Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

02.09.2007, 00:01

Rakımız ak, partimiz ak, hadi vurak!

ŞARAP DıYARI BEKıLLı'NıN AKP'Lı BELEDıYE BAşKANI, YÜKSEK ÖTV'DEN şıKÂYETÇı
Hayyam'ın yolunda bir AKP'li
'AKP'de de içenler var, ama saklıyorlar' diyen Bekilli Belediye Başkanı Yaşar Halil Yiğit, 'şaraba uygulanan ÖTV'nin hangi gerekçeyle düşürülmediği halka anlatılmalı' diye konuşuyor
Önay Yılmaz



Denizli'nin Bekilli ilçesi Belediye Başkanı AKP'li Yaşar Halil Yiğit (33), şarabı sevdirmek için festivaller, 21. yüzyılın Ömer Hayyam'larını bulabilmek için de şarapla ilgili şiir yarışmaları düzenliyor. AKP hükümetinin şaraba getirdiği Özel Tüketim Vergisi'ni (ÖTV) kaldırabilmek, şarap üreticilerinin mağduriyetini giderebilmek için büyük mücadele örneği sergiliyor.
Yiğit'in yanı sıra yine AKP'li olan Meclis üyeleri Mahmut Ulusoy ve Mehmet Ali Gümüş'le, vasiyeti doğrultusunda Nâzım Hikmet için hazırlanan Menderes Nehrinin aktığı vadiye bakan 300 yıllık ulu çınar ağacının altındaki gömüt yerinde, Bekilli'de üretilen harika şarapları içerek sohbet ettik.


'Türkiye üretiminin yüzde 25'i'
Bu yıl yedincisi yapılacak "Kültür, Sanat, Üzüm, Sirke ve şarap Festivali" öncesi görüştüğümüz Yiğit, Bekilli halkının hemen tamamının bağcılık ve şarapçılıkla geçimini sağladığını belirterek şunları söyledi:
"Bu yörede antik dönemlerden beri şarap üretiliyor. ılçemizde şu an 11 şarap işletmesi var. Türkiye'deki şarap üretiminin yüzde 25'ini elinde bulunduruyor. Yılda 30 milyon litre şarap üretiyoruz. Ancak benim de üyesi olduğum AKP, hükümet olduğunda şaraba yüksek oranda ÖTV getirdi. 2002'den önce bir litre şarabın ÖTV'si 1 YTL civarındayken, 2002'de yani AKP hükümetinin gelmesiyle bu vergi 3.28 YTL'ye çıkarıldı. Bu da sadece bizim yöremizde değil, Türkiye genelinde şarapçılığa büyük bir darbe vurdu" diyor.


'Parti oy kaybediyor'
Bu yüksek vergiyle ürettikleri şarabı pazarlayabilme şanslarının olmadığından yakınan Yiğit, "Konuyu, Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, yetkililere defalarca ilettik. Ama maalesef olumlu bir yanıt alamadık. Önce kayıt altına alıp sonra bu verginin düşürüleceği söylendi. Ama hiçbir şey yapılmış değil" diye konuşuyor.
Bu verginin yüksek olmasının, partisinin alkollü içkilere bakışından kaynaklanıp kaynaklanmadığını henüz çözemediğini anlatan Yiğit, bölge halkının AKP'li bir belediye başkanı olduğu için kendisinden çözüm beklentisi olduğunu söylüyor.
Yiğit, "Bölge halkı bana, 'Çözersen bu sorunu sen çözersin' diyor. AKP'li biri olarak seslerini yukarıya daha iyi duyuracak diye bakıyorlar bana. Ama beklentileri bir türlü gerçekleşmiyor. Geçtiğimiz genel seçimlerde bu yüzden parti oy kaybına uğradı. Parti ilçe genelinde ikinci, ilçe merkezinde üçüncü parti oldu" diyor.



'Hükümet ÖTV'yi niye düşürmüyor, açıkça söylesin'

Yiğit, şarap sektörünün önünün açılmasını istediklerini söyleyerek, "Eğer benim partim bu niyette değilse, insanların önüne çıkıp, 'Biz şu gerekçelerle böyle bir icrattan kaçınıyoruz' diyebilmelidirler. Bana yaptığım görüşmelerde, 'Partinin seçim öncesi radikal kesiminden tepki alıyoruz bahanesiyle ÖTV'yi düşürmüyoruz' denildi. Ama şimdi mademki merkeze oturma havasına girdin, bunun gereğini yerine getireceksin, politikalarını o eksende yürüteceksin. Bence bu ülkede hükümet olmaya talip olmuş insanlar ülkenin en ücra köşesindeki akli melekesi yerinde olmayan bir insanın en ufak bir sorunuyla bile ilgilenmek durumundadırlar. şimdi bunu göstersinler. Hz. Ömer, 'Nil Nehri kenarında kaybolan bir koyunun hesabı benden sorulur' demiş. Bizim kanayan bir yaramız var, canımız acıyor. Buna derhal ya neşter vurulsun ya da tedavi edilsin. AKP yüzde 46 oy alarak merkez partisi olmuştur. AKP'yi merkez parti yapan bu halkın ta kendisidir, ama idareci kadrolar hâlâ bunun idrakine varmaksızın kendi radikal düşünceleri doğrultusunda hareket ederse, bu ülkede DSP'yi yüzde 20 ile iktidara taşıyan millet yüzde 1 ile nasıl yerin dibine gömdüyse, AKP kadrolarını da yerin dibine gömmeyi bilir" diyor.



'Haziranda ölmek zor diyenlerdeniz'

Nâzım Hikmet'le ilgili mezar yerinin geçen festivallerde bir sohbet sırasında gündeme geldiğini söyleyen Yiğit, "'21. yüzyılın Hayyam'ları aranıyor' adlı bir şiir yarışması düzenledik geçen sene. Bu yarışmaya ülkemizin dört bir tarafından şairler şarapla ilgili şiirlerini gönderdi. Çok ilgi gördüğü için bu sene de ikincisini yapıyoruz. Bu sohbetlerden birinde Nâzım'ın mezar yeri konusu açıldı. Ben de hemen bu ulu çınar ağacını önerdim, olursa onur duyacağımızı söyledim. Büyük kabul gördü" dedi.
Kendisinin de Nâzım hayranı olduğunu vurgulayan Yiğit, "Biz de 'Haziranda ölmek zor' diyenlerdeniz. şarabı seven ıslam felsefecisi ve bilgini Ömer Hayyam'ı da çok okur, severim" diye konuştu.



'Rakımız ak partimiz ak hadi vurak'

ıçkinin günah olduğu konusunun sadece bir yorum olduğuna inandığını da belirten Yiğit, bu sözlerine şöyle açıklık getiriyor:
"Kimseye zarar vermeden içersen neden günah olsun? Her şeyin fazlası zarar değil mi? AKP'de de birçok insan içiyor, ama kendini saklıyor. Biz saklamıyoruz. ıçki içmek yine de kişisel tercihtir. Bir olay anlatayım. Ankara'nın Hasanoğlan ilçesinde AKP ilçe teşkilatı bir yemek vermiş. Tabii, yemekte alkollü içecek de var. ılçe Başkanı ayağa kalkarak Orta Anadolu şivesiyle şöyle demiş: 'Rakımız ak, partimiz ak, hadi vurak.' Bunu anlatır, güleriz."

Kaynak: Milliyet
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

nevfel

Profesyonel

Mesajlar: 411

Hobiler: müzik,kitap,radyo,bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

2

02.09.2007, 00:54

«Nur Risalelerinin ve Nurcuların siyasetle alâkaları yok ve Risale-i Nur, rıza-i ılahîden başka hiç bir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risale-i Nur’un mensubları, içtimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar. Yalnız Sebilürreşad, Doğu gibi mücahidler iman hakikatlarını ehl-i dalâletin tecavüzatından muhafazaya çalıştıkları için, ruh u canımızla onları takdir ve tahsin edip onlarla dostuz ve kardeşiz, fakat siyaset noktasında değil. Çünkü iman dersi için gelenlere tarafgirlik nazarıyla bakılmaz. Dost düşman derste fark etmez. Halbuki siyaset tarafgirliği, bu manayı zedeler. ıhlas kırılır. Onun içindir ki, Nurcular emsalsiz işkencelere ve sıkıntılara tahammül edip Nur’u hiç bir şeye âlet etmediler. Siyaset topuzuna el atmadılar.» (Emirdağ Lâhikası-ll sh: 35)

«Aziz kardeşlerim, siz kat’î biliniz ki:
Risale-i Nur ve şakirdlerinin meşgul oldukları vazife, rûy-i zemindeki bütün muazzam mesailden daha büyüktür. Onun için dünyevî merak-aver meselelere bakıp, vazife-i bâkıyenizde fütur getirmeyiniz. Meyvenin Dördüncü Mes’elesini çok defa okuyunuz, kuvve-i maneviyeniz kırılmasın.» (Emirdağ Lâhikası-I sh: 43)

«Evet bu zamanda siyaset, kalbleri ifsad eder ve asabi ruhları azab içinde bırakır. Selamet-i kalb ve istirahat-ı ruh istiyen adam, siyaseti bırakmalı.» (Kastamonu Lâhikası sh: 122)
----------------------
abdullah bey lütfen siyasetle ilgili milleti galeyana getirecek haberleri bu foruma eklemeyin...Yoksa bu forumdan bu kardeşinizi kaybedersiniz.. :x
Ne zaman bir hicran bestesi duysam
Gözlerim mechule dalıyor Anne...

3

02.09.2007, 03:27

Ceka abiye hak veriyorum. Kendileri siyasi konulara girerse caizdir. Biz hoşlarına gitmeyen noktalara dikkatlerini çektikmi birden lahikalar akıllarına gelir ve karşımıza dizerler...

Nevfel kardeşim, bu başlığı açarken lahikaları okumamış mıydın?
http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=8555
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

nevfel

Profesyonel

Mesajlar: 411

Hobiler: müzik,kitap,radyo,bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

4

02.09.2007, 17:03

haklısın başlığı açmam doğru değildi ben hatamı kabul ediyorum kardeş..ama başlığı o günün sevinciyle açmıştım açıkcası fazla düşünmedim sizin gibilere dokunacağını sevincimi kendi içimde yaşamalıydım.
Ne zaman bir hicran bestesi duysam
Gözlerim mechule dalıyor Anne...

5

02.09.2007, 17:11

Biz DP´nin kurucularından değiliz, üyesi değiliz, maaşlı işçisi değiliz. Her vatandaş gibi bir rey hakkımız var onu kullananlardanız. Niye dokunsun ki? DP´ninde hataları olsa, AKP´ninde hataları olsa çekinmeden söyleyenlerdeniz. Zira hakkın hatırı alidir hiçbir hatıra feda edilmez!
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

6

21.10.2007, 14:46

ne demek haydi vurak?
hayretlerdeyiz.. :shock:

7

15.02.2008, 05:36

ÖTV indirimi ile ucuz şarabın fiyatı düşecek

şaraptaki asgari maktu ÖTV yüzde 46.6 indirilerek 1.75 YTL’ye çekildi. ındirim 5 YTL ve altı şaraplarda etkili olacak

Hükümet şarap üreticilerinin taleplerini dikkate alarak şaraptaki asgari maktu Özel Tüketim Vergisi’ni (ÖTV) indirdi. Türkiye’de şarapta yüzde 63.3 oranında ÖTV var. Ancak ödenecek verginin en az 3.28 YTL olması gerekiyor. ışte yeni düzenleme ile bu asgari maktu ÖTV, yüzde 46.6 indirilerek 1.75 YTL’ye çekildi. Kutman şarapçılık’tan Cahit Kutman indirimin sadece 5 YTL ve altı fiyattaki şarapları etkileyeceğini söyledi. Kutman düzenlemeyi, “10 YTL’lik bir şarapta yüzde 63.3, yani 6.3 YTL ÖTV devam ediyor. Ancak 3 YTL’lik şaraba eskiden yüzde 63.3’lük oranla 1.89 değil, asgari maktu ÖTV olan 3.28 YTL vergi vermemiz gerekiyordu. şimdi bu rakam 1.75 YTL’ye çekildi” diye anlattı. ındirimle özellikle ucuz şarap segmentinde 1 YTL düzeyinde bir indirimin de yolu açıldı.

-STAR-

-----------------------

şarap üreticilerinin yıllardır beklediği ÖTV indirimi hayata geçirildi. Yüzde 46.6 indirilen ÖTV’nin iç piyasada yatırımı artıracağını söyleyen sektör yetkilileri, buna bağlı olarak istihdamın da artacağını ifade ettiler...


ARAP üreticilerinin yıllardır uygulamaya geçirmeye çalıştığı ÖTV indirimi nihayet gerçekleşti. Taze üzüm şarabın ve fermente edilmiş diğer içkiler ile bu içkilerin alkolsüz karışımlarına uygulanan asgari maktu ÖTV oranı yüzde 46.6 indirildi. Konuyla ilgili karar da Resmi Gazete’de dün yayınlandı. Kararı sevinçle karşılayan şarap üreticileri artık durdukları yatırımlarını yeniden hayata geçireceklerini, kararın kaliteyi ve istihdamı artıracağını dile getirdiler.

UYGULAMA BAşLIYOR

ALINAN karara göre, köpüklü şaraplar ile üzüm şıraları hariç taze üzüm şarabı ile fermente edilmiş diğer içkilere 3.2800 YTL olarak uygulanan asgari maktu ÖTV tutarları 1.7500 YTL’ye indirildi. Karara göre yeni ÖTV oranları bugün yürürlüğe girecek. şarap Üreticileri Derneği olarak uzun bir süredir ÖTV’nin düşürülmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen şarap Üreticileri Derneği Başkan Yardımcısı Zeynep Diren ıncesu, ÖTV indiriminin sektördeki yatırımları artıracağını, bu uygulamanın şarap fiyatlarını aşağıya çekeceğini ve kayıtdışının zamanla azalmasına yardımcı olacağını söyledi. Gusto şarap Klubü Başkanı Mehmet Yalçın da konuya lişkin daha önce yaptığı açıklamada ‘Yüklü vergiler nedeniyle 10 YTL seviyesine dayanan şaraplarda artık 5 milyon YTL seviyesine geri dönüş mümkün olacak. Kaliteli şarap için gerekli uzun vadeli yatırımlar artacak’ diye konuştu.

-VATAN-
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

8

13.04.2008, 01:25

Baykal'a şarap gönderen AKP'li bulundu



Başkent kulislerinde, CHP lideri Deniz Baykal'a bir restorandaki yemek sırasında, yan masadan şarap gönderen AKP milletvekili merak konusu olmuştu. Sonunda bu AKP'li milletvekilinin kimliğini Hürriyet açıkladı; Ömer Çelik...

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan dünkü yazısında, Ankara'nın en ünlü restoranlarından birinde Deniz Baykal ile birlikte iki gazetecinin oturduğunu, o masaya yan masadan bir AKP milletvekilinin şarap gönderdiğini ve bu jestin Baykal tarafından tebessümle karşılandığını yazmıştı.


O AKP milletvekilinin kim olduğunu bugün Hürriyet açıkladı.

ışte o haber;


Başkent kulislerinde, CHP lideri Deniz Baykal'a bir restorandaki yemek sırasında, yan masadan şarap gönderen AKP milletvekili merak konusu olmuştu. Sonunda bu AKP'li milletvekilinin kim olduğu ortaya çıktı; Ömer Çelik.

Bundan bir süre önce, CHP lideri Deniz Baykal, Ankara'daki Papermoon'da yanındaki basın mensuplarıyla yemek yiyordu. Bu sırada bir kaç masa ötede oturan AKP Adana milletvekili ve Başbakan Danışmanı Ömer Çelik, Baykal'a bir jest yapmaya karar verdi. Çelik, bir ıtalyan şarabını Baykal'ın masasına gönderdi. Baykal bu hareketi memnuniyetle karşıladı.

Taraflar bu konuda yorum yapmaktan kaçınırken o sırada restoranda bulunan bazı müşteriler ve diğer tanıklar olayı doğruladı.


Ve Ahmet Hakan'ın dünkü yazısı;

BAşKENT Ankara'nın en popüler restoranlarından birindeyiz...

Masalardan birinde...

"Laiklik konusundaki duyarlılığı hat safhada olan bir parti"nin genel başkanı, iki tanınmış gazeteciyle oturmuş yemek yiyor...

Bir başka masada ise...

"Laikliğe karşı etkinliklerin odağı haline geldiği" iddiasıyla hakkında kapatılma davası açılmış partinin tanınmış milletvekillerinden biri oturuyor...

Her şey olağan seyrinde devam ederken...

Çok tuhaf bir gelişme yaşanıyor restoranda...

"Laiklik karşıtı etkinliklerin odağı" olduğu iddiasıyla kapatılması hayli muhtemel partinin milletvekili, laiklik konusunda duyarlılığı hat safhada olan lidere acayip "ladini" bir jest yapıyor...

Liderin masasına en kalitelisinden bir şişe şarap gönderiyor...

Ne diyorsunuz?

Ülkeye şeriatı getirmesinden korkulan partinin milletvekilinin, ülkeye şeriat gelmesin diye mücadele eden lidere şarap göndermesi, sizde de "Ne tuhaf bir ülke burası" duygusu yarattı mı?

Kaynak: http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=39374
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

9

23.12.2008, 07:10

Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

10

27.12.2008, 22:11

Alıntı sahibi ""@bdullah""

Biz DP´nin kurucularından değiliz, üyesi değiliz, maaşlı işçisi değiliz. Her vatandaş gibi bir rey hakkımız var onu kullananlardanız. Niye dokunsun ki? DP´ninde hataları olsa, AKP´ninde hataları olsa çekinmeden söyleyenlerdeniz. Zira hakkın hatırı alidir hiçbir hatıra feda edilmez!


DP'nin eski baskani agarin bir mafya babasi olmasi en buyuk hata teskil etmezmi ?

11

27.12.2008, 23:12

Alıntı sahibi ""Elfida""



DP'nin eski baskani agarin bir mafya babasi olmasi en buyuk hata teskil etmezmi ?


Hiç güleceğim yoktu..

Konuştuğunuz ağız Doğan meyda ağzı farkındaysanız!

"Susurluka çarpan kamyonun sahibi dayınız mıydı" diyeceğim de, sizin cümleleriniz gibi acaibden olacak biraz..=)

Hoşunuza gidiyordu galiba, PKK'nın akıttığı kanlar!

Aklınızın kesmediği lafları orda burda deyipte kendinizi rezil etmeyin..

Benden size abla tavsiyesi..

Amel defterinize acaib delik açıyor bu sözleriniz zira..

Gözünüzle görmediğinize şahitlik mahşerde yüzkarasıdır..

12

16.09.2010, 00:26

Alıntı


Ceka abiye hak veriyorum. Kendileri siyasi konulara girerse caizdir.
Biz hoşlarına gitmeyen noktalara dikkatlerini çektikmi birden lahikalar akıllarına gelir ve karşımıza dizerler... @bdullah


Aynen.

13

16.09.2010, 09:14

Dehşetli “propaganda-i siyaset”


Şu zamanda, kizb ve sıdkın ortasındaki mesafe o kadar kısalmış ki, âdetâ omuz omuza vermişler. Sıdktan yalana (geçmek) pek kolay gidiliyor. Hattâ, siyâset propagandası vâsıtasıyla, yalancılık doğruluğa tercih ediliyor. İşte, en çirkin şey, en güzel şeylerle beraber bir dükkânda, bir fiyatla satılsa, elbette pek âlî olan ve hakikat cevherine giden sıdk ve hak pırlantası, o dükkâncının mârifetine ve sözüne itimad edip, körü körüne alınmaz. (Sözler, Sayfa 446)


*

Halbuki, o zamandan (Asr-ı Saadetten) sonra, git gide ve gele gele sıdk ve kizb ortasındaki mesafe azala azala, omuz omuza geldi; bir dükkânda ikisi beraber satılmaya başladığı gibi, ahlâk-ı içtimâiye bozuldu. Propaganda-i siyâset, yalana fazla revaç verdi. Yalanın müthiş çirkinliği gizlenip, doğruluğun parlak güzelliği görünmemeye başladığı zamanda, kimin haddi var ki, Sahabenin adâlet ve sıdk ve ulviyet ve hakkàniyet hususundaki kuvvetlerine, metânetlerine, takvâlarına yetişebilsin veya derecelerinden geçsin? (Sözler, Sayfa 452)

*

Küfür, bütün envaıyla kizbdir, yalancılıktır; îman sıdktır, doğruluktur. Bu sırra binaen, kizb ve sıdkın ortasında hadsiz bir mesafe var; şark ve garp kadar birbirinden uzak olmak lazım geliyor. Nar ve nur gibi birbirine girmemek lazım. Halbuki, gaddar siyaset ve zalim propaganda, birbirine karıştırmış; beşerin kemalatını da karıştırmış. (HAŞİYE)

Ey bu Cami-i Emevîdeki kardeşlerim ve kırk-elli sene sonra alem-i İslam mescid-i kebîrindeki dört yüz milyon ehl-i îman olan ihvanımız! Necat yalnız sıdkla, doğrulukla olur. Urvetü’i-vüska, sıdktır; yani….


HAŞİYE

Ey kardeşlerim! Kırk beş sene evvel Eski Said’in bu dersinden anlaşılıyor ki; o Said siyasetle, içtimaiyat-ı İslamiye ile ziyade alakadardır. Fakat, sakın zannetmeyiniz ki, o, dîni siyasete alet veya vesîle yapmak mesleğinde gitmiş. Haşa, belki o, bütün kuvvetiyle siyaseti dîne alet ediyormuş. Ve derdi ki: "Dînin bir hakîkatini bin siyasete tercih ederim." Evet, o zamanda kırk-elli sene evvel hissetmiş ki, bazı münafık zındıkların siyaseti dinsizliğe alet etmeye teşebbüs niyetlerine ve fikirlerine mukabil, o da bütün kuvvetiyle siyaseti İslamiyetin hakaikına bir hizmetkâr, bir âlet yapmaya çalışmış.

Fakat, o zamandan yirmi sene sonra gördü ki; o gizli münafık zındıkların Garplılaşmak bahanesiyle siyaseti dinsizliğe alet yapmalarına mukabil, bir kısım dindar ehl-i siyaset dîni siyaseti İslamiyeye alet etmeye çalışmışlardı. İslamiyet güneşi yerdeki ışıklara alet ve tabî olamaz; ve alet yapmak, İslamiyetin kıymetini tenzîl etmektir, büyük bir cinayettir. (Tarihçe-i Hayat, Sayfa 85; Hutbe-i Şâmiye'den)


*

Azîz, sıddîk kardeşlerim,

Gayet ehemmiyetli bir meseleyi-bundan evvel size icmâlen beyân ettiğim meseleyi-tekrar size söylememe kuvvetli, mânevî bir ihtar aldım. Şöyle ki:

Perde altındaki düşmanımız münâfıklar, şimdiye kadar yaptıkları gibi, adliyeyi ve siyaset ve idareyi zâhirî dinsizliğe âlet edip, bize hücumları akîm kaldığı; ve Risâle-i Nur’un fütûhâtına menfaati olan eski plânlarını bırakıp, daha münâfıkane ve şeytanı da hayrette bırakacak bir plân çevirdiklerine dâir buralarda emâreleri göründü. O plânların en mühim bir esâsı has, sebatkâr kardeşlerimizi soğutmak, fütur vermek, mümkün ise Risâle-i Nur’dan vazgeçirmektir. Bu noktada o kadar acîb yalanları ve desîseleri istimâl ediyorlar ki, Isparta ve havâlisi, gül ve nur fabrikasının kahraman şâkirtleri gibi çelik ve demir gibi bir sebat ve sadâkat ve metânet lâzım ki dayanabilsin.

….Böyle heriflere dersiniz: "Biz, Risâle-i Nur’un şâkirtleriyiz. Said de, bizim gibi bir şâkirttir. Risâle-i Nur’un menbâı, mâdeni, esâsı da Kur’ân’dır. Yirmi senedir emsâlsiz tetkikat ve tâkibatla beraber, kıymetini ve galebesini en muannid düşmana da ispat etmiştir. Onun tercümanı ve bir hizmetkârı olan Said ne halde olursa olsun, hattâ Said de--el-iyazübillah-Risâle-i Nur’un aleyhine dönse, bizim sadâkatimiz ve alâkamızı inşaallah sarsmayacak" deyip, o kapıyı kaparsınız. Fakat, mümkün olduğu kadar Risâle-i Nur’la meşgul olmak; elinden gelirse yazmak ve mübâlâğalı propagandalara hiç ehemmiyet vermemek ve eskisi gibi tam ihtiyat etmek gerektir. (Tarihçe-i Hayat, Sayfa 426)

14

16.09.2010, 13:26

"Biz, Risâle-i Nur’un şâkirtleriyiz. Said de, bizim gibi bir şâkirttir. Risâle-i Nur’un menbâı, mâdeni, esâsı da Kur’ân’dır.

burda acizane bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum:12 eylül 1980'den sonra sergilenen en büyük planlardan birisi,nurculara vurulan en büyük darbe ''BEDİÜZZAMANSIZ NURCULUK ''FELSEFESİNDE şu yukarıdaki geçen yer delil olarak gösterilip.çok münafıkane bir cerbezeyle üstad bediüzzaman hazretlerinin manevi şahsiyetini,beklenilen zatı ali beyti nuraniyi hiçe sayıp oraya başka profil koydurma çalışmaları ....vesaire bu noktaya dikkat !!!!


Said de, bizim gibi bir şâkirttir.diyenler üstad hazretlerinin manevi kimliğini unutmasınlar.......yoksa ibrahimi nenrutla,musayı firavunla,cebraili şeytanla barıştırmaya çalışırşlar; bu ise ,cenab-ı hakkın kainata koyduğu cari kanunlara zıt bir olgudur.....bundan vazgeçilsin.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir