Cin şişeden çıktı.. Artık açık açık darbe konusu konuşuluyor.. Birileri, "kin ve öfke" ile piyasaya çıkmış durumda.. Tehdit, şantaj, komplo teorilerinin bini bir paraya..
Kimine göre, bütün bunlar yeni emekli olmuş bir paşanın başının altından çıkıyor; kimine göre, iktidar ortamı geriyor. Gerçek şu ki, 3 Ekim öncesi ortam gergin ve sinirler bozuk.. Erdoğan, ABD yolunda. AB ülkelerinin kararsızlığı sürüyor.. Bölgede çatışmalar devam ediyor ve belirsizlik sürüyor..
Bu arada; ısrail, Kudüs'ü içeride bırakacak şekilde utanç duvarını tamamlamak üzere.. 60 bin civarındaki Kudüslü Filistinli duvarın dışında kalacak ve Mescid-i Aksa işgal sonrası Müslümanlara kapatılacak.. Yani, Kudüs fiilen bölünecek..
Bu arada; şii-Sünni olaylarını kışkırtmak isteyen çevrelere dikkat etmek gerek.. Yine aynı şekilde, irtica ve terör eylemlerine de... Bu dönemde yapmanız gereken en önemli şey, doğru haber kaynağına ulaşmak.. Fâsıklar size bir haber getirdiklerinde inanmayın.. Müslüman bir kardeşinize yöneltilecek iftira karşısında "inanmamanız gerekmez mi idi" kuralına uyun.
şiddet olaylarından uzak durun.. şiddeti kışkırtanlara karşı dikkatli davranın.
Dilerim, hükümet Meclis'i bir an evvel toplantıya çağırır ve Anayasa değişikliğini gündeme alır ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen düzenlemeleri yürürlükten kaldırır ve şimdi hapishanede olması gerekenleri beslemekten vazgeçer.. Dünkü darbeciler hakettikleri cezaya çarptırılmadan, yeni darbe heveslilerinin cür'et ve cesaretleri kırılmayacak..
Ve kesinlikle darbe şartlarına kapı aralayacak, güvenlik bahanesi arkasına saklanan terörle mücadele bahaneli, özgürlükleri kısıtlayıcı düzenlemelerden sakınılması gerek.. Adalet Bakanlığı'nın bu tasarısı, iktidarın taahhütlerinden geri adım atması anlamına gelir.. Mesele, yasal boşlukla ilgili değil, uygulama ile ilgili.. Bu konudaki yanlış bir adım, iktidarın arkasındaki toplumsal desteği zaafa uğratacaktır.. En azından bu yasanın bugün için askıya alınması gerekir. Bu, iktidar için bir kararlılık gösterisi olacaktır..
Darbeyi kışkırtan çevrelere karşı yargı süreci hızlandırılmalıdır.. Terörden önce gelen asıl tehlike, bu tehdittir. Yolsuzluk ekonomisinin de, terörün de, kayıt dışı ekonominin de, kayıt dışı siyasetin de arkasında bu güç var.
Bazı eski politikacıların bazı emekli generallerle ilişkilerinin takibe alınması gerekir.. Bir dönem Çevik Bir'le iş tutanlar, acaba şimdi kimlerin taşeronluklarını yapıyorlar?
Halkın gelişmeler konusunda bilgilendirilmesi çok önemli.. Bu kadar spekülasyon arasında halkın gerçeği yakalaması çok zor. Tam bir enformasyon bombardımanı ile karşı karşıya kalan insanlar ne yapacaklarını bilmiyorlar..
Bu arada; herhangi bir darbe girişimine karşı halk, sokağa çıkma yasağını dinlememeli. Bu konuda toplumsal bir kararlılık gerek.. Sokağa çık ve darbe halinde işyerine gitme.. Hayati öneme sahip birkaç iş dışında sivil-memur herkes iş bırakma eylemi başlatmalı. Bir haftaya kalmaz darbeciler pes eder.. Topyekûn bir direniş karşısında başarı şansları % 0.
Bu darbe hesaplarının çok faydalı bir yanı var; o da bunların bu defa suçüstü yakalanıp içeri tıkılmaları ve bu işin kökünden halledilmesi.. "Ve mekerallahu!" Allah, bize şer gibi gelen bir şeyde bizim için hayır murad etmiş olabilir.. "Hak şerleri hayreyler, görelim Mevlam neyler" Hem zaten herkes layığını bulmayacak mı? Ben zalimlerin güçlerinden çok, mazlumların cahilliklerinden ve korkaklıklarından korkarım..
STK ve medya, toplumsal aktörler, darbeci girişimler, söylemler, yayınları sıkı bir şekilde takibe alarak gerektiğinde, ortam daha da gerilecek olursa ülke genelinde yargı yoluna gidilebilir..
Milletvekilleri hâlâ seçim bölgelerinde.. Çoluk çocuklarının okul meselesi için Ankara'ya gelseler de, hepsi tekrar seçim bölgelerine dönecek.. Ya da seçim bölgesinde olmayanları da telefonla arayarak onları harekete geçmeye zorlayın.. Partileri ziyaret edin.. ıktidar ya da muhalefet, darbe tehdidi karşısında herkesin güç birliği yapması gerek. ıç hesaplaşmayı biraz geriye çekip, en azından darbeye karşı ortak bir cephe oluşturulabilir..
Yeni bir darbe, ekonomiyi de vurur, siyaseti de.. Tüm kazanımlar geri alınır, bakarsınız kan gövdeyi götürür.. ışler o noktaya varmadan, herkesin şimdiden bir şeyler yapması gerek.. "Kuvayı milliye" bu noktada gerek. Bir hukukun müdafaası sözkonusu ise; bu, sivillerin hak ve özgürlüklerini koruyup geliştirme temelinde olması gerek..
Sadece oy vermek değil, zor günlerde oyunuza sahip çıkmak da sizin için namus borcudur..
Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır.
***
-Darbe olur mu?
-Olmaz!
-Her şey tamam gözüküyor.. Halk desteği için, yarı militer (!) bir darbeyi halk hareketi imiş gibi göstermek için örgütleri büyük tamamlanmış gibi.. Hem zaten muvazzaf paşalar değil, emekliler iş başında deniyor.. 2. el üzerinden sermaye ve dış bağlantıları da tamam..
-Olmaz!. Darbeciler çok akıllı adamlar değildir, ama geri zekalı da değiller, Ama "kin ve öfke" demek ki gözlerini, kör ediyor. Zaten siyaset de gözü kör eder.. Ama bazı gerçeklerle burun buruna geldiklerinde onlar da farkeder bazı gerçekleri ve geri çekilirler..
-Yine de olma ihtimali yok mu?
-Yok kardeşim, olmaz.. Genelkurmay Başkanı darbeye destek verir mi vermez, Hava Kuvvetleri Komutanı da vermez. 1. Ordu Komutanı da öyle. O zaman darbe olmaz. Onun için zaten emekliler öne çıktı, onun için halk hareketi, Kuva-yı Milliye ayaklarına yatıyorlar.. Bu durumda olsa olsa bastırılacak bir darbe olur. Zaten böyle davul çalarak kız istemeye gider gibi darbe mi olur? Hepsi belli, deşifre oldular.. Hani bazen diyorum ki, "yoksa bunlar darbe heveslisi birtakım geri zekalıları deşifre etmek için uydurulmuş bir komplo mu?" Darbe yapacağız diye dilekçe vermedikleri kaldı bir..
-Darbe olmayabilir, ama ortamı gerecekler.. Teröre karşı terör, yani kontrgerilla takdikleri ile ortamı gerecekler, yeni bir siyasi hareketle, Anadolu uyanışı adı altında, Kuva-yı Milliye referansını kullanarak Anadolu direnişini örgütleyecekler, Üniversitelerde tartışma/ çatışma başlatıp, herkesi yanlarına alıp iktidara yürümeyi deneyecek diyenler de var..
-Tutmaz kardeşim.. 3-5 eski kontrgerillacı, eski JıTEMci ile, soğuk savaş dönemi yöntemleri ile olmaz bu iş.. Kendilerine destek sağlayan kayıt dışı siyasetin finansörlüğünü yapan kayıt dışı ekonomi ağaları da yarın ortadan kaybolur.. Biraz MHP'li, biraz DYP'li, birkaç eski ANAP'lı, emekli asker ve birtakım Kemalist, Çağdaş yaşamcı, Sabatay kökenli adamla bu iş olmaz.. Lider takımını görelim bir.
-"Kuva-yı Milliye"yi tutmadın yani. 81 il 800 ilçede örgütleri hazır.. Yarı resmi, siyasi sivil toplum örgütü!
-Tutmaz olur muyum. Çok güzel bir isim. "Müdafa-yı Hukuk" da öyle... Ama Kuva-yı Milliye hareketi büyük ölçüde Hilafet ve ıslâm birliği için çalışan bir hareketti.. ıslâm temelinde yükselen, Anadolu'daki bütün Müslüman unsurları çatısı altında toplayan bir hareket. "Milli" burada "Ulus" anlamında değil "din" anlamında kullanılıyor. Kur'an-ı Kerim'de de "Millet-i ıbrahime" derken, "din" anlamına kullanılır.. Yani Milliyetçilik / Ulusçuluk anlamı taşımaz. Din birliği ve din gayretini ifade eder. Onun için Sivas ve Erzurum Kongre zabıtları değil de sadece kararları konuşulur. Zabıtlarda bu gerçek var. Ya da 1. Meclis'in açılışındaki dini doku bunu gösterir. Onun için Mustafa Kemal heyeti temsiliye adına Vahdeddin'e yazdığı mektubuna "Halife ve Hakan Efendimiz" diye başlar..Bu ad, sadece kulağa hoş geldiği için kullanılıyor, yoksa başka bir bağları yok.
-Yani sana göre darbe olmaz.
-Olmaz. Hem zaten şurada 2 hafta sonra Ramazan.. Her akşam Müslümanlar teravihde olacak.. Her gece sahura kalkacak. Dini duygular doruklarda.. Bu kadar da akılsız olmasa gerek bu adamlar. Üç gün sonra bu iş biter.. Zaten tüm ülke genelindeki adamlarının listesi hazır, patates toplar gibi toplarlar adamı.. Halk hareketi düzenleyelim derken halk onları olduğu yerden toplar.. Bu darbeler tarihi de böylece biter. Darbeciler de hakettikleri yeri bulurlar.. Derin devlet ve onlara yardım ve yataklık eden kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı siyaset aktörleri de efendilerinin yanında kodesi boylar.
-Peki iktidar ne yapıyor sizce?
-Bak işte onu anlayamadım. Darbe olmadan darbeciler için darbeye meşruiyet kazandıracak hukuki düzenlemeler yapma gayretinde olanlar var.. Terör bahanesi ile demokrasi tehdidine(!) karşı yasal tedbir almaya çalışıyorlar.. Kaşıkla özgürlük verip sapı ile gözünüzü çıkarmaya çalışıyorlar.. Bir de şu kişisel menfaat, makam-iktidar hırsı insanı ne hallere getiriyor?..
-ıktidar çok mu zayıf yani?
-Evet. Ötekileri bu kadar cesaretlendiren de bu. Çok kararsız, yavaş hareket ediyorlar. Anadolu'da tabandaki çözülme devam ediyor.. Birçok bölgede parti, belediye, meclis, il ile ilçe arasında kopukluk var.. Yolsuzluk iddiaları şuyu bulmaya başladı. Bu gibi şeylerin şuyuu vukuundan beterdir.. En büyük risk, darbecilerin gücü değil, iktidarın güçsüzlüğü, kendinden emin gözükmeyen, ne yapacağını bilmeyen tavrı.. Çankaya engelliyor, bürokrasi engelliyor, siyasi kademeler çözüm üretmekte yetersiz. Her kafadan bir ses. Hac meselesinde nasıl oyuna geldiklerini gördük.. Yanlış adamlar, yanlış işleri kolayca yaptırırken, doğru kişiler, doğru çözümleri kabul ettirmekte zorlanıyorlar. TCK öyle, o yetmedi şimdi kendi bindikleri dalı kesmek istercesine, kime, niye, hangi akla hizmet ettikleri belli olmayan bir tutumla Terörle Mücadele Yasası adı altında tüm kazanımları bir anda tersyüz edecek yasa teklifleri hazırlıyorlar. Darbecilerin ekmeğine yağ sürüyorlar, onların cür'et ve cesaretlerini artırıyorlar.. Bu nasıl oluyor derseniz, oluyor işte. Anlamakta güçlük çekiyorum ama, oluyor! Öyle anlaşılıyor ki, bunların başına gelecek var.. Korkak davranılırsa milletin de başına gelecekler var, ama yine de bir darbenin başarılı olma ihtimali sıfıra yakın.. Geç olsa da, güç olsa da sonu iyi olacak. ıktidarın ve toplumun, aydınların, STK önderlerinin zeka ve performası bu işin maliyetinin ve zaman kaybının ne olacağını gösterecek bize.. Darbe heveslilerinin kör cesaret ve kendinden emin tavırları sonucu, tüm kadrolarının ve çarıklı erkanı harp takımının isim ve adresleri daha şimdiden belli oldu.. Böyle bir darbe başarılı olursa vay halimize.. Yazıklar olsun o zaman bu iktidara ve bu sonuçtan sorumlu olan tüm kadrolara.. O zaman "Bu adamlar nasıl başarılı oldu" diye değil, şu soruyu sormamız gerek, "bugüne kadar neden darbe olmamış ki bu memlekette?"
Hadi yine iyisiniz. Önünüz Ramazan. Her Cuma gündüz vakti camiler dolar, her akşam da. Eminim bu adamlar birtakım hesaplar yaparken Ramazan'ı hiç hesaba katmamışlardır. Öyle bir dertleri yok ki! Ardından Hac döneminin başladığından, Kurban Bayramı'nın geleceğinden de haberleri yoktur. Kandilleri de hesaba katmamışlardır.
Meclis toplandıktan sonra, AB ile müzakereler başlayınca, bu arada Anayasa değişikliğini de yaptınız mı, darbe söylentileri ile ilgili bir de tahkikat başlatırsanız bu iş biter. ıktidarın önünde bu kadar zaman var.. Bu işi çözemeyecekse o zaman ne olacaksa olsun kardeşim, o zaman halk kendi başının çaresine bakar. O zaman Kuva-yı Milliye neymiş görülür!. Unutmayın söylenti kargaşanın kız kardeşidir.. Yerinizde olsam hemen Meclis'i toplantıya çağırırdım. şu Terörle Mücadele Yasa Tasarısı denen ucubeyi çöpe atardım. ıstihbarat kaynaklarını harekete geçirir ve konuyu yargıya aktarırdım.. Eğer bu işler yapanın yanına kâr kalmaya devam edecekse, bu işe heveslenenlerin çok olacağını düşünürdüm.
Siz, 12 Eylül'ün darbeci generalleri hakkında dava açan Savcı Sacid Kayasu beyleri görevden alarak, ancak cellatlarınızın ekmeğine yağ sürmüş, onları alkışlamış oldunuz. Kendinizin yakılacağı ateşe odun taşımış oldunuz.. Sizin size yaptığınızı kimse size yapamaz! Darbecilerden önce içinizdeki akıl danıştığınız dostlarınızdan koruyun kendinizi!
Ey akıl nerdesin! Selâm ve dua ile..
Abdurrahman Dilipak
