden, içinde bulunduğu ve altı seneye yakın bir süredir ülkeyi “yöneten” AKP iktidarı da sorumlu değil mi?

Gelin, işin bu cihetine örnekleriyle bakalım.

Listenin ilk sırasında başörtüsü meselesi var.

Bu yasağı daha da yaygınlaştırmak için başvurulan “kamusal alan” ucubesi 3 Kasım 2002’ye kadar yoktu. AKP’lilerin yasağı protokol üzerinden delme girişimine misilleme olarak icad edildi. Maalesef beş buçuk senedir kullanımda.

22 Temmuz seçiminden sonra başörtüsünün devlet protokolünün en tepe noktasına çıkması dahi bu durumu değiştirebilmiş değil. Tam tersine, aşağı kademelerde yasak artarak sürüyor.

Dahası, “first lady”nin—Türk Dil Kurumunun yeni yakıştırmasıyla “başbayan”ın—başındaki örtü, AKP’ye açılan kapatma dâvâsının telâffuz edilmeyen önemli gerekçelerinden biri.

Diyelim ki, “AKP bu sorunu çözmeyi çok istese de, mâlûm sebeplerle yapamadı ve yapamıyor.” Ve görünen o ki, yapamayacak da. Bu durum, Çankaya’nın da engel olmaktan çıktığı altıncı iktidar yılında hâlâ mazur görülebilir mi?

Öte yandan, AKP’nin, yasağın daha da şiddetlenerek yaygınlaşmasına engel olamadığı yetmiyormuş gibi, 28 şubat’tan beri özel dershanelerde gayri resmî olarak uygulanmakta olan yasağı, 17.7.05 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan yönetmelikle resmîleştirmiş olmasına ne demeli?

Aynı şekilde, okullardaki ödül törenlerinde başörtülü öğrencilerin sahneye çıkarılmasına Millî Eğitim Bakanının çok sert tepki gösterip fırça atarak engellemesine nasıl bir yorum yapılabilir?

Peki, Bakan bu tavrı sergilerken, Sivas’ta en çok kitap okuyanların ödüllendirildiği törende başörtülü öğrencilere ödüllerini veren iki yardımcısı hakkında Valinin “Türkiye’de devrim kanunları var” diye soruşturma açması neyin nesi?

Keza yakınlarda, üniversite seçimlerinde yüksek oy alan rektör adaylarından birinin, eşi örtülü olduğu için YÖK’te elenmesinin izahı ne?

Başörtüsü için söylenecek daha pek çok şey var. Ama şimdilik bunlarla iktifa edip diğer alanlardaki bazı örneklere hep birlikte göz atalım.

ımam hatiplerin orta kısımlarını kapatıp ıHL ve diğer meslek lisesi mezunlarının üniversite yolunu katsayı engeliyle kesen 28 şubat tasarrufları, AKP iktidarında da aynen devam etti.

Kur’ân öğrenmeye getirilen yaş sınırı da.

Kurban derilerine yönelik THK gasbı da.

Son olarak Çankaya’da yapımına başlanan cami örneğinde görüldüğü gibi, ihtiyaç olduğu halde, laikçilerin yaygarası üzerine geri adım atılarak inşaat durduruldu ve proje askıya alındı.

“Lisede mescit ve namaz” ya da “Filanca okulun internet sitesinde Said Nursî övgüsü” gibi kasıtlı yayınlar üzerine derhal soruşturma açıldı ve “sorumlu”lar hakkında disiplin işlemi yapıldı.

TCK’yı yenileyip AB kriterlerine uyumlu hale getirme görüntüsü altında, darbe dönemlerinde bile yapılmamış birşey yapıldı; “devrim kanunlarına uymamak” cezaî müeyyidelere bağlandı.

“ırtica” gerekçeli YAş ihraçları AKP devrinde de devam etti. Başbakanla Millî Savunma Bakanı, sonuca hiçbir etkisi olmayan “şerh” koymanın ötesine gidemediler. Cumhurbaşkanı Gül ise önüne gelen bu türden ilk ihraçlara onay verdi.

“ırtica”yı 28 şubat’ta olduğu gibi “bir numaralı iç tehdit” olarak niteleyen ve gizli anayasa olarak da adlandırılan “Millî Güvenlik Siyaset Belgesi,” AKP iktidarınca onaylanıp yürürlüğe konuldu.

ışin kötüsü, AKP iktidarı, Babacan’ın bahsettiği çoğunluğa yönelik, bütün şiddetiyle devam eden hak ihlâllerini gizledi; örtülü cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve milletvekili eşlerinin varlığı, yasağın asıl mağdurlarının üzerini örttü.

Böyle bir tabloda AKP’ye açılan kapatma dâvâsı ibret yüklü mesajlarıyla işin tuzu biberi oldu.



04.06.2008

E-Posta: irtibat@yeniasya.com.tr

Kaynak: http://www.yeniasya.com.tr/2008/06/04/yazarlar/kgulecyuz.htm

2

04.06.2008, 11:15

Gazeteden yazı eklerken mozilla firefox kullanmasan? Karakter problemini de buraya taşımış oluyorsun keçeli...
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

3

04.06.2008, 11:22

demek ondan öyle oluyor bende sinir olurumu hep buna :dank:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

4

04.06.2008, 11:25

Microsoft'un ie dayatmasına sevmiyorum. Firefox kullanmak bir onurdur :tamam: Karakter sorunu ise Firefox'tan değil, gazetenin sitesinden kaynaklanıyor.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

5

04.06.2008, 11:30

tamam kavga etmeyin, düzelttim. 8)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

6

04.06.2008, 11:41

konuyu cok uzattik gercekten.. Neyse hal oldu simdi.. :)

Yalniz bu tartismalar bitmeyecek gibi gözüküyor. Peki kim bunlari herzaman gündeme getiriyor ve 22 Temmuzdan önce dile getirdi: Yeni Asya.

Risale-i Nur cemaati olarak aldigimiz kararda mesverete uymayanlarda bu vebal altinda.

O zaman bize hakaret edenler simdi neden susuyorlar?

Neden AKP hükümetini savunmuyorlar?

Neden Yeni Asya Nur cemaatini bölmeye devam ediyor diye aciklama yapmiyorlar?

Anladilarki artik Yeni Asya sadece HAKKI savundu. Ve söyledigi gibide gelisti. AKP kapandiginda sevinmeyecegim ama Yeni Asya cemaatine olan güvenim, bagliligim, saygim, hürmetim daha da kuvvet bulacak ve ben Yeni Asya gazetesinin yayilmasina daha cok calisacam.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

7

04.06.2008, 12:29

ınat, bazan müfrit fırka müteassıplarına, dalâl ve batılı iltizam ettirir. şeytan birisine yardım etse, melek der, rahmet okutur. Ötekinde melek görse, libasını değiştirmiştir der, lânet eder. Su-i zan ve hüsn-ü zan nazarıyla, dürbünün iki tarafı gibi leh, aleyhtar... Vâhi emareyi bürhan, bürhanı vâhi emare görür. ( Kaynak : http://www.risaleara.com/oku.asp?id=5309 )

ınatla AKP'yi de savunabilirler ve hala Yeni Asya'ya da atabilirler. Hakkaniyetin gereği vazife itibariyle tebliğde bulunup tercihi muhataba bırakmaktır. Habire "ben demiştim" tavrı , kişiyi haklıyken haksız duruma düşürebilir. Allah hepimize ihlasla hareket edebilmeyi nasip eylesin...

8

04.06.2008, 14:57

Demiştik ama...
Bize sızlananları artık şahsen duymuyorum..
"Boşverin" diyorum, bakın hepsinin başı örtülü eşi var, gerisi hiç möhüm deel..
ışsizlik, yasaklar, piyasadaki parasızlık..Bunlar hep basit şeyler..Yeter ki biz unutmayalım..
"Onların eşleri başörtülü amaaaaa(!)
:mrgreen:

9

04.06.2008, 17:51

ışin kötüsü, AKP iktidarı, Babacan’ın bahsettiği çoğunluğa yönelik, bütün şiddetiyle devam eden hak ihlâllerini gizledi; örtülü cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve milletvekili eşlerinin varlığı, yasağın asıl mağdurlarının üzerini örttü.

Yazıyı okurken bir taraftan buna benzer bir şey yazmayı kuruyordum.

ışte baştan beri Yeni Asya'nın da ısrarla işaret ettiği tuzak budur.

ışte benimde baştan beri bahsettiğim ve çok tepki alan AKP CHP'dir sözü bunun içindi.

AKP'yi iktidara taşıyanlar, onu iktidara getiren seçmenin arzularını, endişelerini sadece gözlerini boyuyarak gidermesine müsade etti..

Baş örtüsü Çankaya'da serbest, Başbakanın eşi türbanlı ya yeter. Üniversite öğrencileri, kamu işçi ve memurları dersane, lise, ilköğretim öğrencileri baş örtüsü takmasa ne olur?Cumhurbaşkanı ve Başbakan ve Bakan eşleri mağduriyetini giderdi ya o bize kafi. Aman onlara bir zeval gelmesin. Halk herşeye razı.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

10

04.06.2008, 19:25

:idea: euzubillahi mineşşeytani vessiyseti

11

04.06.2008, 19:26

Tamam da, "hangi siyaseti.." :!:

12

04.06.2008, 19:33

Bizlerin siyasetle alakadarlığı ve onayı,sadece " ehven-i şer " çerçevesinde olmalı...

Üstadın,Eski Said diye adlandırdığı dönemin en önemli özelliği de siyasetle alakadar olmasıydı ki Yeni Said döneminde sırf bu düsturu bozulmasın diye gazetelerden bile yıllarca uzak durmuştur...

Siyaset halis imanı bulandırdığı için,içinde hep doğruyu aramak yanlış olr kanaatindeyim...

13

04.06.2008, 19:47

Müslümanlara yapılan baş örtüsü zulmünü eleştirmek siyaset değildir kardeşim.

O sorunu çözmeye muktedir olmayan ve sadece lafla mağdurların gönlünü alma siyeseti yapanlara "sözlerinize inanmıyoruz" demek de siyaset değildir.

Hem Üstad din adına siyaset yapmayı yasak etmiş. Siyaseti talimi ve siyaseti dine alet etmeyi yasaklamamış.

Üçüncü Said dahi siyaseti dine hizmetkar yapmanın düstularını vermiş.

Hem Risale-i Nur Külliyatının yüzde 35'i siyaset ve içtimai hayat üzerinedir.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

14

04.06.2008, 20:23

Alıntı sahibi ""ruhefza""


"Onların eşleri başörtülü amaaaaa(!)
:mrgreen:


Bunun icin BABACANin aciklamalari ABde tesirsiz kaldi. Cünki AB Erbakan sürecini cok iyi biliyor ve su anki hükümeti süzgecten geciriyor. AB eger diyorsa Reformlarda yavaslama var biz size güvenmemeye basliyoruz demektir.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

15

04.06.2008, 20:57

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Hakkaniyetin gereği vazife itibariyle tebliğde bulunup tercihi muhataba bırakmaktır. Habire "ben demiştim" tavrı , kişiyi haklıyken haksız duruma düşürebilir. Allah hepimize ihlasla hareket edebilmeyi nasip eylesin...



Amin kardes, aynen katiliyorum..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir