Giriş yapmadınız.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

1

27.09.2009, 11:27

Güzel sözler yetmez, uygulama şart


Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, ülkedeki Müslüman toplumun önde gelenlerine Hofburg Sarayında verdiği bayram davetlerinin 6.'sında, “Antisemitizm gibi İslâmofobiyi ve her türlü İslâm düşmanlığını da şiddetle reddediyorum ve karşısındayım” dedi. Obama başta olmak üzere çok sayıda liderin İslâm düşmanlığına karşı söylemlerini onayladığını belirten Fischer, “Ama sadece güzel sözler söylemek yeterli değil. Bunların uygulanması da gerekir” şeklinde konuştu.
İslâm düşmanlığına red
Avusturya Cumhurbaşkanı Dr. Heinz Fischer, ülkedeki Müslüman toplumunun ileri gelenlerine bayram resepsiyonu verdi. Eşi Margit ile birlikte konuklarını resepsiyon salonunun kapısında karşılayan Cumhurbaşkanı Fischer, daha sonra konuklarına hitaben yaptığı konuşmada, ‘’Uluslar arası toplumda, antisemitizm (Yahudi düşmanlığı) gibi İslamofobi’nin de reddedilmesi ve tepki gösterilmesi gerektiğini’’ belirterek, ‘’Ben antisemitizm gibi İslamofobi’yi ve her türlü İslâm düşmanlığını şiddetle reddediyorum ve karşısındayım’’ dedi. Avusturya’daki Müslümanların ‘’Büyük bir zenginlik olduğunu’’ ifade eden Fischer, bu yıl altıncı defa Hofburg Sarayı’nda bayram resepsiyonu vermekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı makamı olan tarihi Hofburg sarayının, ‘’Irk, cinsiyet, dil ve din ayırımı gözetmeksizin, Avusturya’yı hayatlarının merkezi olarak kabul eden her kişinin evi olduğunu’’ ifade eden Fischer, ‘’Ülkedeki Müslüman toplumunda büyük bir nüfus artışı yaşandığını ve toplam nüfusun 440 bin kişiye çıktığını’’ kaydetti. ABD Başkanı Barak Obama başta olmak üzere çok sayıda liderin New York’ta ‘’Medeniyetler ittifakı ve İslâm düşmanlığına karşı söylemlerini onayladığını’’ belirten Fischer, ‘’Ancak sadece güzel sözler söylemek yeterli değil. Çeşitli konferanslarda dile getirilen bu dilek ve temennilerin uygulanması gerekir’’ diye konuştu. Tarihî Hofburg sarayındaki bayram resepsiyonuna Türklerin çoğunlukta olduğu 300 kadar Müslüman katıldı. Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ile eşi Margit Fischer, resepsiyonda uzun süre kalarak konuklarıyla yakından ilgilendi ve hatıra fotoğrafları çektirdi.




Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

27.09.2009, 11:36

Avusturyadan uygulama istegine güzel bir örnek:

MÜSLÜMANLARLA 20 GÜN ORUÇ TUTTUM



<IMG src="http://www.yeniasya.com.tr/2009/09/27/resim/a.jpg" align="left" />
Kanada'nın Montreal belediyesi, kurulduğu 1832'den beri ilk kez verdiği bayram davetinde Müslümanları ağırladı. Hıristiyan olmasına rağmen Ramazan'da 20 gün oruç tuttuğunu ve Müslüman bir aile ile iftar yaptığını belirten Başkan Tremblay, Ramazan'ı “sosyal adalet, barış, sevgi ve yardımlaşmanın sembolü” olarak niteledi.
Hıristiyan belediye başkanı oruç tuttu
Kanada’nIn Montreal şehri belediyesi, kurulduğu 1832 yılından bu yana ilk kez Ramazan Bayramı faaliyetine sahne oldu. Montreal Belediye Meclisi binasında gerçekleştirilen Ramazan Bayramı kutlamasının ev sahipliğini ise Belediye Başkanı Gerald Tremblay yaptı. Montreal Diyalog Vakfı tarafından hazırlanan bayram kutlama programına, Türk ve Müslüman temsilcilerin yanı sıra, Yahudi, Hristiyan ve Sihlerden oluşan 100’e yakın davetli katıldı. Programda dâvetlilere, Türkiye’de Ramazan ve sonrasında da bayramın nasıl kutlandığına ilişkin görüntüler sunuldu. Montreal Belediye Başkanı Gerald Tremblay yaptığı konuşmada, belediyede ilk kez böyle bir program düzenlendiğini belirterek, kendisinin de buna ev sahipliği yapmaktan mutlu olduğunu söyledi. Tremblay şunları söyledi: ‘’Hristiyan olmama rağmen ben de Ramazan boyunca 20 gün oruç tuttum. Diyalog Vakfı’nın dâvetlisi olarak bir Türk ailesinin evine ailemle birlikte konuk oldum ve onlarla birlikte iftar ettim. Ramazan’ın, sosyal adaletin, barışın, sevginin ve yardımlaşmanın sembolü olduğunu düşünüyorum. Montreal’de yaşayan Türkler de sergiledikleri barış ve diyalog ile Ramazan esprisine çok uygun insanlar. Montreal’deki Barış Bahçesi’nde Türkiye’den getirilen lâlelerle bir bölüm oluşturduk. Kasım ayındaki seçimlerin ardından Türkiye’ye gitmeyi çok arzuluyorum.’’ Programda, geceye katılan diğer dinlerin temsilcileri de birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından ezan ve Kur’ân-ı Kerim okundu.




Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bu konuyu değerlendir