Giriş yapmadınız.

21

11.01.2011, 20:31

Ben Osmanlıya ne sövdüm ne de aşağıladım. Padişahların ( bazıları için) saray yaşantılarının yanlışlıklarından bahsettim

22

11.01.2011, 20:44

Bakmam gereken kitaplara zaten bakıyorum. Atalarımın (Osmanlının) hataları olabileceğini zaten baştan söyledim. Yapmışllardır da. Ama biz bunlar her yönüyle hatalıdır demedik. İçiyle dışı 180 derece farklı demedik. Bu dizinin de amacı çok net. Eskiden beri yaptıklarını devam ettiriyorlar. Osmanlıya ve islamiyete hakaret, küçümsemek. Çocuklarımıza ve gençlerimize Osmanlı padişahlarının böyle olduğunu göstermek. Bunu izleyerek Osmanlı hakkınde bilgi sahibi olacak çocuklar ve gençlerin düşünceleri de bunlar gibi olacak.

Ben de size bir kaynak tavsiye etmiştim siz de onu okuyun. Bakalım Osmanlı sizin bahsettiğiniz gibi mi?
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

23

11.01.2011, 21:06

Bakmam gereken kitaplara zaten bakıyorum. Atalarımın (Osmanlının) hataları olabileceğini zaten baştan söyledim. Yapmışllardır da. Ama biz bunlar her yönüyle hatalıdır demedik. İçiyle dışı 180 derece farklı demedik. Bu dizinin de amacı çok net. Eskiden beri yaptıklarını devam ettiriyorlar. Osmanlıya ve islamiyete hakaret, küçümsemek. Çocuklarımıza ve gençlerimize Osmanlı padişahlarının böyle olduğunu göstermek. Bunu izleyerek Osmanlı hakkınde bilgi sahibi olacak çocuklar ve gençlerin düşünceleri de bunlar gibi olacak.

Ben de size bir kaynak tavsiye etmiştim siz de onu okuyun. Bakalım Osmanlı sizin bahsettiğiniz gibi mi?


Onların yaptıklarını neden İslamiyetle bağdaşlaşsın. Bu yanlış düşünceden vazgeçelim artık. Ne yani inançlı birinin bana yanlış yapması ya da yanlış harekette bulunması inanca bakış açımızı mı değiştirecek ? Biz gençlerimizi eğitmezsek sokağa çıktıklarında zaten bozulacaklar. Bunun önleminin ailenin alması gerekmez mi? Gerçekleri anlatmak varken neden olmayan bişeleri aktaralım ki. Biz böyle anlattık daha sonra gerçeği öğrendiğin de çocuk ikilem de kalmaz mıydı ?

Başımdan geçeni anlatayım size:

Ben peygamber Efendimizin hayatını ortaokul da irdeledim. Peygamber efendimizin birden fazla eşinin olduğunu duyunca yıkılmıştım. Bu yıkıntımı hala atmadım. Sizin verdiğiniz kaynağa da baktım. Neden sadece ilk verilene inanma gereği duyuyoruz ki ? Araştırma yaptınız mı? Belgelerin sadece Osmanlının son 100 yılına ait olduğunu da biliyor muydunuz? onun öncesini biliyor muyuz?

24

11.01.2011, 22:09

Anlaşılan siz hiç araştırma yapmamışsınız. Onların hatalarına günahlarına bakıyorsunuz ama kendinizi galiba hatasız görüyorsunuz. Bizim hatamız ne kadar? Sonra onların hatalarını islamla bağdaştıran oldu mu? Biz dizide Osmanlıyı tamamen yanlış anlattığından bahsediyoruz. Bu dizide beğendiğiniz ne? Merak etmeyin biz çocuklarımıza atalarımızın da insan olduğunu ve onların da zaman zaman hata yaptıklarını anlatıyoruz. Ama atalarımız tamamen günahkardır, yaptıkları her şey yanlıştır demiyoruz.

Bir kaynaktan değil çok kaynaktan tarihimi öğreniyorum. Sizin nasıl araştırma yaptığınız "Belgelerin sadece Osmanlının son 100 yılına ait olduğunu da biliyor muydunuz?" sözünüzden belli. Şu anda dahi Osmanlıya ait 100 milyonun üzerinde belge arşivde duruyor. Yokedilenler hariç. Bunların hepsi son yüz yıla mı ait? El insaf! Benim verdiğim kaynağı (Belgeler Gerçekleri Konuşuyor 5 cilt) inceleseydinz bunu söylemezdiniz. Demekki incelememişsiniz. Bazı gerçekleri sadece bizdeki belgeler değil, Bizans İmparatorluğuna ve Avrupadaki diğer belgeler de bazı gerçekleri ortaya koyuyor.

Peygamber efendimizin (ASM) çok evliliğinden yıkılmış ve bunu halen atamamışsanız sizinle anlaşmamız zaten mümkün değil.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

tafli38

Profesyonel

  • "tafli38" bir erkek

Mesajlar: 883

Konum: Aichach

Meslek: T-I-G

Hobiler: yüzmek gezmek araba ve tabiki Nursohbetleri :)

  • Özel mesaj gönder

25

14.01.2011, 18:11


konu bir takim osmanli düsmanlarinca saptiriliyo
ve aslinda atatürkün yasantisi gibi gösterilme ye calisiliyo osmanli padisahlarnkiler
yaani sanki atatürk gibi hep gözü ve akli cinsellikte imis gibi gösterilme ye calisiliyo
ve neyazik ki bu kendi yalanlarina kendileri haaric
baazi müümin kardeslerimi zi bile inandirma yi basardilar :thumbdown:

burada kisa bir anlatim var

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

26

14.01.2011, 20:51

Allah razi olsun Tafli kardes aydinlatici bir anlatim..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

27

15.01.2011, 14:03

ecdadı tanımak gerek

osmanlı padişahlarının kısmı azamı birer velidirler.bilirsinizki abdest almadan yere ayak basmayan kabeyi karşısında görmeden (fatih sultan gibi)namaza durmayan bir ecdattan bahsediyoruz.biz neci oluyoruz ki; islamiyetin bayraktarlığını yapmış bu mübarek insanları tenkit ediyoruz beğenmemezlik yapıyoruz.çok yazık.... :hayır2: :hayır2: :hayır2: :hayır2: :hayır2:
risale-i nur;ıslah eder,ifsad etmez,imar eder,harap etmez,mesud eder,perişan etmez.


Muhammed_ Enes

Orta Düzey

  • "Muhammed_ Enes" bir erkek

Mesajlar: 255

Konum: Ankara

Meslek: Yazılım ve destek uzmanı

Hobiler: Okumak, yürümek. kitap

  • Özel mesaj gönder

28

16.01.2011, 12:26

Burada neler oluyor?! Arkadaslar bizler osmanlı devletinşin kurmuş olduğu bir devlette yaşıyoruz! Nasıl olur da böylesi sapkın düşüncelerle zihninizi bulandırıyorsunuz? Galiba yasananlar okunmamış ve osmanlı devletinin imanı görülmemiş olmalı! Yazmıcam dedim ama dayanamadım!
Nefsiyle mücadele içinde!

29

04.02.2011, 23:07

Dolmabahçe Sarayı'na düzenlenen ''Osmanlı'da Harem Hayatı'' başlıklı konferansta konuşan Akgündüz, harem hayatıyla ilgili ciddi kitapların Cumhuriyet döneminde kaleme alındığını belirterek, Batılıların 1920'li yıllardan sonra Osmanlı'daki harem konusunda kitap yazmak için adeta yarıştıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Akgündüz, Türk Tarih Kurumu'nun ve bir kaç yabancı yazarın haremle alakalı yazdığı bir kaç eserin dışında harem hakkında eser veren yabancıların, kendi ve Avrupadaki kralların hayatlarını baz alarak konuya baktıklarını kaydetti.

Batılı yazarların kendi aile ve sosyal yaşamlarını örnek alarak harem hayatını izah etmeye çalıştıklarını vurgulayan Akgündüz, ''Örneğin Avusturya imparatorluğunun başkentliğini yapmış Viyana'daki kraliyet sarayının duvarlarının tamamında çırılçıplak kadın heykelleri vardır. Krallar beraber oldukları kadınların çırılçıplak heykellerini yaptırıp sarayın duvarlarına dikmişlerdir'' diye konuştu.

Prof. Dr. Akgündüz, haremin üç kapısının olduğunu, Tanzimat dönemine kadar bu kapılardan değil seyyar satıcıların, erkek doktorların bile içeri giremediğini belirterek, şöyle konuştu:
''Batılıların, haremde yaşanmış gibi gösterdiği aşk hikayelerine itimat edilmesi ne kadar doğrudur. Haremle ilgili makale veya kitaplarda görülen bütün çıplak resimler ve gayri meşru tasvirler tamamen asılsız ve Batılı ressamların hayal ürünüdür.Harem, yasak bölgedir ve her erkek istediği gibi giremez. Fakat bazı Avrupalılar özellikle Kanuni ve Hürrem hakkında çarpıtılmış, asılsız bilgi ve tasvirlerin bulunduğu kitaplarla harem hayatını olduğundan çok farklı yansıtmıştır.''

Prof. Dr. Akgündüz, padişahın yaşamını sürdürdüğü ve haremin de bulunduğu bölüme padişahın ve ailesinin yiyecek ihtiyacını karşılayan hadım ağaları ve hadım kölelerle onlara hizmet eden cariyelerin girebildiğini, bunların dışında özellikle gayrimüslim erkeklerin kesinlikle giremediğini söyledi.

Haremin kapısında ''Ey iman edenler, size ait olmayan evlere izinsiz girmeyiniz!'' şeklinde bir ayeti kerimenin bulunduğunu vurgulayan Akgündüz, bu kapıdan da sadece cariyelerin ve padişahın ailesinin girdiğini kaydetti.

PADİŞAHLARIN CARİYE İLE BİRLİKTE OLMA HAKKI

Cariyelerin hizmetçi köle olduğunu ve hizmetleri dışında padişahın ailesinin yaşadığı yere giremediğini anlatan Prof. Dr. Akgündüz, bugün de aynı şekilde ekonomik durumu müsait olanlarında evlerinde hizmetçilerin bulunduğunu ifade etti.

Bazı cariyelerin evli olduğunu ve bunların akşamları evlerine gidebildiğini belirten Prof. Dr. Akgündüz, şöyle devam etti:

''Osmanlı'daki kölelerin yüzde 90'ı sabahları gelir, kendilerine düşen hizmetleri yaparlar, akşamları evlerine döner ve düzenli olarak maaşlarını alırdı. Akşamları evlerine gittikleri için padişahlarla beraber olmaları imkansızdı. Padişahların 4 kadınla nikahlanma hakkı vardı. Cariyelerle yani hizmetçi köleleriyle beraber olma hakkına gelirsek, köleyle efendinin yani cariye ile padişahın nikah olmadan beraber olma istifraç denilen hakkı vardır.

Padişah bir cariyeyle istifraç hakkını kullanırsa o cariyenin yani hizmetli kölenin padişahın eşinden farkı yoktur. Cariyeden çocuk olursa padişah onun özgürlüğünü vermek zorundadır. Padişahların böyle bir hakkı olsa da bu durum çok sınırlı kalmıştır. Bu yönde yapılan araştırmalar ve incelenen şeriye sicilleri istifraç hakkına sahip olunan cariye sayısının çok az olduğunu göstermektedir. Osmanlı padişahları bir kaç istisna dışında özgür kadın almamıştır. Bunun nedeni ise evleneceği kızın akrabalarının padişahtan herhangi bir talepte bulunmasının önüne geçmek içindi. Bir anlamda istismarı önlemek içindi. Fatih'ten sonra iki tane padişah şeyhülislamın kızıyla evlenmişse de ikisi de pişman olmuşlardı. Söylenildiği gibi padişahlar onlarca veya yüzlerce kadınla beraber olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in iki, Kanuni'nin ise ömrü hayatı boyunca 4 hanımı olmuştur. Osmanlı padişahlarında İslam'ın tanıdığı bu meşru hakkı suiistimal eden 3. Murat ve 3. Mehmet'tir.''

Prof. Dr. Akgündüz, Osmanlı Devleti'nin yaklaşık 700 yıl sürdüğünü vurgulayarak, bir meyve bahçesinde görülebilecek bir kaç çürük meyveden dolayı on binlerce meyve ağacının bulunduğu bir bahçenin terk edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

AA
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir